Yazar "Sengi, Abdurrahman" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of factors affecting intrapartum cesarean section rates by comparing the data of patients with vaginal delivery: A retrospective case-control study(Ortadoğu Reklam Tanıtım Yayıncılık, 2022) Gündüz, Reyhan; Ağaçayak, Elif; Sengi, Abdurrahman; Çalışır, Uğur; Gül, TalipObjective: This study aimed to determine intrapartum cesarean section rates of our clinic as well as risk factors for intrapartum cesarean section. We also aimed to identify patients with risk factors beforehand and to reduce the intrapartum cesarean section rates and the complications that might occur due to intrapartum cesarean sections. Material and Methods: A total of 150 patients admitted to our clinic for vaginal delivery that ended up having intrapartum cesarean sections (case group) and 200 patients who had a vaginal delivery (control group) were included in our study retrospectively. Demographic, clinical, and neonatal results of the patients were compared. Results: Intrapartum cesarean section rate was determined to be 23% (150/654). The most common indication for intrapartum cesarean section was fetal distress (48%). We found that low gestational week at delivery, nulliparity, and polyhydramnios were independent risk factors for intrapartum cesarean section. We determined that gravidity and parity were not risk factors for intrapartum cesarean section. It was found that 1st minute APGAR scores of babies of patients with intrapartum cesarean section were significantly lower and that intrapartum cesarean section was an independent risk factor for this particular finding. Conclusion: The possibility of the intrapartum cesarean section should be considered in the labor follow-ups of patients with risk factors. We recommend hospital deliveries where the necessary conditions for the mother and fetus are met.Öğe Kliniğimizde serklaj operasyonu yapılmış olan hastalarınretrospektif değerlendirilmesi(Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2023) Sengi, Abdurrahman; Gündüz, ReyhanAmaç: Bu çalışmada amacımız kliniğimizde uygulanan servikal serklaj hastalarının sonuçlarını değerlendirmek ve serklaj işleminin obstetrik sonuçlar üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 01.01.2013 – 01.01.2023 tarihleri arasında servikal yetmezlik tanısıyla serklaj işlemi uygulan olguların verileri retrospektif olarak hasta dosyaları, elektronik veri tabanı ve ulaşılamayan bilgiler için hastalarla telefon görüşmeleri ile toplandı. 12 hafta ile 25 hafta arasında gebeliği olan tekil veya çoğul gebelikler çalışmaya dâhil edildi. Yaşamla bağdaşmayan fetal anomalisi olan, preeklampsi gibi maternal erken doğum riski oluşturabilecek komorbiditesi olan, işlem sırasında servikal açıklığı 4 cm'den büyük olan olgular çalışmaya dâhil edilmedi. Altmış altı olgunun verileri çalışma kriterlerine uygun bulunarak demografik veriler, obstetrik öyküler, güncel gebelik verileri ve güncel gebelik sonuçları kaydedildi. Serklaj kararı alındığında gebelik haftası, serviks uzunluğu, dilatasyonu ve efasmanı, serklaj öncesinde ve sonrasında kullanılan ilaçlar, kullanılan serklaj tekniği, sütür materyali, işlem sırasında ve sonrasında gelişen komplikasyonlar, hastanede yatış süresi, doğum haftası, doğum şekli, bebeklerin doğum ağırlıkları değerlendirildi. Analizlerde SPSS 27.0 programı kullanıldı. p < 0.05 ve p < 0.01 değerleri anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışmamızda serklaj işlemi uygulanan gebelerin doğum haftasının; 9 hastada (%13,6) <24 hafta öncesi, 14 hastada (%21,2) ?24 – < 34 hafta arasında, 14 hastada (%22,6) ?34 - < 37 hafta arasında, 28 hastada ise (%42,6) ? 37 haftada gerçekleştiği görüldü. 15 bebeğin (%22,7) < 1500 gr, 10 bebeğin (15,2 %) 1500-2500 gr arasında, 41 bebeğin ise (%62,1) ? 2500 gram ağırlığında doğduğu görüldü. Serklaj haftası ile doğum ağırlığı arasında negatif kolerasyon izlenmiş olup bu fark istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p < 0.01). Serklaj uygulanması sırasındaki gebelik haftası ile doğum haftası karşılaştırıldığında; serklaj uygulama haftası azaldıkça doğum haftasının arttığı görülmüştür. Serklaj haftası ile doğum haftası arasında negatif kolerasyon izlenmiş olup bu fark istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p < 0.05). Serklaj haftası ile bebeklerin doğum APGAR skorları arasında negatif korelasyon izlenmiş olup erken haftalarda serklaj uygulanan gebelerin fetüslerinin APGAR skorlarında istatistiksel olarak anlamlı artış izlenmiştir (p < 0.01). Serklaj uygulanan hastalarda VKI, hastanın yaşı, gravide parite abortus öyküsü ve geçirilmiş sezaryen, serklaj öyküsünün gebelik haftası ve perinatal sonuçlar açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemiştir (p > 0.05). Servikal açıklık oranı fazla ve servikal uzunluğu kısa olan hastalara yapılan serklaj operasyonunda gebeliklerin daha erken haftada sonlandığı görülmüştür (p < 0.01). Sonuç: Çalışmamızda serklaj uygulamalarının erken doğumları azalttığını, gebelik süresini uzattığını belirledik. Serklaj ile kazanılan sürenin perinatal sonuçlara olumlu istatistiksel katkısının olduğunu saptadık. Hakkında sınırlı verisi olan serklaj uygulamaları ve perinatal sonuçları ile ilgili çalışmamızın literatüre katkısı olacağı düşüncesindeyiz. Serklaj işlemi uygulanacak olgular uygun koşullar sağlandığı takdirde klinik bulgularla desteklenerek seçilmeli ve serklaj uygulamaları çok iyi seçilmiş, iyi anamnez alınmış olgularda ve özellikle başka bir tedavi olanağı olmayan olgular ile sınırlı tutulmalıdır.