Yazar "Tösten, Rasim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alternatif okullar kapsamında ev okullarının durumu(Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, 2013) Tösten, Rasim; Elçiçek, ZakirABD’nin kamu okullarında 1970 sonrasında görülen ahlak erozyonu, eğitim kalitesindeki düşüş, okulların ihtiyaçları karşılayamaması, özgürlüklerin kısıtlanması, çatışma ortamları ve çeşitli yetersizlikler gibi birçok faktör alternatif eğitim ihtiyacını doğurmuştur. Bu bağlamda ev okulları bir alternatif eğitim kurumu olarak ortaya çıkmıştır. Yapılan bu çalışmanın temel amacı alternatif eğitim çalışmaları kapsamında Amerika’da faaliyet gösteren ev okullarının durumunu tartışmaktır. Çalışma alanyazına dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın içeriği ev okulunun tanımı, arka planı, gerekçesi ve çeşitleri; öğrencilerin sayısına ilişkin istatistikî veriler; ev okullarındaki velilerin ve öğrencilerin karakteristiği; ev okulunun uygulanabilirliği gibi konularla sınırlıdır. Sonuç kısmında ise tartışmalar doğrultusunda ev okulu uygulamasına ilişkin kişisel görüşler belirtilip önerilerde bulunulmuştur.Öğe Dicle Üniversitesi öğrencilerinin harcama analizi ve Diyarbakır ekonomisine katkısı(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Tösten, Rasim; Çenberlitaş, İbrahim; Gökoğlan, KadirDiyarbakır ilinde yükseköğrenimine devam eden öğrencilerin harcama durumlarını çeşitli değişkenler açısından incelemek ve şehir ekonomisine katkısını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışma 2013 bahar yarıyılında Dicle Üniversitesi’nde önlisans ve lisans programlarına kayıtlı 829 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın amacına ulaşabilmek için 24 maddeden oluşan bir anket formu uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre Dicle Üniversitesi öğrencilerinin büyük çoğunluğu Dicle Üniversitesi’ni memleketlerine yakın gerekçesiyle seçmekte, öğrencilerin tamamına yakını Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden oluşmakta, ekseriyetle öğrenciler ailelerinin yanında veya ev kiralayarak kalmakta, Diyarbakır ilini mali açıdan yaşamak için uygun olarak görmekte ve Dicle Üniversitesini tavsiye etmektedir. Araştırma sonuçlarına göre; öğrenciler 2012 yılında ortalama 550 TL, ve 2013 yılında 650 TL aylık harcama yaptıkları ortaya çıkmıştır. Bu durumda 2012-2013 öğretim yılı için ortalama 600TL harcama yapıldığı söylenebilir. Dicle Üniversitesi 27500 öğrenciyi barındırdığı düşünüldüğünde öğrencilerin aylık şehre olan katkıları 16.500.000, yıllık katkıları (sekiz ay için) 132.000.000TL olduğu söylenebilir.Öğe DİYARBAKIR'DAKİ KAMU OKULLARININ YÖNETİM SORUNLARI(2016) Han, Bünyamin; Tösten, Rasim; Ergül, H. FazlıBu araştırmanın temel amacı, Diyarbakır'daki kamu okullarının yönetim sorunlarını belirlemektir. Temel amaç kapsamında öğrencilerden, öğretmenlerden, yöneticilerden, okul ikliminden, okul binalarından, eğitim programlarından, denetim/ denetçilerden ve velilerden kaynaklanan problemlerinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Araştırma betimsel tarama modelinde nicel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Diyarbakır il ve ilçe merkezlerinde (17 merkez) görev yapan 307 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak "Yönetim ve Yönetici Sorunları" anketi düzenlemeler yapılarak kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesinde aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri esas alınmıştır. Yönetim sorunlarının her bir boyutu için "en önemli üç sorun" ve "en önemsiz üç sorun" şeklinde sınıflandırmalara gidilerek aritmetik ortalamaları en yüksek ve en düşük maddeler tablolarla ortaya konmuştur. Araştırma sonucunda; öğrencilerin televizyondaki olumsuz karakterleri benimsemeleri, öğretmenlerin kendilerini geliştirmede isteksiz olmaları, okul yöneticilerinin okul çevresiyle iyi iletişim kuramamaları, öğretmenlerin öğrencilere karşı laubali davranmaları, okulun sıcak havalarda aşırı sıcak olması, okul binasının aydınlatma, havalandırma, merdiven boşlukları, koridor genişlikleri vb özelliklerinin yetersiz olması, eğitim programında sosyal beceriyi geliştiren derslerin yetersiz olması, öğretmenlerin müfettişlerden daha fazla bilgiye sahip olması ve ailelerin okula yeterli ilgi göstermemeleri gibi sorunlar öne çıkan önemli sonuçlardandır.