Yazar "Söker, Sevda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alloksan İle oluşturulan deneysel diyabetin kardiyo-vasküler sistem üzerindeki akut etkilerinin ışık mikroskobik düzeyde incelenmesi(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2007) Bahçeci, Selen; Canoruç, Naime; Nergiz, Yusuf; Söker, Sevda; Gökalp, Deniz; Akbalık, Mehmet Erdem; Tutşi, YekbunDiyabetik kardiyomiyopati diyabetin en önemli komplikasyonlarından biridir. Diyabetin kalp ve aorta üzerindeki akut dönem etkileri yeteri kadar bilinmemektedir. Biz bu çalışmamızda diyabetin kardiyo-vasküler sistem üzerindeki akut etkilerini ışık mikroskobik düzeyde incelenmesini amaçladık. Çalışmamızda 20 adet Spraque-Dawley rat kullandık ve diyabet oluşturmak için 150 mg/kg alloksan intraperitoneal, kontrol grubuna ise 1ml SF, İP uyguladık. Yirmidört saat sonra sıçanların kuyruk veninden kan glikoz düzeyleri ölçüldü. Kan glikoz düzeyleri 250 mg/dl’den fazla olan sıçanlar diyabetik olarak kabul edildi ve 4 IU/d human insülinle tedavi edildiler. Yedi gün sonra ketamin anestezisi altında sakrifiye edildiler. Kalp ve aort dokusu % 10’luk nötral formalinde tesbit edildi. Kesitler parafine gömüldü, 5 µm kalınlığında seri kesitler alındı, Hematoksilen-Eozin ve Heidenhein’ın Azan modifikasyonu ile boyandı. Kontrol grubunun kalp kası hücrelerinde herhangi bir patolojiye rastlanmadı. Diabetik grupta; kalp kası hücrelerinde yer yer heterojen bir görünüm, bazı kalp kası hücrelerinde hidropik değişiklikler, perivasküler ve interstisiyel alanda minimal düzeyde fibrozis izlendi. Kontrol grubunda aort normal histolojik yapıda izlendi. Diyabetik grupta aortun tunika media tabakasında düz kas hücrelerinde belirgin anizostosiz, düz kas hücre çekirdeklerinde bir azalma gözlendi. Diabetes Mellitus’un erken dönemlerinde kalp kası ve aort kas hücrelerinde minimal düzeyde de olsa değeneratif değişikliğe ve fibrozise neden olduğu sonucuna varıldı.Öğe Alloksan ile oluşturulan deneysel diyanetin kardiyo-vasküler sistem üzerindeki akut etkilerinin ışık mikroskobik düzeyde incelenmesi(2007) Canoruç, Naime; Gökalp, Deniz; Tutşi, Yekbun; Söker, Sevda; Bahçeci, Selen; Akbalık, Mehmet Erdem; Nergiz, YusufDiyabetik kardiyomiyopati diyabetin en önemli komplikasyonlarından biridir. Diyabetin kalp ve aorta üzerindeki akut dönem etkileri yeteri kadar bilinmemektedir. Biz bu çalışmamızda diyabetin kardiyo-vasküler sistem üzerindeki akut etkilerini ışık mikroskobik düzeyde incelenmesini amaçladık. Çalışmamızda 20 adet Spraque-Dawley rat kullandık ve diyabet oluşturmak için 150 mg/kg alloksan intraperitoneal, kontrol grubuna ise 1ml SF, İP uyguladık. Yirmidört saat sonra sıçanların kuyruk veninden kan glikoz düzeyleri ölçüldü. Kan glikoz düzeyleri 250 mg/dl’den fazla olan sıçanlar diyabetik olarak kabul edildi ve 4 IU/d human insülinle tedavi edildiler. Yedi gün sonra ketamin anestezisi altında sakrifiye edildiler. Kalp ve aort dokusu % 10’luk nötral formalinde tesbit edildi. Kesitler parafine gömüldü, 5 µm kalınlığında seri kesitler alındı, Hematoksilen-Eozin ve Heidenhein’ın Azan modifikasyonu ile boyandı. Kontrol grubunun kalp kası hücrelerinde herhangi bir patolojiye rastlanmadı. Diabetik grupta; kalp kası hücrelerinde yer yer heterojen bir görünüm, bazı kalp kası hücrelerinde hidropik değişiklikler, perivasküler ve interstisiyel alanda minimal düzeyde fibrozis izlendi. Kontrol grubunda aort normal histolojik yapıda izlendi. Diyabetik grupta aortun tunika media tabakasında düz kas hücrelerinde belirgin anizostosiz, düz kas hücre çekirdeklerinde bir azalma gözlendi. Diabetes Mellitus’un erken dönemlerinde kalp kası ve aort kas hücrelerinde minimal düzeyde de olsa değeneratif değişikliğe ve fibrozise neden olduğu sonucuna varıldı.