Yazar "Sizer, Esra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2D:4D ratios as an indicator of intrauterine androgen exposure in children who stutter(Elsevier Ireland Ltd, 2019) Yuksel, Tugba; Sizer, Esra; Durak, HasanAim: We aimed to explore whether there is a relationship between stuttering and digit ratio (2D:4D), which is thought to be a marker of prenatal testosterone exposure. Methods: We evaluated a total of 90 children who stutter (CWS; n = 40 mild-to-moderate and n = 50 severe stutters) and 40 healthy peers (CWNS) as controls. We used the Clinical Global Impression-Severity (CGI-S) scale to measure the severity of stuttering. We measured the lengths of index finger (2D) and ring finger (4D) of both hands directly and divided to calculate 2D:4D ratio. The difference between the right and the left hand 2D:4D ratio (DR-L) was also calculated. Result: Significant difference was found in right 2D:4D and the mean DR-L between the CWS and CWNS groups. Right 2D:4D was significantly lower in stuttering boys than in control boys, and in stuttering girls than control girls. Also, DR-L was significantly lower in stuttering boys than control boys. In ANOVA, there were significant differences between the mild-to-moderate, severe stuttering and control groups in terms of right 2D:4D and DR-L. Right hand 2D:4D and DR-L, decreased from controls to severe stutterers. Conclusion: Our results suggest that lower right 2D:4D and DR-L, were related to the presence and severity of stuttering in children, i.e. CWS had lower 2D:4D and DR-L than CWNS. Further large-scale prospective studies are needed to clarify the reliability of 2D:4D ratio as an indicator of fetal sex hormone exposure level and its relation with the presence and severity of stuttering in children.Öğe Assessment of sonographic carotid parameters in autism spectrum disorder: A comparative case control study(Taylor and Francis Ltd., 2023) Yetkin, Duygu İmre; Sizer, Esra; Gökhaner, Yurdagül Tolu; Büyükdemirci, Erkan; Atlı, AbdullahObjective: To compare carotid intima-media thickness (cIMT), systolic and diastolic diameters (D), intima-media thickness/diameter ratio (IDR) values in children with ASD, and control groups, and to analyze the correlation of these parameters with the Childhood Autism Rating Scale (CARS) scores. Methods: This prospective case-control study included 37 children diagnosed with ASD and 38 individuals without ASD in the control group. Correlation assessments of sonographic measurements with CARS scores in the ASD group were also performed. Results: Diastolic diameters of the right (median of ASD group:5.5 mm, control group:5.1 mm) and left (median of ASD group: 5.5 mm, in control group: 5.1 mm) side were higher in the ASD group (p = .015 and p = .032 respectively). A statistically significant correlation was detected between CARS score and left cIMT, right cIMT, right cIMT/systolic D, right cIMT/diastolic D, left cIMT/systolic D, and left cIMT/diastolic D (p < .05). Conclusion: Vascular diameters, cIMT, and IDR values of children with ASD positively correlated with CARS scores, and these findings could be interpreted as a marker of early atherosclerosis in children with ASD.Öğe Çocukluk çağında başlayan kekemelikte düzelmenin öngördürücüleri(AVES Yayıncılık, 2020) Yüksel, Tuğba; Alaca, Rümeysa; Sizer, EsraAmaç: Çalışmamızda, kekemelik yakınmasıyla kliniğimize getirilen ve izlenen bireylerden düzelme olan ve olmayanbireylerin sosyodemografik ve klinik özelliklerini incelenmesi ve kekemelikte düzelmenin öngördürücülerinin belir-lenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya 2-17 yaşları arasındaki 287 adet kekemelik hastası alındı. İyileşen veiyileşmeyen kekemelerin sosyodemografik ve klinik özellikleri analiz edildi. Sonuç: Toplam 287 hastanın 225’ierkekti. Olguların 58’inde düzelme saptandı. Olgular düzelme olan ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. Düzelmeolan grupta erkek oranı daha yğksek, kardeş sayısı daha az, ortalama toplam kekemelik süresi daha kısaydı, çocuk-ların hem annelerinin hem de babalarının toplam eğitim süresi daha fazlaydı, kekemeliğe yüz ve uzuv hareketlerinineşlik etme oranı daha azdı, kaçınma davranışı görülme oranı daha düşüktü. Düzelme gösteren ve kekemeliği sebateden gruplar arasında diğer sosyodemografik ve klinik özellikler bakımından anlamlı fark yoktu. Erkek cinsiyet,kekemeliğin süresi, konuşma terapisi görmesi, stres etkeninin olması, babanın eğitim süresi ve kekemeliğe yüzmimiklerinin eşlik etmesini kekemelikte iyileşme ile bağımsız olarak ilişkili bulduk. Tartışma: Çalışmamızda hastayaşını, erkek cinsiyeti, toplam kekemelik süresini, terapi almayı, stresör bulunmasını, babanın eğitim süresini, vekekemeliğe yüz mimiklerinin eşlik etmesini kekemeliğin düzelmesiyle bağımsız olarak ilişkili bulduk. Bulgularımız,kekemelikte iyileşmeyi belirleyen etkenlerle ilgili bilgiler sağlamaktadır. Bununla beraber daha uzun süreli izlemeçalışmalarına gerek duyulmaktadır. (Anadolu Psikiyatri Derg 2020; 21(1):93-100).Öğe Coexistence of autism and ring chromosome 22(Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2019) Sizer, Esra; Yüksel, Tuğba; Oral, DiclehanThe incidence of ring chromosome 22, which was first described by Weber et al. in 1968, is not known yet. Phenotypic features such as craniofacial anomalies, growth and developmental retardation, hypotonia, mental retardation, delay in motor skills, and syndactyly in the 2nd and 3rd toes are observed in cases with ring chromosome 22. Ring chromosome 22 abnormality has rarely been reported in children diagnosed with autism spectrum disorder. Herein, we will disarss a six-year old boy having a karyotype of 46, XY, r (22) (p11.2q13), ish del (22qter) (MS607-) on cytogenetic examination who was diagnosed with autism spectrum disorder.