Öğe DİYARBAKIR'DAKİ KAMU OKULLARININ YÖNETİM SORUNLARI(2016) Han, Bünyamin; Tösten, Rasim; Ergül, H. FazlıBu araştırmanın temel amacı, Diyarbakır'daki kamu okullarının yönetim sorunlarını belirlemektir. Temel amaç kapsamında öğrencilerden, öğretmenlerden, yöneticilerden, okul ikliminden, okul binalarından, eğitim programlarından, denetim/ denetçilerden ve velilerden kaynaklanan problemlerinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Araştırma betimsel tarama modelinde nicel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Diyarbakır il ve ilçe merkezlerinde (17 merkez) görev yapan 307 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak "Yönetim ve Yönetici Sorunları" anketi düzenlemeler yapılarak kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesinde aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri esas alınmıştır. Yönetim sorunlarının her bir boyutu için "en önemli üç sorun" ve "en önemsiz üç sorun" şeklinde sınıflandırmalara gidilerek aritmetik ortalamaları en yüksek ve en düşük maddeler tablolarla ortaya konmuştur. Araştırma sonucunda; öğrencilerin televizyondaki olumsuz karakterleri benimsemeleri, öğretmenlerin kendilerini geliştirmede isteksiz olmaları, okul yöneticilerinin okul çevresiyle iyi iletişim kuramamaları, öğretmenlerin öğrencilere karşı laubali davranmaları, okulun sıcak havalarda aşırı sıcak olması, okul binasının aydınlatma, havalandırma, merdiven boşlukları, koridor genişlikleri vb özelliklerinin yetersiz olması, eğitim programında sosyal beceriyi geliştiren derslerin yetersiz olması, öğretmenlerin müfettişlerden daha fazla bilgiye sahip olması ve ailelerin okula yeterli ilgi göstermemeleri gibi sorunlar öne çıkan önemli sonuçlardandır.Öğe DİYARBAKIR’DAKİ KAMU OKULLARININ YÖNETİM SORUNLARI(Erzurum Kültür Eğitim Vakfı, 2016) Tösten, Rasim; Han, Bünyamin; Ergül, H. FazlıBu araştırmanın temel amacı, Diyarbakır’daki kamu okullarının yönetim sorunlarını belirlemektir. Temel amaç kapsamında öğrencilerden, öğretmenlerden, yöneticilerden, okul ikliminden, okul binalarından, eğitim programlarından, denetim/ denetçilerden ve velilerden kaynaklanan problemlerinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Araştırma betimsel tarama modelinde nicel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Diyarbakır il ve ilçe merkezlerinde (17 merkez) görev yapan 307 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Yönetim ve Yönetici Sorunları” anketi düzenlemeler yapılarak kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesinde aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri esas alınmıştır. Yönetim sorunlarının her bir boyutu için “en önemli üç sorun” ve “en önemsiz üç sorun” şeklinde sınıflandırmalara gidilerek aritmetik ortalamaları en yüksek ve en düşük maddeler tablolarla ortaya konmuştur. Araştırma sonucunda; öğrencilerin televizyondaki olumsuz karakterleri benimsemeleri, öğretmenlerin kendilerini geliştirmede isteksiz olmaları, okul yöneticilerinin okul çevresiyle iyi iletişim kuramamaları, öğretmenlerin öğrencilere karşı laubali davranmaları, okulun sıcak havalarda aşırı sıcak olması, okul binasının aydınlatma, havalandırma, merdiven boşlukları, koridor genişlikleri vb özelliklerinin yetersiz olması, eğitim programında sosyal beceriyi geliştiren derslerin yetersiz olması, öğretmenlerin müfettişlerden daha fazla bilgiye sahip olması ve ailelerin okula yeterli ilgi göstermemeleri gibi sorunlar öne çıkan önemli sonuçlardandır.