Dicle Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Dicle, Dicle Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Bacillus simplex BCHCNZ282B'den α-amilaz saflaştırılması ve karakterizasyonu
(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2025) Karakoç, Nazenin; Fincan, Sema
Bu çalışmada Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bulunan Makam Dağı'ndan toprak örnekleri alındı. Topraktan alınan örneklerden bakteri izolasyonu gerçekleştirildi. Toprak örneklerinden elde edilen izolatı tanımlamak amacıyla biyokimyasal testler ve 16S rRNA analizleri yapıldı. Yapılan analizler sonucunda izolat Bacillus simplex BCHCNZ282B olarak tanımlandı. Bacillus simplex BCHCNZ282B tarafından ekstraselüler olarak salgılanan α-amilaz üretiminin optimum koşulları belirlemek amacıyla farklı parametrelerin etkisi araştırıldı. Bakteri üremesine ait optimum koşulların 12.saat, 37°C ve pH 7,0 olduğu belirlendi. Maksimum enzim üretiminin gerçekleştiği süre 36. saat olarak belirlenerek bakteri üretimi gerçekleştirildi. 36 saat üretilen bakteri kültüründen alınan üst sıvıda α-amilaz aktivite tayini yapılarak enzimin optimum sıcaklık ve pH'sının sırasıyla 50°C ve pH 7,0 olarak tespit edildi. Enzim üretimi üzerine %1 oranında farklı karbon, azot kaynakları ve besi yerlerinin etkisi incelendi. Karbon kaynaklarından sükrozun enzim üretimini inhibe ettiği, azot kaynaklarının enzim üretimine etki etmediği tespit edildi. Maksimum enzim üretiminin gerçekleştiği besiyerinin NB (Nutrient Broth) besiyeri olduğu tespit edildi. Bacillus simplex BCHCNZ282B tarafından üretilen α-amilaz %80 amonyum sülfat [(NH4)2SO4] çöktürmesi, diyaliz ve nişasta afinite kromatografisi ile %19,50 verimle 6,13 kat saflaştırıldı. Saflaştırılan α-amilazın SDS-PAGE ile molekül ağırlığı ~70 kDa olarak belirlendi. Saflaştırılan α-amilaz aktivitesi üzerine EDTA, PMSF, 2-Merkaptoehtanol, Etanol ve Metanol gibi bazı inhibitörlerin etkisi araştırıldı. 5 mM, 10 mM EDTA (sırasıyla %79, %84) ve 10 mM PMSF'in (%61) enzim aktivitesinde güçlü bir inhibisyona neden olduğu belirlendi. Saf α-amilaz aktivitesi üzerine 1,5 mM konsantrasyonundaki ZnCl2, HgCl2, CuCl2, MgCl2, CaCl2 ve MnCl2 gibi bazı metallerin etkisi araştırıldı. MgCl2 (%115) ve MnCl2 (112)'nin enzim aktivitesini arttırırken kontrolle karşılaştırıldığında HgCl2 (85)'nin enzim aktivitesini az da olsa inhibe ettiği tespit edildi. Saf α-amilaz aktivitesi üzerine %0,5'lik Tween-40, Tween-60, Tween-80, TritonX-100, SDS, Brij ve içeriğinde enzim bulundurmayan ticari olarak temin edilen Omo matik gibi bazı deterjanların etkisini araştırıldı. SDS'in (%20) enzim aktivitesinde güçlü bir inhibisyona neden olduğu tespit edildi. Saf α-amilaz 60 dk boyunca pH 8,0 ve 40°C-50°C'de stabilite gösterdiği tespit edildi. Saf α-amilazın Km ve Vmax değerleri Lineweaver–Burk plot'a göre sırasıyla 0,002 mM ve 2,125 μmol/dk. olarak hesaplandı.
TIG kaynağı ile birleştirilen saf titanyum(GR2) ve alüminyum 2024 malzemesinin kaynak kalitesinin mekanik özelliklere etkisinin belirlenmesi
(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2025) Tasalı, İsmail Taygun; Kejanlı, Haluk
Titanyum içeren malzemeler üstün mekanik özellikleri nedeniyle yüksek teknoloji içeren alanlarda kullanılmaktadır. Özellikle havacılık ve uzay sanayi gelişimine paralel olarak kullanımı yüksek teknoloji içeren sanayi ürünlerinde artmıştır. Titreşimli ve yüksek ısıya mukavemet gerektiren bileşen parçalarında yüksek oranda kullanılmaktadır. Kimya, savunma, uzay ve elektrokimya sektörleri asıl kullanım noktalarıdır. Alüminyum alaşımları da aynı şekilde sanayinin gelişimine paralel olarak kullanım alanı artış göstermiştir. Özellikle hafifliği ve korozyon dayanımı bunun en önemli sebeplerindendir. Korozyona karşı dayanımı malzemeyi havacılık sanayisi için kıymetli bir metal haline getirmiştir. Ayrıca otomobil sanayisi gibi alanlarda da kullanımı çok fazladır. Şekil verilebilirliğinin yüksek olması sanayide kullanımını artırmıştır. Bu çalışmada Titanyum (GR2)ve Alüminyum TIG kaynağı uygulanarak birleştirilmiştir. Kaynak işlemi 30,40 ve 50 A akım ve her bir akım için de 10,14 ve 18 Hz pulse frekansı uygulanarak ile yapılmıştır. Akabinde elde edilen 9 adet numuneye çekme testi, x-ray testi ve sertlik testi uygulanmıştır. Elde edilen verilere göre akımın ve frekansın kaynağın mekanik özelliklerine etkisi incelenmiştir.
Yargı bağımsızlığı ve yürütme erki beyanlarının yargı kararlarına etkisi (2016 yılı ve sonrası)
(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Yolcu, Abdullah; Erdem, Fazıl Hüznü
Yargı bağımsızlığı, demokratik toplumların temel taşlarından biri olarak kabul edilmekte olup, adil bir yargılama sürecinin sağlanması için vazgeçilmez bir unsurdur. Yürütme organının eleştiri düzeyini aşan beyanlarının yargı faaliyetlerine etkisi yargı bağımsızlığı ilkesini zedelemektedir. Bu çalışma, yargı bağımsızlığının teorik çerçevesini ele almakta, uluslararası ve ulusal düzenlemeleri detaylandırarak konuya kapsamlı bir bakış sunmaktadır. Çalışma, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının kavramsal temellerini inceleyerek, yürütme erkinin beyanlarının yargıya müdahale olarak algılandığı durumları analiz etmektedir. Birleşmiş Milletler Yargı Bağımsızlığı Temel İlkeleri, Hakimlerin Magna Cartası, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Hakimlerin Bağımsızlığı Etkinliği ve Rolü Hakkında Üye Devletlere Yönelik R(94) 12 Sayılı Tavsiye Kararı, Venedik Komisyonu Raporları gibi uluslararası etik ilkeleri tespit eden düzenlemeler ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatları değerlendirilerek yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına yönelik tehditler değerlendirilmiştir. Çalışma örnekleminde Rahip Andrew Brunson, M. Osman Kavala, Ş. Can Atalay ve Selahattin Demirtaş hakkında yürütülen davalar özelinde yürütmenin beyanları ile yargıya müdahale ettiği iddiaları ve bu beyanların yargı bağımsızlığı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Nitel araştırma yöntemi kullanılarak yürütülen bu çalışmada, vaka, belge ve karar analizi sonucunda elde edilen bulgular, yürütme organı söylemlerinin yargıya müdahale algısını güçlendirdiğini ve bu durumun yargı kararları üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır. Çalışmanın sonuç kısmında, yargı bağımsızlığını zayıflatan mevcut sebepler ile güçlendirmek için geliştirilmesi gereken hususlar belirtilmiştir. Bu kapsamda, çalışma, yürütme erkinin eleştiri sınırını aşan ve yargıya yön verecek nitelikteki beyanları karşısında hakimlerin tutumunu tespit ederek, yargı bağımsızlığının yürütmeye karşı korunmasına ilişkin sınırları güncelleyerek alana katkı sunmayı amaçlamaktadır.
