Yazar "Saruhan, Veysel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 26
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The determination of qualities in different whole-plant silages among hybrid maize cultivars(Academic Journals, 2011) Demirel, Ramazan; Akdemir, Fatih; Saruhan, Veysel; Demirel, Dilek Senturk; Akinci, Cuma; Aydin, FiratThis study was conducted in order to determine the effects of 12 maize hybrids (Goldeclat, Falkner, Maverik, Tivak 6661, Tivak 678, Bora, Consur, DK 626, Ada 9510, Pioneer 3167, TTM 815, and LG 55) on the nutrient composition (that is, dry matter - DM, crude ash - CA, organic matter - OM, crude protein - CP, ether extract - EE, crude fiber - CF), pH, Fleig point (FP) values, and the mineral contents of maize silages. The maize hybrids were harvested at the milk-line maturity stage and ensiled as whole plant in 5-L plastic jars without additives. The jars were stored at 25 +/- 2 degrees C under standard laboratory conditions. the silages were uncovered and sampled for chemical analyses 60 days after they were ensilaged. There were statistically significant differences among maize hybrid silages for DM, CA, OM, CP, EE, CF contents, pH, and FP values (P<0.05). The DM content of silages were ranged from 25.67% in LG 55 to 32.41% in Falkner; CP (4.07% in Bora and LG 55 to 6.91% in Tivak 678); CA (4.64% in Maverik to 7.94% in LG 55); OM (17.07% in LG 55 to 27.64% in Falkner); EE (2.68% in DK 626 to 4.40% in Tivak 678); CF (17.96% in Pioneer 3167 to 27.28% in TTM 815); pH value (3.76 in TTM 815 to 4.05 in Pioneer 3167); FP (95.68 in LG 55 to 112.64 in Consur). The result of the study indicated that fermentation characteristics and nutrient contents were affected by the hybrids that were studied. However, there were no significant differences among dry matter mineral contents for As, B, Cr, Fe, Sn, Cu, Mn, and Zn (P>0.05); but there were significant differences among hybrids for Al (P<0.05).Öğe Diyarbakır ekolojik koşullarında bazı burçak (Vicia ervilia L. Willd) genotiplerinin verim ve verim unsurlarının belirlenmesi(Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2015) Seydoşoğlu, Seyithan; Saruhan, Veysel; Kökten, KağanAraştırma, Diyarbakır ekolojik koşullarında bazı burçak genotiplerinin verim ve verime etkili bazı öğelerin incelenmesi amacıyla, 2012-2014 yıllarında GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü (D.Bakır) arazisinde yürütülmüştür. Araştırmada toplam 8 farklı burçak genotipi kullanılmış olup, tarla denemeleri tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırmada; yeşil ot verimi, kuru ot verimi ve tohum verimi ile birlikte, % 50 çiçeklenme gün sayısı, bitki boyu, ana sap uzunluğu, ana sap sayısı, bitkide bakla sayısı, baklada tohum sayısı ve bin tane ağırlığı gibi bazı özellikler de incelenmiştir. Araştırmanın her iki yılında da; % 50 çiçeklenme gün sayısı, ana sap uzunluğu, ana sap sayısı, bitkide bakla sayısı, baklada tohum sayısı ve 1000 tane ağırlığı özellikleri hariç incelenen diğer tüm parametreler bakımından genotipler arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar belirlenmiştir. Araştırma sonucuna göre; genotiplerin, % 50 çiçeklenme gün sayısı 165.1-168.1 gün, bitki boyu 28.6-39.5 cm, ana sap uzunluğu 37.0-45.9 cm, ana sap sayısı 2.1-2.4 adet, bitkide bakla sayısı 12.0-26.7 adet, baklada tohum sayısı 2.6-3.0 adet, yeşil ot verimi 1613.5-2039.5 kg da-1, kuru ot verimi 422.6-509.3 kg da-1, tohum verimi 126.6-200.5 kg da-1 ve 1000 tane ağırlığı 42.9-53.3 g arasında değişim gösterdiği saptanmıştır. Bu sonuçlara göre, Diyarbakır ili iklim ve toprak koşullarında; ot üretimi amacıyla IFVE 3351-SEL 2804 isimli burçak genotipinin, tohum üretimi amacıyla ise IFVE 2920 SEL 2801 burçak genotipinin yetiştirilmesi önerilmiştir.