Öğe Diyarbakır kamu okullarında eğitim yöneticileri profili(Milli Eğitim Bakanlığı, 2017) Han, Bünyamin; Tösten, Rasim; Ergül, Hüseyin FazlıÖz:Bu araştırmanın amacı Diyarbakır kamu okullarında görev yapan yöneticilerin profilini ortaya çıkarmaktır. Yönetici profilinin belirlenmesi, kamu okullarında görev yapan yöneticilerin herkesçe gözlemlenebilir ortak özelliklerinin olabildiğince nicelleştirilmesi, istatistiksel göstergelere sığdırmaya çalışılması gibi bir amaca yöneliktir. Okul yöneticilerinin profilini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma betimsel tarama modelindedir. Araştırmanın örneklemini Diyarbakır ilinin 17 ilçe merkezindeki kamu okullarında görev yapmakta olan ve basit rastlantısal yolla seçilen 318 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Taşdan, Tösten, Bulut ve Karakaya (2013) tarafından geliştirilen "Okul Yönetici Profili" anketi kullanılmıştır. Araştırmanın göze çarpan sonuçlarından bazıları şöyledir: Yöneticilerin %91,5'i erkektir, %97,2'sinin yabancı dili İngilizcedir, %40,6'sı lisansüstü eğitime sahiptir, %86,7'sinin yurtdışı tecrübesi yoktur, %89,3'ü spor yapmaktadır, %68,8'i Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemektedir, %71,3'ü çözüm sürecini desteklemektedir, %58,8'i Türkiye'nin mülteci politikalarını beğenme konusunda fikir beyan etmemektedir, %58,8'i ek iş gereksinimi duymamaktadır ve %82,9'unun sendika üyeliği vardır.Öğe İç göçe maruz kalmış ortaokul öğrencilerinin eğitimde yaşadıkları problemler (Diyarbakır ili örneği)(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2019) Han, Bünyamin; Tösten, Rasim; Avcı, Yunus EmreBu araştırmanın amacı, okul yöneticileri ve öğretmenlerin bakış açısıyla iç göçten etkilenenokullardaki öğrencilerin eğitim sürecinde karşılaştıkları sorunları belirlemek ve bu sorunlarınçözümlerine yönelik öneriler sunmaktır. Bu amaca yönelik olarak Diyarbakır il merkezinde yeralan ve iç göç alarak öğrenci sayısı artan kamu ortaokullarında görev yapan okul yöneticisi veöğretmenlerin görüşlerine başvurulmuştur. Çalışma, nitel araştırma yöntemi kullanılarakgerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda araştırmanın temel amacına ulaşabilmek için iç göç ileöğrenci sayısı hızlı bir şekilde artan kamu ortaokullarının yönetici ve öğretmenlerinden detaylıveri toplamak için yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak görüşmeler yapılmıştır.Görüşme formu soruları öğretmen ve okul yöneticileri ile yapılan ön görüşme ile saptanıpalandaki akademisyenlerce geliştirilmiş ve son hali verildikten sonra 2 okul müdürü, 2 müdüryardımcısı ve 13 öğretmene uygulanmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile analizedilerek öğretmen ve okul yöneticileri açısından iç göçle gelen öğrencilerin eğitim sorunlarıortaya konulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre; iç göçle yer değiştiren öğrenciler uyumsorunları yaşamaktadırlar, akademik başarıları düşük düzeydedir, velileri okula ilgisizdir,okulda şiddet eğilimi göstermektedirler ve maddi açıdan problemler yaşamaktadırlar. Araştırmasonucunda bu sorunların çözümü için öneriler sunulmuştur.Öğe İlköğretim 1. kademe öğretmenlerinin değerler eğitimi sürecinde karşılaştıkları sorunlar(Ensar Neşriyat, 2014) Kurtulmuş, Mehmet; Tösten, Rasim; Gündaş, AyhanÖzet- Bu araştırmanın temel amacı, ilköğretim 1. kademe öğretmenlerinin değerler eğitimi sürecinde karşılaştıkları sorunları belirlemektir. Araştırma betimsel bir çalışma olup, Diyarbakır İli merkez ilçelerinde görev yapan 4358 öğretmen içerisinden tesadüfî örnekleme metodu ile seçilen 360 öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanması amacıyla, 22 maddeden oluşan likert tipi bir ölçek kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliği için iç tutarlılık katsayısına (Cronbach alpha) bakılmış ve 0.87 olarak tespit edilmiştir. Yapı geçerliği analizinde ölçeğin 5 faktörden oluştuğu tespit edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma değerleri ile t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırmada, öğretmenlerin aile-çevre ile kitle iletişim boyutuna “tamamen katıldıkları”; öğretmen, program ve okul–yönetim ile ilgili boyutlara ise “katıldıkları” görülmüştür. Ayrıca, cinsiyet değişkeninin kitle iletişim boyutunda, kıdem yılı değişkeninin ise aile ve öğretmen boyutunda anlamlı bir fark oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlar kapsamında, öğretmenlerin değerler eğitimi konusunda bilgilendirmelerinin yapılması, aile-okul-öğretmen ilişkisinin geliştirilmesi ve program içeriklerinin yeniden düzenlenmesi yapılan önerilerden birkaçıdır.Öğe İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLERİNİN KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVINA KPSS YÖNELİK GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ KARS İLİ ÖRNEĞİ(Dicle Üniversitesi, 2012) Tösten, RasimYapılan bu araştırmada ilköğretim öğretmenlerinin KPSS’ye yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. KPSS ile ilgili alan yazın incelendiğinde konuya ilişkin yeteri kadar bilimsel araştırmanın yapılmadığı, yapılan araştırmaların ise sınırlı olduğu görülmüştür. Yapılan çalışma bu yönüyle önemli görülmektedir. Çalışmanın örneklemini Kars’ta il merkezinde görev yapan 310 ilköğretim öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre; öğretmenler, KPSS’nin Milli Eğitim’in aradığı temel niteliklere sahip adayları seçmekte yetersiz kaldığını düşünmektedir. Öğretmenlere göre; KPSS’nin öğretmen seçmede nitelikli bir sınav olmadığı, objektifliği sağlamadığı, büyük oranda eğitimdeki gelişmeleri kapsayan güncel bir sınav olmadığı, öğretmen adaylarının ruh sağlığını bozduğu, öğretmenleri ezbere ittiği, adaylardan yüksek performans beklendiği görüşleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmen atamalarında farklı ölçütlerin de yer alması gerektiği sonucu ortaya çıkmıştırÖğe İlköğretim öğretmenlerinin kamu personeli seçme sınavına (KPSS) yönelik görüşlerinin belirlenmesi (Kars ili örneği)(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Tösten, Rasim; Elçiçek, Zakir; Kılıç, MustafaYapılan bu araştırmada ilköğretim öğretmenlerinin KPSS’ye yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. KPSS ile ilgili alan yazın incelendiğinde konuya ilişkin yeteri kadar bilimsel araştırmanın yapılmadığı, yapılan araştırmaların ise sınırlı olduğu görülmüştür. Yapılan çalışma bu yönüyle önemli görülmektedir. Çalışmanın örneklemini Kars’ta il merkezinde görev yapan 310 ilköğretim öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre; öğretmenler, KPSS’nin Milli Eğitim’in aradığı temel niteliklere sahip adayları seçmekte yetersiz kaldığını düşünmektedir. Öğretmenlere göre; KPSS’nin öğretmen seçmede nitelikli bir sınav olmadığı, objektifliği sağlamadığı, büyük oranda eğitimdeki gelişmeleri kapsayan güncel bir sınav olmadığı, öğretmen adaylarının ruh sağlığını bozduğu, öğretmenleri ezbere ittiği, adaylardan yüksek performans beklendiği görüşleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmen atamalarında farklı ölçütlerin de yer alması gerektiği sonucu ortaya çıkmıştır.