Firmaların afet ve kriz dönemleri kapsamında kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının incelenmesi: 6 Şubat Kahramanmaraş depremi örneği
(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Bodur, Kemal; Kayacı, Ayşe
Firmalar, yalnızca olağan dönemlerde değil, aynı zamanda afet ve kriz dönemlerinde de kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) faaliyetleri gerçekleştirmektedir. Özellikle çevre, sanat, eğitim ve kadın istihdamı gibi alanlarda çok sayıda firmanın çeşitli KSS projeleri uyguladığı gözlemlenmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, firmaların, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremler bağlamında gerçekleştirdikleri kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını olağan durumlardaki faaliyetleri ile karşılaştırmaktır. Araştırma, depremden etkilenen Kahramanmaraş, Adana, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Elâzığ, Malatya, Hatay, Şanlıurfa, Osmaniye ve Kilis illerinde yürütülen yardım faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu doğrultuda, nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında, Fortune Türkiye dergisi tarafından yayımlanan 2022 yılı "Türkiye'nin En Büyük 500 Şirketi" sıralamasındaki ilk 50 şirket arasından 38'inin 6 Şubat 2023 ile 31 Aralık 2023 tarihleri arasında kurumsal web sitelerinde yayımladığı raporlar ile güvenilir haber ajanslarında yer alan içerikleri analiz edilmiştir. Elde edilen veriler, kurumsal sosyal sorumluluk bağlamında değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları, örnekleme dahil edilen firmaların, deprem bölgelerine farklı kategorilerde yardım sağladığını ve bu faaliyetlerin, firmaların faaliyet gösterdikleri sektörlerle hem doğrudan bağlantılı (gömülü) hem de bağlantısız (periferik) acil ihtiyaçları kapsadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, firmaların, olağan dönemlerde proaktif bir yaklaşım sergiledikleri, tüm Türkiye'yi etkileyen büyük bir afet içinde ise reaktif bir süreç izleyerek KSS faaliyetleri yürüttükleri tespit edilmiştir.
Normospermik erkeklerde farklı santrifüj hızlarının dna fragmantasyonuna olan etkisinin değerlendirilmesi
(Dicle Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2025) Yiğit, Mehmet Keya; Akkuş, Murat
Amaç: Bu çalışmada, tüp bebek laboratuvarlarında kullanılan santrifüj işleminin normospermik erkeklerde sperm fonksiyon parametreleri üzerindeki etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, Dicle Üniversitesi Hastanesi Üroloji Kliniği'ne başvuran ve normospermik olarak değerlendirilen 50 hasta dahil edilmiştir. Çalışma kapsamında alınan semen örnekleri, 1000 rpm ve 1600 rpm hızlarında santrifüj işlemine tabi tutulmuştur. Santrifüj sonrası motilite, morfoloji, vitalite ve DNA fragmantasyonu parametreleri değerlendirilmiştir. Bulgular: Gradient yöntemine dayalı sperm seçimi uygulamalarında, 1000 rpm ve 1600 rpm hızlarında santrifüj işleminin sperm parametreleri üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Bu sonuç, farklı santrifüj hızlarının sperm seçme etkinliği açısından önemli bir değişiklik yaratmadığını ve her iki hızın da klinik uygulamalarda güvenle kullanılabileceğini göstermektedir. Çalışmamız, santrifüj hızlarının sperm kalitesine etkisi konusundaki literatüre katkı sağlamaktadır. Sonuç: Bu bulgular, tüp bebek laboratuvarlarında kullanılan santrifüj hızlarının standardizasyonunun, sperm kalitesine zarar vermeyecek şekilde esnek olabileceğini ortaya koymaktadır.