Yazar "Yükselen, Vahit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The effects of flutamide on lipid profile, insulin sensitivity, hirsutism and gonadotropins in women with polycystic ovary syndrome(1999) Ertem, Melikşah; Tuzcu, Alpaslan; Yükselen, Vahit; Bahceci, Mithat; Dursun, MehmetIn this study, we evaluated metabolic changes and the effects of flutamide in 22 women with PCOS. Flutamide was administered for a 6-month period in a dose of 750 mg/day. The basal and after treatment body mass index, waist: hip ratio, blood glucose, insulin, lipids, Ferriman-Gallwey scoring (FGS), gonadotropins, testosterone, trasaminazed and glucose: insulin (G:I) ratio were measured. For comparison, ANOVA was used. The sixth month mean FGS was significantly lower than the basal values (18.5±7.4 and 12.5±4.5, P<0.01). The mean basal G:I ratio was 3.31±1.12 and 6.21±2.53 at the sixth month. The sixth month G:I ratio was significantly higher (P<0.001). The total and LDL-cholesterol were decreased by flutamide (from 144±23 to 123±23 and from 88±32 to 60±25 mg/dl respectively. P<0.02 and P<0.01), whereas, the HDL-cholesterol level was increased with flutamide (from 44.8±3.9 to 46.5±3.2 mg/dl and P<0.001). LH (from 14.7±6.7 to 8.4±3 mlU/ml), LH/FSH ratio (from 3.4±1.7 to 1.9±0.6), total testosterone (from 0.87±0.29 to 0.61±0.18 ng/ml) and free testosterone (from 4.29±1.18 to 2.14±0.9 pg/ml) were decreased by flutamide (P<0.05). Thus, we reached three conclusions:1-Flutamide may improve insulin insensitivity. 2-In PCOS, flutamide decreases total and LDL-cholesterol, and increases HDL-cholesterol. 3-Flutamide may improve the LH/FSH ratio and induce a decrease in testosterone.Öğe Helicobacter pylori pozitif annelerin bebeklerinde helicobacter pylori enfeksiyonu riski ( vertikal geçiş )(1998) Dursun, Mehmet; Göral, Vedat; Canoruç, Fikri; Şimşek, Halis; Hasçelik, Gülşen; Yükselen, VahitHelicobacter pylori (H.pylori) midenin asit ortamında yaşamını devam ettirebilen nadir organizmalardan biridir. Başta duodenal ülser olmak üzere, peptik ülser, non-ülser dispepsi, mide kanseri ve MALT lenfoması ile yakın ilişkisi olduğuna ait birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmadaki amacımız H.pylori-pozitif annelerin yeni doğan bebeklerinin enfeksiyon açısından risk altında olup olmadığını saptamaktır. Doğum amacı ile hastanemize başvuran 48 anne adayı ile yeni doğan çocukları çalışmaya dahil edildi. Doğumdan kısa süre sonra hem annelerden hem de bebeklerin umbilikal venlerinden kan örnekleri alındı. Annelerin kan örnekleri ELISA yöntemi ile arari-H.pylori IgG antikoru açısından araştırıldı. Anneleri anti-H.pylori IgG bakımından pozitif olan bebeklerin serumlarında anti-H.pylori IgG ve anti-H.pylori IgA çalışıldı. Anti-H.pylori IgG 48 annenin 36'sında (% 75.0) pozitif bulundu. Anti-H.pylori IgG pozitif 36 annenin bebeklerinin 32'sinde (% 89.0) anti-H.pylori IgG pozitif bulundu. Anti-H.pylori IgG pozitif 32 bebeğin 3'ünde (% 9.4) antii-H.pylori IgA pozitif saptandı (p<0.01). Sonuç olarak, H.pylori-pozitif annelerin bebeklerinde anti-H.pylori IgG pozitifliği, IgG'nin plasental geçişi nedeni ile bebeklerdeki H.pylori enfeksiyonunun göstergesi olamaz. Buna karşın bebeklerdeki anti-H.pylori IgA pozitifliği oldukça önemli olup, çalışmamızda bulunan değer istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur (p<0.01). Çalışmamızda elde edilen sonuca göre, en azından vertikal geçiş ihtimalinin olabileceği söylenebilir.