Yazar "Turan, Mehmet Hadi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İslam hukukunda akitlerde kabz kavramı ve hukuki sonuçları(2016) Turan, Mehmet Hadi; Bayar, MesutBu tezde bir bedel karşılığında mülkiyetin veya menfaatin karşı tarafa transferi ele alınmıştır. Tezimiz giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kabz (teslim alma) ve kabzla ilgili akit, bedel, mülkiyet, tasarruf ve teslim kavramları incelenmiştir. Tezimizin ikinci bölümünde kabz ve hukukî mahiyeti ele alınmıştır. Teslim almada öncelik hakkı araştırılmış ve yorumlanmıştır. Tezimizin üçüncü bölümünde ise, kabzın hukuki sonuçları üzerinde durulmuştur. Mülkiyet intikalinde en çok satım akdi, menfaat akdinde ise icare akdi araştırılmıştır. Teslimden önce mal ve bedelde tasarrufun hükümleri ortaya konmuştur. Günümüz meselelerine yansımaları irdelenmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler Kabz, Bedel, Tasarruf, Mülkiyet, TazminÖğe Münziri`nin hadis kültüründeki yeri(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Turan, Mehmet Hadi; Keskin, Yusuf ZiyaAraştırmamız, monografik bir tezdir ve El-Münziri hakkındadır. 581-656 yılları arasında yaşamıştır. Mısırlıdır ve büyük bir muhaddistir. Hadis, İslam hukuku ve İslam tarihi hakkında birçok kitap yazmıştır. Münziri, samimi, dindar ve zahid bir müslümandı. Fakat, kitaplarına pek sağlam olmayan hadisler alması yüzünden diğer hadisçiler tarafından eleştiriye tabi tutulmuştur. Münziri'nin en önemli eseri Terğib ve Terhib'dir. İslam dünyasında bu eseriyle tanınır. Bu eser üzerine, birçok haşiye, ta'lik, tahkik ve ihtisar çalışmaları yapılmıştır. Ve aynı zamanda Türkçe'ye de çevrilmiştir. Münziri, hayatının son zamanlarını Kahire'de bulunan "Darü'l- Hadisi'l-Kamiliyye"de İslami dersler vererek geçirmiştir. O, 22 eser ve değerli öğrencileri ardında bırakmıştır. Allah'ın selamı ve merhameti onun üzerine olsun Amin.Öğe Paranın sanallaşma serüveni(Şarkiyat Araştırmaları Derneği, 2019) Turan, Mehmet HadiGünümüzde gelişen teknolojinin etkisiyle klasik kaydî para telakkisinin fizikselanlamda evrim geçirdiğini görmekteyiz. Ticari hayatta madeni veya banknot denilenkağıt paraların bütün özelliklerini dışlayan, farklı özelliklere sahip olan sanal paranıngücü, gündemdeki yerini korumaktadır. Toplumun her kesiminden insanlar, istemeselerde, sanal paralarla ilgili gelişmeleri merak ve heyecanla izlemektedir.Bankacılık işlemlerinde internet ve bilgisayar ortamında bir taraftan ulaşılan kolaylık veişlem hızı, - diğer taraftan da daha az masraf sayesinde daha cazip hale gelmiştir.Zamanla klasik para telakkisinde ezber bozan sanal paranın elektronik ortamda boygöstermesi, farklı tepkilerin odağı haline gelmiştir.Belirli alanlarda robotik uygulamalar, yapay zeka ve insansız araçlar hayatımızıkolaylaştırırken, ticarette ise sanal para kullanımı işlemlere hız ve kolaylık sağlamıştır.Paranın sanallaşması sonucunda elektronik ticarette ülke sınırları baypas edilmiş vebirçok resmi prosedür fiilen ortadan kaldırılmıştır.Göründüğü kadarıyla devletlerin sanal paralara karşı tutumları farklı olmaktadır. Kimisisanal para gerçeğini görmezlikten gelirken, kimisi karşı çıkmakta, kimisi de yasalzemine oturtmaya yönelik çalışmalar yapmaktadır. Netice itibariyle bilgi, belge veişlemlerin şifrelendiği, dijital ortamda yasal prosedürlerin dışına çıkan görüntüsüylesanal paralar, ticari hayatta stratejik özellik taşıdığına da şahit olmaktayız. Öyle ki,ticaret savaşlarında ambargo uygulanan ülkeler için adeta can simidi olmuştur.Bu makalemizde banknot paranın özelliklerini taşımayan sanal paranın ticaret hayatınagiriş serüvenini sunmaya çalışacağız.Öğe Sarf Akdinde Banka Kartlarının Kullanımı(Şarkiyat Araştırmaları Derneği, 2017) Turan, Mehmet Hadiİslam Hukukuna göre sarf akdinde ivazların aynı mecliste ve peşin olması esastır. Vade, taksit veya bir başkasına havale kabul görmemektedir. Ancak günümüzde banka kartlarının alışverişlerde yaygın biçimde kullanılması, zamanla sarf akdine de sirayet etmiştir. Çoğunlukla ihtiyaçtan dolayı banka kartlarıyla da altın alışverişi yapılmaktadır. Tek çekim yanında bazı kuyumcuların vade farkı koymadan taksitle de satış yaptıkları bir vakıadır. Vade farkı ister uygulansın, isterse uygulanmasın, taksitle alışverişin meşru sayılmadığı bilinmektedir. Bu hükümde İslam hukukçuları ittifak etmiştir. Ancak banka kartıyla ve tek çekimle altın alışverişi tartışmalıdır. Kimi İslam hukukçuları tek çekimle yapılan alışverişi meşru saymış, kimi de saymamıştır. Ama genel olarak sarf akdinde aynı mecliste taraflar ivazları birlikte karşılıklı olarak teslim etmeleri gerektiğinde uzlaşmışlardır. Ne var ki, banka kartıyla yapılan alışverişte, bankanın devreye girmesi, altın karşılığı olan ivazın hesaba havalesi ve bu havalenin (hesaba yatan paranın) nakit paranın yerini alıp almadığı şüpheyle karşılanmıştır. Esasen hesaptaki paranın her türlü ve anında tasarrufa imkan verdiğini iddia etmek de mümkün değildir. Bu durumda birçok akitlerde bulunmak suretiyle tasarruflarda zordur. Sözgelimi rehin bırakmak, nakdi sadakada bulunmak, aynı mecliste herhangi bir tasarrufta bulunmak söz konusu değildir. Sarf akdinde ivazlar aynı mecliste karşılıklı olarak ve aynı anda elden ele teslim etmelidir. Bu teslimle birlikte tarafların birbirlerine karşı borcu kalmamalıdır. Borcun kalmamasının yegane alameti de, başka herhangi bir işleme, kişiye, kuruluşa başvurmaksızın istediği tüm tasarrufları yapabilmesidir. Zira teslim alınan ivazlarla anında her türlü tasarrufta bulunabilmek, kabzın gerçekleşmiş sayılması ve geçerliliği için bir şarttır. Bu şartın bir takım kurallara, beklemeye, başka işlemlere, görüşmelere ihtiyaç duymaması lazımdır. Diğer yandan akit meclisinde teslim alınan altının ivazı olan nakit paranın ele alınmasıyla, banka kartı marifetiyle hesaba geçmesi arasında oldukça fark vardır. Yani akit meclisinin terk edilmesiyle tarafların birbirlerine borcunun bitmiş olması gerekir. Bütün bu gereklilikler sarf akdinin meşru zeminde cereyan etmesi için uyulması gereken kurallardır. Tüm bu kuralların ortaya konmasındaki amaç, faiz şüphesini içinde barındıracak sarf akdinin belirlenmesiyle meşru ve geçerli sarf akdinde banka kartlarının yeri olmadığı sonucuna vararak, her türlü şüphe ve tereddüdü izale babında gerekli önlemleri almaktır. İşte biz sarf akitlerinde banka kartlarıyla alışveriş yapmanın İslam Hukuku açısından sakıncalarını, şüpheli durumlarını, banka hesabını tasarruf etmede kısıtlama olduğunu, bunun da hakiki bir kabz sayılamayacağını İslam Hukukçularının görüşleri ışığında kendi görüş ve düşüncelerimizle ortaya koymaya çalıştık.