Öğe Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Mürdümük (Lathyrus sativus L.) Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi(2015) Saruhan, Veysel; Karadağ, Yaşar; Seydoşoğlu, Seyithan; Kökten, KağanAraştırma, Diyarbakır ekolojik koşullarında bazı mürdümük genotiplerinin verim ve verime etkili bazı öğelerin incelenmesi amacıyla, 2012-2014 yıllarında GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü arazisinde yürütülmüştür. Araştırmada toplam 24 farklı mürdümük genotipi kullanılmış olup, tarla denemeleri tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırmada; yeşil ot, kuru ot ve tohum verimleri ile birlikte, %50 çiçeklenmeye kadar geçen süre, bitki boyu, ana sap uzunluğu, ana sap sayısı, bitkide bakla sayısı, baklada tohum sayısı ve bin tane ağırlığı gibi bazı özellikler de incelenmiştir. Araştırmanın her iki yılında da; %50 çiçeklenmeye kadar geçen süre, bitki boyu, ana sap uzunluğu, baklada tohum sayısı, ana sap sayısı, yeşil ot ve kuru ot verimi özellikleri hariç incelenen diğer tüm parametreler bakımından genotipler arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar belirlenmiştir. Araştırma sonucuna göre; genotiplerin %50 çiçeklenmeye kadar geçen süre 165-175 gün, bitki boyu 39.25-59.17cm, ana sap uzunluğu 74.42-98.75cm, ana sap sayısı 1.872.53adet, bitkide bakla sayısı 33.83-67.00 adet, baklada tohum sayısı 2.95-3.72adet, yeşil ot verimi 1379.503154.17kg da-1, kuru ot verimi 330.67-767.38kg da-1, tohum verimi 181.00-269.83kg da-1ve 1000 tane ağırlığı 99.88-141.71g arasında değişim gösterdiği saptanmıştır. Bu sonuçlara göre, Diyarbakır ili iklim ve toprak koşullarında; ot üretimi amacıyla "GAP Mavisi" isimli mürdümük genotipinin, tohum üretimi amacıyla ise "SEL 2999" mürdümük genotipinin yetiştirilmesi önerilmiştir.Öğe Diyarbakır İli Ergani İlçesinde Bulunan Bazı Meraların Ot Verimi, Ot Kalitesi ve Botanik Kompozisyonunun Belirlenmesia(2019) Saruhan, Veysel; Karahan, Adem DoğanBu araştırma, Diyarbakır ili Ergani ilçesine bağlı doğal 4 farklı mahalle merasının, vejetasyon yapısının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada, her merada toplam 4 lup hattındaki 400 noktada ölçüm yapılarak meradaki bitkilerin, yeşil ve kuru ot verimleri, ADF ve NDF oranları, sindirilebilir kuru madde oranı, kuru madde tüketimi, nispi yem değeri, ham protein oranı, ham kül oranı ve türlerin botanik kompozisyondaki oranları belirlenmiştir. İncelenen meralarda yeşil ot verimleri 63.50-108.75 kg/da, kuru ot verimleri 15.50-25.50 kg/da, ADF (Asit Deterjanda Çözünmeyen Lif) oranı %31.00-38.40, NDF (Nötral Deterjanda Çözünmeyen Lif) oranı %46.53- 60.30, SKM (Sindirilebilir Kuru Madde) oranı %58.98 ile %64.75, KMT (Kuru Madde Tüketimi) %1.99-2.59, NYD (Nispi Yem Değeri) 95.51-129.78, ham protein oranı %12.28-18.06, ham kül oranı %8.43-11.41; botanik kompozisyonda buğdaygillerin oranı %21.58-57.13, baklagillerin oranı %11.50-40.65 ve diğer familya bitkilerinin oranı ise %23.48-41.43 arasında bulunmuştur. Araştırma sonucunda, meralarında genel olarak istilacı türlerin baskın olduğu görülmüş, bu durum söz konusu meraların otlatma baskısı altında olduğu, dolayısıyla ot verimini olumsuz yönde etkilediğini göstermiştir. Uygun mera amenajmanı yöntemlerinin uygulanmasıyla, bu meraların verimliliğinin arttırılabileceği düşünülmektedir.Öğe Diyarbakır İli Silvan İlçesi Taban Meralarının Vejetasyon Yapısı Üzerinde Bir Araştırma(2015) Saruhan, Veysel; Mermer, Ali; Seydoşoğlu, SeyithanBu araştırma, Diyarbakır ili Silvan ilçesinin taban kesimindeki 6 farklı merada, vejetasyon yapısının belirlenmesi amacıyla 2014 yılında yürütülmüştür. Araştırmada, her merada toplam 4 lup hattındaki 400 noktada ölçüm yapılarak meradaki bitkilerin türleri, cins ve familyaları, etkileri (azalıcı, çoğalıcı, istilacı), ömür uzunlukları, meraların bitki ile kaplı alan oranları ve türlerin botanik kompozisyondaki oranları saptanmıştır. Yapılan vejetasyon etütlerinde, 11 familyadan, 35 cinse ait toplam 43 türe rastlanmıştır. Merada bitki ile kaplılık oranlarının % 46.2-72.0, botanik kompozisyondaki buğdaygillerin oranının % 30.81-72.92, baklagillerin oranının % 16.89-48.25, diğer familya bitkilerinin oranının ise % 10.19-39.74 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına dayanılarak, incelenen meraların vejetasyonlarında genellikle istilacı türlerin baskın olduğu ve bu nedenle de meraların zayıf meralar olduğu, meraların ıslah edilmesi için uygun ıslah yöntemlerinin saptanması amacıyla araştırmalar yürütülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Öğe Diyarbakır koşullarında kışlık ana ürün olarak yetiştirilen arpa + tüylü fiğ karışımında karışım oranlarının verim ve verim unsurlarına etkisi üzerine bir araştırma(2018) Saruhan, Veysel; Başbağ, MehmetBu araştırma 1996-1997 yetişme sezonunda Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Deneme Arazisinde Tesadüf Blokları deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Araştırmada farklı karışım oranlarının ( % 100 Arpa, % 100 Tüylü Fiğ, % 80 Tüylü Fiğ + % 20 Arpa, %75 Tüylü Fiğ + % 25 Arpa, % 66.6 Tüylü Fiğ + % 33.3 Arpa ve % 50 Tüylü Fiğ + % 50 Arpa ) verim ve verim unsurlarına etkileri incelenmiş, en yüksek yeşil ot ve kuru ot verimleri % 100 Arpa' dan elde edilmiş, en düşük yeşil ot ve kuru ot verimleri ise % 100 Tüylü Fiğ' den elde edilmiştir. Arpa ile birlikte yetiştirilen Tüylü Fiğ' de karışım oranlarının kontrol parsellerine göre ( % 100 Tüylü Fiğ ) yeşil ve kuru ot verimleri bakımından yüksek olması, tüylü fiğ verimini artırmak amaçlandığında arpa ile birlikte ekilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Arpa ve Tüylü Fiğ bitki boylan karışım oranlarından etkilenmemiştir. Anahtar Kelimeler : Arpa (Hordeum vulgare L.), Tüylü Fiğ {Vida villosa Roth.), Karışım Oranı.Öğe Diyarbakır sulu koşullarında yonca ve üçgül çeşit verim ve adaptasyonlarını araştırma projesi(2002) Gül, İsmail; Saruhan, Veysel; Başbağ, MehmetDiyarbakır sulu koşullarında yetiştirilebilecek en uygun yonca ve üçgül çeşitlerini belirlemek amacıyla yapılan bu araştırmada, 1999-2001 yılları arasında, üç yıl süre ile değişik kaynaklardan sağlanan 18 yonca, 9 ak üçgül ve 6 çayır üçgülü çeşidinin bazı bitkisel özellikleri incelenmiştir. Üç yıllık ortalamaya göre; Yonca çeşitlerinden 3672.13-6153.38 kg/da yeşil ot, 1015.24-1745.31 kg/da kuru ot verimi, 36.02-56.34 cm bitki boyu ve %16.45-19.01 protein oranı elde edilmiştir. Yoncada, en yüksek yeşil ot ve kuru ot verimini Syn l çeşidi verirken bunu sırasıyla P.5929, Peru ve Elçi çeşitleri izlemiştir. Anılan çeşitler arasında istatistiksel olarak önemli bir farklılık bulunmamıştır. Araştırmada kontrol olarak kullanılan Kayseri yonca çeşidinden anılan çeşitlere göre daha düşük yeşil ot ve kuru ot verimi elde edilmiştir. Ak üçgül çeşitlerinden 1771.3-2849.0 kg/da yeşil ot, 450.1-757.4 kg/da kuru ot verimi, 9.88-14.56 cm bitki boyu ve %16.52-19.00 protein oram elde edilmiştir. En yüksek yeşil ot, kuru ot verimi ve bitki boyu değerlerim Tahora verirken bunu sırasıyla Mervi ve Kersey çeşitleri izlemiştir. En düşük değeri ise D-269 ve Milka çeşitleri vermiştir. Protein oranı yönünden çeşitler arasında istatistik! bir farklılık olmamakla birlikte en yüksek değeri Huia (%19.0) vermiştir. Çayır üçgülü çeşitlerinden ise 3615.9-4649.9 kg/da yeşil ot, 868.5-1254.2 kg/da kuru ot verimi, 26.78-32.20 cm bitki boyu ve %15.82-17.43 protein oranı elde edilmiştir. En yüksek verim değeri ve bitki boyunu D-282 vermiştir. Bu çeşidi verim yönünden sırasıyla, Colenso, G-27 ve Pawera izlemiştir. En düşük verim değerlerini D-259 ve Turoa çeşitleri vermiştir. Protein oranı yönünden önemli bir farklılık olmamakla birlikte en yüksek değeri Turoa (%17.43) vermiştir.Öğe The effect of different humic acid fertilization on yield and yield components performances of common millet (Panicum miliaceum L.)(Academic Journals, 2011) Saruhan, Veysel; Kusvuran, Alpaslan; Babat, SevgiOrganic matter is a fundamental in soil, but dynamic component of soils that influences the many chemical, physical and biological properties that regulate soil productivity. Objective of using humic substances in plant is to balance vegetative and reproductive growth as well as to improve herbage and protein yield. This study has been carried out at the experimental area of the Field Crops Department of Dicle University, Agricultural Faculty in 2005 to 2006, to determine the effects of different humic acid treatments (Control, Soil 100%, Seeds 100%, Leafs 100%, Soil 50%+Seeds 50%, Soil 50%+ Leafs 50%, Seeds 50%+ Leafs 50% and Seeds 33%+Soil 33%+Leafs 33% fertilizations) on yield and yield performances of common millet. According to results of the study, humic acid treatments raised the yield and yield components, and this raising was found to be significant statistically. The highest value for plant heights, bunch lengths, grain yields, 1000 grain weight, crude protein concentrations and grain number per bunch were obtained from leafs (100%) fertilizations and the highest hectoliter weight was obtained from seeds (100%) fertilizations.Öğe The effect of different replications of humic acid fertilization on yield performances of common vetch (Vicia sativa L.)(Academic Journals, 2011) Saruhan, Veysel; Kusvuran, Alpaslan; Kokten, KaganThis study was conducted in a randomized complete block design with three replications in Diyarbakir, Turkey, in 2003 to 2004 and 2004 to 2005 growing seasons, in order to determine the effects of different humic acid treatments (control, soil 100%, seeds 100%, leaves 100%, soil 50% + seeds 50%, soil 50% + leaves 50%, seeds 50% + leaves 50% and seeds 33% + soil 33% + leaves 33% fertilizations) on herbage and crude protein concentration of common vetch. According to the results of this study, humic acid treatments increased the yields, and this increase was found to be significant as well as statistical. According to the two-year research, the highest value for green herbage yield (15180 kg ha(-1)), dry herbage yield (3045 kg ha(-1)) and plant height (61 cm) was obtained from soil 100% fertilizations, while the highest crude protein concentration (13.43%) was obtained from seeds 33% + soil 33% + leaves 33% fertilizations.Öğe The effects of sewage sludge used as fertilizer on agronomic and chemical features of bird's foot trefoil (Lotus corniculatus L.) and soil pollution(Academic Journals, 2010) Saruhan, Veysel; Gul, Ismail; Aydin, IsilThis study was conducted to determine the effects of sewage sludge using fertilizer at different doses (3, 6, and 9 ton da(-1)) on birds' foot trefoil yields and chemical features. Residual of some heavy metal (Cd, Pb, Cu and Co) and macro element (K, Ca, Na, S, C and Mg,) concentrations were measured in soils and plants. According to the results of the study, sewage sludge, when applied to the soil with increasing amounts, raised the mineral matter content of plant, which affected the growth of plant favorably. Consequently, it affected the high herbage yield and increased the yield in parallellism with increasing doses of sewage sludge. Heavy metal contents were found under the critical levels in soil and plant. So, sewage sludge application as fertilizer used in appropriate doses did not pollute the soil that much, but leads to an increase in plant products.Öğe EFFECTS OF SEWAGE SLUDGE USED AS FERTILIZER ON THE YIELD AND CHEMICAL CONTENTS OF LUCERNE (Medicago sativa L.) AND SOIL(Parlar Scientific Publications (P S P), 2015) Kusvuran, Alpaslan; Saruhan, Veysel; Aydin, Isil; Kokten, KaganThis study was conducted to determine the effects of sewage sludge (SS) used as fertilizer at different concentrations (control, 20 kg ha(-1) nitrogen (N), 30, 60 and 90 ton ha(-4) SS, 20 kg ha(-1) N + 30 ton ha(-1) SS, 20 kg ha(-1) N + 60 ton ha(-1) SS and 20 kg ha(-1) N + 90 ton ha(-1) SS) on lucerne yields and chemical features. For this purpose, an increasing level of SS was applied to the soil samples. The residuals of some heavy metal (Hg, Cr, Fe, Ni, Zn, Mn, Pb, Cu, Co, and Se) and macro element (K, Ca, Na, Mg, C, and S) concentrations were measured in the plants and soils. According to the results of this study, SS, when applied to soil in increasing amounts, raised the mineral matter contents of the plants, which favorably affected plant growth. Consequently, it affected the herbage yield, increasing the yield in parallel with the increasing SS concentrations. Applying N with the SS positively influenced the heavy metal contents of the lucerne and residue in the soil. Additionally, the heavy metal contents were found at below critical levels in both the soil and plants. Therefore, SS application as fertilizer used in appropriate concentrations did not pollute the soil very much, but did lead to an increase in plant products.Öğe Farklı ekim zamanlarının bazı silajlık mısır çeşitlerinde verim ve verim unsurlarına etkisinin belirlenmesi(Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2017) Seydoşoğlu, Seyithan; Saruhan, VeyselBu araştırmanın amacı, Diyarbakır koşullarında ikinci ürün silajlık olarak yetiştirilecek bazı silajlık mısır çeşitlerinde farklı ekim zamanlarının verim ve verim unsurlarına etkisinin belirlenmesidir. Bu amaçla, deneme tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre tekrarlamalı olarak 2014 ve 2015 yıllarında iki yıl süreyle GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü uygulama alanında kurulmuştur. Denemede ekim zamanı ana parseller (15 Haziran, 30 Haziran ve 15 Temmuz) çeşitler (Burak, Samada-07, DKC 7211, Ada 523 ve 31Y43) ise alt parselleri oluşturmuştur. Araştırmada elde edilen iki yıllık ortalama sonuçların göre; bitki boyları 248.8- 291.6 cm, bitki sap çapı 20.1-28.4 mm, bitkide yaprak oranı %16.0-22.7, bitkide sap oranı %46.6-58.4, bitkide koçan oranı %25.0-30.9, yeşil ot verimi 6000.5- 10372.8 kglda, kuru ot verimi 1656.9-2556.9 kglda arasında değişmiştir. Verim yönünden Diyarbakır ve benzer ekolojilerde en uygun ekim zamanı 15 Temmuz, en uygun çeşit ise Burak çeşidi olarak önerilebilmektedir.Öğe Farklı oranlarda ak üçgül (Trifolium repens ) ve arpa (Hordeum vulgare L.) karışımlarının silolanma özelliklerinin belirlenmesi(Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2010) Demirel, Ramazan; Saruhan, Veysel; Baran, M. Sedat; Andiç, Nuray; Demirel, Dilek ŞentürkBu çalışmada, arpa hasılı (Hordeum vulgare L.) ile ak üçgülün (Trifolium repens) çiçeklenme dönemlerinde farklı seviyeleri karıştırılarak silolanma özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Denemede; %20, 30, 40, 50, 60, 70 üçgül + %80, 70, 60, 50, 40, 30 arpa karışımları kullanılmıştır. Silajlar, ağzı kapaklı hava almayacak şekilde sıkıştırılan plastik kavanozlarda 2’şer lt (3‘er tekerrürlü) olarak hazırlanmıştır. Kavanozlar 60 gün sonra açılarak fiziksel muayeneleri (renk, koku, strüktür) ve pH değerleri tespit edilmiştir. Örnekler hayvan besleme laboratuarındaki analizler için hazır hale getirildikten sonra besin maddesi analizleri yapılmıştır. Yapılan varyans analizi sonucunda; kuru madde (KM), organik madde (OM) ve nitrojensiz öz madde (NÖM) ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsizken; ham kül (HK), ham protein (HP), ham yağ (HY), ham selüloz (HS) oranları ile, pH ve fleig puanı (FP) değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur. Elde edilen KM, HK, OM, HP, HY, HS, NÖM, pH ve FP değerleri sırasıyla (%27.53 – 31.38, 9.34 – 10.39, 78.46 – 79.86, 10.17 – 13.63, 1.92 – 2.36, 30.75 – 36.09, 42.02 – 43.05, 5.05 – 5.34 ve 47.00 – 65.75) arasında değişmiştir.Öğe Farklı Oranlarda Mürüdümük (Lathyrus sativus L.) Bitkisinin Bazı Meyve Posaları İle Silolanma Özelliklerinin Belirlenmesi(2019) İbrahimoğlu, Mehmet Sait; Saruhan, VeyselBu araştırma; Mürdümük (Lathyrus sativus L.) bitkisinin çeşitli oranlarda ilave edilmiş elma, armut ve limon meyveleriyle silolanmasısonrası silaj kalite özelliklerinin belirlenmesi amacı ile yürütülmüştür. Bu amaçla yürütülen çalışmada; %95 mürdümük+%5 elma, %90mürdümük+%10 elma, %85 mürdümük+%15 elma, %95 mürdümük+%5 limon, %90mürdümük+%10 limon, %85 mürdümük+%15limon, %95 mürdümük+%5 armut, %90 mürdümük+%10 armut, %85 mürdümük+%15 armut olmak üzere toplamda 9 uygulamayapılmıştır. Silolanan bitkiler, ağzı kapalı hava almayacak şekilde plastik 2’şer lt’lik bidonlarda her uygulama için 3 tekerrürlü olacakşekilde hazırlanmıştır. Silajlar 60 gün fermantasyona bırakılmıştır. 60 günün sonunda bidonlar açılıp fiziksel (renk, koku, strüktür) vekimyasal analizleri (kuru madde, ham kül, ham protein, ADF, NDF ve pH ) yapılıp Flieg puanı ve DLG puanı hesaplanmıştır. Yapılantüm analizler sonucunda; ADF, Ham Protein (HP),ve pH değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulunurken; Kuru madde (KM), HamKül (HK), NDF, Fleig Puanı (FP), renk, koku, strüktür ve DLG (Puan) değerleri arasında önemli farklılıklar bulunmamıştır. Elde edilenKM, HK, HP, ADF, NDF, pH ve flieg puanı (FP) değerleri sırasıyla ( %20.33-24.18, %10.19-11.37, %25.59-28.14, %28.09-35.12,%32.41-38.67, 4.12-4.26, 76.22-85.12 ) arasında değişmiştir. Çalışma sonrasında elde edilen sonuçlar; mürdümük silolarınakarbonhidrat kaynağı amacıyla meyve atıklarının katılması karışımın oranının %85 mürdümük+%15 limon olacak şekildesilolanmasının kalite özellikleri açısından daha uygun silaj olacağı önerilebilir.Öğe Farklı oranlarda silolanan yembezelyesi (Pisum sativum L.) ve arpa (Hordeum vulgare L.) karışımlarının silaj kalite özelliklerinin belirlenmesi(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2018) Aykan, Yıldız; Saruhan, VeyselBu araştırma; farklı oranlarda Arpa (Hordeum vulgare L) ve Yem bezelyesi (Pisum sativum L.) bitki karışımlarının silolanma kabiliyetlerinin belirlenmesi amacıyla Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Laboratuvarında yürütülmüştür. Çalışmada, yem bezelyesinde GAP pembesi çeşidi ile arpada kendal ve samyeli çeşitleri materyal olarak kullanılmıştır. Silolar 9 farklı oranlarda saf ve karışım olarak oluşturulmuştur (%100 Yem bezelyesi, %100 Arpa (kendal), %100 Arpa (samyeli), %75 Yem bezelyesi + %25 Arpa (kendal), %50 Yem bezelyesi + %50 Arpa (kendal), %25 Yem bezelyesi + %75 Arpa (kendal), %75 Yem bezelyesi + %25 Arpa (samyeli), %50 Yem bezelyesi + %50 Arpa (samyeli), %25 Yem bezelyesi + %75 Arpa (samyeli). Farklı oranlarda oluşturulan silolar 60 gün sonra açıldıktan sonra hem fiziksel (renk, koku, strüktür) hem de bazı kimyasal analizlere (KM, HK, HP, ADF, NDF ve pH) tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular incelendiğinde, tüm uygulamalar arasında KM (Kuru Madde), HK (Ham Kül), HP (Ham Protein), ADF, NDF ve pH değerleri arasındaki farklılık önemli, fiziksel bulgular arasındaki farklılıklar ise istatiski olarak önemsiz bulunmuştur. Bu ve benzeri karışım silajlarında, daha kaliteli silaj yemi elde edilebilmek için karışıma en az % 50 oranında buğdaygil eklenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Öğe Fatty Acid Compositions of the Seeds of Some Trifolium Species(Springer, 2017) Saruhan, Veysel; Kokten, Kagan; Kusvuran, Alpaslan; Inci, Hakan; Das, Aydin; Yilmaz, H. Seyma[Abstract Not Available]Öğe Güneydoğu Anadolu Bölgesi koşullarında bazı yonca (Medicago sativa L.) çeşitleri ve genotiplerinin verim performanslarının belirlenmesi(2011) Saruhan, Veysel; Kuşvuran, AlpaslanBu çalışma, Güneydoğu Anadolu Bölgesi koşullarına uygun bazı yonca 'çeşitleri ve genotiplerini saptamak amacıyla, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Alam'nda (37n54'N, 40°14'E, yükseklik yaklaşık 660 m), 2004 ve 2005 yıllarında, tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Araştırmada 4 yonca çeşidi (Kayseri, Elçi, Yerel Genotip, Bİlensoy) ve bir hattında (SYN-1) bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi ve ham protein oranı değerleri incelenmiş ve verim performansları araştırılmıştır. Araştırma sonucunda yıllık ortalama verilere göre, çeşitler içinde en fazla toplam yeşil ot (4896 kg/da) ve kuru ot veriminin (1266 kg/da) Elçi çeşidinden, en yüksek ortalama ham protein oranının ise (% 22.67] Bilensoy çeşidinden elde edildiği saptanmıştır. Bunun yanı sıra Yerel Genotip'e ait veriler, bu genotipin bölgede başarıyla yetiştirilebileceğini göstermiştir.