Öğe İlköğretim Öğretmenlerinin kaynaştırma uygulamasıyla ilgili tutum ve görüşlerinin değerlendirilmesi (Kars ili örneği)(2014) Kaya, M. Dursun; Köselioğlu, Yavuz Selim; Tösten, Rasim; Engin, Ali OsmanEngelli çocukların sosyal ortamla bütünleşmeleri ve akran gruplarının onları oldukları gibi kabullenerek sürece kazandırmaları amacıyla geliştirilen kaynaştırma programlarının önemi büyüktür. Türkiye’deki bu uygulamalarda öğretmenlerin kaynaştırma programları konusundaki yetersizliği gözden kaçmayacak derecede problem oluşturmaktadır. Öğretmenlerin yükseköğrenimleri süresince konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmamaları ve mesleki yaşamlarında bu tür durumlarla karşılaştıklarında zorlandıkları görülmüştür. Yapılan durum tespit çalışmalarında özellikle sınıf öğretmenlerinin kaynaştırma problemlerine ilişkin görüşleri olumsuz olmuştur. Ebeveynlerin ise kaynaştırma programları hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadıkları gözlenmiştir. Bu çalışma Kars ilinde kaynaştırma sınıfları uygulamasının sınırlılıklarının ne olduğunun tespit edilmesi ve gerekli önerilerin sunulması amacıyla hazırlanmıştır. Amaçsal örnekleme yoluyla seçilen Kars il merkezinde görevli kaynaştırma sınıfı öğretmenlerinin tutumlarını belirlemek amacıyla bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçek, derecelendirme formunda 5 seçenekten oluşmuştur. Birinci bölümde araştırmanın kuramsal temelleri üzerinde durularak gereken teorik boyut tamamlanmıştır. Aynı zamanda araştırma ile ilgili literatür taraması yapılmış ve farklı çalışmaların ortaya çıkardığı sonuçlar değerlendirilmiştir. İkinci bölümde ise, hazırlanan ölçek uygulanarak veriler toplanmış ve bu veriler araştırma yöntem ve teknikleri çerçevesinde raporlaştırılmıştır. Çalışmanın son bölümünde de, elde edilen veriler istatistikî yöntemlerle değerlendirilerek sonuçlandırılmış ve gereken önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın Kars ilindeki öğretmen ve ilgili alanda çalışan görevlilerin yerel kültürel değerlerin ve kültür yapılarının geliştirilmesine katkı sağlamalarına yardımcı olacağına inanılmaktadır.Öğe Kamu Liderliği Ölçeği’nin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2018) Tösten, Rasim; Han, Bünyamin; Şahin, Çiğdem ÇelikBu araştırmanın amacı, Tummers ve Knies (2015) tarafından geliştirilmiş olan KamuLiderliği Ölçeği’ni (Public Leadership Scale) Türkçeye uyarlamaktır. Kamuda çalışan okulmüdürlerinin kamu liderliği özelliklerinden olan hesap verebilirlik, kurallara uyma, politik sadakatve iletişim ağı yönetimi gibi alanları ölçen bu ölçeğin Türkçe literatürde bulunmaması nedeniylebu uyarlamanın yapılmasına karar verilmiştir. Ölçeğin uyarlama çalışmaları kapsamında öncelikle,İngilizceden Türkçeye ve tekrar Türkçeden İngilizceye çeviri çalışmaları yapılmıştır. Daha sonrauzman görüşü doğrultusunda ön uygulama formu hazırlanmıştır. Çevirisi yapılan ölçekmaddelerinin öğretmenler tarafından anlaşılırlığını test etmek üzere bir grup öğretmeneuygulandıktan sonra asıl uygulamaya geçilmiştir. 178 öğretmene uygulanan ölçeğin geçerlikçalışmaları kapsamında Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçları orijinal yapının Türkçe formda daaynı yapıda karşılık bulduğunu göstermiştir. Güvenirlik çalışmaları kapsamında yapılan CronbachAlpha ve madde toplam korelasyon değerlerine ilişkin sonuçlar da beklenen aralıklarda çıkarakölçeğin güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir. Böylece yapılan geçerlik ve güvenirlikanalizleri sonucunda, ölçeğin Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda görevli okulmüdürlerinin “Kamu Liderliği” ile ilgili özelliklerinin belirlenmesinde kullanılabilecek geçerli vegüvenilir bir araç olduğu tespit edilmiştir.Öğe Öğretim elemanlarının mesleki hayatlarında karşılaştıkları etik olmayan davranışlar: Dicle Üniversitesi örneği(2017) Oral, Behçet; Avcı, Yunus Emre; Tösten, RasimÖz:Bu araştırmanın temel amacı; öğretim elemanlarının mesleki hayatlarında karşılaştıkları etik dışı davranışları incelemektir. Temel amaca ulaşabilmek için; öğretim elemanlarının akademik araştırmalarında, meslektaşlarıyla ilişkilerinde, öğrencileriyle ilişkilerinde, eğitim-öğretim faaliyetlerinde ve bunların dışında en fazla gözlemledikleri etik dışı davranışların neler olduğu sorularına cevap aranmıştır.Bu araştırma nitel bir çalışmadır. Amaçlar çerçevesinde hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formu oluşturulmuştur. Form, alt amaçlar doğrultusunda beş sorudan oluşmaktadır. Hazırlanan görüşme formu, Dicle Üniversitesi bünyesinde yer alan farklı fakültelerin öğretim elemanlarına araştırmacılar tarafından gidilerek doğrudan uygulanmıştır. Öğretim elemanlarının verdiği cevaplar araştırmacılar tarafındankayıt edilerek ve öğretim elemanlarının kendi yazılarıyla doldurduğu görüşme formu verileriyle bilgiler toplanmıştır. Araştırmaya 24 öğretim elemanı katılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde nitel araştırma yaklaşımlarından betimsel analiz tekniği uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre; öğretim elemanlarının akademik çalışmalarda gözlemledikleri en fazla ihlal edilen etik davranış;"intihal" olmuştur. Sonrasında çalışmaların orijinallikten uzak olması ve aynı çalışmanın farklı isimlerle birden çok yayınlanması gelmektedir. Öğretim elemanlarının meslektaşlarıyla ilişkilerinde gözlemledikleri etik dışı davranışlar ise sırasıyla;kıskançlık, negatif rekabet, bilimsel etiğe aykırı yardımlaşma ve ast-üst ilişkileri olmuştur. Öğretim elemanlarının öğrencileriyle ilgili gözlemlediği etik dışı davranışlar ise öğrencilere yeterince değer vermeme, taraflı davranma ve öğrencileri özel işlerde çalıştırma olmuştur. Yine öğretim elemanlarının eğitim öğretim faaliyetlerinde karşılaştığı etik dışı davranışların başında derslere gereken önemin verilmemesi gelmiştir.Öğe ÖĞRETMENLERİN POZİTİF PSİKOLOJİK SERMAYE ALGILARI İLE TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ(Behçet ORAL, 2017) Oral, Behçet; Tösten, Rasim; Elçiçek, ZakirPozitif psikolojik sermaye, olumsuzluklara odaklanmak yerine bireyin iç dinamiklerini harekete geçirmeyi dolayısıyla içsel bir hareketle sürece yaklaşmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Tükenmişlik ise verimliliği olumsuz etkileyen ve son yıllarda aşırı iş yükü, stres, adaletsizlik ve yönetim sorunlarıyla vs. ortaya çıkan önemli bir olgudur. Mesleki tükenmişlik düzeyinin iyileştirilmesinde öğretmenlerin psikolojik sermaye yeterlikleri önemli görülmektedir. Öğretmenlerin psikolojik sermaye yeterlikleri arttırılmasının tükenmişliğin düşürülmesine olumlu katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada, öğretmenlerin pozitif psikolojik sermaye yeterlikleri ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu araştırma ilişkisel tarama modelinde olup nicel desenlidir. Araştırma evreni Türkiye’deki öğretmenleri kapsamaktadır. Araştırmada hedef evrene ulaşmadaki zorluk, zaman ve maliyet gibi tasarruftan dolayı evreni temsil edebilecek örneklem alma yoluna gidilmiştir. Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesini temsil edebilecek iller, aynı zamanda illerin kalkınmışlık düzeyi de esas alınarak katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Araştırmada 2015 yılında 14 ilden toplamda 1395 öğretmen araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak ‘Maslach Tükenmişlik Ölçeği’ ve ‘Pozitif Psikolojik Sermaye Ölçeği’ kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen 1395 ölçekteki veriler betimsel (tanımlayıcı) istatistiksel teknikler (frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma) ile değişkenler arası korelasyon ve basit regresyon analizleri kullanılmıştır. Analizlerde p?.05 düzeyi esas alınmıştır. Araştırma sonucunda: Öğretmenlerin pozitif psikolojik sermaye algılarının yüksek, tükenmişlik düzeylerinin orta düzeyde olduğu görülmüştür. Pozitif psikolojik sermaye ile tükenmişlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı, yine pozitif psikolojik sermayenin tükenmişliği yordamadığı görülmüştür.Öğe Okul profili araştırması (Kars ili örneği)(AVES Yayıncılık, 2013) Daşdan, Murat; Tösten, Rasim; Bulut, Kurtuluş; Karakaya, VolkanBu araştırmanın temel amacı Kars il ve ilçe merkezlerindeki ilköğretim okullarının fiziksel özelliklerini belirlemek ve temel sorunlarını ortaya çıkarmaktır. Bu amaca ulaşmak için aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. a)Karstaki ilköğretim okullarının fiziksel özellikleri nasıldır? b)Karstaki ilköğretim okullarının temel gelir kaynakları nelerdir? c) Karstaki ilköğretim okullarının en önemli sorunları nelerdir? İlköğretim okullarının betimsel özellikleri ve temel sorunlarını belirlemeyi amaçlayan bu araştırma tarama modelinde ve nicel araştırma yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini Kars il (Belediye sınırlarında) merkezi ve 7 ilçe (Akyaka, Arpaçay, Digor, Kağızman, Selim, Susuz ve Sarıkamış) merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapmakta olan 107 ilköğretim okulu yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen Okul Profili anketi kullanılmıştır Araştırmada okulun betimsel özelliklerinin tespiti için yüzde, frekans, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda Karstaki okulların %74,8inde ise hiç spor salonu olmadığı, %6,6sı okullarında bilişim teknolojisi sınıfının bulunmadığını ifade etmişlerdir. Okul yöneticilerinin %28,3 ü okullarında fen laboratuvarının olmadığını , %33,01i var olduğunu ancak yetersiz olduğunu belirtmiştirler. Karsta görev yapan okul yöneticileri okulların temel gelir kaynağı olarak; ilk sırada veliler, ikinci sırada hayırsever vatandaşlar ve üçüncü sırada kantin gelirleri olduğunu ifade etmişlerdir. Karstaki okul yöneticilerine göre eğitimin okulların en önemli sorunu fiziksel sorunlar , ikinci önemli sorun toplumun eğitime bakışı , üçüncü önemli sorun öğretmen yeterliliği ve ekonomik yetersizlik ve dördüncü önemli sorun ise eğitim sisteminden kaynaklanan sorunlardır.Öğe POZİTİF PSİKOLOJİK SERMAYE ÖLÇEĞİ: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI(Erzurum Kültür Eğitim Vakfı, 2014) Tösten, Rasim; Özgan, HabibEğitim yönetiminde “pozitif psikolojik sermaye” yaklaşımı eğitimcilerin olumsuzluklarına odaklanmak yerine onların pozitif davranışlarına odaklanarak bunu verimliliğe dönüştürebilme amacı taşımaktadır. Yapılan bu çalışmanın temel amacı öğretmenlerin pozitif psikolojik sermaye yeterliklerini (umut, öz yeterlilik, dayanıklılık, iyimserlik vb.) ölçebilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirmektir. İlgili alanyazın tarandığında yurt içinde eğitim bilimleri alanında psikolojik sermayeye dair çok az çalışmanın olması, “pozitif psikolojik sermaye” kavramının ülkede yeni tartışılıyor olması araştırmayı önemli kılmaktadır. Araştırmanın örneklemini 2012 - 2013 öğretim yılında Diyarbakır ili eğitim kurumlarında görev yapan 112’si kadın, 194’ü erkek olmak üzere toplam 306 öğretmen oluşturmaktadır. Ölçme aracının geliştirilmesi için öncelikle ilgili alan yazın taranarak madde havuzu oluşturulmuş olup 105 maddelik taslak form hazırlanmıştır. Uzman görüşleri doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılarak ön uygulamaya çıkılmıştır. Uygulama sonrasında geçerlik ve güvenirlik analizi yapılmış olup faktör yükleri .50’nin altında olan maddeler ölçekten çıkarılmıştır. Ölçme aracında geride kalan 26 madde yer almıştır. Yapılan geçerlik çalışmaları sonucunda açımlayıcı faktör analizi için ölçeğin KMO değeri .91; barlett testi .00 (pÖğe Sınıf öğretmenlerinin tükenmişlik düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Ergül, Hüseyin