Yazar "Yavuz, Osman" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çift taraflı atrofik mandibulada farklı kemik volümetrelerinde all-on-four tekniği ile yerleştirilen dental implantların çevre dokularda oluşturduğu streslerin sonlu elemanlar analizi ile incelenmesi(Dicle Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2022) Yavuz, Osman; Kaya, BeyzaDental implant uygulamaları, dişsiz boşlukların protetik olarak rehabilitasyonu konusunda oldukça başarılı bir tedavi seçeneğidir. İleri derecede atrofik posterior mandibulada konvansiyonel dental implant yerleştirilecek yeterli kemik genellikle mevcut olmamaktadır. "All-on-four" tekniğiyle yerleştirilen dental implantlar augmentasyon ihtiyacını ortadan kaldırması, tedavisi süresini kısaltması ve morbitide oranını azaltmasından dolayı son yıllarda sıklıkla tercih edilmektedir. İleri derecede mandibula atrofisi olan hastalara ''All-on-four'' tekniğiyle dental implant uygulanabilmesi için anterior madibulada yeterli kemiğin mevcut olması gerekmektedir. Yeterli kemik hacmine sahip olmayan vakalarda augmentasyon tekniklerinin bu hasta popülasyonlarının ileri yaşta olması, komplikasyon riski, sinir hasarı, tedavi sürecinin uzaması ve maliyet gibi dezavantajları bulunmaktadır. Dental implant uygulamalarında implant çapının artması stres dağılımı açısından önemli bir parametredir. Yeterli kemik hacmi olmayan vakalarda daha geniş çaplı implant kullanmak için augmentasyon tekniklerinin dezavantajları da gözönüne alındığında birçok cerrah augmentasyon teknikleri yerine alveolar krette kemik redüksiyonunu tercih edebilmektedir. Klinisyenler kemik redüksiyonuyla beraber daha kısa ve geniş çaplı implant uygulamak ile kemik redüksiyonu olmadan daha uzun ve ince implant kullanmak arasında tercih yapmak zorunda kalmaktadır. Ayrıca alveolar kret kemik redüksiyonuyla beraber veya diş çekimi sonrası ertlenmiş dental implant tedavilerinden sonra alveolar kemikte doğal rezorpsiyon sonucu vertikal kemik kaybıyla beraber kron/implant oranı artmaktadır. Vertikal kemik kabıyla beraber implant uzunluğu azalmakta, protetik üst yapı yüksekliğinin artmasıyla artan kron/implant oranına bağlı yıkıcı olan stresler de bir diğer endişe kaynağıdır. Çalışmamızda bilgisayarlı tomografi kayıtlarından faydalanılarak çift taraflı posterior mandibula atrofi özelliği gösteren ''All-on-four'' sistemiyle dental implant uygulancak anterior mandibulada 21 mm uzunluğuna ve bazal mandibulaya doğru alveolar kret genişliği artan 3 mm genişliğine sahip bir model elde edilmiş olup, aynı hasta modelinde her modele 2'şer milimetrelik kemik redüksiyonu yapılarak 4 farklı model elde edilmiştir. Çalışmamızın amacı farklı kemik volümetrelerinde farklı çap, boy ve değişen protetik üst yapı uzunluğuyla elde edilen bu modellere, "All-on-four" tekniğiyle yerleştirilen dental implantlara uygulanan vertikal ve oblik kuvvetler sonucunda meydana gelen stres değerlerine stres birikimlerini nasıl etkilediği araştırılacak ve elde edilen veriler kıyaslanarak hangi kemik seviyesinde implant uygulamalarının diğerlerine göre daha üstün olduğu ve optimal sonuçlar verdiği anlayıp en doğru cerrahi planlamayı seçmektir. Çalışmamızda, 4 farklı kemik seviyesi içeren grup modelleri oluşturulmuştur. Grup 1 modelinde, ana modelden 3 mm lik kemik redüksiyonuyla