Yazar "Söker, Sevin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çocuklarda travmatik katarakt cerrahisi ve intraoküler lens implantasyonu(1999) Ünlü, Kaan; Aksünger, Ahmet; Söker, Sevin; Ava, SedatAMAÇ: Travmatik kataraktlı çocuklarda intraoküler lens implantasyonu sonuçlarının değerlendirilmesi YÖNTEM: Ocak 1993-Şubat 1998 yılları arasında travmatik katarakt nedeniyle intraoküler lens implantasyonu yapılan 31 hasta postoperatif komplikasyonlar ve sonuç görme keskinlikleri açısından retrospektif olarak değerlendirilmiştir. BULGULAR: Olguların 27'sine arka kamara, 2'sine ön kamara, 2'sine ise skleral fiksasyonlu lens implante edilmiştir. Ortalama 25.5 aylık takip sonunda (3-47 ay) 22 olguda (%70.9) sonuç görme keskinliği 0.5 ve üzerinde, 25 olguda (%80.6) postoperatif refraksiyon ±1.0 dpt sınırları içerisinde saptanmıştır. En sık görülen komplikasyonlar erken postoperatif dönemde kornea ödemi (%64.5), fibrinöz iritis (%41.9) ve geç dönemde arka kapsül kesafeti (%58.0) olmuştur. SONUÇ: Travmatik kataraktlı çocuklarda günümüz teknikleri ile intraoküler lens implantasyonu iyi görsel sonuçlara sahiptir.Öğe İntravitreal lidokain enjeksiyonu sonrası retinanın histopatolojik incelenmesi(2000) Ünlü, Kaan; Karakaş, Nurettin; Söker, Sevin; Durgun, Yaşar; Aksünger, Ahmet; Yılmaz, FahriBu çalışmada intraoküler % 2 lidokain HCI'in intraoküler dokulara olan etkilerin araştırılması amaçlamıştır. 32 Wistar albino rat 2 eşit gruba ayrılarak 16'sının sağ gözüne pars plana intraviteal 0.1 ml %2 lidokain, diğer 16 ratın sağ gözüne ise 0.1 ml serum fizyolojik enjekte edildi. İntraviteral enjeksiyon sonrası 1, 4, 8 ve 24. saatte biomikroskop ışığı altında direkt ve konsensüel ışık reaksiyonları değerlendirildi. 4., 24. saat, 2,3,5,7, 10, 15 ve20. günlerde her defasında 2 deney, 2 kontrol gözü olmak üzere toplam 4 göz makroskobik, biomikroskobik ve fundus muayenelerinin yapılmasının ardından enükle edilerek histopatolojik inceleme uygulandı. Retinada lidokain toksititesine bağlı olabilecek histopatolojik bir bulgu gözlenmedi ancak bazı gözlerde proforasyona bağlı olarak gelişen değişiklikler saptandı.Öğe Nüks pterjiumlu olgularda mitomisin-c kullanımı(1996) Karakaş, Nurettin; Söker, Sevin; Sak, ArifPterjium tedavisi kesin iyileşme ile sonuçlanmamakta ve nttksler görülebilmektedir. Nüks olgularında cerrahi tedavi yeterli sonuç sağlayamadığından, postoperatif topikal mitomisin-c kullanımı re-kttrrensi önlemede yararlı olabilmektedir. Kliniğimizde, nüks pter¬jiumlu 15 hastaya klasik pterjium eksizyonundan sonra 7 gün sü¬reyle günde 3 kez bir damla şeklinde mitomisin-c (0.2 mg/ml) uy¬gulandı. Sonuçlar, postoperatif nüks oranı ve komplikasyonlar açı¬sından değerlendirildi. Ortalama 10 aylık takip sonrasında, 2 (%13.3) olguda nüks ve 1 (%6.6) olguda da punktat keratopati dışında herhangi bir kompli-kasyona rastlanılmadı.Öğe Primer glokomlu olgularda serbestleştirilebilen sütür ve mitomisin-C uygulaması(2000) Ünlü, Kaan; Ertem, Melikşah; Söker, Sevin; Aksünger, AhmetAMAÇ: Mitomisin-C uygulanan primer glokomlu olgularda Serbestleştirilebilen sütürün cerrahi başarı ve komplikasyon oranına olan etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Bu randomize, prospektif çalışmada daha evvel operasyon geçirmemiş olan primer glokomlu hastalar çalışma grubuna alınmıştır. İntraoperatif 0.2 mg/ml, 2 dakika mitomisin-C (MMC) uygulanan hastalar 2 ayrı gruba ayrılarak skleral fleb Grup 1'de (17 hastanın 18 gözü) Serbestleştirilebilen, Grup 2'de ise (18 hastanın 20 gözü) kalıcı sütür ile kapatılmıştır. 1, 3. gün, 1, 2. hafta, 1, 3, 6. aylarda ve son kontrollerinde olguların göziçi basınçları (GİB), görme dereceleri ve komplikasyonları kaydedilmiştir. BULGULAR: Olguların ortalama takip süresi Grup 1'de 8.19 ± 1.30 ay, Grup 2'de ise 8.30 ± 1.30 aydı. Her iki grupta da tüm kontrollerde GİB'ı preoperatif GİB'a göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu (p < 0.0001). Operasyon sonrası ilk 2 haftaya kadar yapılan ölçümlerde Grup 2'deki ortalama GİB'ları Grup 1'e göre daha düşüktü (p = 0.01). Olguların son kontrolünde Grup 1'de %88.8, Grup 2'de %85 olguda GİB'ı ilaçsız 21 mmHg'nin altında kaldı. Olguların hiçbirinde hipotonik makülopati gibi ciddi komplikasyon görülmedi. SONUÇ: Her iki grupta da ciddi komplikasyon görülmemesi yanısıra yüksek başarı oranı elde edilmesi 0.2 mg/ml dozunda ve 2 dakika uygulama süresinde MMC'nin primer glokomlu olgularda güvenilir olduğunu göstermektedir. Geçici oküler hipotoni Serbestleştirilebilen sütür kullanılan olgularda daha az oranda görülmesine rağmen bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.Öğe Romatoid artritli hastalarda oküler komplikasyonlar ve impresyon sitolojisi(2000) Turhanoğlu, Ayşe; Erdoğan, Ferda; Karakaş, Nurettin; Şahingözü, Nurettin; Ünlü, Kaan; Aksünger, Ahmet; Söker, SevinAMAÇ: Romatoid artritli hastalarda oküler komplikasyonlarm tesbiti ve konjunktiva histolojisinin değerlendirilmesi YÖNTEM: Oftalmolojik muayeneleri yapılan 42 romatoid artritli hastanın bulguları kaydedilmiş, bunlardan 22 hastanın 44 gözü ile kontrol grubu olarak seçilen sağlıklı 16 olgunun 32 gözüne Schirmer l ve gözyaşı kırılma testleri uygulanmış, İmpresyon sitolojisi ile konjunktiva sitolojisi değerlendirilmiştir. 19 hastaya fundus floresein anjiografi çekilmiştir. BULGULAR: Hasta grubunda ortalama Schirmer l ve gözyaşı kırılma zamanı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu. Skuamöz metaplazi hasta grubunda %45.45 oranında, kontrol grubunda ise %6.25 oranında saptandı. Oküler komplikasyonlar içerisinde en sık görülen keratokonjunktivitis sikka (%20.45) ile ortalama romatoid artrit süresi arasında anlamlı bir ilişki saptandı (p < 0.05). Fundus floresein anjiografide %15.7 oranında retinal vaskülit ile uyumlu kapiller sızıntı saptandı. SONUÇ: Göz bulguları açısından oldukça zengin bir hastalık olan romatoid artritte gelişebilecek oküler patolojilerin erken teşhisi amacıyla hastaların periyodik olarak göz muayenelerinin yapılmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz.Öğe Trahomlu olgularda trikiyazis tedavisinde argon laser(2000) Aksünger, Ahmet; Ünlü, Kaan; Söker, Sevin; Karaca, Candan; Bilek, KubilayAMAÇ: Trahomlu olgularda trikiyazis tedavisinde argon laser fotokoagülasyonunun değerlendirilmesi.GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmada trahom nedeniyle trikiyazis gelişen ve argon laser fotokoagülasyon ile tedavi edilen 22 hastanın 36 gözü prospektif olarak incelenmiştir. Her bir kirpik tedavisinde 50-200 mikrometre spot büyüklüğü, 0.2 saniye süre ve 1-1.2 W güç kullanılmıştır. 30 kapakta (%83.3) infiltrasyon anestezisi kullanılmış, 6 kapakta (%16.7) ise anestezi kullanılmamıştır. BULGULAR: Tek laser seansından sonra göz kapaklarının %55.5'inde basan sağlanmıştır. Kapakların %44.5'ine ise rekürrens nedeniyle 2 veya 3 seans laser tedavisi uygulamak gerekmiştir. Yöntemin başarı oranı ise %88.9 olarak bulunmuştur. Olguların hiç birinde tedavinin komplikasyonu görülmemiştir. Olguların takip süresi 6 ay ile 22 ay arasında (ortalama 10.6 ay) değişmekteydi. SONUÇ: Trahomlu olgularda trikiyazis tedavisinde argon laser fotokoagülasyon etkili ve güvenilir bir yöntem olarak saptandı.