Yazar "Taş, Mahmut" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil servise başvuran asi olgularında mortalite üzerine etkili faktörler(2007) Güloğlu, Cahfer; Üstündağ, Mehmet; Orak, Murat; Sayhan, Mustafa Burak; Taş, MahmutGiriş: Bu çalışmada, hastanemiz acil servisine "ası nedeniyle" başvuran hastalarda mortalite üzerine etkili faktörlerin araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Acil servisimize Mart 2004 ile Ocak 2007 tarihleri arasında "ası" nedeniyle başvuruda bulu¬nan hastalar bilgisayar kayıtlarından tespit edilmiş ve bu hastaların dosyaları arşivimizden bulunarak geriye dönük olarak incelenmiştir. Dosyalardan olguların yaşı, cinsiyeti, medeni durumu, mesleği, olay yeri, başvuru zamanı, oluş nedeni (özkıyım ya da başkası tarafından), vital bulguları, telem izi varlığı, Glaskow Koma Skoru (GKS), Elektrokardiyografi, bilgisayarlı beyin ve boyun tomografisi bulguları, arter kan gazı (AKG), tam kan ve biyokimya değerleri ile ilgili veriler çalışma formlarına aktarılmış ve daha sonra da istatiksel olarak analiz edilmiştir/ Bulgular: Çalışmaya alınan 28 hastanın %50'si (n=14) erkek, %50'si (n=14) kadındı. Ası nedeniyle başvuran 28 has¬tanın 11'i (%39.2) hayatını kaybetti. Mortalite gelişimi ile hastanın yaşı ve cinsiyeti arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Geliş anındaki GKS puanının 8 ve altında olması (p=0.000), AKG tetkiklerinde asidoz varlığı (p=0.041), serum laktik asit düzeyinin 4 katından fazla artmış olması (p=0.000), hyoid kemik ve servikal ver¬tebra fraktürünün varlığı (p=0.016), serebral ödemin olması (p=0.018) mortaliteyi artıran faktörler olarak bulundu. Ters olarak başvuru anında normal sinüs ritmi olan hastalarda mortalite oranı düşük bulundu (p=0.002). Sonuç: Acil servise "ası nedeniyle" başvuran hastalardan GKS puanı 8 ve altında olanlar, ilk başvuruda asidozu ve normalin 4 katından fazla artmış laktik asit düzeyi olanlar, hyoid kemik ve servikal vertebra fraktürü olanlar, serebral ödemi olanlar kötü prognoz ve yüksek mortalite oranına sahiptir. Ters olarak başvuru anında normal sinüs ritmi bulu¬nan hastaların prognozu iyi ve mortalite oranları düşüktür.Öğe Effects of nebivolol on ischemia-reperfusion induced testicular injury in a rat testicular torsion model(SCI Printers & Publication INC, 2021) Taş, Mahmut; Avinca, Öner; Karakoç, Yenal; Deveci, EnginOBJECTIVE: To investigate the antioxidant effects of nebivolol in spermatogenic cells against apoptotic and testicular inflammation in torsion-detorsion injury in rats by using TUNEL assay and immunohistochemical methods. STUDY DESIGN: Forty male rats were categorized into 4 groups: control group (abdominal wall was opened and closed), torsion group (left testis was rotated 720 degrees clockwise around longitudinal axis of spermatic cord for 2.5 hours), torsion/detorsion group (after 2.5 hours of torsion process, the suture that fixed the testis to the tunica dartos was cut off for detorsion for the following 3 hours), and torsion/detorsion + nebivolol group (2.5-hour ischemia followed by administration of 10 mg/kg nebivolol 30 minutes prior to a 3-hour torsion/ detorsion). Biochemical assays (MDA, SOD, CAT, GSH) and histopathologic results were examined in the testicular tissue. TUNEL assay method was used for DNA fragmentation analysis in testicular seminiferous tubule sections. RESULTS: Nebivolol treatment seemed to prevent the increase in MDA levels of torsion-detorsion-induced testis. Statistically, SOD, CAT, and GSH activities were significantly decreased in the torsion/detorsion group, while they were increased in the torsion/detorsion + nebivolol group. In the torsion and torsion/detorsion groups, an increase in apoptosis was observed in the germ cells in the tubules, and it was seen that the application of nebivolol decreased germ cell apoptosis. CONCLUSION: Unilateral testicular torsion-detorsion causes testicular damage to the ipsilateral testis as evidenced by biochemical and apoptotic changes in the tissues and retains the morphological structure in the testes after nebivolol administration, after testicular torsion-detorsion damage, and decreased apoptotic index and inflammation.