Yazar "Ulu, Ali Emre" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2007 ve 2018 Deprem Yönetmeliklerinin Yapısal Analizler IşığındaKarşılaştırılması(2021) Adar, Kübra; Ulu, Ali Emre; Büyüksaraç, Aydın; Işık, ErcanDepremlerden dolayı meydana gelen yapısal hasarları ve bu hasarlar sonucu oluşan can kayıplarını en aza indirmek amacıyla depremedayanıklı yapı tasarım kuralları hazırlanmaktadır. Bilimsel gelişmeler, yapım teknolojileri ve yapı malzemelerindeki yenilikler iledepremde oluşan hasarların birlikte dikkate alınması sonucu, yenilenme ve değişim ihtiyacı kaçınılmazdır. Bu çalışma kapsamında 2007ve 2018 deprem yönetmelikleri arasında karşılaştırmalar yapılmıştır. Kullanılan yazılımın uygun sürümleri kullanılarak, örnek olarakseçilen on beş katlı betonarme bir yapı her iki yönetmelik için analiz edilerek sonuçlar karşılaştırılmıştır. Analizler sonucu örnek olarakincelenen bina için değişimler belirtilerek, yorumlar yapılmıştır.Öğe Açık kanal akımlarına planda farklı yerleştirilmiş mahmuzların deneysel ve sayısal analizi(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Ulu, Ali Emre; Önen, Fevzi; Aydın, Mehmet CihanSerbest yüzeyli akışların düzenlenmesinde önemli bir yer alan mahmuzlar, akım karakteristiklerini büyük ölçüde etkileme potansiyeline sahip hidrolik yapılardır. Mahmuzların uygulama ve inşası tek bir standarda bağlı olmayıp, tasarımları sahaya özgü olduğundan farklı alanlarda birden fazla tür, tasarım, şekil, sayı ve boyutlarda bulunabilirler. Kullanım amaçlarına göre özellikleri değişen mahmuzlar, genel ve yaygın olarak sediment birikimi ve kıyı erozyonlarını bertaraf etmekte kullanılırlar. Bu tez çalışmasında, açık bir kanalda gruplar halinde farklı yükseklik, uzunluk, aralık ve doğrultu açılarıyla yerleştirilen mahmuzların daha önceki kullanımlarından farklı olarak açık kanal akımlarındaki enerji kırma potansiyelleri ve akım üzerindeki hidrodinamik etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla, laboratuvarda gerçekleştirilen fiziksel model çalışmaları, benzer sınır şartları altında sayısal model (HAD: Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği) çalışmalarıyla birlikte yürütülmüştür. Bu kapsamda planda farklı yerleştirilmiş mahmuzların, farklı geometri ve akım koşullarında toplamda 549 adet model çalışması gerçekleştirilmiştir. HAD analizlerinden, deney setinden elde edilemeyen akım çizgileri, akım hızları ve akımdaki türbülans yoğunluğu gibi akım özellikleri alınarak yorumlanmıştır. Tezden elde edilen bulgular, gruplar halinde tasarlanarak açık bir kanal içerisine yerleştirilen mahmuzların batıklık hali ve oranının enerji sönümleme ve türbülans gibi akım özellikleri üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, mahmuz uzunluklarının kanal genişliğine oranı, yine akımdaki enerji sönümleme potansiyelini net bir şekilde etkilediği bulunmuştur. Modellerin en-boy oranları memba su seviyesi ve akım alanında çalkantı ve girdap oluşumunda önemli farklara sebep olduğu HAD analizlerinden anlaşılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda varılan noktada, tasarlanan modellerin akarsulardaki enerjinin sönümlenmesi, taşkın risklerinin azaltılması, akarsu habitatının korunması ve akuatik canlıların fayda sağlaması gibi birden fazla amaca hizmet edebileceği belirlenmiştir. Çalışmanın, ilgili literatüre de akarsu düzenleme temelinde katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Eğimli zeminlerde inşa edilen betonarme binaların deprem davranışlarının incelenmesi(Osman SAĞDIÇ, 2020) Işık, Ercan; Karaşin, İbrahim Baran; Ulu, Ali EmreYapıların inşa edileceği zeminler eğimli olabilmektedir. Çoğu zaman tabii zemin eğimi ortadan kaldırılarak farklı kot seviyelerineoturan temeller engellenmektedir. Ancak bazı durumlarda yapı zemin eğimine göre inşa edilebilmektedir. Bu gibi durumlarda yapınınzemin katında bulunan düşey taşıyıcı elemanlar farklı yüksekliklerde inşa edilebilmektedir. Bu çalışma kapsamında 3%, 5% ve 10%zemin eğimleri dikkate alınmıştır. Elde edilen sonuçların karşılaştırılabilmesi adına zemin eğimin dikkate alınmadığı referansbetonarme bina için hesaplamalar yapılmıştır. Oluşturulan dört farklı yapı modeli için statik itme ve özdeğer analizleri yapılmıştır.Yapısal modellerin tamamında değişken olarak sadece zemin kat kolon yükseklikleri seçilmiştir. Yapısal analizlere esas olan diğertüm değerler sabit olarak alınmıştır. Her bir yapısal