Öğe Conjunctival impression cytology and bulbar surface epithelium changes in patients with psoriasis(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2007) Söker, Sevda; Çakmak, Sevin; Aytekin, Sema; Nergiz, YusufIn this study, we evaluated bulbar surface epithelium changes with conjunctival impression cytology (IC) in patients with psoriasis. Our study group consisted of 32 psoriatic patients (64 eyes), who were followed up at Dermatology Department of Dicle University Hospital. Control group comprised 32 healthy volunteers (64 eyes) who had no abnormality on routine ophthalmological examination and were in the same age and sex distribution. Specimens for conjunctival IC were obtained with a cellulose acetate filter paper from the upper bulbar conjunctiva and fixed with 70 % ethyl alcohol, 37 % formaldehyde and 20:1:1 glicial asetic acid solution. Specimens were stained with periodic acid Schiff’s and Hematoxylin-eosin. The grades of Nelson system were evaluated with light microscopy. Of the patients with psoriasis, 39 % had grade 0, 36 % grade I, and 25 % grade II conjunctival IC differentiation compared with 78, 22, and 0 %, respectively in the control group (p< 0.001). Snake-like appearance of nuclear chromatin in conjunctival epithelial cells was demonstrated in 3 % of eyes in group I but in no eyes in group II. In conclusion, we showed that there could be early conjunctival changes and squamose metaplasia as well as increased goblet cell density in patients with psoriasis when compared with control group.Öğe Conjunctival impression cytology and correlation with vitamin a levels in children with Down Syndrome(2010) Bahçeci, Selen; Çakmak, Sevin; Söker, Sevda; Söker, Murat; Nergiz, YusufAmaç: Down sendromlu(DS) hastalarda bulbar yüzey epitel değişikliklerini konjunktival impresyon sitolojisi tekniği ile saptamak ve serum vitamin A düzeyi ile korelasyonunu araştırmak Gereç ve Yöntem: Hasta grubunu, hastanemiz pediatri kliniğinde takip edilen 18 DS’lu hasta (36 göz), kontrol grubunu ise aynı yaş grubundaki 20 sağlıklı çocuk (40 göz) oluşturdu. Üst bulbar konjuktivaya uygulanan impresyon sitolojisi yöntemi ile sellüloz asetat kağıdı yüzeyine alınan örnekler (% 70’lik etil alkol, % 37’lik formaldehit ve glisial asetik asitin 20:1:1 oranındaki) solüsyonunda fikse edildi. Örnekler Periodik Asid Schiff ve Hematoksilen-eosin ile boyandı. Işık mikroskobisi ile oluşan okuler yüzey değişiklikleri değerlendirildi. DS hastalarda serum vitamin A düzeyi HPLC ile ölçüldü. Bulgular: DS'lu grupta goblet hücre yoğunluğu (73.2±21.2 mm2) kontrol grubuna göre (113.5±30.1 mm2) azalmış olarak saptandı (p<0.01). DS’lu grupta serum vitamin A düzeyi 1.32±0.6 mumol/l olarak saptandı. DS’lu grupta goblet hücre yoğunluğu ve vitamin A düzeyi arasında pozitif korelasyaon saptandı (p<0.05). Sonuç: DS’lu hastalarda ortalama goblet hücre yoğunluğunun azaldığını gösterdik. Bu sonuç, konjunktival impresyon sitolojisinin DS’lu hastalarda erken göz problemlerinin tanısında basit, objektif, tanısal tarayıcı olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Yine DS’lu hastalarda okuler yüzey anormallikleri erken vitamin A desteği ile önlenebilir.Öğe Effect of aloe vera on Mmp-1 and Timp-1 expression on diabetic wound healing(Merthan Tunay, 2023) Seyrek, Rohlat; Söker, Sevda; Kaplan, Özge; Başaran, Süreyya Özdemir; Aşır, Fırat; Deveci, Engin; Şeker, UğurAim: The aim of this study is to investigate the healing aspect of aloe vera in diabetes mellitus, which inhibits wound healing. Methods: Diabetes model was created with streptozotocin. At the end of the 14-day experiment, blood glucose was measured from the tail vein of animals in all groups and blood was taken from the heart and sacrificed. Histopathology and immunohistochemical statistics and evaluation were performed. Results: Pycnosis and degeneration of epithelial cells were observed in diabetes groups. Leukocyte infiltration in the