Yazar "Uysal, İbrahim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Comparison of local and systemic ibuprofen for relief of postoperative pain in symptomatic teeth with apical periodontitis(International Scientific Information, Inc., 2022) Uysal, İbrahim; Eratilla, Veysel; Topbaş, Celalettin; Ergül, İsmail; Çelik, YusufBackground: One of the aims of endodontic treatment is to control preoperative and postoperative pain. The present study evaluated the effects of local and systemic ibuprofen on postoperative pain. It aimed to determine the most effective method for relieving postoperative pain due to chemomechanical preparation. Material/Methods: Ninety patients with symptomatic apical periodontitis were randomly assigned to local ibuprofen, systemic ibuprofen, and control groups (n=30 each). Chemomechanical preparations were performed using a ProTaper Universal Ni-Ti rotary file under 2.5% sodium hypochlorite and 17% ethylenediaminetetraacetic acid irrigation. After the root canals were dried with sterile paper points, while Odontocide paste was applied into the root canals of the patients in the local ibuprofen group, calcium hydroxide paste was applied into the root canals of the patients in the systemic ibuprofen and control groups. Following completion of the endodontic treatment procedure, 200 mg ibuprofen was prescribed to patients in the systemic ibuprofen group. Friedman and Wilcoxon tests were used for statistical analysis. Results: Posttreatment pain scores were recorded at 6, 12, 24, and 48 h using a visual analogue scale. Although there were no significant differences between the local ibuprofen group (Odontocide) and the control group (Ultracal) (P>0.05), pain scores in the systemic group (Ultracal+200 mg ibuprofen) were significantly lower than those in the other 2 groups (P<0.05). Conclusions: These results indicate that systemic administration of ibuprofen is effective for postoperative pain relief.Öğe Effects on alveolar bone of diabetes mellitus induced by streptozotocin in rats. Histopathologic and immunohistochemical study(Universidad de la Frontera, 2018) Yılmaz, Nezih; Uysal, İbrahim; Eratilla, Veysel; İrtegün, Sevgi; Ferman, Rojda Güneş Uysal; Eratilla, Elif; Elbey, Hüseyin; Uysal, Ersin; Deveci, Buşra; Deveci, EnginThe purpose of this study was to investigate effects of diabetes mellitus (DM) on the alveolar bone with histopathological and immunohistochemical methods. Wistar rats were divided into two groups, control and diabetes group. Control group was fed standard rat chow and drinking water for 8 weeks. Single dose (Streptozotocin) STZ (55 mg/kg), was dissolved in sodium citrate buffer and introduced intraperitoneal injection. Diabetes group and control group were compared in terms of glucose values. The blood glucose concentration in diabetic rats was significantly high (p <0.05). In diabetes group; periodontal membrane and the dilation of blood vessels, hemorrhage has also been a significant increase in inflammatory cells. In the diabetes group, osteonectin showed positive expression in periodontal membrane and showed negative expression in osteocytes of alveolar bone. Osteopontin expression in fibroblast cells and periodontal membrane collagen fibrils was positive, alveolar cells, osteocytes and bone matrix bone was found positive. Diabetes results showed that there formed periodontitis; due to the increase in inflammation inhibiting bone formation delaying the development of early bone cells.Öğe Evaluation of mesiobuccal root canal morphology and interorifice distance in maxillary first molar teeth: a CBCT study on Southeast Anatolian population(2023) Uysal, İbrahim; Koç, NevzatAims: The aim of this study was to evaluate the mesiobuccal root canal morphologies and interorifice distances of maxillary first molars using cone-beam computed tomography (CBCT). Methods: CBCT images of 477 patients who had undergone CBCT for various reasons were examined and 654 maxillary first molars were included in the study according to the study criteria. Results: The most common canal configuration observed in mesiobuccal roots was type II (p < 0.05). The median interorifice distance was 2.28 mm in roots with type II canal configuration, while it was measured as 2.55 mm in roots with type IV canals, and a significant difference was found depending on the presence of canal in the apical third of the root (p < 0.001). The median interorifice distance was found to be 2.58 mm in males and 2.34 mm in females, and a significant difference was detected (p < 0.001). Conclusion: Various canal variations can be observed in the mesiobuccal roots of maxillary first molars, and the length of interorifice distance can predict the canal type. This information can increase the success rate of endodontic treatment.