Yazar "Vural, Sezin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ender görülen fetal ekstremite tümörü: Hemanjiolenfanjioma(2012) Taner, Mehmet Zeki; Soydinç, Hatice Ender; Sak, Muhammed Erdal; Vural, Sezin; Özler, Ali; Evsen, Mehmet SıddıkHemanjiolenfanjioma (HL) oldukça ender görülen vasküler malformasyondur. Otuz iki yaşında 38 haftalık gebeliği olan kadın hasta fetal kolda kitle nedeniyle polikliniğimize refere edildi. Yapılan ultrasonografide, fetal sağ üst ekstremitede solid ve kistik komponentleri bulunan ve ön tanı olarak HL olduğu düşünülen kitle saptandı. Postnatal yapılan doppler ultrasonografi (USG) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) tetkiklerinde kitlenin HL ile uyumlu olduğu saptandı. Çocuk hastalıkları, çocuk cerrahisi ve ortopedi konsültasyonları sonrasında eksizyonel biopsi önerilmedi. Neonatal dönemde hemanjiom komponenti nedeniyle propranolol tedavisi başlanıldı. Propranolol ile tedavinin üçüncü ayında kitle boyutlarında küçülme saptanması üzerine bu tedavinin devamına karar verildi. Prenatal dönemde tanısı konulan ve oldukça ender rastlanan HL olgusuna ait prenatal tanı, perinatal sonuç ve postnatal dönemde tedavisi ile ilgili deneyimimizi sunmayı amaçladık.Öğe Kliniğimizde adneksiyal kitle tanısıyla opere edilen 35 yaş ve altındaki olguların retrospektif analizi(2016) Vural, Sezin; Erdemoğlu, MahmutAmaç: Adolesan ve erken reprodüktif çağdaki adneksiyal kitlelerin benign/ malign ayırımında kullanılan tanı yöntemlerini ve ameliyat sırasında yaklaşımları irdelemek Yöntem ve Gereçler: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı jinekoloji servisinde, Şubat 2000- Kasım 2010 tarihleri arasında adneksiyal kitle öntanısı ile ameliyat edilen 35 yaş ve altındaki 630 olgunun dosyaları geriye dönük irdelendi. İstatiksel analizlerde Ki-kare testi ve T-testi kullanıldı, p<0,05 değeri anlamlı kabul edildi. Bulgular: Histopatolojik sonuç hastaların 554'ünde (%87,9) benign, 18'inde (%2,8) borderline ve 58'inde (%9,2) malign olarak belirlenmiştir. Benign ve malign grupların ameliyat öncesi demografik özellikleri karşılaştırıldığında yaş, gebelik ve doğum sayısı açısından fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmazken klinik ve ultrasonografik değerlendirmede kist rüptürü ve assit gruplar arasında anlamlı bulunmuştur. CA125, CA15-3, CEA, CA19-9, AFP ortalama değerleri benign grupta malign gruba göre düşük izlendi(p<0.05). Benign histopatolojik kitlelerden tüm yaş gruplarında en sık matür kistik teratom (184 olgu, %33,2) endometrioma (132 olgu, %23,8) ve seröz kistadenom (90 olgu, %16,2) görülmüştür. Malign tümörlerden 21 yaş altında en sık germ hücreli tümörler (12 olgu,%70,5) ve 21 yaş üzerinde epitelyal tümörler (31 olgu,%56,3) görülmüştür. 22 olgu (%44) evre I, 3 olgu (% 6) evre II, 14 olgu (% 28) evre III, 11 olgu (% 22) evre IV olarak bulunmuştur. Uygulanan ameliyat tiplerine göre en sık kist/ kitle ekstirpasyonu (%70,32),ikinci sırada USO (%17,78), üçüncü sırada evreleme cerrahisi (%4,44) yapılmıştır. Sonuç: Adneksiyal kitlelerin ameliyat öncesi benign ve malign olarak ayırımında kullanılan hiçbir tanı yöntemi tek başına yeterli değildir. Over tümörleri çocukluk ve adolesan dönemlerinde nadir görülmelerine rağmen, bu yaş grubunda en sık görülen genital tümörlerdir. Genç hasta grubunda da yüksek oranda malignite potansiyelinin bulunması ve gelecekteki fertiliteyi etkilemesi nedeniyle, adneksiyal kitle varlığında ayrıntılı klinik ve patolojik değerlendirme yapılmalıdır. Anahtar kelimeler: adneksiyal kitle, malignite, cerrahi yaklaşımÖğe Sezeryan skar gebeliği: olgu sunumu(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2011) Evsen, Mehmet Sıddık; Vural, Sezin; Obut, Mehmet; Karaçor, Talip; Taner, Mehmet ZekiSezaryen skarına implante olan gebelik, hayati tehlike içerebilen ve artan sezeryan oranı ile sıklığı artan, nadir bir klinik durumdur. Erken tanı ve tedavi bu hastalarda fertilitenin korunması ile beraber hayat kurtarıcı olabilmektedir. Transvajinal ultrasonografide uterin kavitenin boş olması ve servikal kavite varlığı ile anterior istmik bölgede myometrial devamlılığın olmaması ve gebelik ürünün bu bölgeye yerleştiğinin görülmesi tanıyı akla getirmelidir. Bu yazıda skar ektopik gebeliği saptanan hastayı literatür eşliğinde sunmayı amaçladık.