Yazar "Sezgin, Can" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe CEMENTO-OSSEOUS DYSPLASIA: A CASE REPORT(Dicle University, 2023) Sezgin, Can; Gülsün, BelginCemento-osseous dysplasia; is the most common fibro-osseous lesion that develops when normal bone is replaced by cement-like material and cellular fibrous connective tissue. It is usually observed in the mandible. It can be seen in the periapical region of vital teeth or in the extraction sites. According to the maturation of the lesion radiographically; They give radiolucent, mixed and radiopaque images. This lesion is divided into three subtypes based on clinical and radiographic features: periapical, focal, and fluoride. In this study, a case of cemento osseous dysplasia associated with incisors in the anterior region of the lower jaw of a 43-year-old female patient, diagnosed histopathologically and radiographi-cally, is presented. The lesion was excised under local anesthesia. The patient was followed up clinically.Öğe Lokal anestezi altında gömülü üçüncü molar diş ekstraksiyonu yapılan hastalarda post operatif hasta konforu üzerine sirkadiyen ritim etkilerinin araştırılması(Dicle Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2024) Sezgin, Can; Yılmaz, Utku NezihGömülü üçüncü molar dişlerin ekstraksiyonu neticesinde hastalarda post operatif komplikasyonlar kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. Hastaların şikayetleri ağırlıklı olarak ilk 2 günde meydana gelmektedir. İlk gün ağrı maksimum düzeydeyken, 2. gün inflamasyon maksimuma çıkmaktadır. Uygulanan cerrahi işlemden sonra ödem, ağrı ve trismusun miktarının, şiddetinin ve sıklığının kontrol edilebilmesi için birçok çalışma yapılmıştır. Fizyolojik fonksiyonların dünyanın kendi ekseni etrafında bir turu süresince (24 saat) gerçekleşip tekrar etmesi durumuna sirkadiyen ritim denilmektedir. Sirkadiyen ritim endojen biyolojik saatler aracılığıyla oluşturulan, yaklaşık 24 saatlik bir döngüden oluşur. Canlıda biyokimyasal, fizyolojik ve davranışsal olayların uyum içinde gerçekleşmesini ve organizmanın dış çevreye adaptasyonunu sağlamaktadır. Yara iyileşmesi ve post operatif komplikasyonların önlenmesi, günümüzde de cerrahi branşların en çok önemsediği ve araştırmalar gerçekleştirdiği konuların başında gelmektedir. İyileşme ve postoperatif komplikasyonlar üzerinde birçok multisistemik faktörün etkisi bulunmaktadır. Bu faktörler; bağışıklık sistem hücreleri ve fonksiyonları, serbest oksijen radikalleri, hemostaz, fibrin ve kollajen sentezi ve yıkımı, beslenme durumu, enerji metabolizması, enfeksiyon gibi faktörlerin birbiriyle etkileşmesi ile fonksiyonlarını göstermektedirler. Bu sistemler üzerinde vücut sirkadiyen ritminin ana mesajcıları olan melatonin (ML), kortizol ve adrenokortikotropik hormonun (ACTH) çok büyük etkileri bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda vücudumuzda etkili bu mesajcıların farmakolojik dozlarda yara iyileşmesi mekanizması üzerinde, birçok olumlu veya olumsuz etkilerinin olduğu rapor edilmiştir. Bu araştırmanın amacı Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi kliniğine başvuran hastaların, günün belirli saatlerinde yapılmış, alt çene gömülü üçüncü molar diş ameliyatlarından sonra oluşan; ağrı, trismus ve ödem miktarı üzerine sirkandiyen ritim etkilerinin değerlendirilmesidir. Çalışmamızda 3 farklı hasta grubu oluşturulmuştur. Grup 1 hastalar sabah 08:30'da, Grup 2 hastalar öğlen 11:30'da, Grup 3 hastalar ise öğleden sonra 15:30'da opere edilmiştir. Hastaların pre operatif ve post operatif ağrı, ödem ve trismus verileri kaydedilip gruplar arası değerlendirmeler istatistiksel olarak yapılmıştır. Ağrı değerlendirmesi için milimetrik olarak (0-100) VAS skalası kullanılmıştır. Ödem değerlendirmesi için bilgisayarlı tomografi ve esnek cetvel yöntemi kullanılmıştır. Tragus-lateral kantus, tragus-ala nasi, tragus-comissura labiorum ve lateral kantus-gonion noktaları arası mesafeler pre op ve post op değerlendirilerek oluşan ödem yüzdesi hesaplanmıştır. Trismus değerlendirmesi için ise; pre op ve post op olarak maksiller ve mandibular 1. keser dişler arası (inter insizal) mesafe ölçümleri esnek cetvel ve kumpas ile yapılarak, ağız açıklığında meydana gelen kısıtlılık değerleri hesaplanmıştır. Yaptığımız çalışma sonucu gruplardan bağımsız olarak gömülü yirmi yaş dişi ekstraksiyonu gerçekleştirilen tüm hastalarda post operatif ağrı, ödem ve trismus gözlenmiştir. Gruplar arası değerlendirme de ise Grup 3'te Grup 1 ve Grup 2'ye göre daha fazla ağrı, ödem ve trismus değerleri kaydedilmiştir. Grup 1 ve Grup 2 arasında küçük farklar olsa da istatistiksel olarak anlam değeri taşımamaktadır.Öğe Semento- ossöz displazi: Olgu raporu(Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2023) Sezgin, Can; Gülsün, BelginSemento-ossöz displazi; normal kemiğin, sement benzeri materyal ve hücresel fibröz bağ dokusu ile yer değiştirmesi ile gelişen en yaygın fibro ossöz lezyondur. Genellikle mandibula yerleşimli olarak gözlenir. Vital dişlerin periapikal bölgesinde veya çekim yerlerinde görülebilir. Radyografik olarak lezyonun maturasyonuna göre; radyolusent, mikst veya radyoopakt görüntüler vermektedir. Bu lezyon klinik ve radyografik özelliklerine göre üç alt tipe ayrılır: periapikal, fokal ve florid. Bu çalışmada, 43 yaşındaki kadın hastanın alt çene anterior bölgesinde keser dişlerle ilişkili, histopatolojik ve radyografik olarak tanısı konulan semento ossöz displazi olgusu sunulmuştur. Lezyon lokal anestezi altında eksize edilmiş ve hasta klinik olarak takibe alınmıştır.