Öğe Effects of potentilla fulgens as prophylactic agent in intestinal ischemia reperfusion injury(Universidad de la Frontera, 2015) Tunç, Nurettin; Taş, Mahmut; Görük, Mücahit; Kirman, Günsel; Deveci, EnginThe purpose of this study, ischemia reperfusion injury in rats, Potentilla fulgens is to investigate the protective effects. Wistar albino rats (n= 30) weighing 180-220 g were used in the experiment. Group 1 animals underwent sham laparotomy without ischemiareperfusion injury. Group 2 animals underwent laparotomy and occlusion of superior mesenteric arteries for 30 min followed by 20 min of reperfusion without pretreatment. The Potentilla fulgens group received 400 mg/kg/day Potentilla fulgens intraperitoneally 5 days before Ischemia-reperfusion injury. There was a significant difference between the group with ischemia-reperfusion group Potentilla fulgens (p<0.0001). In statistical analysis of the MDA level, data were obtained after a respective measurement in all groups. Potentilla fulgens group with ischemia-reperfusion group was a significant decrease in MDA (p<0.001). In the period after ischemia-reperfusion, marked PCNA immunoreactivities were observed in the nuclei of crypt and villus cell. In ischemia reperfusion group, the number of PCNA immunoreactivity is quite advanced and they extended throughout the middle part of the intestine folds. The number of TUNEL-positive nuclei were also developed. In ischemia-reperfusion plus P. fulgens group, the intestinal epithelium with only a few PCNA immunoreactive nuclei. TUNEL positive nuclei were noted in the gut lumen and mucosal close differentiated goblet cells. We showed that Potentilla fulgens extract significantly prevented mucosal lesions caused by intestinal ıschemia-reperfusion.Öğe Factors influencing mortality in pediatric trauma patients(2012) Taş, Mahmut; Orak, Murat; Aldemir, Mustafa; Güloğlu, Cahfer; Üstündağ, MehmetAmaç: Çalışmamızda pediatrik yaş grubundaki travmalı hastalarda mortalite üzerine etkilerinin olabileceğini düşündüğümüz faktörleri araştırdık. Gereç ve Yöntemler: Mart 2003 ile Aralık 2006 arasında Güneydoğu Anadolu bölgesinde yüksekten düşme, yanık, kesici delici alet yaralanması, ateşli silah yaralanması, araç içi ve araç dışı trafik kazası nedeniyle Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisimize başvuran pediatrik yaş grubundaki (0-15 yaş) hastalara ait veri geriye dönük olarak analiz edildi ve ardışık olarak çalışmaya alındı. Hastalar sağ kalanlar grup 1 ve ölenler grup 2 olmak üzere iki gruba ayrıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 1658 hastanın %70.5’i (n=1169) erkek, %29.5’i (n=489) kadındı. Travmaya maruz kalan 1658 hastanın 107’i (%6.46) ex oldu. Ortalama yaş ex grubunda 6.75±0.397 (0-15), sağ kalan grupta ise 7.00±0.99 (0-15) idi. Düşük RTS skoru [OR(Odds Ratio)=1.565, CI=1.297-1.889, p<0.05], yüksekten düşme (OR= 0.637, CI=0.408-0.995, p<0.05),geç başvuru (OR=2.035, CI=1.267-3.267, p<0.05) ve medikal tedavi (OR=0.451, CI=0.273-0.744, P<0.05) travmalı hastalarda mortalite üzerinde etkili faktörler olarak bulundu. Sonuç: Yüksekten düşme, batın ve toraks yaralanması, başvuru anında düşük İSS, RTS, PTS, TRİSS’ e değeri ve geç başvuru olması pediatrik travmalı hastalarda mortalite üzerinde etkili faktörlerdir.