model için periyot, yer değiştirme, taban kesme kuvvet, elastik ve efektif rijitlikile hasar durumları için üç farklı hedef deplasman değerleri ayrı ayrı hesaplanmıştır. Her bir yapı modeli için ilk ve son hasar şekillerielde edilmiştir. Zemin eğiminden dolayı oluşan kısa kolonlar yapının deprem performansını olumsuz olarak etkilemektedir. Zemineğiminin artmasından dolayı zemin katta yer alan kolon yüksekliklerindeki azalma yapının rijitlik değerlerini arttırmakta, periyotdeğerlerini azaltıp, yapının sismik kapasitesini arttırmaktadır. Ancak zemin eğiminin fazla olduğu yapı modellerinde daha düşük yükfaktörleri altında ilk hasarlar meydana gelmiştir. Oluşan ilk hasarlar eğimden dolayı en düşük yüksekliklere sahip kolonlarda oluşmuştur. Yer değiştirme istem talepleri zemin eğiminin arttığı yapı modellerinde azalmıştır.Öğe Energy dissipation potentials of grouped spur dikes in an open channel(Springer Science and Business Media, 2023) Ulu, Ali Emre; Aydın, Mehmet Cihan; Önen, FevziSpur dikes are frequently preferred fow regulation structures, especially for open channels and coastal morphology due to their ease of application and economics. Since spur dikes placed on the edge of the stream isolated (single) or in groups do not have a length across the entire channel width, they can also play the role of a semi-permeable weir in the stream. In this study, the efects of spur dikes of the same length and height placed asymmetrically on both sides of the channels at fve diferent angles on the fow were investigated experimentally and numerically. The energy dissipation ratios of the spur dikes in the channel were calculated in submerged and unsubmerged fow conditions. A total of 45 tests were performed using nine diferent discharges, and comparisons were made by transferring the same characteristics from the experimental conditions to the numerical environment. According to the obtained data, the situation with the highest energy dissipation occurred at θ=120°. At low discharges, more vortex was observed in the eyes between the dikes, but as the discharge increased, the vortex seen in the fow decreased. The velocity distributions on the channel cross-sections were also presented to obtain fow patterns along disturbed fow in the channel. At the maximum discharge, the θ=30° placement showed the highest velocities in most cross-sections, while the lowest velocities were observed at the θ=120°.Öğe Experimental and numerical analysis of weir structures in open channel flows(Bitlis Eren Üniversitesi, 2021) Ulu, Ali Emre; Aydın, Mehmet Cihan; Önen, FevziWeirs are important water structures used to hold water in dams and canals and to safely transfer water from upstream to downstream. Due to these features, these structures, which have been used for years, have many different designs. In this study, a rectangular labyrinth weir and an inclined-bed rectangular weir were studied experimentally and numerically. The weir geometries used in the experiment were produced in a 3D printer and transferred to the numerical simulation with the same dimensions. The discharge and discharge coefficients corresponding to five different upstream heights obtained from the experiment and numerical simulation were obtained and the data were compared.Öğe An experimental and numerical investigation of hydraulic performance of in-channel triangular labyrinth weir for free overflow(Taylor and Francis Ltd., 2024) Aydin, M. Cihan; Ulu, Ali Emre; Işik, Ercan; Hamidi, NizamettinLabyrinth weirs are well known for their superiority in providing higher flow capacity for a given hydraulic head, especially in areas where space is limited. This study presents an experimental and numerical study to determine the hydraulic efficiency of triangular labyrinth weirs. The discharge coefficient of a weir was determined in two different ways, depending on the width of the channel (Cd) and the length of the crest of the weir (CL). Although the crest length is the most important factor in increasing the discharge coefficient per unit channel width, the discharge coefficient per unit crest length decreases with increasing the crest length for a given head. It can be said that the main reason for the reduction in weir efficiency, particularly at high headwater, is nappe interference and therefore local submergence between cycles. From the results of systematic analyses, some new highly correlated multiple regression equations calculating these two coefficients in relation to the weir geometries and the flow conditions were obtained. As a result of the literature comparison, although they were found to be generally compatible with the results of similar studies in the literature, the reasons for the differences between them were discussed. © 2024 Indian Society for Hydraulics.