Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Naassan, Mahmoud" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hind alt kıtası alimlerinin edebi nesir çalışmaları (Moğollar dönemi örneği)
    (2017) Naassan, Mahmoud; Öncü, Mustafa
    Relations of the Arabs with India has been going on since the time of the ignorance (jahiliya). This relationship has not been interrupted after the appearance of Islam. Islamic religion reached and spread to some parts of India in the early years of Islam. India was conquered by hand of Mahammed b. Kâsım es-Sakafî in the Umayyad period and in the hijri 93 and have remained under Arab sovereignty nearly three hundred years. During this period, traders, Arab conquerors and refugee scholars have provided the Arabic language to be widespread in and around India and they were interested in grammar and literatüre of Arabic. During the Abbasids, the political situation changed, the caliphate weakened, and non-Arab Islamic states such as Gaznels and Tuğluks were established in India. These states have also attached importance to Arabic language and literatüre because it is the language of Qur'an and Sunnah. Schools have been opened for this purpose, and the people who learn and teach the Arabic language have multiplied. Many works in Arabic are written. a great treasure was created in morphology, syntax, belagat, aruz, dictionary, poetry and prose of Arabic language. Artistic prose is among the important branches of Arabic literatüre such as letter, makama, hutba and story.Indian writers have also complied with the artistic tradition, and they have written very valuable works in this area. They have worked affairs of artistic prose and they wrote in their lower branches.These studies have overtaken other work which done in their own ages from some angles such as productivity, research, analysis power and content. For this reason, these studies have received a great deal of appreciation and appreciation from Arab and other scholars. All these scientific studies were carried out under the patronage of the Mongols state and sultans.This efficient period of Arabic literature in India finished by the British occupation of India in hijri 1273. Our work addresses artistic prose work of the first three centuries in India which in these three centuries India was under arabic Islamic rule. The study focused on the cultural and literary development of this art and aimed at the spacing of the fog on some neglected arts of the Arabic language.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hint alt kıtası arap şiirinde doğa tasviri
    (Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Naassan, Mahmoud
    أسهم علماء شبه القارة الهندية في الوصف الشعري الذي يعد من أبرز األغراض الشعرية في األدب العربي ودراسته الفنية, وكان لوصف الطبيعة قسط منه, فتناولوها بقصائدهم الشعرية، وأجادوا في تصويرها ، وأبدعوا في أنواعها المختلفة من وصف األشجار والبساتين، والزهور والورود ، والنباتات والحيوانات واألنهر والنواعير والشمس والقمر وغيرها مما رأوه من المظاهر الجميلة، والمناظر الرائعة، فساقوا تلك األلوان الزهية، واللوحات الخالبة باستعارات بليغة ، وتشبيهات لطيفة، وخياالت واسعة، وامتزجت معها مشاعر أولئك الشعراء ووجدانهم وصدق عواطفهم، وحسن ً ً وافيا تعابيرهم، وبذلك استطاع وصف الطبيعة أن يجد لنفسه بتلك الديار مكانة راقية في األدب العربي، وينال حظا في أفكار شعرائه وأدبائه.
  • [ X ]
    Öğe
    NÛRU'L-ENVÂR FÎ ŞERHİ'L-MENÂR Lİ'Ş-ŞEYH MOLLA CÎVEN (DİRÂSETUN, VASFİYETUN, NAKTİYETUN)
    (2016) Naassan, Mahmoud
    Kitabın Müellifi, Ahmed b. Ebî Sa'îd b. Ubeydillah b. Abdirrezâk el-Mekkî es-Sâlihî el-Leknevî ed-Dihlî el-Emîtevî el-Hindî el-Hanefîdir. (v. 1130 h.) Nûru'l-Envâr, el-Menâr adlı kitabın en meşhur ve en faydalı şerhlerinden biri sayılmaktadır. Zira bu kitabın şarihi MollaCîven, zor olmayan ve sözü fazla uzatmayan mutedil bir metot izlemiştir. El-Menâra dair yapılan şerhleri özetleyerek asıl kaynaklarının özünü biraraya getirmiştir. Kitabın bölüm ve konularını net bir düşünce şeklinde ortaya koymuştur. Böylece bu kitap el-Menâr şerhleri arasında son dönem usûl âlimleri nezdinde de yüksek bir makama ve yüce bir dereceye nail olmuştur. Nûru'l-Envâr, Hindistan yarımadasında yapılan şerhler içerisinde ve dini medreselerinde itimat edilen kitapların en önemli olanıdır. Öyleki ilim merkezlerinde halen bu kitap okutulmaktadır. Şeyh Molla Cîven'in bu şerhte usûl