dermal papilla, degeneration of collagen fibers and an increase in the extracellular matrix were observed. It was observed that the epithelial layer in the aloe vera group was histologically close to the control group. It was observed that decreased inflammation in the dermal papilla and decreased in organized collagen fibers and vessel dilatation were observed. In the control group, MMP-1 and TIMP-1 expression were positive in the epidermis and dermis layers. In the diabetes group, weak expression of MMP-1 and TIMP-1 was observed in cells in the epidermis and dermis. The expression of MMP-1 and TIMP-1 in the surface epithelium in the aloe vera group was increased compared to the diabetes group. Conclusions: Aloe vera accelerated cell and extracellular matrix regeneration with its anti-oxidative activity.Öğe The effect of extremely low frequency magnetic field on heart tissue iron density(Modestum Publishing Ltd., 2011) Söker, Sevda; Sert, Cemil; Deniz, Mustafa; Ayaz, Ercan; Tunik, Selçuk; Nergiz, YusufAmaç: Bu histolojik çalışmanın amacı; aşırı düşük frekanslı, düşük yoğunluklu manyetik alanın kalp dokusu demir yoğunluğu üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada; sham, kontrol ve deney grubu olarak üçe bölünen 45 Spraque Dawley erkek rat kullanıldı. Deney grubu günde üç saat 14 gün boyunca metakrilat kutularda 0.25 mT oldukça düşük frekanslı manyetik alana (ELF-MF) maruz bırakıldı. Sham grubu, ELF-MF uygulaması dışında deney grubuna benzer şekilde uygulamaya maruz bırakıldı. Kontrol grubu ratlara hiçbir şey uygulanmadı ve fareler çalışma peryodu boyunca yaşam sikluslarını kafes içinde tamamladı. Yapılan işlem sonrasında, 50 mg/kg intramuskuler ketalar anestezisi uygulanarak ratlar sakrifiye edildi Kalp dokuları hemen %10 nötral formalinde fikse edilerek parafin bloklara gömüldü. Kalp dokusunun histolojik örnekleri Hematoksilen-Eosin ve demir pigmentleri için Perls’ Prussian blue boyası ile boyandı. Nikon DS-2MV fotomikroskopta histolojik preparatlar fotoğraflandı. Bulgular: Kontrol, sham ve deney grubumuzun histolojik yapısı normal gözlendi. Kontrol, sham ve deney grubu arasında kalp dokusu demir boyaması açısından farklılık gözlenmedi. Sonuç: Çalışmamız sonucunda, kontrol ve ELF-MF (deney) grubu arasında farklılık saptamadık. Bu çalışmada, ELF-MF’ye maruz kalan farelerin kalp dokusunda demir boyaması ile değişiklik olmadığı saptandı. Klin Deney Ar Derg 2011;2(2):144-8.Öğe Ektodermal displazili olgularda konjonktiva bası sitolojisi(2012) Meşe, Ayşe; Söker, Sevda; Nergiz, Yusuf; Akkuş, Murat; Keklikçi, UğurEktodermal displazi ektodermal kökenli doku ve organları etkileyen bir belirtiler grubudur. Bu çalışmada ektodermal displazili olgularda konjonktiva etkilenmesini araştırmak amacıyla girişimsel olmayan bir yöntem olan bası sitolojisi tekniği kullanılmıştır. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları ve Protetik Diş Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dallarında takipte olan ektodermal displazili üç hastanın altı gözü çalışma kapsamına alındı. Üst bulber konjonktivaya uygulanan bası sitoloji yöntemi ile selüloz asetat kağıdı yüzeyine alınan hücre grupları (%70’lik etil alkol, %37’lik formaldehit ve glisiyal asetik asitin 20:1:1 oranındaki) sıvısında sabitlendikten sonra “periodik acid schiff” ve hematoksilen-eozin ile boyandı. Ektodermal displazili olgularda bası sitolojisi ile hücre bütünlüğünde azalma, çekirdekte yer yer piknotik değişimler, epitelyal hücre şeklinde değişimler ve goblet hücre kaybı gözlendi. Ektodermal displazili olgularda göz kuruluğu bulguları bası sitolojisi tekniği ile desteklendi. Bası sitolojisinin, ektodermal displazinin göz izleminde, girişimsel olmayan bir yöntem olarak kullanılabileceği sonucuna varıldı.