Öğe New approach for increasing discharge of sluice gate by a deep sluice(Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2023) Aydın, M.C.; Ulu, Ali Emre; Işık, Ercan; 0000-0002-5477-1033; 0000-0001-8057-065X; 0000-0001-7499-3891Sluice gate is an important hydraulic structural element that is widely used for adjusting the flow in hydraulic structures. The working principle of these gates is based on the energy conservation of the upstream and downstream flow. The discharge that can pass through these structures theoretically depends on the gate opening, gravity, and upstream water head. In practice, the theoretical flow is multiplied by a flow coefficient for energy losses due to flow contraction after the gate. Apart from these parameters, it does not seem possible to increase the flow rate theoretically. However, in this study, an innovative design is proposed to increase the discharge by utilizing a deep duct and deflector (or ramp) the hydrostatic pressure difference between the upstream and downstream of the base. Therefore, this study aimed to pass more discharge through the deep duct by creating an additional pressure difference between upstream and downstream. These approaches were tested using Computational Fluid Dynamics (CFD) models.Öğe A study on damages in masonry structures and determination of damage levels in the 2020 Sivrice (Elazig) earthquake(Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2023) Işık, Ercan; Ulu, Ali Emre; Büyüksaraç, Aydın; Aydın, M. CihanOne of the main tectonic elements of Turkey is the Eastern Anatolian Fault zone. An earthquake with a magnitude of Mw = 6.8 on this fault on 20 January 2020 in Sivrice (Elazığ) district caused loss of life and property. Seismic parameters were obtained for the five closest earthquake station locations to the earthquake in the region, which is very active in terms of seismicity. The peak acceleration values predicted in the earthquake hazard map and codes were compared with the measured values. The measured acceleration values were considerably smaller than the acceleration values recommended for the building design. In this study, damage grading was also made depending on the damages in the masonry structures. Damage classification was actualized using the damage levels for masonry structures predicted in the European Macro-Seismic Scale (EMS). Information about the causes of damage in masonry structures and solution suggestions are given.Öğe TBDY-2018’deki yerel zemin koşullarının deprem kesit tesirlerine etkisi(Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2021) Akyıldız, Mehmet Hayrullah; Ulu, Ali Emre; Adar, KübraYerel zemin koşullarının, yapıların sismik davranışlarını etkilediği bilinen bir gerçektir. Son olarak 2018 yılında güncellenmiş olan depreme dayanıklı yapı tasarım ilkeleri ile yerel zemin sınıfları da değişmiştir. Bu değişimlerin başında, zeminin zayıf olduğu durumlara ve yüksek katlı yapılara özel yeni hesap yaklaşımları getirmesidir. Dahası bu özel hesapların uzman kişilerce kontrolü zorunlu tutulmuştur. Güncel deprem yönetmeliğinde yer alan yerel zemin koşulları dikkate alınarak örnek olarak seçilen betonarme bir yapıda yer alan bir düzlem çerçeve için deprem etkileri altında kesit tesirleri elde edilmiştir. Bitlis iline ait herhangi bir coğrafi noktada, beş farklı yerel zemin sınıfı için (ZA, ZB, ZC, ZD ve ZE) öncellikle deprem parametrelerinin değişimi incelenmiştir. Her bir zemin sınıfı için kısa harita spektral ivme katsayıları, en büyük yer ivmesi, en büyük yer hızı, spektral ivme katsayıları yatay ve düşey elastik tasarım ivme spektrum köşe periyotları elde edilmiştir. Her bir yerel zemin sınıfı için elde edilen değerler kullanılarak iki katlı bir betonarme yapı için hesaplamalar yapılarak deprem kesit tesirleri hesaplanmıştır. Bu çalışma ile yeni yönetmelikteki zemin sınıflarının değişimi dikkate alınarak deprem parametreleri ve kesit tesirleri üzerindeki etkileri hesaplanmıştır.