Yazar "Zonturlu, Abuzer K." seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akkaraman ırkı koyunlarda ve Ankara keçilerinde servikal mukus kaynatma testi ile gebelik tanısı(2004) Aslan, Selim; Kaçar, Cihan; Zonturlu, Abuzer K.; Macun, H. Ceyhun; Saban, Erdal; Özyurtlu, NihatBu çalışmanın amacı, koyun ve keçilerde gebelik tanı yöntemi olarak kullanılan servikal mukus kaynatma testinin saha koşullarında uygulanabilirliği ve doğruluk oranının araştırılmasıdır. Çalışmada 50 baş Akkaraman ırkı koyun ve 50 baş Ankara keçisi materyal olarak kullanıldı. Servikal mukus testi ile koyunlarda % 80 doğruluk oranı, %73.3 sensitivite, % 82.9 spesivite, % 64.7 pozitif tanımlama oranı ve % 87.9 negatif tanımlama oranı elde edildi. Keçilerde ise bu oranlar sırasıyla % 70, % 60, % 72.5, % 35.3 ve % 87.9 olarak bulundu. Ayrıca korpus luteum büyüklüğü ve progesteron değerleri arasındaki korelasyon araştırıldı. Gebe ve gebe olmayan tüm hayvanlar içinde sadece gebe olmayan koyunlarda korelasyonun önemli olduğu (r=0.58; p<0.05) tespit edildi. Bunlara ilaveten yapılan vaginal sitoloji değerlendirmesinde gebe ve gebe olmayan hayvanlar arasında hücre kompozisyonu bakımından ayırıcı bir farklılığın olmadığı saptandı. Sonuç olarak, koyun ve keçilerde yapılan bu çalışmada servikal mukus kaynatma testiyle koyunlarda gebeliğin tanısında keçilere göre daha yüksek oranlar elde edilebileceği ve bu yöntemin saha koşullarında uygulanabileceği kanısına varıldı.Öğe Effect of PRID and GnRH combination on fertility parameters of heifers having inactive and active ovaries(Ankara Univ Press, 2008) Oezyurtlu, Nihat; Zonturlu, Abuzer K.; Kuecuekaslan, IbrahimThe aim of this study was to investigate the effect of PRID and GnRH combination on fertility parameters of heifers having inactive and active ovaries. Twenty-four heifers (Group I, inactive ovaries n:12 and Group II, active ovaries n: 12) was to used as material of the study. All heifers were inserted PRID (1.55 g progesterone and 10 mg estradiol benzoate) intravaginally for 12 days. At the time of PRID removal, GnRH (0.0042 mg buserelin acetate 2.5 ml i.m.) administered. It was found that between the end of the treatment and time of behavioral estrus were 3.22 +/- 0.97 and 2.91 +/- 1.04 days in Group I and II, respectively. The differences between groups were statistically similar (p>0.05). Following removal PRID, the percentage of estrus detection were 75 % and 91.67% for Group I and II, respectively. Pregnancy rates of the first service and the overall pregnancy rates were 33.33% and 55.56% for Group I and 45.45% and 72.73% for Group II. Intervals between the end of administration and conception were 15.2 +/- 18.57 and 13.0 +/- 15.7 days for Group I and II, respectively (p>0.05). As a result, it has been suggested that PRID and GnRH treatments in heifers with inactive and active ovaries were effective on reproductive performance, observation of estrus and regulation of estrus cycle.Öğe İnaktif ve aktif ovaryumlu düvelerde PRID ve GnRH kombinasyonunun fertilite parametrelerine etkisi(2008) Zonturlu, Abuzer K.; Özyurtlu, Nihat; Küçükaslan, İbrahimSunulan çalışmada, inaktif ve aktif ovaryumlu düvelerde PRID ve GnRH uygulamalarının bazı fertilite parametrelerine etkisinin araştırılması amaçlandı. Çalışmada, inaktif ovaryumlu (Grup I, n:12) ve aktif ovaryumlu (Grup II, n:12) toplam 24 adet düve materyal olarak kullanıldı. Grup I ve II’deki düvelere özel aplikatör yardımı ile 12 gün süreyle PRID (1.55 g progesteron ve 10 mg östradiol benzoat) intravaginal yolla uygulandı. PRID’in çıkarıldığı gün GnRH (0.0042 mg buserelin asetat 2.5 ml i.m.) enjeksiyonu yapıldı. Uygulama bitimi östrus görülme zamanı Grup I’de 3.22±0.97 ve Grup II’de 2.91±1.04 gün olarak tespit edildi. Her iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak önemsiz bulundu (p>0.05). PRID uzaklaştırıldıktan sonra Grup I’de % 75 ve Grup II’de % 91.67 oranında östrus saptandı. İlk tohumlama ve tüm tohumlamalar (üç tohumlama) sonrası gebelik oranları sırasıyla, Grup I’de % 33.33 ve %55.56 oranında Grup II’de % 45.45 ve %72.73 oranında bulundu. Uygulama bitimi gebe kalma aralığı Grup I’de 15.2±18.57 gün, Grup II’de 13.0±15.7 gün olarak belirlendi (p>0.05). Sonuç olarak, inaktif ve aktif ovaryumlu düvelerde PRID+GnRH uygulamalarının siklusun düzenlenmesinde veya başlatılmasında, östrus görülmesinde ve fertilite üzerinde etkili olduğu kanısına varıldı.