Öğe Evaluation of mesiobuccal root canal morphology and interorifice distance in maxillary first molar teeth: a CBCT study on Southeast Anatolian population(MediHealth Academy Yayıncılık, 2023) Uysal, İbrahim; Koç, NevzatAims: The aim of this study was to evaluate the mesiobuccal root canal morphologies and interorifice distances of maxillary first molars using cone-beam computed tomography (CBCT). Methods: CBCT images of 477 patients who had undergone CBCT for various reasons were examined and 654 maxillary first molars were included in the study according to the study criteria. Results: The most common canal configuration observed in mesiobuccal roots was type II (p < 0.05). The median interorifice distance was 2.28 mm in roots with type II canal configuration, while it was measured as 2.55 mm in roots with type IV canals, and a significant difference was found depending on the presence of canal in the apical third of the root (p < 0.001). The median interorifice distance was found to be 2.58 mm in males and 2.34 mm in females, and a significant difference was detected (p < 0.001). Conclusion: Various canal variations can be observed in the mesiobuccal roots of maxillary first molars, and the length of interorifice distance can predict the canal type. This information can increase the success rate of endodontic treatment.Öğe İki farklı eğe sistemi ile prepare edilen kök kanallarının apikal mikrosızıntilarının karşılaştırılması(2012) Kaya, Sadullah; Uysal, İbrahim; Ayaz, Selengül GanidağlıAmaç: Bu çalışmanın amacı Self Adjusting File (SAF) ve Profile eğe sistemleri ile şekillendirilen kanalların lateral kondansasyon tekniği ile doldurulması sonucu oluşan apikal mikrosızıntının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmada periodontal ve ortodontik nedenlerle çekilmiş 48 adet tek köklü premolar diş kullanıldı. Dişlerin kronları mine sement sınırı seviyesinden uzaklaştırıldıktan sonra rastgele iki gruba ayrıldı (n= 20). 1.gruptaki dişler SAF ile şekillendirilken 2.gruptaki dişler Profile eğe sistemi ile şekillendirildi. 8 diş pozitif ve negatif kontrol grubu olarak kullanıldı. Kök kanal irrigasyonu için % 2,5 NaOCl ve % 17 EDTA kullanıldı. Daha sonra kök kanalları gutta-percha ve AH plus kök kanalı dolgu patı ile lateral kondansasyon tekniği kullanılarak dolduruldu. Kök yüzeyleri apexte sadece 1mm.’lik kısım dışında naturel tırnak cilası (0 numara) ile 2 kat kaplandıktan sonra 48 saat % 2’lik metilen mavisinde bekletildi. Örneklerdeki boya ve tırnak cilası uzaklaştırıldıktan sonra kökler bucco-lingual yönde ince bir alev uçlu elmas frezle longitudinal olarak ikiye ayrıldı ve steromikroskop altında değerlendirildi. Bulgular: Grupların istatistiksel değerlendirmeleri Mann - Whitney U testi ile yapıldı. Gruplar arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark bulunamadı (P > 0.05). Sonuç: Lateral kondansasyon tekniği ile kök kanallarının doldurulmasında SAF ve Profile eğe sistemi ile yapılan mekanik preparasyon apikal mikrosızıntı açısından başarılı sonuçlar vermiştir.Öğe Kök kanallarının dezenfeksiyonunda üç farklı döner eğe sisteminin kemomekanik etkinliklerinin karşılaştırılması(2016) Uysal, İbrahim; Kaya, SadullahKök kanal tedavisinin amacı; kanalların bakterilerden ve doku artıklarından temizlenmesi, şekillendirilmesi ve dezenfekte edilmesinden sonra kök kanal sisteminin üç boyutlu olarak sızdırmaz bir biçimde doldurulmasıdır. İn vitro olarak gerçekleştirilen bu çalışmada, kök kanallarının dezenfeksiyonunda üç farklı döner eğe sisteminin kemomekanik özelliklerinin mikroorganizmaların azaltılması açısından birbirleriyle karşılaştırılmasını amaçlamaktadır. Nikel Titanyum (Ni-Ti) döner eğe sistemleri olarak SAF, ProTaper ve Reciproc kullanılmıştır. Çalışmamızda 60 adet tek kanallı mandibular premolar insan dişi kullanıldı. Mekanik dış temizliği yapılan dişlerin kanal giriş kaviteleri açıldı, çalışma boyu belirlendi ve Ni-Ti döner eğe sistemlerinin kök uçlarına ulaşabilmesi için 20 numaralı K-tipi el eğeleri ile kanallar şekillendirildi. Smear tabakasının uzaklaştırılması amacıyla kanallara 2 ml % 17’lik EDTA bir dakika süreyle uygulandı ve takiben 2 ml % 2,5’lik NaOCl ile kanallar irrige edildi. Örnekler 20 dişten oluşan üç gruba ayrıldı. Besiyeri içeren cam şişeler içersinde otoklavda 121 Co’de sterilize edilen dişlere E.faecalis ekimi yapıldı ve kanalların bakterilerle kontaminasyonu için cam şişeler bir hafta boyunca etüvde bekletildi. Kanallar steril serum fizyolojikle dolduruldu ve kanal içeriğinin steril paper pointler yardımıyla besiyeri içeren tüplere transfer edilmesiyle başlangıç örnekleri elde edildi. Dişlerin şekillendirme işlemi ProTaper grubunda F2’ye kadar, Reciproc grubunda R40 ile ve SAF grubunda ise çapı 1,5 mm olan eğe kullanılarak gerçekleştirildi. Bütün çalışma gruplarında irrigasyon ajanı olarak % 2,5’lik NaOCl kullanıldı. Kemomekanik şekillendirme sonrası sodyum tiyosülfat ile irrigasyon ajanlarının inaktivasyonunu takiben steril paper pointler yardımıyla şekillendirme sonrası örnekleri elde edildi. Cam tüpler içerisindeki besiyeri süspansiyonlarından alınan örnekler, kanlı ağar besiyerine ekildi. İnkubasyon sürecinden sonra oluşan E.faecalis kolonilerin sayımları yapıldı. SAF, ProTaper ve Reciproc döner eğe sistemleriyle şekillendirme öncesi-sonrası farkların yüzdesel değerlerinin farklı olup olmadığı Kolmogorov-Smirnov Testi ile karşılaştırıldı. Kolmogorov-Smirnov Testi ile farklı bulunan gruplardan farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için, Nonparametrik Post-Hoc Test Bonferroni Düzeltmeli Mann-Whitney U Test ile analiz edildi. Mikrobiyolojik incelemeler sonucu elde edilen veriler istatistiksel olarak değerlendirildiğinde; SAF, ProTaper ve Reciproc döner eğe sistemleri, antibakteriyel etkinlikleri göz önüne alınarak kıyaslandığında; SAF sisteminin diğerlerinden daha üstün olduğu saptanmıştır (p<0.05). Anahtar Kelimeler: Antibakteriyel etkinlik, SAF, ProTaper, Reciproc, E.faecalis.Öğe Self-adjustıng fıle sisteminin C-şekilli kanallar üzerindeki genişletme etkinliğinin değerlendirilmesi(2012) Uysal, İbrahim; Adıgüzel, Özkan; Kaya, Sadullah; Özer, Senem Gökçen Yiğit; Koparal, MahmutAmaç: Çalışmanın amacı C-şekilli kanal yapısına sahip kök kanallarının Self-Adjusting File (SAF) sistemi kullanılarak şekillendirilmesinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: C-şekilli kök kanal yapısına sahip olan dişler konik ışınlı bilgisayarlı tomografi taraması ile tespit edildi ve kronlar uzaklaştırıldı. Kök kanallarının ISO 20 el eğesi ile şekillendirilmesini takiben kanalların içine light green boya enjekte edildi ve dişler vakum cihazına yerleştirildi. Kök kanallarının boyanmasını takiben, C-şekilli kanallar 4 dakika boyunca SAF kullanılarak şekillendirildi. Kökler uzunlamasına ortadan ikiye ayrıldı ve ışık mikroskobu ile görüntüler kayıt edildi. Görüntüler daha sonra Adobe Photoshop ve Image J programına aktarıldı ve SAF eğesinin kanal duvarlarına temas eden ve etmeyen bölgelerin alanları hesaplandı. Verilerin aritmetik ortalaması belirlendi. Bulgular: SAF ile C-şekili kök kanallarının %66 oranında şekillendirildiği fakat %34 oranında eğelerin kanal duvarlarına temas etmediği alanların varlığı saptandı. Sonuçlar: C-şekilli kök kanalları SAF sistemi kullanıldığında özellikle koronal üçte bir bölgede dentini uzaklaştırmada yetersiz kalmıştır.Öğe Vertucci tip ?? kök kanal konfigürasyonuna sahip alt lateral dişlerin endodontik tedavileri: Vaka raporu(Dicle Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2022) Kılıvan, Hasret; Uysal, İbrahimBu vaka raporunda tip ΙΙ 2 kanal konfigürasyonuna sahip mandibular lateral dişlerin konservatif endodontik tedavileri sunulmaktadır. 66 yaşında erkek hasta 32, 33, 42 ve 43 numaralı dişlerinin kanal tedavilerinin yapılması için kliniğimize başvurdu. Hastanın anamnezinde ilgili dişlerde sıcak ve soğuk hassasiyeti olduğu ve sıcağa bağlı hassasiyetten sonra hemen geçmeyen ağrılarının olduğu öğrenildi. Lokal anestezi altında dişlerin kanal tedavilerine başlandı ve her iki lateral kesici dişin de ikişer kanal girişi olduğu görüldü. Sodyum hipoklorit (NaOCl) ve EDTA yıkaması eşliğinde gerçekleştirilen kemomekanik preparasyon işleminin ardından dişler gütaperka ve Sealapex kanal dolgu patıyla doldurularak kompozit rezinle restore edildi. Alınan bitim radyografilerinde lateral kesici dişlerin Vertucci Tip ΙΙ kanallara sahip oldukları belirlendi.