Yazar "Toker, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Pilonidal Sinus Disease: Risk Factors for Postoperative Complications and Recurrence(Int College Of Surgeons, 2012) Onder, Akin; Girgin, Sadullah; Kapan, Murat; Toker, Mehmet; Arikanoglu, Zulfu; Palanci, Yilmaz; Bac, BilselThe aim of this study is to analyze the risk factors for complications and recurrence in pilonidal sinus disease. The prospective study consisted of 144 patients with pilonidal sinus disease who were operated on at Dicle University Medical Faculty, Department of General Surgery, between February 2008 and December 2010. Patients receiving the Limberg flap totaled 106 (73.6%), while 38 (26.4%) had primary closure. Postoperative complications developed in 42 subjects (29.2%), and recurrence occurred in 19 (13.2%). The Limberg flap method was statistically considered as a risk factor for postoperative complications (P = 0.039). Regarding recurrence, family tendency (P = 0.011), sinus number (P = 0.005), cavity diameter (P = 0.002), and primary closure (P = 0.001) were found to be risk factors. Postoperative complication rate is higher in the Limberg flap method than primary closure method. The risk of recurrence is related to family tendency, sinus number, cavity diameter and anesthesia type and is also higher in primary closure.Öğe Pilonidal sinüslü hastalarda prognostik faktörler ve uygulanan tedavilerin morbiditeye etkileri ( Prospektif Klinik Çalışma )(2016) Toker, Mehmet; Girgin, SadullahGenellikle genç eriskinlerde ortaya çıkan pilonidal sinüs hastalığı, mortal bir hastalık olmamasına rağmen, sık görülmesi, yasam kalitesini olumsuz etkilemesi ve sık nüks ederek isgücü kaybına sebebiyle morbiditesi yüksek olan önemli bir hastalıktır. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniğine, Subat 2008-Mart 2009 tarihleri arasında Pilonidal Sinüs hastalığı nedeniyle basvuran 112 hasta prospektif olarak incelendi. Her hasta için ayrı yarı takip formu olusturuldu. Çalısmada hastaların yas, cinsiyet, meslek, vücut kitle indeksi, ten rengi, aile öyküsü, sigara kullanımı, sistemik ve kongenital hastalıkarı ve önceden uygulanan tedavileri prospektif olarak sorgulandı. Hastalarımızın 5 `i (% 4,5) kadın, 107' si (% 95,5) erkek idi. Kadın oranının bu kadar düsük olmasının muhtemel nedeni ülkemizin sosyo-ekonomik kosullarından kaynaklı olabileceğidir. Yapılacak tedavide; cerrahi teknik, anestezi sekli (lokal ve spinal), dren uygulanması, sinüs sayısı, eksize edilen kavite çapı, patoloji sonucu, hastanede yatıs süresi,yara iyilesme süresi ve ise baslama süreci sorgulandı.Hastalar taburcu edildikten sonra, ilk bir haftalık sürede erken komplikasyon açısından değerlendirildi. Sonraki ilk bir 1 ay, 3 ay ve 6 ay süreler zarfında kontrollere çağrılarak takip edildi. Univariate analizde; erken komplikasyon ve nüks gelisimine etkili risk fakörlerinin karsılastırılması yapıldı. Buna göre; erken komplikasyon için, yara iyilesme süresi ve cerrahi teknik, nüks gelisimi açısından da, sinüs sayısı, eksize edilen kavite çapı, ise baslama süresi, sigara kullanımı, cerrahi teknik ve dren uygulamanın anlamlı olduğu görüldü. Logistik regresyon değerlendirmesine göre ise; erken komplikasyon için, cerrahi teknik, nüks gelisimi üzerine de, cerrahi teknik, sigara kullanımı ve eksize edilen kavite çapının istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0.05). Sonuç olarak: Bu çalısma ile, Pilonidal sinüs hastalığının pre ve postoperatif hasta takibi ve sonucunda hastayı en iyi yasam konforuna kavusturacak tedavi seçeneğini sunma hedeflenmistir. Buna göre, Pilonidal sinüs hastalığında tedavinin cerrahi eksizyonla olması bir kez daha öne çıkmıstır. Cerrahi tekniklere bakıldığında; erken komplikasyonun primer onarımda, nüks gelisiminin ise diğer cerrahi yöntemlerde ( Limberg, Z-plasti, Karydakis ve flep kaydırma teknikleri ) az görüldüğü söylenebilir.