Öğe Modifiye edilmiş kurusıkı silah yaralanmasıyla gelişen hemopnömotoraks(2007) Güloğlu, Cahfer; Taş, Mahmut; Üstündağ, Mehmet; Orak, Murat; Sayhan, Mustafa Burak[Abstract Not Available]Öğe Pediatrik travmalı hastalarda mortaliteye etkili faktörler (Retrospektif çalışma)(2017) Taş, Mahmut; Güloğlu, CahferGelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde 1?4 yaş döneminde ölüm sebepleri arasında travma, enfeksiyondan sonra ikinci sırayı alırken, bu ülkelerde 4 yaş sonrası ve gelişmiş ülkelerde 1?14 yaş arası dönemde ilk sırayı (%52)almaktadır. Multitravmaya bağlı ölümler hala ana bir halk sağlığı konusu olup etkisini azaltmak için olan eforlar çok önemlidir. Çalışmamızda Mart 2003 ile Aralık 2006 arasında Güneydoğu Anadolu bölgesinde yüksekten düşme, yanık, kesici delici alet yaralanması, ateşli silah yaralanması, araç içi ve araç dışı trafik kazası nedeniyle Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisimize başvuran pediatrik yaş grubundaki (0?15 yaş) 1658 hastaya ait veri geriye dönük olarak analiz edildi ve ardışık olarak çalışmaya alındı. Bölgemizde üniversite hastanesi acil servisine özellikle yaz aylarında daha yoğun olmak üzere çeşitli nedenlerle (yüksekten düşme, araç içi ve araç dışı trafik kazası, yanık, ateşli silah yaralanması ve diğer nedenler) travmaya maruz kalan hastalar başvurmakta ve bu hastaların önemli bir kısmının prognozu mortal veya morbid seyretmektedir. Bu hastalarda mortalite üzerinde birçok faktör etkili olmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda pediatrik yaş grubundaki travmalı hastalarda mortalite üzerine etkilerinin olabileceğini düşündüğümüz yaş, cinsiyet, başvuru zamanı, olayın oluş şekli, yaralanan vücut bölgelerini, hastanede kalış sürelerini, tedavi şekillerini, travma skorlamalarını (GKS (Glasgow koma skoru), ISS (Injury Severity Score), RTS (Revised Trauma Score), TRISS (Trauma Injury Severity Score), (PTS) Pediatric Trauma Score ) araştırmayı amaçladık. Hastalar sağ kalanlar grup 1 (n=1551) ve ölenler grup 2 (n=107) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Çalışmaya alınan 1658 hastanın %70,5'i (n=1169) erkek, %29,5'i (n=489) kadındı. Travmaya maruz kalan 1658 hastanın 107'i (%6.46) ex oldu. Ortalama yaş ex grubunda 6,75 ? 0,397 (0?15), sağ kalan grupta ise 7.00 ? 0,99 (0?15) idi. Univariate istatistiksel analizler neticesinde mortalite üzerinde anlamlı etkisinin olduğunu tespit ettiğimiz: İSS (P=0,000), RTS (P=0,000), PTS (P=0,000), TRİSS (P=0,000), yatış süresi (P=0,880), erkek cinsiyet (P=0,028), yüksekten düşme (P=0,072), KDAY (P=0,013), batın yaralanması (P=0,034), toraks yaralanması (P=0,034), geç başvuru (P=0,000) ve medikal tedavi (P=0,000) uygulanmasını logistic regression (Backward Wald) metodunu kullanarak multivariate analizle değerlendirdik. Düşük RTS skoru [OR(Odds Ratio)=1,565,CI=1,297?1,889,P<0.05],yüksekten düşme (OR= 0,637, CI=0,408?0,995,P<0.05),geç başvuru (OR=2,035, CI=1,267?3,267,P<0.05) ve medikal tedavi (OR=0,451, CI=0,273-,0,744, P<0.05) travmalı hastalarda mortalite üzerinde etkili faktörler olarak bulundu.Öğe A skin burn associated with Ranunculus arvensis (wedding bloom)(Medknow Publications and Media Pvt. Ltd, 2009) Orak, Murat; Üstündağ, Mehmet; Güloğlu, Cahfer; Taş, Mahmut; Baylan, BeratRanunculus arvensis L-a member of Ranunculaceae family- is grown as a wild plant in productive agriculture lands of the altitude between 1 to 1850 m mainly in the Mediterranean Region and Iran-Turan vegetation in Turkey. Skin burn cases associated with Ranunculaceae family is very limited in literature and according to the authors' knowledge this is the only report in literature from Turkey. In this report, we have presented a case of skin burn associated with Ranunculus arvensis represented to our emergency service.