Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Yazar, Hayrullah" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    A comparison of the effects of aggressive dose and conventional dose atorvastatin applications on IL-6 and NO levels in patients with acute myocardial infarction
    (Academic Journals, 2011) Basarali, Mustafa Kemal; Buyukbas, Sadik; Yazar, Hayrullah; Kiyici, Aysel; Kayrak, Mehmet; Ulgen, Siddik
    High dose statin medication in acute coronary syndrome cases is a therapy which lowers mortality and morbidity rates. Interleukin-6 (IL-6) is produced in higher amounts in acute myocardial infarction (MI) and facilitates myocardial damage. However, secretion of nitric oxide (NO) is depleted. We aimed to compare the effects of conventional dose (10-40 mg/day) and aggressive dose (80 mg/day) atorvastatin medications on IL-6 and NO levels in patients with primary percutaneous transluminal coronary angioplasty (PTCA) intervention after acute MI. 50 patients (8 females, 42 males) with the diagnosis of acute MI with ST segment elevation enrolled to the study. Primary PTCA intervention was performed on these patients and consequently either conventional dose (10 to 40 mg/day) or aggressive dose (80 mg/day) atorvastatin medications were given to the patients. Three months later, plasma IL-6 and NO levels were determined and alterations in the groups were evaluated. IL-6 levels decreased from 24.34 +/- 12.04 to 11.40 +/- 5.79 pg/ml and from 29.62 +/- 17.38 to 12.51 +/- 8.95 pg/ml in conventional dose and aggressive dose regimens respectively (p<0.001). However, NO concentrations increased from 22.90 +/- 8.24 to 31.70 +/- 7.56 mu M in conventional dose and from 19.37 +/- 5.60 mu M to 34.15 +/- 9.60 mu M in aggressive dose groups (p < 0.001). The effects of aggressive dose atorvastatin medication on IL-6 and NO levels were similar to conventional dose application in cases with ST segment elevation acute MI.
  • [ X ]
    Öğe
    Hemodiyaliz tedavisi gören, son dönem böbrek yetmezlikli yetişkin hastalarda, yaş, intra dialitik kilo artışı ve anti hipertansif ilaç Kullanımı değerlendirilmesi
    (2009) Başarılı, Mustafa Kemal; Büyükbaş, Sadık; Pekgör, Ahmet; Polat, Mehmet; Yazar, Hayrullah
    Amaç: National Kidney Foundation (NFK-KDOQI) kronik böbrek hastalığının tanımı ve evreleri ile ilgili, kriterler önermiştir. Evre I' den başlayıp Evre V' e kadar devam eden tanımlamalarda son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) Evre V olarak' da tanımlanmaktadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, diyaliz hastalarında anti hipertansif ilaçlar ile sağlanan kan basıncı kontrolü, eks-traselüler sıvı volümü kontrolü ile sağlanan kan basıncı kontrolüne eşit çıkmaktadır. Kan serumu sodyum değerinin normonatremi (Na: 135-140 mEq/L) sınırlarında tutulması ve diyaliz tedavi solusyonupun kişiye özel (set points) ayarlanması ise intra dialitik kilo artışında ayrıca önem taşımaktadır. Bu çalışmada antihipertansif ilaç kullanımı ile yaş ilişkisinin olup olmadığını ve iki hemodiyaliz tedavi seansları arası kilo farkının anti hipertansif ilaç kullanımına olası etkisini araştırmak amaçlandı. Yöntem: SDBY teşhisi konan 70 hastamızın sodyum 'set points' tespitleri yapılarak gerekli olan hastalarımıza sodyum ve UF (ultra filtrat) profili uygulaması yapılmıştır. İDK farklılıklarına göre İki hemodiyaliz tedavi seansı arasında; 0.1-1 kg arası kiîc) alan hastalar 1. grup, 1.1-2 kg arası kilo alanlar 2. grup, 2.1-3 kg arası kilo alanlar 3. grup, 3.1 -4.9 kg kilo alanlar 4. grup ve 5 kg ve üzeri kilo alanlar 5. grup olarak gruplandırıldı. Hastalarımızın yaş gruplandırılması ise -44 yaş arası 1 .grup, 45-63 yaş arası 2. grup, 64-74 yaş arası 3.grup ve 75 yaş ve üzerindekileri 4. grup olarak belirlendi. Bu grupların anti hipertansif ilaç kullanımları değerlendirildi. Bulgular: İDK grupları değerlendirmesi 1 .grup 7 hasta (%10), 2.grup 30 hasta (%43), 3.grup 20 hasta (%29), 4.grup 9 hasta (%12) ve ö.grup 4 hasta (%6) olarak saptandı. Yaş grupları değerlendirmesi ise 1. grup 15 hasta (%21,6), 2. grup 27 hasta (%38,4), 3. grup 20 hasta (29,1), 4. grup 8 hasta (%10,9) olarak saptandı. Çalışmamızda yaş ile anti hipertansif ilaç kullanımı arasında bir ilişki tespit edilememiştir. Sonuç: intra dialitik kilo gruplarında kilo artışları ile pa-relel olarak, antihiperteansif ilaç kullanım oranları hızla artmış, %29 lardan % 78 lere kadar çıkmıştır. Bu nedenle diyet kısıtlamasının düzenli sürdürülmesinin yaşam tarzı olarak benimsenmesi diyaliz hastalarına özellikle tavsiye edilmelidir.
  • [ X ]
    Öğe
    Konya bölgesinde yaşayan yetişkin poliklinik hastalarında, kan lipit düzeyleri, yaşam biçimleri ve etli ekmek yeme alışkanlıkları arasındaki ilişki
    (2009) Yazar, Hayrullah; Göçmen, Ayşe Yeşim; Büyükbaş, Sadık; Başaralı, Mustafa Kemal; Pekgör, Ahmet
    Amaç: Konya ili, nüfus, yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıkları açısından, orta Anadolu bölgesinin karakteristik özelliklerini yansıtır. Bu popülasyon ile yapılan çalışmalar, burada yaşayan bireylerin düzenli olmayaegzersiz yaptığını ve doymuş yağ asitleri içeren besin- leri çok tükettiğini ortaya koymuştur. Bunlara ek olarak bu bölgede, ‘Etli Ekmek’ diye adlandırılan ve Konya bölgesine özel olan gıda çok tüketilmektedir. Bizim bu çalışmadaki amacımız, kan lipit düzeyleri, egzersiz sıklığı ve patenti Konya lokantacılar derneği tarafından alınan ‘Konya usulü etli ekmek’ tüketimi arasındaki ilişki- nin saptanmasıdır. Materyaller ve Yöntemler: Bu çalışma’ya katılanların yaş sınırlaması 25-55 arasında olup, çalışma Çumru devlet hastanesinin iç hastalıkları, genel cerrahi, enfeksiyon ve acil polikliniklerine başvuran 1006 hasta üzerinde yapılmıştır. Kan örnekleri, 12 saat açlığı takiben, sabah saat 08.00’de alınmıştır. Trigliserit (TG), total kolesterol ve Yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) Kolesterol spektrofotometrik yöntemle ölçülürken, düşük dansiteli lipoprotein (LDL) kolesterol düzeyleri Friedewald formülü ile hesaplanmıştır. Yaşam biçimlerine göre gruplama ise şu şekilde gerçekleştirilmiştir: L0, L1, L2 ve L3 (en azdan en çok olana göre) günlük yaptıkları egzersiz miktarına göre. L0 grup: 101 hasta (% 10), L1 Grup: 195 hasta (% 20), L2 Grup: 354 hasta (% 35), L3 Grup: 356 hasta (% 35).etli ekmek yeme alışkanlıklarına göre ise, EE1, EE2 ve EE3 (en azdan en çok olanagöre) olarak gruplama yapılmıştır. EE1 Grup: 201 hasta (% 20), EE2 Grup: 266 hasta (% 26), EE3 Grup 539 hasta (% 54). Elde edilen veriler, SPSS istatistik programı ile analiz edilmiştir.Sonuçlar: Etli ekmek tüketen gruplarda kan lipit düzeyleri yüksek bulunmuştur. Her ne kadar L0 grubu içinde lipit parametreleri arasında fark saptanmamışsa da, L3 grubunda bulunan alt gruplar arasında lipit parametrelerinin farklı olduğu gözlenmiştir. Bu bulgu bize egzersizin lipit parametreleri üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Diğer yandan, E2 grubu içinde oldukça az bir fark görülürken, TG arasındaki fark oldukça belirgindir. Tartışma: Bu çalışmayı iki başlık altında özetleyecek olursak, 1. kan lipit düzeyleri, egzersiz yapma sıklığı ve Konya usulü etli ekmek tüketimi arasındaki ilişki vardır ve en belirgin etki TG düzeyleri üzerindedir. 2. etli ekmek çok tüketen poliklinik hastaları (E3 grubu) içinde, düzenli egzersiz yapanlarda (L3 grubu), lipit profilinin negatif yönde etkilenmediği gözlenmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Son dönem böbrek yetmezliğinde Kt/V üre değerlerinin etyolojik farklılıklar ve mortalite ile ilişkileri
    (2009) Büyükbaş, Sadık; Başarılı, Mustafa Kemal; Polat, Mehmet; Sayın, Fatma Kübra; Yazar, Hayrullah; Pekgör, Ahmet
    Amaç: Son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) tedavi başarısının değerlendirilmesinde, 1985 yılından beri fraksiyone üre klirensi göstergesi yani Kt/V üre değeri dikkate alınmaktadır. Günümüzde diyaliz yeterliliğinin de belirteci olarak karşımıza çıkan Kt/V üre değeri mortalite için de önem taşımaktadır. Bu nedenle çalışmamızda SDBY vakalarında etiyolojik gruplama yapılarak Kt/V üre ile mortalite ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: 34 ay süreyle izlenen SDBY hastalarının hemodiyaliz tedavisi öncesinde giriş kanları ve sonrasında çıkış kanları alınmış ve üreaz enzimatik yöntemiyle saptanan kan üre değerlerinden Kt/V