Öğe Identification of major phenolic compounds of Aloe vera and its protective effect on ovaries under oxidative stress in diabetic rats(2023) Kurt, Serdal; Şeker, Uğur; Yazlık, Murat Onur; Hürkul, Muhammed Mesud; Er, Engin; Söker, SevdaThe study investigated the major phenolic compounds of Aloe vera leaf (AVL) by the high-performance liquid chromatography (HPLC) method, and its protective effect on ovaries under oxidative stress of streptozotocin- induced diabetic rats. The study was conducted on control (untreated healthy rats; C), diabetes (untreated diabetic rats; D) and diabetes+A. vera treatment (diabetic rats treated with A. vera; D+A) groups. D+A group was given an ethanolic extract of A. vera (300 mg/kg) for 14 days. Major phenolic compounds of AVL were chlorogenic acid and rutin. alanine transaminase (ALT) and aspartate aminotransferase (AST) levels increased in D group compared to others groups (P<0.01). Alkaline phosphatase (ALP) and albumin levels were lower and higher in the C group than in other groups, respectively (P<0.01). In the D group compared to other groups, oxidative stress index (OSI) and total oxidant status levels increased, while total antioxidant status level decreased in both ovarian tissues and blood (P<0.01). Preantral and antral follicle counts decreased in the D group according to other groups (P<0.01) and atretic follicle count increased (P<0.05). Proliferating cell nuclear antigen (PCNA) expression level (P<0.01), and B-cell lymphoma-2-associated-X- protein (Bax; P<0.01) and tumor necrosis factor-alpha (TNF-α) expression levels (P<0.05) decreased and increased in group D according to other groups, respectively. In conclusion, treatment with AVL decreased OSI, improved follicular dynamics, and restored Bax, TNF-α and PCNA expression in diabetic rats.Öğe İmpresyon sitolojisi(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2007) Söker, Sevdaİmpresyon sitolojisi, konjunktival göz hastalıklarının tanısında kullanılan hızlı, kolay uygulanabilen, ekonomik ve non-invazif bir tekniktir. Gözün yüzey epitelinden sellüloz asetat filtre kağıtları kullanılarak yapılan konjunktival impresyon sitolojisinin yan etkisi veya kontrendikasyonu bulunmamaktadır. Bu makalede, konjunktiva impresyon sitolojisi tekniği gözden geçirilmiştir.Öğe Konjenital blefaroptozisli olgularda levator palpebra superior kasının histolojik değerlendirmesi(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2011) Söker, Sevda; Çakmak, Sevin; Akkuş, Murat; Nergiz, YusufAmaç: Bu çalışmanın amacı konjenital blefaroptozisli olgularda levator palpebra superior kasının histolojik olarak incelenmesi ve elde edilen bulguların hastaların yaş, cinsiyet ve blefaroptozis derecesi ile olan ilişkisinin araştırılmasıdır. Gereç ve yöntem: Ocak 2009- Ocak 2010 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz kliniğine başvuran ve levator palpebra superior kası rezeksiyonu uygulanan 13 konjenital ptozisli olgunun levator kası Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji bölümünde histopatolojik incelemeye alındı. Ameliyat öncesi dönemde, ptozis miktarı, levator fonksiyonu (LF), göz yaşı fonksiyonları, Bell fenomeni ve jaw-winking fenomeni değerlendirildi. Tüm olgulara levator palpebra superior kas rezeksiyonu uygulandı. Ameliyat sonrası alınan levator kası histolojik olarak ışık mikroskobi ile incelendi. Bulgular: Olguların yaşları ortalama 10.61 ± 4.77 (4-19) yıl olup, 9 (% 69.2)’u erkek, 4 (% 30.8)’ü kız idi. Histolojik incelemede levator kas fibrillerinin nitelik ve niceliği değerlendirildi. Olgularda yaş, cinsiyet ile levator kasının histolojik özellikleri arasında ilişki saptanmadı (p>0.05). Levator palpebra superior kası zayıf olan olgularda levator kasında histolojik olarak yağlı dejenerasyon varlığı saptandı. Levator palpebra superior kas fonksiyonu arttıkça yağlı dejenerasyonda azalma çizgili kas fibrillerinde artış görüldü. Sonuç: Konjenital blefaroptozisli olguların levator kas yapısı ile levator palpebra superior kas fonksiyonu arasındaki ilginin daha geniş serilerde ve ultrastrüktürel çalışmalarla desteklenmesi gerekir.