ilmi ve kurallarının şerhini, ihtilaflı konularının arzını, delillerinin zikrini, çekişmelerin çıkış noktalarının belirlenmesini, âlimlerin bu konudaki tartışmalarını, önemli gördüğü farklı mezhep ve görüşlerini, usûl ve fıkıh imamları arasındaki tartışmalarının neticesini izhar etme gibi önemli bir rol üstlenmektedir. Şeyh Molla Cîven'i bu şerhte asli ilmi kaynaklara dayanmaktadır. Öyleki bu muteber kaynakların en bariz olanlarından; "Pezdevî'nin Usûlu, İbnMelik'in Şerhu'l-Menârı, Mahbubî'nin et-Tevdîhalâ't-Tenkîhi, Serahsî'nin Usûlu ve Taftâzânî'nin et-Telvîhalâ'tTavdîhi" gibi kitaplar, ifrat, tefrit ve gereğinden kısa veya uzatmala rarasında birbirinden farklı rivayetler şeklindeydi. Molla Cîven'in bu şerhin özelliklerine taalluk eden bazı olumlu ve olumsuz mülahazalar bulunmaktadır. Şöyleki bu kitapta MollaCîven'in ilmi şahsiyeti, usûlcülüğü, konulara objektif yaklaşımı muhaliflerine karşı tarafsız kalma, Furu' fıkhına verdiği önem, diyalog şeklindeki üslubu, bu ilimdeki hâkimiyeti, konulardaki dikkat çekici tertibi ve düzeni, asıl konuları kapsayıcılığı gibi özellikleri ortaya çıkmıştır. Bunun yanında yazarın Arapça dil grameri ile ilgili bazı hataları ve görüş sahiplerine yaptığı atıflarda gerektiği gibi dikkat etmemesi mülahaza edilen önemli olumsuzluklardandır. Bu kitap şerhinin önemine binaen bu makaleyi el aldık. Böylece mezkûr kitabın ilmi yönü ve Hindistan yarımadasının en önemli şerhedilen kitaplardan sayılan bu şerhin yazarının ilmi olan katkılarının keşfedilmesini ümit ederiz
  • [ X ]
    Öğe
    THE BOOK OF MOLLA CİVEN NAMED NÛRU’L-ENVÂR FÎ ŞERHİ’LMENÂR
    (Şarkiyat Araştırmaları Derneği, 2016) Naassan, Mahmoud
    The author of the book is Ahmad b. Abi Sa'id b. Ubeydillah b. Abdirrezâk al-Makkî al-Salihi al-Leknawi al-Dhai al-Emitawi al-Hindi al-Hanafi (hijri 1130). Nûru’l-envâr is counted one of most famous and most useful commentary of el-Menâr. Because Mullah Cîvenwho is explanatory of this bookfollowed an easy and short method.He brought together the the essence of original sources, by summarizing the explanations of el-Menâr. Revealed sections and topics of the book in the form of a clear thought. So this book has reached a high level among scholars of method of last century. Nûru’l-Envâr is the most important of the books that are trusted inside commentaries which made at İndia peninsula and inside religious schools. So this book is still being taught in the centers of science. Sheikh Mullah Civen reveals in this book explanation of method knowledge and its rules, presentation of controversial issues, expression of evidences, determination of the exit point of conflicts, discussions of scholars on this subject, different denominations and opinions which he seen them differently and the results of discussionsbetween Islamic law and method scholars. Sheikh Mullah Cîven based on main sources of knowledge in thethis commentary. So that the most prominent of favorite sources like Pezdevî’s Usûl, İbn Melik’s Şerhu’lMenâr, Mahbûbî’s Tevdîhala’t-Tenkîh, Serahsî’s Usûl and Taftazânî’s et-Telvîhala’tTavdîhgave narrations which different from each other in terms of extension orabbreviation. Mullah Cîven’s commentary has positive and negative features. Namely, his scientific personality, Methodism of him, Its objective approach to topics, neutrality of him against the opposition, his style like dialogue, his remarkable layout etc. are positive features. But his mistakes about Arabic grammar and carelessness of him in references are negativefeatures. For importan of this book we wrote this article about it. So we hope to be discoveredthe scientific direction of this book and its author’s contributionsin science.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    الرسائل الشعرية في شبه القارة الهندية ـ جمعاً ودراسة(منذ الفتح الإسلامي إلى نهاية الاحتلال البريطاني)
    (Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Naassan, Mahmoud; Ergin, Mehmet Cevat