Fazlı; Saygın, Sümeyye; Tösten, RasimGünümüzde bireyin sahip olduğu rollerin bir şekilde artması, kişiye önemli sorumlulukların verilmesi ve ilişkilerin karmaşıklaşması ruh sağlığını zorlayıcı bir hal almakta; kişilerarası ilişkiler doğrudan insanlarla çalışan bireylerin yaşamında daha da önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin verimli olabilmeleri, ruhsal açıdan sağlıklı olmaları ile doğrudan ilgilidir. Bu çalışma, sınıf öğretmenlerinin mesleki tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi açısından önem arz etmektedir. Araştırmanın temel amacı sınıf öğretmenlerinin mesleki tükenmişlik düzeylerinin bazı değişkenlere (cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, mesleki kıdem, mezuniyet branşı ve hizmet bölgesi) göre incelemektir. Sınıf öğretmenlerinin mesleki tükenmişlik düzeyleri ‘duyarsızlaşma’, ‘duygusal tükenme’ ve ‘kişisel başarı’ alt boyutları açısından incelenmiştir. Araştırmanın evrenini, 2012-2013 eğitim- öğretim yılında, Diyarbakır il merkezinde bulunan 220 ilkokulda görevli 2007 sınıf öğretmeni, örneklemini ise; 15 ilkokulda görevli bulunan 300 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak ölçme aracı kullanılmıştır. Tükenmişlik ölçeği, 1981 yılında Maslach ve Jackson tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde ilk olarak Türkçe’ye uyarlanması Ergin (1992) tarafından yapılmıştır. Orijinalinde 7 dereceli likert tipi olan ölçek 5 dereceli likert tipi olan son halini almıştır. Ölçekte, kişisel bilgilere ilişkin 22 soru bulunmaktadır. Verilerin analiz ve yorumunda betimsel ve anlamlılık testlerinden yararlanılmıştır. Kişisel bilgilerin çözümlenmesinde yüzde ve frekans tekniği uygulanmış olup, mesleki tükenmişliğin cinsiyet, medeni durum ve mezuniyet branşı ile arasındaki ilişki t testi; yaş, eğitim durumu, mesleki kıdem ve hizmet bölgesi ile arasındaki ilişki ise ANOVA testi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonunda ulaşılan önemli bulgular şunlardır: 1. Mezuniyet branşı, eğitim durumu, cinsiyet ve hizmet bölgesi değişkenleri ile sınıf öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır. 2. Sınıf öğretmenlerinin mesleki kıdem, medeni durum ve yaş değişkenleri ile tükenmişlik alt boyutlarından duyarsızlaşma arasında anlamlı bir fark saptanmıştır. 3. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve kişisel başarı algıları orta düzeydedir.Öğe Teacher stress and work-family conflict: examining a moderation model of psychological capital(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2022) Toprak, Mustafa; Tösten, Rasim; Elçiçek, ZakirSchools are becoming more stressful work environments, and teachers are becoming more vulnerable to job-related stress because of innovation overload, high job demands, and work-family conflict (WFC). Enhancing teachers' psychological capacities may prove helpful in managing stress under such work conditions. While past research has focused on the relationship between WFC and stress, there is limited empirical evidence in the education context on the effect of psychological capital (PsyCap) on changing the magnitude of (moderating) the interplays between WFC and stress. Therefore, this study investigates the moderation effect of teachers' positive PsyCap on the relationship between teachers' WFC and job stress. We adopted a quantitative research method and collected data from a randomly selected sample of 385 teachers in Siirt, a city in the South-East region of Turkey. Data were analyzed through descriptive, correlation, and hierarchical moderated regression statistics. Results indicated that WFC increases teachers' job stress, and PsyCap moderates the relationship between WFC and job stress by mitigating the effects of WFC on teachers' job stress.