Yazar "Pabuccuoğlu, Serhat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Comparison of two different media for In vitro production of dog embryos(2010) Pabuccuoğlu, Serhat; Evecen, Mithat; Birler, Sema; Öztürk, Gül Bakırer; Hamzaoğlu, Asiye İzem; Cirit, Ümüt; Karaman, ElifKöpeklerde in vitro fertilizasyon yöntemi ile embriyo üretilebilmiş ve nükleer transfer yöntemiyle klonlanmış embriyolardan canlı bir doğum elde edilebilmiş olmasına karşın, bu alandaki teknolojilerin başarısı oldukça sınırlı düzeydedir. Bu güne kadar yapılan in vitro çalışmalarda, sadece iki adet morula ve bir adet blastosist elde edilebilmiştir. Sunulan çalışmanın amacı, iki farklı medyumun (mSOF ve TCM 199) köpek oositlerinin in vitro maturasyon (İVM), in vitro fertilizasyon (İVF) ve in vitro kültürü (İVK) üzerine etkilerini araştırmaktır. Çalışma iki aşamada gerçekleştirildi. Birinci aşamada, iki farklı medyumun köpek oositlerinin İVM’u üzerine etkisi araştırıldı. İVM sürecinin sonunda fikze edilen oositlerin nükleer olgunlaşma değerlendirmesi, aseto-orsein ile boyanarak yapıldı. Çalışmanın ikinci aşamasında ise, İVM sonrasında oositler taze sperma ile 24 saat İVF’a tabii tutuldular ve ardından yedi gün boyunca in vitro kültüre edildiler. Embriyoların gelişimsel kontrolleri her 24 saatte bir mikroskop bakısıyla kontrol edildikten sonra, yedinci günün sonunda aynı metotla fikze edilip boyanarak değerlendirildiler. Sonuç olarak, İVM oranları açısından mSOF medyum grubunda bulunan oositlerin TCM 199 grubundakilere nazaran daha başarılı olduğu belirlendi (P<0.001). İVK sürecinin sonunda TCM 199 medyum grubunda sadece bir adet oosit yarıklanma gösterirken, mSOF grubunda sekiz adet oositin yarıklandığı ve bunlardan birisinin de morulaya ulaştığı saptandı (P=0.037).Öğe Effect of oocyte diameter on in vitro embryo production in dogs(2010) Hamzaoğlu, Asiye İzem; Evecen, Mithat; Pabuccuoğlu, Serhat; Birler, Sema; Cirit, Ümüt; Öztürk, Gül Bakırer; Karaman, ElifKöpeklerde, in vitro embriyo üretimi amacıyla henüz başarılı bir yöntem bulunmamaktadır. Günümüze kadar yapılan in vitro çalışmalarda, sadece bir adet blastosist elde edildiği bildirilmiştir. Sunulan çalışmada, köpeklerde farklı oosit çaplarının (?100 ?m ve >100 ?m) in vitro maturasyon (İVM), in vitro fertilizasyon (İVF) ve in vitro kültür (İVK) sonrası embriyonik gelişim üzerine etkisinin araştırılmasını amaçlandı. Çalışma iki aşamada gerçekleşti. İlk aşamada (Deney I), farklı oosit çaplarının İVM üzerine etkisi araştırıldı. Bu aşamanın sonunda oositlerin olgunlaşma durumları, aseto-orsein boyama metoduyla belirlendi. Çalışmanın ikinci aşamasında ise (Deney II), İVM sonrasında oositler taze sperma ile 24 saat İVF’a tabii tutuldular ve ardından yedi gün boyunca in vitro kültüre edildiler. Embriyoların gelişimsel kontrolleri her 24 saatte bir mikroskop bakısıyla kontrol edildikten sonra, yedinci günün sonunda aynı metotla fikze edilip boyanarak değerlendirildiler. İVM-İVF sonuçları karşılaştırmasında, büyük çapa sahip olan oositlerin, küçük olanlara göre daha yüksek oranda olgunlaşabildiği ve daha fazla oranda bölünmeler gösterebildiği saptandı (P<0.01). Her iki grupta hiçbir oosit morula ya da blastosist aşamasına kadar ulaşmadı. Sonuç olarak, in vitro köpek embriyosu üretmek amacıyla seçilecek oositler için çapın yardımcı bir ölçüt olabileceği söylenebilir.Öğe Effects of cooling rate on membrane integrity and motility parameters of cryopreserved ram spermatozoa(2015) Pabuccuoğlu, Serhat; Cirit, Ümit; Demir, Kamber; Birler, Sema; Bozkurt, H. Hakan; Ak, Kemal; Bakırer, Gül ÖztürkBu çalışmada koç spermasının 26°Cden +5°Cye indirilmesinde farklı soğutma hızlarının (0.3°C/dk., 0.6°C/dk. ve 0.9°C/dk.) eritme sonrasıspermatolojik özellikler ve spermatozoonların ultrastrüktürel yapısı üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Altı adet koçtan elektroejakülatörle alınan spermalar 26°Cdaki su banyosunda pooling işlemine tabii tutuldu. Tris bazlı sulandırıcıyla sulandırılan birleştirilmiş sperma üç eşithacme bölünerek 3 farklı hızda (0.3, 0.6 ve 0.9°C/dk.) +5°C ye soğutuldu. Sperma iki basamakta sulandırıldı, gliserol sperma ısısının +5°Cye indiğiikinci basamakta katıldı. Sulandırma sonrası sperma 1 saat ekilibre edildi daha sonrasında 0.25 ml payetlere çekilerek sıvı azot buharında donduruldu.Sperma pooling, sulandırma, soğutma, ekilibrasyon ve eritme sonrası gibi tüm aşamalarında motilite değerleri Bilgisayar Destekli Analiz Sistemleri(CASA) ile değerlendirildi. Pooling ve soğutma sonrasında elektron mikroskop incelemeleri gerçekleştirildi. 