Yazar "Yazgan, Ümit Can" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diyabetik sıçanlarda resveratrol, gliklazid ve losartanın antidiyabetik etkilerinin karşılaştırılması(2015) Yazgan, Ümit CanTip 2 diyabetes mellitus hemen hemen tüm toplumlarda sıklığı giderek artan, yüksek sağlık harcamaları, sakatlık ve ölüme neden olabilen kronik bir hastalıktır. Hastalığın tedavisi eğitim, yaşam tarzının değiştirilmesi, fiziksel aktivitenin arttırılması ve ilaç tedavileri ile sağlanmaktadır. İyi bir tedavi ile komplikasyonlar geciktirilebilmekte hatta önlenebilmektedir. Bu nedenle etkin tedavi ve uygun maliyet sağlayabilecek seçeneklere olan ilgi artmaktadır. Bu çalışmada birçok yararlı özelliği ortaya konmuş ve diyabetes mellitus için de olası yararlarından bahsedilen resveratrol, gliklazid ve losartanın kan şekeri üzerine olan olası etkisini mekanizmalarıyla araştırmayı amaçladık. Çalışmamızda sıçanlarda streptozotosin ile deneysel diyabet modeli oluşturuldu. Diyabet oluşturulan sıçanlara günlük resveratrol, losartan, ve gliklazid intragastrik gavaj olarak üç hafta boyunca verildi. Çalışmanın sonunda sıçanlar ketamin anestezisi altında kardiyak ponksiyonla feda edildi. Daha sonra kan örneği ve karaciğer dokusu örnekleri alındı. Kan örneklerinden glikoz ve HbA1c düzeyleri araştırıldı. Karaciğer dokusu ise homojenize edildikten sonra karbonhidrat metabolizması ile ilişkili enzimler çalışıldı. Sıçanların kan örneklerinde kan glikoz düzeyi resveratrol grubunda gliklazid grubuna benzer ve kontrol grubundan yüksek iken losartan ve diyabetik kontrol grubundan anlamlı olarak daha düşüktü. HbA1c düzeyleri resveratrol grubu losartan ve diyabetik kontrol grubuna göre anlamlı düşük iken gliklazid ve kontrol grubuna göre daha yüksekti. Hekzokinaz düzeyleri resveratrol grubunda diyabetik kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksekti. Fruktoz 1,6 bifosfataz düzeyleri resveratrol grubunda diyabetik kontrol grubundan anlamlı olarak daha düşüktü. Glikoz 6 fosfataz düzeyleri resveratrol grubunda diyabetik kontrol grubundan anlamlı olarak daha düşüktü. Glikoz 6 fosfataz dehidrogenaz düzeyleri resveratrol grubunda diyabetik kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksekti. Pirüvat kinaz düzeyleri diyabetik kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksekti. Kan örneklerinden alınan sonuçlar Resveratrolün kan şekeri üzerinde gliklazide benzer şekilde iyileştirici etkisinin olduğunu ancak HbA1c düzeylerinde gliklazid kadar etkili bir düşüş sağlayamadığını gösterdi. Diğer taraftan karaciğer homojenat örneklerinden çalışılan enzim düzeyi değerleri ise resveratrolün kan şekerinde düşüşe katkı sağlayabileceğini düşündürdü. Ayrıca resveratrole bağlı G6PD enzim aktivitesindeki artışın da diyabet komplikasyonlarının önlenmesinde antioksidan özelliği ile katkı sağlayabileceği fikrini destekledi. Sonuç olarak; resveratrol diyabetik ratlarda kan şekerinde belirgin düşüşe neden olmakta ve bu düşüşte karaciğerdeki enzim aktivitelerinin değişiminin muhtemel bir neden olduğu düşünülmektedir.Öğe Vernal keratokonjonktivitli olgularda ortalama trombosit hacmi ve nötrofil/lenfosit oranı(Modestum Publishing Ltd., 2014) Elbey, Bilal; Yazgan, Ümit Can; Yıldırım, Adnan; Karaalp, Ümit; Şahin, AlparslanAmaç: Bu çalışmada vernal keratokonjonktiviti (VKK) olan hastaların nötrofil, eozinofil, lenfosit, trombosit sayısı, nötrofil/lenfosit oranı (NLO), ortalama trombosit hacmi (MPV) değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Yöntemler: Bu çalışmada göz hastalıkları polikliniğine başvurmuş ve VKK tanısı almış olguların dosya kayıtları retrospektif olarak incelendi. Şaşılık dışında herhangi bir sistemik ve oküler hastalığı bulunmayan yaş ve cinsiyet uyumlu olgular kontrol grubuna dahil edildi. Tüm katılımcıların yaş ve cinsiyet verileri kaydedildi. Hemogram değerlerinden; MPV nötrofil, eozinofil, lenfosit, trombosit sayımı, NLO otomatik analizörlerle ölçüldü. Elde edilen veriler iki grup arasında karşılaştırıldı.Bulgular: Çalışma kapsamında 30 VKK ve 30 kontrol olgusu değerlendirildi. Gruplar arasında yaş ve cinsiyet açısından anlamlı farklılık saptanmadı. MPV ve NLO, VKK grubunda kontrol grubuna oranla daha yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildi (sırasıyla p=0,19 ve p=0,16).Sonuç: Bu çalışmanın sonucunda MPV ve NLO değerlerinin VKK hastalığıyla ilişkili olmadığını gösterilmiştir. MPV ve NLO değerlerinin VKK'da istatistiksel olarak anlamlı olmamalarına rağmen daha yüksek olması VKK için yardımcı parametre olarak kullanılabilir.