Öğe Evaluation of symptoms of preopoperative and postoperative psychosomatic screening in children with adenoidectomy and adenotonsillectomy(Elsevier Ireland Ltd, 2020) Sizer, Bilal; Akdag, Mehmet; Sizer, Esra; Yilmaz, Umit; Demir, SongulIntroduction: Adenoidectomy and adenotonsillectomy are very common operations in childhood. It is important to clarify their effects on this age group; in this study, we aimed to investigate the effects of the causative agent on children's mental health by using scales that help to screen for indications of mental disorders in children, who have had adenoidectomy or adenotonsillectomy, both before and after surgery. In this way, we aimed to investigate the effects of this factor on children's mental health. Materials and methods: The study included 82 children aged 6-12 years with signs of upper respiratory tract obstruction or recurrent adenotonsilitis. Adenotonsillectomy was performed in 41 patients included in the study and adenoidectomy was performed in 41 patients included in the study. 40 healthy children matched with the patient groups in terms of age and gender were included in the control group. Patients, were divided into three groups, those who underwent adenoidectomy, patients undergoing adenotonsillectomy and those in the control group Preoperative and postoperative questionnaires were used to investigate the effect of tonsillectomy or adenoidectomy on the mental health of children. The Parents' Form for the Strengths and Difficulties Questionnaire, the Parental Form for the Children's Anxiety Screening Scale, the Sleeping Scale for Children and the Quality of Life Scale for Children were used in the screening. Results: In children, who underwent adenoidectomy/adenotonsillectomy due to recurrent infection and adeno/adenotonsillar hypertrophy; it was seen that there was a significant decrease in the scores for the Strengths and Difficulties Questionnaire, the Anxiety Screening Scale in Children, and the Sleep Scale in Children, and a significant increase in Quality of Life Scale for Children scores. Outcome: In conclusion, adenoidectomy/adenotonsillectomy in children with sleep apnea due to recurrent episodes of infection and adeno/adenotonsillar hypertrophy was thought to prevent further neurobehavioral problems, likely to become more complex in the future, and to improve quality of life.Öğe Oksidatif stres düzeylerinin ve S100B seviyesinin çocuk konversiyon hastalarının etiyopatogenezindeki yeri(Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2020) Sizer, Esra; Yüksel, TuğbaAMAÇ: Konversiyon bozukluğu, psikolojik çatışmaya eşlik eden bedensel işlevsellikte kayıpla giden bir bozukluktur. Stresör faktörlerin ve travmatik yaşam olaylarının hazırlayıcısı olduğu bilinen konversiyon bozukluğu ile kanda oksidatif stres parametlerleri arasında bir ilişki olabileceğini düşünerek bu hastalar ile sağlıklı kontroller arasında oksidatif stres parametreleri ve S100B proteini serum seviyelerini karşılaştırdık. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya DSM-5 tanı kriterlerine göre konversiyon bozukluğu tanısı alan 8-18 yaş aralığında 37 hasta ile yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 37 kontrol grubu alınmış ve her iki gruba çocukluk çağı travmaları ölçeği, disosiyatif yaşantılar ölçeği uygulanmıştır. Biyokimya tüpüne kan alınarak hasta ve kontrol grubunun toplam oksidan, antioksidan ve S100B serum seviyeleri karşılaştırılmıştır. BULGULAR: Her iki grup arasında toplam oksidan, antioksidan, S100B serum seviyeleri ve oksidatif stres indeksi açısından anlamlı fark olmadığı tespit edildi. Total oksidan seviyesinin toplam antioksidan seviyesi, S100B serum seviyesi ve oksidatif stres indexi ile pozitif yönde anlamlı korelasyon olduğu görüldü. Çalışmamızda konversiyon grubunda kontrol grubuna göre çocukluk çağı travmaları ölçek toplam skorunun, duygusal istismar, duygusal ihmal ve fiziksel ihmal alt grup skorlarının anlamlı düzeyde daha fazla olduğu görülmüştür. Disosiyatif yaşantılar ölçeği toplam puanlarının da yine kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülmüştür. SONUÇ: Konversiyon bozukluğu etyolojisi henüz tam olarak aydınlatılmamıştır. Elde ettiğimiz veriler doğrultusunda oksidan ve antioksidan dengenin ve S100B serum seviyelerinin konversiyon bozukluğu hastalarımızda anlamlı bulunmamasına rağmen stresör faktörlerin ve travmatik yaşam olaylarının konversiyon bozukluğu hastalarında daha sık görülmesi kaçınılmazdır. Çocuklarda işlevsellikte ciddi bozulmalara ve teşhis konulana kadar farklı tedavi hizmetleri almaya çalışarak maddi kayıplara yol açan konversiyon bozukluğunun etyolojisini aydınlatmaya yönelik örneklem sayısının genişletilerek bu çalışmaların artırılmasına ihtiyaç vardır.Öğe Skin picking disorder in childhood: Report of an early-onset case(Turkish Association for Psychopharmacology, 2020) Yüksel, Tuğba; Sizer, EsraHerein we present a 2 year-old girl with skin picking disorder and well responded to antipsychotic treatment. Skin picking behaviors were almost completely subsided under treatment. Our patient was too young that prohibits starting most of antipsychotic drugs. There are several case reports and survey studies about skin picking behavior. Our case contributes to the literature in terms of early age of onset and well respond to risperidone treatment in skin picking disorder. We think that our case would give an idea in the treatment of early onset skin picking disorders.