üre hesaplamaları Barth formülü kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Türk registry 2007 dikkate alınarak etiyolojik tanı gruplandırılması ile sekiz grup ve fraksiyone üre klirensini gösteren Kt/V üre değerine göre gruplandır-ma ise dört grup olarak belirlenmiştir. Bulgular: 34 ay boyunca Huzur Diyaliz merkezimizde tedavi gören tüm hastalar üzerinden yapılan etiyolojik tanı gruplarının % dağılımı; 1. grup için %16,5, 2. grup için %19,9, 3.grup için %38,9, 4.grup için %4,3, 5.grup için %6,7, 6.grup için %3,7, 7.grup için %6,3 ve 8.grup için %2 olarak saptandı. Kt/V üre grupları % dağılımı ise; l.grup %7.5 (Kt/V üre <1.2, 1.2 hariç), 2.grup %45.5 (Kt/V üre 1.2-1.5 arası, 1.5 hariç), 3.grup %39.4 (Kt/V üre 1.5-1.8 arası, 1.8 hariç) ve 4.grup %7.6 (Kt/V üre 1.8 ve üzeri) olarak belirlenmiştir. 34 ay- lık zaman periyodunda mortalite etiyolojik olarak en fazla tip II diyabette görülürken Kt/V üre değerlerine göre ise en fazla 2. ve 3. gruplarda görülmektedir. Sonuç: Kt/V üre değeri yüksek olan hastalarda mortalite oranlarında beklenen azalmanın görülmemesi nedeniyle Kt/V üre değerinin, diyaliz yeterliliğinde tek başına kriter olmadığını düşündürmektedir. Ayrıca SDBY hastalarının erken yaşta mortalitesinde familial Akdeniz ateş etiyolojisinin diğer etiyolojik faktörlerden daha önemli olduğu da görülmüştür.
  • [ X ]
    Öğe
    Son dönem böbrek yetmezlikli yetişkin hemodiyaliz hastalarından, etyolojik tanıları tip II diyabetes mellitus olanlarının, diğer hastalara göre albumin, K, PTH, CaxP değerleri mukayesesi
    (2010) Yazar, Hayrullah; Büyükbaş, Sadık; Başaralı, M. Kemal; Pekgör, Ahmet; Polat, Mehmet
    Amaç: Diyabet mellitüs tip II ya da diğer ifade ile tip II diyabet, yüksek kan glukozu ile karakterize insülin direnci veya insülin eksikliği içeren bir yetişkin hastalığıdır (eski ismi insüline bağlı olmayan diyabet, NIDDM).Diyabet egzersizden yoksun ve diet bozuklukları ile artan (life style disorders) bir hastalıktır. Tip II diyabet, hızla ilerleyen ve tıbbi yardıma ihtiyaç duyulan bir durumdur. Çoğu faktör bu durumu potansiyel olarak artırabilir, metabolik sendrom bunlardandır. Multifaktoriyel değişiklikler ve komplex du- rumlar, ciddi miktarda irreversible organ bozukluklarına yol açabilir. Reno-vaskuler bozukluklar çok önemli olanlarından olup, ciddi miktarda son dönem böbrek yetmezliği ile sonlanır (SDBY). Bu çalışmada amacımız; SDBY etyolojilerinden olan tip II diyabet mellitüs ve diğer etyolojilerin insidans ve prevelansını tespit etmek ilave olarak ise kan serumunda Albumin, K, PTH, CaxP dğerleri mukayesesini yapmaktır. Yöntem: Özel Konya Huzur Diyaliz merkezinde, izinleri alınan 70 yetişkin SDBY’ li hastanın 25 ay süreyle oto analizörde kan ölçümleri yapıldı. Çalışma kriterlerimize uyan tüm hastalar, sekiz etyolojik grupta toplandı. Grup çalışmasına ilave olarak, hastalarımızın kanlarında; Albumin, K, PTH, CaxP değerlerine bakılarak, istatistiksel çalışmaları yapıldı. Kanlar;prehemodiyaliz (heparinizasyondan önce) giriş kanları şeklinde alınarak, vitros fs 5.1 ile vitros 950 ve abott architect 2000 sr beckman coulter access cihazları ile çalışıldı. Bulgular: Tip II diyabet grubu hastalarının Albumin, K, PTH ve CaxP değişkenlerinin diğer hastalar grubu değerlerinden istatistiksel açıdan değerli farklılık gösterdiği anlaşılmıştır (p value < 0,05).Sonuç: Diyabet hastalarında K farklılığı beklenen bir sonuç olmakla birlikte, PTH ve CaxP değerlerindeki farklılık ise SDBY hastalarında görülen sekonder hiperparatiroidizm laboratuar bulgusu olarak yorumlanmıştır. Ayrıca; hemodiyalizde özel bir öneme sahip olan albumin proteinindeki farklılığın istatistikseaçıdan değerli olması ise, bu konunun araştırılması sonucunu çıkarmıştır.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim