Yazar "Tuncer, İlhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Mezanjiyoproliferatif glomerulonefrit tanısı alan idyopatik nefrotik sendromlu çocuklarda klinik seyir ve tedaviye yanıt(2000) Tuncer, İlhan; Gürkan, Fuat; Ece, Aydın; Yılmaz, Mehmet Emin; Gönlüşen, GülfilizAmaç: İdyopatik nefrotik sendromlu (INS) çocukların yaklaşık %5'inde histopatolojik olarak mezanjioproliferatif glomerulonefrit (MezPGN) tanısı konmaktadır. Bu hastalığın klinik özellikleri ve steroide cevabı tam olarak bilinmediği için, klinik olarak INS tanısı alan 234 çocuk arasından histopatolojik olarak MezPGN tanısı alan 15 hasta sunuldu. Materyal ve metod: Dicle Üniversitesi Hastanesinde ortalama 3.0±1.8 yıl (1-6 yıl arası) süresince izlenen ve yaş ortalaması 7.7±4.3 yıl (2-13 yıl arası) olan, 14'ü erkek, 1'i kız toplam 15 çocuğun klinik ve laboratuvar özellikleri retrospektif olarak incelendi. Hastaların böbrek biyopsi materyali ışık ve immunfloresan mikroskopisi ile değerlendirildi.Bulgular: İmmunfloresan boya alımına göre; hastaların 6'sı minimal lezyon hastalığı varyantı, 5'i IgA nefropatisi varyantı, 4'ü fokal segmental glomeruloskleroz varyantı kabul edildi. Beş hastada (%33) birlikte hipertansiyon, 6 hastada (%40) hematüri, bir hastada C3 düşüklüğü vardı. Hastalardan 6'sı başlangıç oral prednizolon tedavisine yanıt verdi, ancak remisyonda kalan bir hasta hariç, diğer 5'inde relaps gelişti ve steroide dirençli veya bağımlı forma dönüştüler. Dokuz hasta ise başlangıç steroid tedavisine yanıt vermedi. On dört hastaya intravenöz pulse metilprednizolon (MP)+oral veya IV siklofosfamid (CP)+oral prednizolon (PRD) tedavisi verildi. Tedaviyle 8 hasta (%53.3) remisyona girdi, 6 hastada (%40) proteinüri azalmış olarak devam etti, bir hastada kronik böbrek yetersizliği gelişti.Sonuç: Bu bulgular MezPGN'in çocuklarda klinik ve laboratuvar özellikleriyle heterojen bir hasta grubunu içerdiğini göstermektedir. Bu hastalar, yalnız başına oral steroid tedavisine dirençli veya steroide bağımlı olup, steroid ve/veya sitotoksik tedaviyle %60 oranında tam remisyona girmektedirler.