Öğe Karaciğer sirozlu hastalarda portal kolopati bulguları(1999) Kızılay, Emine; Canoruç, Fikri; Aras, Nurcan; Yükselen, Vahit; Dursun, Mehmet; Göral, Vedat; Büyükbayram, HüseyinPortal hipertansiyon diffüz olarak gastrointestinal kanalı etkilemektedir. Portal kolopati, karaciğer sirozlu olgularda portal hipertansiyon sonucu gelişen yeni bir klinik antitedir. Ancak, karaciğer sirozlu hastalarda portal kolopati sıklığı ve özellikleri ile rektal varisler iyi çalışılmamıştır. Bu çalışmada, hemodinamik açıdan stabl olan ve kanama öyküsü olmayan 25 postnekrotik karaciğer sirozlu hastada, özefagoskopi, kolonoskopi ve renkli Doppler ultrasonografi yapılarak portal kolopati sıklığı, portal gastropati ve karaciğer hasarının derecesi ile ilişkisi araştırıldı, Çalışmamızda, karaciğer sirozlu olgularda özefagus varisleri % 96, konjestif gastropati % 20, anorektal varis ve hemoroid dışı konjestif kolopati lezyonları % 92 oranında tespit edildi. Portal kolopati lezyonları sıklıkla rektosigmoid bölge, inen kolon, anal kanal ve daha az oranda transvers kolonda idi. Özefagus varisi derecesi arttıkça konjestif kolopati görülme sıklığı artarken, anorektal varis ve hemoroid sıklığında artış görülmedi. Konjestif gastropati, özefagus varisleri ile anlamlı ilişki göstermezken, konjestif gastropatisi olan olguların hepsinde konjestif kolopati bulundu. Ancak bu lezyonlar ile Child skoru arasında anlamlılık görülmedi. Yapılacak çalışmaların, bu klinik antitenin yalnız sıklığının araştırılmasına yönelik değil, aynı zamanda patofizyolojisinin de incelenerek, bu lezyonların potansiyel kanama riskini azaltmak ve tedavi seçenekleri oluşturmak amacına yönelik olması gerektiği kanaatindeyiz.Öğe Relationship between Helicobacter pylori, atrophic gastritis, autoimmunity and intestinal metaplasia(2003) Dursun, Mehmet; Canoruç, Fikri; Kılınç, Nihal; Yükselen, Vahit; Yılmaz, ŞerifGiriş ve Amaç: Çalışmamızda Helicobacter pylori enfeksiyonu ile atrofık gastrit, otoimmünite ve intestinal metaplazi arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metodlar: Klinik olarak endoskopi endikasyonu konan 73 hastaya üst gastrointestinal sistem endoskopisi yapıldı. Her hastanın midesinden beşer biyopsi alındı. Tüm hastalardan alınan serum örnekleri klasik anti-parietal hücre antikorları bakımından immünfloresan tekniği ile test edildi. Sonuçlar: Çalışmaya alınan 73 hastanın 56'sında (%76.7) Helicobacter pylori pozitif, 17'sinde (%23.3) ise negatifti. Helicobacter pylori pozitif hastaların 8'inde (%14.2) ve negatif hastaların 3'ünde (%17.6) APCA pozitif bulundu. 73 hastanın 30'unda belli alanlarda -en sık küçük kurvatur mid-antrum-atrofık değişiklikler vardı. Atrofı gözlenen hastaların 20'sinde (%66.6) Helicobacter pylori pozitif idi. Bölgelere dağılımda, antral atrofıde Helicobacter pylori pozitifliği oranı, corpus atrofısindekinden anlamlı olarak daha yüksekti (p=0.003; x2=7.98). Yaş ile atrofı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon yoktu. Yine 73 hastanın 29'unda-en sık incisura angulariste olmak üzere-intestinal metaplazi vardı. Intestinal metaplazililerin 25'inde (%86.2) Helicobacter pylori pozitifti. Tartışma: Atrofı gelişimi, APCA pozitifliği ve intestinal metaplazi açısından Helicobacter pylori varlığı ile yokluğu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Ancak intestinal metaplazi ile atrofı arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon vardı. Bu sonuçları doğrulamak için ileri çalışmalara gereksinim vardır.