beraber elde edilen 18 mm uzunluğuna ve 5.5 mm genişliğe sahip anterior mandibulaya 3.5x15 mm uzunluğunda, grup 2 modelinde ana modelden 5 mm lik kemik redüksiyonuyla beraber elde edilen 16 mm uzunluğuna ve 5.8 mm genişliğine sahip anterior mandibulaya 3.8x13 mm uzunluğunda, grup 3 modelinde ana modelden 7 mm lik kemik redüksiyonu ile elde edilen 14 mm uzunluğuna ve 6.3 mm genişliğine sahip anterior mandibulaya 4.3x11 mm ve grup 4 modelinde ise ana modelden 9 mm lik kemik redüksiyonu ile elde edilen 12 mm uzunluğuna ve 7 mm genişliğine sahip anterior mandibulaya 5x9 mm uzunluğunda dental implantlar lateral kesici bölgesine dik ve premolar bölgeye 30 lik açıyla ''All-on-four'' tekniğiyle (Medentika® GmbH, Hügelsheim Gerrmany) dental implantlar uygulanmıştır. Protetik üst yapıda 2, 4, 6 numaralı dişler bölgesinden bilateral olarak vertikal olarak sırasıyla 100 N, 150 N, 200 N ve oblik olarak 30 açıyla 100 N, 100 N, 150 N kuvvet uygulanmıştır. Çalışmada uygulanan kuvvetler sonuncunda implantlarda, abutmentlarda, abutment vidalarında oluşan Von Mises stres değerleri ile alveolar kemikte meydana gelen Maksimum ve Minimum Principal stres değerleri Sonlu Elemanlar Stres analizi ile incelenmiştir. Çalışmamızın sonuncunda, vertikal ve oblik kuvvetler altında artan kemik redüksiyonuyla beraber dental implantlarda oluşan Von Mises stres değerlerinin arttığı ve dental implantlarda yoğunlaşan bu streslerin alveolar kemiğe da az ilettiği ve alveolar kemikte oluşan Maksimum ve Minimum Von Mises streslerin azaldığı, abutment ve abutment vidalarında oluşan Von Mises stres değerlerinde ise anlamlı bir fark bulunamamıştır. Çalışmamız sonuçlarına dayanarak, çift taraflı atrofik mandibulada farklı kemik yüksekliklerinde en ideal planlamanın ve en optimam stres sonuçlarının Grup 4 olduğu saptanmıştır.Öğe İnferior alveolar sinire yapışık rezidüel kist: Olgu raporu(Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2020) Çakır, Abdullah; Ağaçayak, Kamil Serkan; Yavuz, OsmanRezidüel kistler inflamatuar kist grubunda yer almaktadır. İnflamatuar odontojenik kistler iyi huylu osteolitik etkileri olan çoğunlukla asemptomatik lezyonlardır, ancak boyutuna bağlı olarak çevreleyen kemiği rezorbe edebilir ve enfekte olmasına izin verebilirler. Rezidüel kist terimi en sık olarak diş çekiminden sonra yeterli enükleasyonu yapılmayan radiküler kistin kemik dokusunda kalmasıyla oluşan kist için kullanılır. Rezidüel kistler, çenelerin en sık görülen kistleri arasındadır. Bu olguda herhangi bir sistemik rahatsızlığı olmayan 60 yaşındaki kadın hastanın posterior mandibulasında görülen rezidüel kistin tedavi süreci anlatılmaktadır. Benimsenen metodoloji literatür taramasından oluşmaktadır.Öğe Maksiller sinüse yer değiştirmiş diş kökünün caldwell luc ile çıkarılması: Olgu sunumu(Dicle Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2022) Ergen, Ozan; Yavuz, Osman; Kaya, BeyzaAnatomik boşluklara yer değiştirme, diş çekimi komplikasyonları arasında sık görülür. Özellikle maksiller molar dişlerin, maksiller sinüse anatomik yakınlığından dolayı sinüs içine yer değiştirmiş köklerle sık karşılaşılır. Sinüs içine yer değiştirmiş köklerin çıkarılmasında farklı yöntemler vardır. Bu olgumuzda maksiller sinüse yer değiştirmiş köklerin Caldwell Luc operasyonu ile çıkarılması sunulmuştur.