Yazar "Özateş, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akciğer tüberkülozunda toraks bilgisayarlı tomografisi bulguları(2000) Asan, Emir; Coşkunsel, Mehmet; Şenyiğit, Abdurrahman; Nazaroğlu, Hasan; Özateş, MustafaAktif ve inaktif akciğer tüberkülozlu (akciğer Tbc'li) olgularda toraks bilgisayarlı tomografisi (toraks-BT) bulgularını belirlemek ve aktivite tayinine katkısını saptamak amacıyla kliniğimizde Nisan 1995 ve Ocak 1997 tarihleri arasında yatırılarak tetkik ve tedavileri yapılan 54'ü aktif, 38'i inaktif toplam 92 akciğer Tbc'li olgu çalışmaya alındı. Balgam veya bronkoalveoler lavaj materyalinin direkt mikroskobisi veya kültürlerinde basil saptanan olgular ve en az ikili antitüberkülo (anti Tbc) ilaç verilmesi ile klinik ve radyolojik iyileşme saptananlar aktif kabul edildi. Aktif akciğer Tbc'li olgularda konsolidasyon %87, kavite %69, asiner nodüller %67 oranında en fazla sıklıkla rastlanan görünümler olarak dikkati çekerken, inaktif akciğer Tbc'li olgularda fibrotik değişiklikler %95, parasikatrisyel amfizem %76 ve plevral kalınlaşma %68 oranında saptanmıştır. Kaviter lezyonu olan akciğer Tbc'li olguların %14'ünde standart akciğer radyografisinde minimal hava-sıvı seviyesi saptanırken yine aktif akciğer Tbc'li olgularda %43 oranında saptanan plevral kalınlaşmanın, olguların çoğunda (%52) asbeste bağlı bilateral kalsifiye plevral plaklar (KPP) şeklinde olduğu dikkati çekti. Ayrıca 2 hastamızda KPP'lere bağlı olarak standart akciğer radyografisinde lezyonların gölgelendiği ve toraks-BT'nin bu hastalarda lezyonları göstermede belirgin derecede üstün olduğu saptanmıştır. Yine olgularımızın %12'sinde diabetes mellitus (DM) tip-II saptanmış ve bu grup olgular ile diğer olgular arasında lezyonların görülme yüzdesi açısından bir farklılık görülmemiştir. Sonuçta özellikle basil saptanamayan ve aktivitesi şüpheli Tbc'li olgularda aktivite tayininde toraks-BT'nin faydalı olduğu, ayrıca yine BT'nin KPP'lere bağlı olarak standart akciğer radyografisinde görülmeyen lezyonların gösterilmesinde üstünlük arzettiği kanaatine varıldı.Öğe Analyzing extradural haematomas: A retrospective clinical investigation(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2007) Özkan, Ümit; Kemaloğlu, Serdar; Özateş, Mustafa; Güzel, Aslan; Tatlı, MehmetIn this study, of 3462 cases admitted with cranial trauma between 1992 and 2000. The 115 cases that were diagnosed as extradural haematoma (EDH), were analyzed to obtain the outcome of extradural hematomas. Each patient was evaluated retrospectively in terms of age, sex, and models of injury, localization of the haematoma, origins of bleeding, neurological findings and diagnostic investigations. The outcomes for each patient were retrieved and analyzed, and the chi–square test was used in the statistical analyses.Of all the patients in this group, 88 (76%) were male and 27 (24%) were female, of the patients, 70% were between 10-40 years old. The outcomes showed a significant correlation with Glasgow Coma Scale score, pupillary sizes, and pyramidal signs (p <0.05).The radiologic findings of the the size hematoma, the degree of the brain shift, significantly correlated with outcome (p < 0.05).Factors such as coma, pupil alterations, volume of haematoma, presence of pyramidal signs, midline shift, and lucid interval the existence of local motor findings are risk factors for the outcome in patients with EDH.Öğe Bilateral congenital lobar emphysema associated with imperforate anus "Case report"(1999) Gürkan, Fuat; Dikici, Bünyamin; Dokucu, Ali İhsan; Kılınç, Metin; Boşnak, Mehmet; Özateş, MustafaInfant at two months of age with the diagnosis of bilateral congenital lobar emphysema and accompanying imperforate anus is presented. The proportional intrauterine growth retardation, and history of previous sister mortality with meningomyelocel might have indicated the genetic factor or viral infection in the development of congenital lobar emphysemaÖğe Comparison of imaging techniques in the early diagnosis of sacroiliitis(2000) Erdoğan, Ferda; Gür, Ali; Ataoğlu, Safinaz; Nas, Kemal; Saraç, A. Jale; Özateş, Mustafa; Satıcı, ÖmerSeronegatif spondiloartropatilerin başlıca ilk görüntüsü genellikle sakroiliitistir. Fakat sakroiliak eklemlerin derin lokalizasyonları ve az hareketli oluşları, tanı açısından bir problem oluşmasına neden olmaktadır. Bu zorluklar, bu eklem hastalıklarının tanısı için görüntüleme teknikleri üzerinde yoğunlaşılmasına neden olmuştur. Bu nedenle bilgisayarlı tomografi(BT), tek foton bilgisayarlı tomografi (SPECT) ve manyetik rezonans görüntüleme(MRG) gibi çeşitli görüntüleme teknikleri üzerinde çalışılmıştır. Bizim çalışmamızda, sakroiliitisin klinik bulgularına sahip 48 hastada MRG çekildi. MRG bulguları, BT ve SPECT sonuçlarıyla karşılaştırıldı. Bu hastaların 35(%73)'inde anormal BT, 36(%75)'sında anormal SPECT ve 44(%91,6)'ünde anormal MRG görüntüleri mevcuttu. MR görüntüleme yönteminin, inflamatuvar spinal hastalığın klinik bulguları olan hastalarda, sakroiliitisin tanısında en objektif ve tanımlayıcı kanıtlar sağladığı sonucuna vardık.Öğe CT of the brain in tuberculous meningitis: A review of 289 patients(Blackwell Munksgaard, 2000) Özateş, Mustafa; Kemaloǧlu, Serdar; Gürkan, Fuat; Özkan, Ümit; Hoşoǧlu, Salih; Şimşek, Masum M.Purpose: In this retrospective study, CT findings of 289 patients with tuberculous meningitis (TBM) are presented and diagnostic criteria are discussed. Material and Methods: The medical records of patients who were diagnosed as having central nervous system tuberculosis were investigated. Cranial CT investigation of 289 patients with TBM were reviewed. Of these 289 patients, 214 were children and 75 adults; 157 patients were male and 132 were female. CT images were obtained with and without i.v. contrast administration. Result: CT findings were normal in 35 patients and abnormal in 254. The abnormalities were hydrocephalus (172 children, 32 adults), parenchymal enhancement (56 children, 6 adults), contrast enhancement of basal cisterns (32 children, 17 adults), cerebral infarct and focal or diffuse brain edema (29 children, 10 adults), and tuberculoma (9 children 5 adults). Conclusion: CT is pathologic in the great majority of patients with TBM and is helpful in assessing the complications associated with the disease.Öğe Epilepsili çocuklarda kranyal MRG bulguları(2003) Başak, Fırat; Acar, Murat; Özateş, MustafaAMAÇ Serebral patoloji düşünülen çocukluk çağı epilepsilerinde, MRG (manyetik rezonans görüntüleme) bulgularının saptanması ve bölgemizde epilepsi hastalarında en sık rastlanan serebral patolojilerin belirlenmesidir. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışmada, Ocak 1997-Mart 2001 tarihleri arasında epilepsi tanısı konulan 98 çocuk olgunun 1 T MRG cihazıyla serebral yapıları incelendi. T1 ağırlıklı sagital, T2 ve proton ağırlıklı aksiyel ve T2 ağırlıklı koronal planlarda MR görüntüleri elde edildi. Ayrıca enfeksiyon veya kitle düşünülen olgularda post-kontrast aksiyel, sagital ve koronal planda görüntüler alındı. 98 olgunun 65'inin (%66.3) MRG incelemesinde lezyon saptanmadı. Geriye kalan 33 hastada (%33.7) ise patolojik bulgular saptandı. Hastalarda difüz serebral atrofi (%18.4), miyelinasyonda gecikme ve miyelinasyon bozukluğu (%12.4), iskemi-enfarkt alanları (%8.2), araknoid kist (%6.2), tümöral kitle (%5.1) en sık saptanan patolojilerdi. Ayrıca daha az oranda mezial temporal skleroz (%1) ve kernikterus sekeli (%1) saptandı. SONUÇ Çocukluk çağı fokal epilepsilerinde MRG ile yapılan incelemeler, serebral yapıların değerlendirilmesi, epilepsi etyolojisinde yer alabilecek patolojilerin ve diğer lezyonların görüntülenmesinde anlamlı bulunmuştur. Ancak bizim hastalarımızın sonuçları göz önüne alındığında, epileptik odağın MRG ile saptanması her zaman olanaklı olmamaktadır.Öğe KOAH' da öksürüğe bağlı multipl kosta kırığı ( Bir olgu münasebetiyle )(1998) Şenyiğit, Abdurrahman; Asan, Emir; Coşkunsel, Mehmet; Coşkunsel, Nursel; Özateş, MustafaÖksürük, solunum yollarının savunma mekanizmalarından biridir. Şiddetli öksürüğe bağlı olarak meydana gelen kasyonlardan biri de multipl kosta kırıklarıdır. Bu şekilde oluşan kosta kırıkları daha çok orta yaşlı kimselerde ve 5-10. koştular arasında görülür. Bu tür kırıkların oluşmasını kolaylaştırıcı faktörlerden biri sigara içimidir. Hastalığın erken dö-nemlerinde akciğer radyografisinde görüntü oluşmaması sebebiyle teşhisinde güçlükler olabilir. Kliniğimizde daha önceden kronik obstrüküf akciğer hastalığı (KOAH) teşhisi konan ve 7 yıldır takibi yapılan hastamızda şiddetli öksürük krizine bağlı olarak bilateral 5-6-7-8. kostalarda multipl kırıklar oluştu. Türn incelemelere rağmen kemik destrüksiyonu yapabilecek primer patolojik hadise saptanmadı. Olgu, sernptomatik tedavi ve yatak istirahatı sonucu kırık yerlerinde kallus oluşumu ile komplikasyonsuz iyileşti. Olgunun, çok şık karşılaşılmaması sebebiyle sunulması uygun bu-lundu.Öğe Malign plevral mezotelyomada toraks bilgisayarlı tomografisi bulguları(1998) Şenyiğit, Abdurrahman; Uyar, Aşur; Asan, Emir; Coşkunsel, Mehmet; Özateş, Mustafa; Işık, RecepKliniğimizde Ocak-1988 ve Şubat-1997 tarihleri arasında malign pleural mezotelyoma (MPM) teşhisi konan 91 hastanın to-raks bilgisayarlı tomografisi (BT).bulguları incelendi, Lezyonların belirlenmesinde standart akciğer radyografisi veBTbul-gulannın sonuçları karşılaştırıldı. Ayrıca subgrup tayini yapılan olgularda BT lezyonlarında farklılık olup olmadığı araştı-nldı. BT'de plevral kalınlaşma (PK) 3 alt başlıkta incelenmiş oe en fazla sıklıkla diffüz plevral kalınlaşma (DPK) (%69.2) tes-pit edilmiştir. Kitle tarzında pleural kalınlaşma ise %5.4 oranında saptanmıştır. Yine mediastinal pleural tutulum %65.9, lenfadenopati %15.3, atelektazi %27.4, interlober fıssür tutulumu ise %56 oranında belirlenmiştir Ayrıca olguların %14.2'sin-de pleural mayi saptanmazken %4.3 oranında perikardiyal invazyon saptanmıştır. Standart akciğer grafisinde ise olguların %31.8'inde pleural kalınlaşma belirlenmişken özellikle mayısı fazla olan olgularda mediastinal plevral tutulumun akciğer graflsindeki tespitinin BT'ye göre düşük olduğu (%65.9'a karşılık %17.5) saptanmıştır. Subgrup tayini yapılan olgularda lezyonlann karşılaştırılmasında sarkomatöz tipte özellikle mediastinal pleura, akciğer parenkimi ve interlober fıssür tutulu-mu, mediastinal şift ve perikard ile göğüs duvarı invazyonunun, epitelyal tipte normal pleüra görünümünün ve mikst tip-te ise nodüler PK'nın daha sık görüldüğü tespit edilmiştir. Sonuç olarak BT'nin MPM'daki pleural ve parankimal hastalığın belirlenmesinde ve takibinde faydalı olduğu kanaatine varıldı.Öğe MR angiography in diagnosis of aberrant right subclavian artery associated with common carotid trunk [3](2000) Özateş, Mustafa; Nazaroǧlu, Hasan; Uyar, AşurÖğe Sirenomelia: Case report(1997) Bayhan, Gökhan; Erden, Ali Ceylan; Hakverdi, Sibel; Özateş, Mustafa; Yayla, MuratA case of 21 wseks old pregnancy with sirenomelia was diagnosed on ultrasonographic examination. Prenatal diagnosis and pathological/autopsy findings are reviewed with the relevant literature. (Gynecol Obstet Reprod Med 1997; 3:456-458)Öğe Tuberculous peritonitis in 11 children: Clinical features and diagnostic approach(Japan Pediatric Society, 1999) Gürkan, Fuat; Özateş, Mustafa; Boşnak, Mehmet; Dikici, Bünyamin; Boşnak, Vuslat; Taş, M. Ali; Haspolat, Yusuf KenanBackground: Tuberculous peritonitis (TBP) is a rare manifestation of childhood tuberculosis characterized by long-lasting abdominal symptoms and exudate and lymphocytes in the ascitic fluid. The diagnosis of TBP is rarely established unless a high index of suspicion is maintained. Methods: The diagnostic features of 11 cases who were hospitalized with TBP in the Pediatric Infectious Diseases Ward of Dicle University Hospital, Turkey, were evaluated retrospectively. Results: Seven cases were male and the ages of all cases ranged between 1 and 11 years. The onset of symptoms was 1-12 months (mean +/- SD 3.1 +/- 2.7 months) prior to the admission time. Nine patients gave a history of familial tuberculosis. Three cases had Bacillus Calmette-Guérin (BCG) scars and the results of five tuberculin unit (TU) tests in cases without and with BCG were over 10 and 15 mm, respectively. The most common presenting clinical symptoms and signs at admission were abdominal distention and ascites (100%), fever (27%) and loss of weight (18%). One case had accompanying tuberculous meningitis and two cases had concomitant pulmonary tuberculosis. Only one of 11 samples of ascitic fluid yielded Mycobacterium tuberculosis by the polymerase chain reaction method and no other microbiologic evidence was obtained in culture specimens. Ultrasonographic and computed tomographic imagings revealed high-density ascites that contributed well to the diagnosis. The diagnosis in two patients was proven histopathologically via peritoneoscopy and laparoscopy. All cases were treated with isoniazide, rifampisin for 9 months and pyrazinamide for the first 2 months. Conclusions: Radiologic diagnostic techniques, positive skin tests and a history of exposure to tuberculosis may contribute to the diagnosis of TBP, helped by clinical symptoms and findings, particularly when invasive diagnostic methods via peritoneoscopy and laparoscopy are not available in developing countries.