Yazar "Okan, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bazı yerel makarnalık buğdayların yüksek sıcaklık stresiyle ilişkili DNA markörlerinin ve seleksiyonda kullanılabilecek morfolojik ve fizyolojik karakterlerinin belirlenmesi(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Okan, Mustafa; Alp, Aydın; Haliloğlu, KamilGüneydoğu Anadolu Bölgesi, makarnalık buğday üretimi için oldukça uygun bir iklime sahip olmakla beraber, bölgede meydana gelen biyotik ve abiyotik stres faktörlerden dolayı verim ve kalitede önemli düşüşler yaşanmaktadır. Bu söz konusu streslerin başında, yüksek sıcaklık stresi gelmektedir. Özellikle çiçeklenme dönemi sonu ve tane doldurma döneminin başında oluşan yüksek sıcaklık stresi tane veriminde önemli kayıplara sebep olmaktadır. Bu araştırmada, bölgede yapılacak makarnalık buğday ıslah programlarında kullanılmak üzere, yüksek sıcaklık stresine dayanıklılık ıslahında kullanılabilecek pratik, kolay ve hızlı ölçülebilen bazı fizyolojik, morfolojik ve verim ile ilişkili parametreler incelenmiştir. Bu kapsamda, 90 yerel makarnalık genotip ve 4 standart çeşit kullanılmıştır. Çalışma, arazi koşullarında ve kontrollü ortamda olmak üzere iki ayrı aşama halinde yürütülmüştür. Arazi koşullarında sıcaklık stresi geç ekim ile oluşturulurken, kontrollü ortamda ise tane doldurma döneminin başında yüksek sıcaklık uygulanmıştır. Çalışmanın tarla aşaması, normal ekim ve sıcaklık stresinin oluşturulduğu geç ekim koşullarında augmented deneme desenine göre iki yıl süreyle yürütülmüştür. İklimlendirme odası aşamasında ise, augmented deneme desenine göre optimumum koşullar ve yüksek sıcaklık stresinin oluşturulduğu koşullarda GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğünde yürütülmüştür. Çalışmanın tarla aşaması normal koşullara kıyasla geç ekim koşullarında, süt olum dönemi NDVI değerinde %3-14 oranında düşüşler meydana gelirken, çiçeklenme dönemi SPAD değerinde %5-8, süt olum dönemi SPAD değerinde %3-6, başaklanma gün sayısında %44-37, bayrak yaprak alanında %17-18, peduncle uzunluğunda %19-16, bayrak yaprak yeşil kalma süresinde %18-19, tane doldurma süresinde %19-18, bitki boyunda %8, fizyolojik olum süresinde %38-33, başak uzunluğunda %17-15, başakta başakçık sayısında %22-19, başakta tane sayısında %44-19, bin tane ağırlığında %9-11, irmik renk (b) değerinde %11-6 ve tane veriminde %41-23 oranında düşüşler gözlemlenmiştir. İklimlendirme odası koşullarında ise, optimum koşullara kıyasla yüksek sıcaklık stresi koşullarında bayrak yaprak yeşil kalma süresinde %20, fizyolojik olum süresinde %7, başak uzunluğunda %10, üst sap uzunluğunda %18, tane dolum süresinde %23, başakta başakçık sayısında %12, başakta tane sayısında %39 ve bin tane ağırlığında %33 oranında düşüşler gerçekleşmiştir. Çalışmada incelenen karakterlerden, düşük bitki örtüsü sıcaklığı, SPAD, erken başaklanma, bayrak yaprak dikliği, bayrak yaprağın yeşil kalma süresi, bayrak yaprak rengi, mumsuluk ve tane dolum süresi'nin bölgede yapılacak buğdayda yüksek sıcaklık stresine tolerant çeşit geliştirme çalışmalarında seleksiyon kriteri olarak kullanılabilecekleri kanaati oluşmaktadır. Ayrıca çalışmada yüksek sıcaklığa tolerant olarak tespit edilen yerel makarnalık buğday genotipleri bölgede yapılacak yüksek sıcaklık stresi ıslah çalışmalarına ışık tutacaktır. Moleküller aşamasında Güneydoğu Anadolu Bölgesinin farklı illerinden toplanan yerel makarnalık buğdaylar agronomik bakımından varyasyonlar ortaya konulmuştur. Çalışmada, SNP markör tekniği kullanılarak GWAS analizi yapılmıştır. Markör ve fenotip ilişkisini ortaya koyabilmek için, karışık linear model (MLM) yöntemi kullanılmıştır. Tarla aşamasında çalışılan 31 özellik ile ilişkili normal ekim döneminde Log10(P-Değeri)>2.5'a göre oldukça önemli 253 adet SNP markör tespit edilirken, geç ekim döneminde Log10(P-Değeri)>2.5'a göre oldukça önemli 285 adet SNP markör tespit edilmiştir. İklimlendirme odası aşamasında çalışılan 14 özellik ile ilişkili optimum koşullarda Log10(P-Değeri)>2.5'a göre oldukça önemli 90 adet SNP markör tespit edilirken, yüksek sıcaklık stresi koşullarında Log10(P-Değeri)>2.5'a göre oldukça önemli 79 adet SNP markör tespit edilmiştir. Elde edilen SNP markörleri farklı lokasyonlarda birden fazla üretim sezonunda denenerek doğrulandıktan sonra sıcaklık stresine dayanıklı makarnalık buğday çeşidi geliştirmeye yönelik ıslah programlarında seleksiyon aşamasında kullanılması mümkün olacaktır.Öğe Determination of the tolerance of physiological, morphological, and yield parameters of landrace durum wheat (Triticum durum Desf.) to high-temperature stress(Gültekin Özdemir, 2023) Okan, Mustafa; Alp, Aydın; Haliloğlu, KamilIn the South-eastern Anatolia Region, where the climate is favorable to cultivation for durum wheat, there have been notable reductions in both yield and quality due to biotic and abiotic stress factors in the region. Primary one of these stresses is high-temperature stress. High-temperature stress, specifically during the late flowering stage and early grain filling stage, results in substantial reductions in both crop yield and quality. In this study, several practical, easily and rapidly quantifiable physiological, morphological, and yield-related parameters that may be used in durum wheat improvement programs in the region for high-temperature stress tolerance were investigated. Ninety landrace durum genotypes and 4 standard cultivars were used. The study was carried out at GAP (South-eastern Anatolia Project) International Agricultural Research and Training Centre in an air conditioning room according to an augmented design under optimum conditions and stressful conditions where hightemperature stress was created. Compared to optimum conditions, there were reductions in flag leaf greening time by 20%, days to maturity by 7%, spike length by 10%, peduncle length by 18%, grain filling time by 23%, number of spikelets on the spike by 12%, number of grains on the spike by 39%, and thousand-kernel weight by 33%, while grain filling rate increased under high-temperature stress conditions. The genotypes 82, 83, 87, 88, 99, and 103 and the standard varieties Artuklu and Sümerli prevailed in both optimum and stress conditions. The fact that leaf erectness, flag leaf greening time, grain filling time, and leaf chlorophyll content among morphological and physiological characteristics had a significant correlation with yield components under both conditions indicates that these characteristics can be used as selection criteria for tolerance to stressful conditions in the region.