Yazar "Polat, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hemodiyaliz tedavisi gören, son dönem böbrek yetmezlikli yetişkin hastalarda, yaş, intra dialitik kilo artışı ve anti hipertansif ilaç Kullanımı değerlendirilmesi(2009) Başarılı, Mustafa Kemal; Büyükbaş, Sadık; Pekgör, Ahmet; Polat, Mehmet; Yazar, HayrullahAmaç: National Kidney Foundation (NFK-KDOQI) kronik böbrek hastalığının tanımı ve evreleri ile ilgili, kriterler önermiştir. Evre I' den başlayıp Evre V' e kadar devam eden tanımlamalarda son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) Evre V olarak' da tanımlanmaktadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, diyaliz hastalarında anti hipertansif ilaçlar ile sağlanan kan basıncı kontrolü, eks-traselüler sıvı volümü kontrolü ile sağlanan kan basıncı kontrolüne eşit çıkmaktadır. Kan serumu sodyum değerinin normonatremi (Na: 135-140 mEq/L) sınırlarında tutulması ve diyaliz tedavi solusyonupun kişiye özel (set points) ayarlanması ise intra dialitik kilo artışında ayrıca önem taşımaktadır. Bu çalışmada antihipertansif ilaç kullanımı ile yaş ilişkisinin olup olmadığını ve iki hemodiyaliz tedavi seansları arası kilo farkının anti hipertansif ilaç kullanımına olası etkisini araştırmak amaçlandı. Yöntem: SDBY teşhisi konan 70 hastamızın sodyum 'set points' tespitleri yapılarak gerekli olan hastalarımıza sodyum ve UF (ultra filtrat) profili uygulaması yapılmıştır. İDK farklılıklarına göre İki hemodiyaliz tedavi seansı arasında; 0.1-1 kg arası kiîc) alan hastalar 1. grup, 1.1-2 kg arası kilo alanlar 2. grup, 2.1-3 kg arası kilo alanlar 3. grup, 3.1 -4.9 kg kilo alanlar 4. grup ve 5 kg ve üzeri kilo alanlar 5. grup olarak gruplandırıldı. Hastalarımızın yaş gruplandırılması ise -44 yaş arası 1 .grup, 45-63 yaş arası 2. grup, 64-74 yaş arası 3.grup ve 75 yaş ve üzerindekileri 4. grup olarak belirlendi. Bu grupların anti hipertansif ilaç kullanımları değerlendirildi. Bulgular: İDK grupları değerlendirmesi 1 .grup 7 hasta (%10), 2.grup 30 hasta (%43), 3.grup 20 hasta (%29), 4.grup 9 hasta (%12) ve ö.grup 4 hasta (%6) olarak saptandı. Yaş grupları değerlendirmesi ise 1. grup 15 hasta (%21,6), 2. grup 27 hasta (%38,4), 3. grup 20 hasta (29,1), 4. grup 8 hasta (%10,9) olarak saptandı. Çalışmamızda yaş ile anti hipertansif ilaç kullanımı arasında bir ilişki tespit edilememiştir. Sonuç: intra dialitik kilo gruplarında kilo artışları ile pa-relel olarak, antihiperteansif ilaç kullanım oranları hızla artmış, %29 lardan % 78 lere kadar çıkmıştır. Bu nedenle diyet kısıtlamasının düzenli sürdürülmesinin yaşam tarzı olarak benimsenmesi diyaliz hastalarına özellikle tavsiye edilmelidir.Öğe Son dönem böbrek yetmezliğinde Kt/V üre değerlerinin etyolojik farklılıklar ve mortalite ile ilişkileri(2009) Büyükbaş, Sadık; Başarılı, Mustafa Kemal; Polat, Mehmet; Sayın, Fatma Kübra; Yazar, Hayrullah; Pekgör, AhmetAmaç: Son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) tedavi başarısının değerlendirilmesinde, 1985 yılından beri fraksiyone üre klirensi göstergesi yani Kt/V üre değeri dikkate alınmaktadır. Günümüzde diyaliz yeterliliğinin de belirteci olarak karşımıza çıkan Kt/V üre değeri mortalite için de önem taşımaktadır. Bu nedenle çalışmamızda SDBY vakalarında etiyolojik gruplama yapılarak Kt/V üre ile mortalite ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: 34 ay süreyle izlenen SDBY hastalarının hemodiyaliz tedavisi öncesinde giriş kanları ve sonrasında çıkış kanları alınmış ve üreaz enzimatik yöntemiyle saptanan kan üre değerlerinden Kt/V üre hesaplamaları Barth formülü kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Türk