Öğe Nephroprotective effect of aloe vera extract with regulation of oxidative stress, apoptosis and aquaporin 3 expression levels in streptozotocin induced diabetic rats(Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, 2023) Şeker, Uğur; Güzel, Barış Can; Akçora, Dila Şener; Baygeldi, Saime Betül; Yüksel, Meral; Demirel, Özlem Unay; Söker, SevdaObjective: In this study we examined the protective activity of Aloe vera with considering anti-oxidant, anti-apoptotic properties, and the status of Aquaporin 3 (AQP3) channel protein. Material and Method: Twenty-one adult female rats were divided into three groups (n=7); Control, Diabetes, Treatment. Control group did not expose to any application. Animals in Diabetes and Treatment were exposed to experimental diabetes with administration of streptozotocin. Rats in Treatment received 300 mg/kg Aloe vera extract daily for 14 days. Rats were sacrificed and kidney samples were used for analyses. Result and Discussion: Analyses indicated that lowest malondialdehyde (MDA) and luminol levels in control group were increased significantly (P<0.05) in diabetic animals. Severe pathological changes observed in Diabetes group while microscopic examinations. Bax, Caspase-3 and apoptotic index (AI) were elevated significantly (P<0.05) in this group compared to Control. Oxidative stress, apoptotic protein expression levels and TUNEL Assay positive cell ratio were down-regulated in Treatment group. When AQP3 levels were measured, immunopositivity reduced significantly (P<0.05) in cortical kidney of Diabetes group which is normalized significantly in Treatment group.This study reporting anti-diabetic potency of Aloe vera extract has capability to avoid streptozotocin induced diabetic renal injury via regulating anti-apoptotic and anti-oxidant cellular signaling. Furthermore, Aloe vera consumption in diabetes might regulate AQP3 levels. Although we observed promising results, more studies are required to explore anti-diabetic, anti-hyperglycemic and nephroprotective activity of Aloe vera.Öğe Protective effectiveness of anise against testicular ischemia and reperfusion injury: An experimental study in rats(Polska Akademia Nauk, 2023) Yıldızhan, Eda; Akkuş, Murat; Ülger, Burak Veli; Aşır, Fırat; Söker, Sevda; Gündüz, Ercan; Rençber, M.; Barçin, MahsumTesticular torsion is a frequently encountered clinical condition that requires urgent treatment. The aim of this study is to investigate the efficacy of Anise (Pimpinella anisum L.) in treating the pathological condition due to ischemia and reperfusion injury by using biochemical, histopathological and immunohistochemical methods. A total of 6 groups were formed with 8 male Wistar Albino rats in each group. Group 1 (n=8): control group, Group 2 (n=8): Anise aqueous solution was given orally 5 ml/kg by gavage for 30 days. Group 3 (n=8): Ischemia and Reperfusion (I/R) group, bilateral testicles were rotated 270° and reperfused after 30 minutes of ischemia. Group 4 (n=8): I/R+ Anise group, Group 5 (n=8): Anise+ I/R group and Group 6 (n=8): Anise+ I/R+ Anise group. The results of the Anise group and the Control group were similar. However, the damage in the I/R group was considerably more severe than in any of the other study groups. While it was observed that spermatogenic cells started to regenerate in the I/R+Anise group, edema and congestion were observed in the Anise+I/R group. In the Anise+I/R+Anise group, all histological findings and biochemical parameters were similar to those of the control group. It was observed that anise had protective effects in ischemia and reperfusion injury in rat testicles.