Öğe Investigation for the determination of white clover (Trifolium repens L.) cultivars that can be grown in Southeastern Anatolia Region of Turkey(Asian Network for Scientific Information, 2007) Başbağ, Mehmet; Gül, İsmail; Saruhan, VeyselIn the present study, some agronomic characteristics were investigated on 9 white clover cultivars obtained from various resources, between 1999 and 2001, under irrigated conditions in Southeastern Anatolia Region of Turkey. The average values of the three years for the white clover showed that the green herbage yield varied from 17713 to 28490 kg ha-1; dry herbage yield from 4501 to 7574 kg ha-1; plant height from 9.88 to 14.56 cm and their protein percentage from 16.52 to 19.00%. Tahora produced the highest green and dry herbage yield and plant height among all the cultivars and this was followed by cultivars Merwi and Kersey. The lowest green and dry herbage yields were obtained from D-269 and Milka cultivars. The protein content of the cultivars did not show any significant differences. However, Huia cultivar had the highest protein percentage (19.0%).Öğe Mısır (Zea mays L.) bitkisinde farklı azot dozları ve bitki sıklığının koçan, sap ve yaprak verimlerine etkisi üzerine bir araştırma(2005) Saruhan, Veysel; Şireli, H. DenizBu araştırma Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi araştırma alanında ikinci ürün yetiştirme sezonunda dört farklı azot dozu (kontrol, 10,20 ve 30 N kg $da^{-1}$ ) ve üç bitki sıklığının (70x5, 70x10, 70x15 cm ) mısır bitkisinde koçan, sap ve yaprak verimleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla 2000 ve 2001 yıllarında yürütülmüştür. Araştırma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda ikinci ürün silajlık mısır yetiştiriciliğinde, artan bitki sıklığında dekara koçan sayısında artış gözlenirken; koçan boyu, koçan çapı, bitkide yaş koçan ağırlığı, sap kalınlığı, bitkide yaş sap ağırlığı, bitkide yaş yaprak ağırlığı ile bitkide yaprak sayısında bir azalma tespit edilmiş, artan azot dozlarının ise bu özellikler üzerindeki etkisinin olumlu olduğu belirlenmiştir.Öğe Mısır bitkisinde (Zea mays L.) ekim zamanı ve çeşidin silaj kalitesi üzerine etkisi(Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2017) Seydoşoğlu, Seyithan; Saruhan, VeyselBu çalışmanın amacı, ikinci ürün silajlık olarak yetiştirilecek bazı silajlık mısırçeşitlerinde farklı ekim zamanlarının silaj kalitesi üzerine etkilerinibelirlemektir. Bu amaçla, araştırma tesadüf bloklarında bölünmüş parsellerdeneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak 2014 ve 2015 yıllarında iki yılsüreyle yürütülmüştür. Denemede ekim zamanı ana parseller (15 Haziran, 30Haziran ve 15 Temmuz) çeşitler (Burak, Samada-07, DKC 7211, Ada 523 ve31Y43) ise alt parselleri oluşturmuştur. Elde edilen sonuçlara göre silaj kurumadde oranı, silaj ham protein oranı, silaj ham kül oranı, silaj NDF oranı, silajADF oranı ve laktik asit oranı bakımından ekim zamanları ve mısır çeşitleriarasında önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Silaj kalitesi yönünden Diyarbakır vebenzer ekolojilerde en uygun ekim zamanı 15 Temmuz, en uygun çeşit iseSamada-07 çeşidi olarak önerilebilir.