registry 2007 dikkate alınarak etiyolojik tanı gruplandırılması ile sekiz grup ve fraksiyone üre klirensini gösteren Kt/V üre değerine göre gruplandır-ma ise dört grup olarak belirlenmiştir. Bulgular: 34 ay boyunca Huzur Diyaliz merkezimizde tedavi gören tüm hastalar üzerinden yapılan etiyolojik tanı gruplarının % dağılımı; 1. grup için %16,5, 2. grup için %19,9, 3.grup için %38,9, 4.grup için %4,3, 5.grup için %6,7, 6.grup için %3,7, 7.grup için %6,3 ve 8.grup için %2 olarak saptandı. Kt/V üre grupları % dağılımı ise; l.grup %7.5 (Kt/V üre <1.2, 1.2 hariç), 2.grup %45.5 (Kt/V üre 1.2-1.5 arası, 1.5 hariç), 3.grup %39.4 (Kt/V üre 1.5-1.8 arası, 1.8 hariç) ve 4.grup %7.6 (Kt/V üre 1.8 ve üzeri) olarak belirlenmiştir. 34 ay- lık zaman periyodunda mortalite etiyolojik olarak en fazla tip II diyabette görülürken Kt/V üre değerlerine göre ise en fazla 2. ve 3. gruplarda görülmektedir. Sonuç: Kt/V üre değeri yüksek olan hastalarda mortalite oranlarında beklenen azalmanın görülmemesi nedeniyle Kt/V üre değerinin, diyaliz yeterliliğinde tek başına kriter olmadığını düşündürmektedir. Ayrıca SDBY hastalarının erken yaşta mortalitesinde familial Akdeniz ateş etiyolojisinin diğer etiyolojik faktörlerden daha önemli olduğu da görülmüştür.Öğe Son dönem böbrek yetmezlikli yetişkin hemodiyaliz hastalarından, etyolojik tanıları tip II diyabetes mellitus olanlarının, diğer hastalara göre albumin, K, PTH, CaxP değerleri mukayesesi(2010) Yazar, Hayrullah; Büyükbaş, Sadık; Başaralı, M. Kemal; Pekgör, Ahmet; Polat, MehmetAmaç: Diyabet mellitüs tip II ya da diğer ifade ile tip II diyabet, yüksek kan glukozu ile karakterize insülin direnci veya insülin eksikliği içeren bir yetişkin hastalığıdır (eski ismi insüline bağlı olmayan diyabet, NIDDM).Diyabet egzersizden yoksun ve diet bozuklukları ile artan (life style disorders) bir hastalıktır. Tip II diyabet, hızla ilerleyen ve tıbbi yardıma ihtiyaç duyulan bir durumdur. Çoğu faktör bu durumu potansiyel olarak artırabilir, metabolik sendrom bunlardandır. Multifaktoriyel değişiklikler ve komplex du- rumlar, ciddi miktarda irreversible organ bozukluklarına yol açabilir. Reno-vaskuler bozukluklar çok önemli olanlarından olup, ciddi miktarda son dönem böbrek yetmezliği ile sonlanır (SDBY). Bu çalışmada amacımız; SDBY etyolojilerinden olan tip II diyabet mellitüs ve diğer etyolojilerin insidans ve prevelansını tespit etmek ilave olarak ise kan serumunda Albumin, K, PTH, CaxP dğerleri mukayesesini yapmaktır. Yöntem: Özel Konya Huzur Diyaliz merkezinde, izinleri alınan 70 yetişkin SDBY’ li hastanın 25 ay süreyle oto analizörde kan ölçümleri yapıldı. Çalışma kriterlerimize uyan tüm hastalar, sekiz etyolojik grupta toplandı. Grup çalışmasına ilave olarak, hastalarımızın kanlarında; Albumin, K, PTH, CaxP değerlerine bakılarak, istatistiksel çalışmaları yapıldı. Kanlar;prehemodiyaliz (heparinizasyondan önce) giriş kanları şeklinde alınarak, vitros fs 5.1 ile vitros 950 ve abott architect 2000 sr beckman coulter access cihazları ile çalışıldı. Bulgular: Tip II diyabet grubu hastalarının Albumin, K, PTH ve CaxP değişkenlerinin diğer hastalar grubu değerlerinden istatistiksel açıdan değerli farklılık gösterdiği anlaşılmıştır (p value < 0,05).Sonuç: Diyabet hastalarında K farklılığı beklenen bir sonuç olmakla birlikte, PTH ve CaxP değerlerindeki farklılık ise SDBY hastalarında görülen sekonder hiperparatiroidizm laboratuar bulgusu olarak yorumlanmıştır. Ayrıca; hemodiyalizde özel bir öneme sahip olan albumin proteinindeki farklılığın istatistikseaçıdan değerli olması ise, bu konunun araştırılması sonucunu çıkarmıştır.