0.3°C/dk. soğutma grubunun, spermanın+5°Cye soğutma, ekilibrasyon ve eritme sonrasındaki hem total motilite hem de progressive motilite değerleri 0.9°C/dk. soğutma grubuna göre önemliderecede yüksek bulundu (P<0.05). Bu grup 0.6°C/dk soğutma hızı ile karşılaştırıldığında ise, 0.3°C/dk. soğutma grubunun soğutma ve ekilibrasyonsonrasındaki total motilite değerleri yüksek bulundu ancak eritme sonrası gruplar arasında fark bulunmadı (P>0.05). Soğutma ve eritme sonrasında iseprogressive motilite değerleri daha yüksek bulunurken(P<0.05), ekilibrasyon aşamasında progresif motilite değerleri arasında fark bulunmadı(P>0.05).Yapılan TEM incelemesinde, tüm soğutma hızı gruplarında eritme sonrasında tespit edilen toplam hasarlı spermatozoit oranı, pooling sonrasına göreönemli derecede yüksek bulunmuştur (P<0.05). Sonuç olarak koç spermasının dondurulması öncesinde +5°Cye soğutulmasında 0.3°C/dk.nın üzerindesoğutma hızlarının kullanılmasının sperma kalitesini olumsuz etkilediği ve soğutma hızı 0.6 ve 0.9°C/dk.ya arttırıldıkça eritme sonrası total ve progresifmotilitenin artan oranlarda etkilendiği sonucu çıkarılmıştır. Ayrıca, koç spermasında düşük sıcaklara bağlı olarak oluşan ultra strüktürel hasarların ilksulandırma aşamasından itibaren başladığı ve ultra strüktürel hasarların, spermanın gördüğü işleme ve soğutma hızlarına göre başın farklı bölgelerindelokalize olma eğiliminde olduğu sonucu çıkarılmıştır.Öğe İn vitro elde edilen sığır embriyolarının dondurulmasında vitrifikasyon medyumuna maruz kalma sürelerinin çözünme sonrası gelişim üzerine etkisi(2012) Pabuccuoğlu, Serhat; Alkan, Serhat; Demir, Kamber; Ak, Kemal; Cirit, Ümüt; Özdaş, Özen Banu; İrez, TülayGünümüzde dondurulmuş embriyoların transferi ile üstün verim özelliklerine sahip sürülerin oluşturulması, hastalıkların kontrolü ve genetik materyallerin uzun süre saklanması mümkün olabilmektedir. Ancak donmuş embriyolarda eritme sonrası tranfer edilebilir embriyo eldesi ve gebelik oranları istenilen düzeyde değildir. Özellikle embriyoların dondurulması sırasında dejenerasyonlar oluşmaktadır. Dejenerasyonların, embriyoların kriyoprotektif maddelere maruz kalma süreleri ile toksik etkilerinden meydana geldiği düşünülmektedir. Çalışmada mezbahada kesilen sığırların ovaryumları kullanıldı. Aspirasyon yöntemi ile elde edilen oositler (1290 adet) TCM-199 da 22-24 saat süreyle %5 CO2, %5 O2, %90N2 gaz atmosferinde 38,8 ºC de in vitro olarak olgunlaştırıldılar. Olgun oositler IVFTALP medyumunda 18-24 saat süreyle fertilize edildiler. Fertilizasyon sonrası 48. saatte cleavage %67,05 (865/1290) saptandı. Embriyolar %10 FCS’li SOF medyumunda 7 gün süreyle %5 CO2, %5 O2, %90N2 gaz karışımında blastosist (%34,91; 302/865) aşamasına kadar inkübe edildiler. Erken blastosist-blastosist aşamasına ulaşan 302 adet embriyodan 254 tanesi vitrifikasyon solüsyonunda farklı sürelere (15, 30, 60, 90 sn) maruz bırakılarak donduruldular. Bu amaçla sırasıyla 4 grup oluşturuldu. Her grup sırasıyla 67, 64, 63 ve 60 embriyo içerdi (Grup 1, 2, 3, 4). Embriyolar önce % 10 Gliserol + % 10 FCS içeren PBS solüsyonunda (Vs1) 5 dk, sonra %10 Gliserol + %10 FCS+ %20 Etilen Glikollü PBS’de (Vs2) 5 dk. bekletildiler. Daha sonra embriyolar payet içindeki %25 Gliserol + %20 Etilen Glikol + %10 FCS + 0,1 M Sükroz vitrifikasyon solüsyonuna (Vs3) aktarıldılar ve değişik sürelere (15, 30, 60, 90 sn) maruz bırakıldıktan sonra sıvı azota daldırılarak donduruldular. Eritme sonrası (37ºC) embriyolar birkaç kez yıkama medyumunda ve SOF medyumunda yıkandıktan sonra, her bir gruba ait embriyolar 48 saat süreyle tekrar inkübe edildiler. Çalışmada istatistiki analizde ki-kare testi kullanıldı. Eritme sonrası, genişlemiş blastosist-zonadan çıkma safhasında en iyi gelişim %52,2 (35/67) ile Grup 1 de saptanırken, bunu %45,3 (29/64) ile Grup 2, %22,2 (14/63) ile Grup 3 ve %5 (3/60) ile Grup 4 takip etti. Grup I ve II arasında istatiksel bir fark bulunmadı. Grup 1 ile Grup 3 arasındaki istatistiksel fark P<0,01, Grup 1 ile Grup 4 arasında ise P<0,001 düzeyinde anlamlı bulundu.