Öğe Retensiyo sekundinarumlu ineklerde bazı biyokimyasal parametreler ve mineral madde düzeylerinin araştırılması(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2008) Özyurtlu, Nihat; Zonturlu, Abuzer K.; İçen, Hasan; Gürgöze, Sema Y.; Güngör, ÖrsanBu çalışmada, retensiyo sekundinarum (RS) şekillenmiş (n=28) ve şekillenmemiş (n=44) sütçü ineklerin kan serumunda bazı biyokimyasal parametrelerin ve mineral madde düzeylerinin araştırılması ve retensiyo sekundinarumdaki etkilerinin tespit edilmesi amaçlandı. Bu amaçla RS şekillenen ve şekillenmeyen ineklerde alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST), alkalen fosfataz (ALP), laktat dehidrogenaz (LDH), kan üre nitrojen (BUN), kreatinin (CRE), albumin (ALB), glukoz, direkt ve total bilirubin, total protein, kalsiyum (Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg) ve demir (Fe) düzeyleri otoanalizörde saptandı. Çalışmada retensiyo sekundinarumlu hayvanlarda serum total protein (p< 0.05) ve Ca düzeyleri (p< 0.01) retensiyo sekundinarum şekillenmeyen hayvanlardan daha düşük bulundu. Diğer parametrelerde ise her iki grup arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemsiz olduğu tespit edildi. Sonuç olarak, serum biyokimyasal parametrelerdeki farlılıkların puerperal dönemdeki değişikliklerden veya puerperal dönem sorunlarından kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Ancak, serum mineral düzeyindeki farklılığın puerperal dönemden ayrı olarak beslenme şekillerine bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Kalsiyum düzeyindeki farklılık, çalışmada da görüldüğü gibi retensiyo oluşumunda etkili olmaktadır. Bu yüzden, doğumdan önce hayvanların rasyonlarına özellikle mineral madde açısından dikkat edilmesinin ve hayvanların metabolik profillerin kontrol edilmesinin puerperal dönem sorunlarının önlenmesinde yararlı olacağı düşünülmektedir.Öğe Retensiyo sekundinarumlu ineklerde yaş, süt verimi, vücut kondisyon skoru ve kan serumu selenyum düzeylerinin karşılaştırılması(2008) Alpaslan, Burcu Menekşe; Bozkurt, Güzin; Zonturlu, Abuzer K.; Özyurtlu, Nihat; Üren, NilgünBu çalışmada, retensiyo sekundinarum (RS) şekillenmiş 20 ve şekillenmemiş (kontrol) 29 ineğin kan serumu selenyum (Se) düzeyleri ile yaş, vücut kondisyon skoru (VKS) ve son laktasyon dönemine ait süt verimleri karşılaştırılarak, bunların retensiyo sekundinarum etiyolojisindeki rolü araştırıldı. Retensiyo sekundinarum şekillenen ve şekillenmeyen ineklerin ortalama kan serum Se düzeyi sırasıyla, 110,61±11,89 ng/ml ve 124,06±10,38 ng/ml, önceki laktasyona ait süt verimleri 11577±1106,4 ve 10467±596,2 kg, hayvanların yaş ortalamaları ise 3,58±0,26 ve 3,78±0,23 yıl, olarak tespit edildi. Kan serumu Se düzeyi, önceki laktasyona ait süt verimleri ve yaş ortalaması yönüyle RS’lu ve RS’suz inekler arasında istatistiksel olarak bir farklılığın olmadığı görüldü (p>0.05). Ancak VKS retensiyo sekundinarum şekillenen ineklerde (4,37±0,8) şekillenmeyenlerden (3,70±0,72) daha yüksek bulundu (p<0.05). Sonuç olarak, retensiyo sekundinarum şekillenen ineklerde şekillenmeyenlere göre VKS önemli oranda yüksek bulunmuş, bunun da retensiyo sekundinarumun etiyolojisinde bir rolü olabileceği düşünülmüştür. Bu sebeple, kuru dönemde ineklerin aşırı yağlanmaya yol açacak şekilde beslenmesinden kaçınılması tavsiye edilebilir.