    Arap şiiri Hindistan altkıtasında Arap şairlerinin fetihlerle birlikte bu bölgeye gelmesiyle başlamış ve köklerini burada güçlendirmiştir. Bu şairler, Arap dilini ve İslam'ı yaymakla kalmamış, aynı zamanda savaşlara katılmış ve müslüman liderlere eşlik etmiştir. Bu şairler, bu olayları şiirle aktarmış, düşmanlarla yaşanan savaşları ve önemli olayları şiirlerinde işlemiş ve bu şiirler ülkede ve ötesinde yayılmıştır. İkinci Hicri yüzyılda, bölgenin halkı, Arap şiirinin meyvelerini dillendirmeye başlamış; şairler beyitler ve kasideler yazmış, bilimsel çalışmalar yapmış ve Arap-İslam sanatlarını öğrenip geliştirmiştir. Bu durum, Arap dilinin ve edebiyatının yayılması, bilim adamlarının bilgiye olan ilgisi ve dini okulların kurulmasıyla mümkün olmuştur. Dördüncü Hicri yüzyılda, edebiyatçılar manzum şiirlerle ilgilenmeye başlamış, sultanların Arap şiirine olan ilgisi ve şairlere verdikleri değer sayesinde Arap şiirinin bu dönemdeki önemi artmıştır. Bu dönemde, özellikle dini okullarda ve cami köşelerinde yetişen bir grup şair, ilim öğrenmeye ve eserler yazmaya odaklanmış, şiirli mektuplar ve divanlar yazmışlardır. Bu şiirler, Arap şiirinin başlıca konuları olan övgü, yas, aşk ve dünyadan el çekme gibi temaları ele alarak, eski Arap şairlerinden esinlenmiş ve onlara benzer biçimde yazılmıştır. Şairler, Arap edebiyatına katkıda bulunarak, bu edebiyatın değerli bir parçası olmuş ve bu şiirlerin, Arap şiirinin önemli vezinleri ve kafiyeleriyle şekillenen yapıları sayesinde edebiyatı derinleştirmişlerdir. Edebiyat düşünce tarihinde bu şiir risalelerinin, edebi açıdan önemli bir yeri vardır. Bu tür, zamanla gelişmiş ve kapsamı genişlemiştir. Şairler, şiirli mektuplarda farklı amaçlarla şiirler yazmış ve bu şekilde Arap edebiyatına büyük katkı sağlamışlardır. Bu mektuplar, tarihsel kaynaklar ve edebi eserler arasında önemli bir yer edinmiş ve Arap dilindeki kütüphanelerde özel bir yere sahip olmuştur. Şiirli mektupların bu edebi prestiji, şiirli mektupların genişlemesine ve yayılmasına katkıda bulunan bir dizi faktörden kaynaklanmaktadır. En önemli etken, şairler arasındaki güçlü dostluklar ve kardeşlik ilişkileri, ayrıca edebiyat ve dildeki gelişimlerin etkisiyle büyüyen bilimsel ve edebi canlanmadır. Ayrıca, şairlerin memleketlerinden uzak olmaları ve bu uzaklıkla gelen özlem, şiirli mektupların duygusal derinliğini etkilemiş ve bu duygusal etkiyi şiirlerde daha belirgin hale getirmiştir. Siyasi belirsizlikler, İslam devleti ile Hindistan altkıtasını işgal etmeye çalışan yabancı güçler arasındaki gerilimler de bu edebi türün gelişiminde etkili olmuştur. Bu türün kendine has edebi özellikleri de bulunmaktadır. Şiir risalelerinde kullanılan dil, anlamlar ve üslup çeşitli biçimlerde karşımıza çıkmaktadır. Giriş ve sonuç kısımlarında farklı yapılar ve temalar mevcuttur. Bu yapılar, eski şiirsel geleneklerden farklı olarak daha özgür bir biçimde şekillenmiş ve sanatsal açılımlar sağlamıştır. Şiirli mektuplarda kullanılan kelimeler de iki farklı şekilde karşımıza çıkar. Birincisi, anlaşılması kolay ve akıcı kelimelerle yazılmış, anlamları açık ve güzel bir dille ifade edilmiştir; bu dil, Kuran'ın zarif üslubundan etkilenmiştir. İkinci tür ise, daha karmaşık ve anlaşılması zor kelimeler içerir; anlamları genellikle daha derin ve bu kelimeleri anlamak için Arapça sözlüklere başvurulması gerekebilir. Şiir risalelerinin anlamları da belirgin ve anlaşılırdır. Cümle yapıları genellikle açık olup, gerçeklerle uyumludur ve şairler genellikle açık anlamlar taşır. Kuran ve hadislerden alınan anlamlar da mektupların içeriğini şekillendirmiştir. Bu nedenle, şairlerin şiirlerinde anlam karmaşıklığı nadiren görülür. Şiirli mektuplarda kullanılan üslup da farklılık gösterir; bazı şairler, ifadelerinde ve yapılarında çok başarılı olup, istenilen amaçları açıkça ifade ederken, diğerleri daha zorlayıcı ve süslü bir dil kullanmış, şiirsel duygulardan ve içtenlikten yoksun kalmıştır. Bu zayıflık, edebi üretkenlikte bir gerilemeyi beraberinde getirmiştir. Şiir risalelerinde kullanılan hayal gücü ve görsellik de önemli bir yer tutar. Şairler, farklı biçimlerde hayal gücünü kullanarak şiirlerini oluşturmuşlardır. Şairlerin bazıları, çevrelerinden etkilendikleri hayal gücüyle oldukça başarılı bir şekilde şiirli mektuplar yazmış, kültürel ve edebi ortamı simgeleyen görüntülerle şiirlerini daha anlamlı hale getirmişlerdir. Bu mektuplar, genellikle sembolik veya mecazi biçimde hayal edilen sahnelerle, okuyucunun duygularını etkileyen imgeler kullanarak yazılmıştır. Ayrıca, şiirli mektuplarda kullanılan retorik araçlar, özellikle mecazlar, benzetmeler ve süslü dil, bu edebi türün en yaygın kullanılan ve en çok tercih edilen sanatsal tekniklerindendir.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim