Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kuzu, Hekim" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ateşli silahla oluşmuş dalak ve diyafram yaralanması olgusunda planlanmış geç laparoskopi
    (Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Türkoğlu, Ahmet; Gümüş, Metehan; Bozdağ, Zübeyir; Kuzu, Hekim; Zengin, Yılmaz
    Torakoabdominal ateşli silah yaralanması (ASY)’nda temel tedavi eksplorasyondur. Ancak seçilmiş olgularda konservatif yaklaşımlar giderek yaygınlaşmaktadır. Bu çalışmada geciktirilmiş cerrahi ile tedavi edilen ateşli silahla oluşmuş dalak ve diyafram yaralanmalı hastanın yönetimi sunuldu. ASY nedeniyle başvuran 37 yaşında erkek hastaya yapılan bilgisayarlı tomografide dalak üst polde yaralanma ve sol diyaframda yaralanma gözlendi. Vital bulguları stabil olan hastaya 3 günlük konservatif tedavi sonrası laparoskopik diyafram tamiri yapıldı ve hasta sorunsuz taburcu edildi. Diyafram yaralanmasına dalak yaralanması eşlik ettiği durumlarda acil cerrahi gerekmiyorsa ve hasta stabilse diyafram onarımı ertelenerek gereksiz splenektomi önlenebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hipertiroidizm ile tiroid kanseri birlikteliği
    (Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Taşkesen, Fatih; Uslukaya, Ömer; Oğuz, Abdullah; Ay, Enver; Kuzu, Hekim; Gümüş, Metehan; Girgin, Sadullah; Baç, Bilsel
    Amaç: Tiroid kanseri hipertiroidizmin nedeni olabilen Graves hastalığı, toksik multinodüler guatr veya toksik nodüler guatr ile ilişkili olabilir. Bu çalışmanın amacı endemik guatır bölgesi olarak kabul edilen bölgemizde hipertiroidi tanısı almış, tiroidektomi yapılmış ve tiroid kanseri tespit edilen hastaları retrospektif olarak değerlendirmektir. Yöntemler: 2006 ve 2012 yılları arasında hipertiroidili 69 hasta retrospektif olarak incelendi. Klinik hipertiroidizm Triiyodotironin/Tiroksin (T3/T4) seviyelerinin yüksekliği ve TSH düzeyinin düşüklüğü, klinik bulgular ve semptomlar ile tanı konuldu. Cerrahi operasyon için kriterler; malignitenin sitolojik olarak kanıtlanması, guatırın özafagusa veya trakeaya bası semptomlarına neden olması, antitiroid ilaç tedavisinin yan etkileri veya antitiroid ilaçlara cevapsızlıktı. Bulgular: Hastaların 20 (%28,9)’de toksik multinodüler guatr, 28 (%40,6)’de Graves hastalığı, 21 (%30,5)’de toksik nodüler guatr tanısı almış 69 hasta vardı. Bu hastalardan 12 (%17,4)’de tiroid kanseri tespit edildi. Sonuç: Hipertiroidili hastalarda malignite ihtimali düşük olsa da şüpheli lezyonlar, nodüller ve boyunda saptanan lenf adenopatiler ayrıntılı olarak incelenmelidir.
  • [ X ]
    Öğe
    Tiroid nodüllerinde ince iğne aspirasyon biyopsisinin tanısal değeri (Retrospektif Çalışma)
    (2015) Kuzu, Hekim
    Giriş: Tiroid nodüllerine popülasyonda sık rastlanmaktadır. Bunların %5-10’u malign özellik taşımaktadır. İİAB ile tiroid nodüllerinin patolojisi hakkında daha doğru bilgilere ulaşıldığından yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmamızda İİAB’nin duyarlılık ve özgüllüğünü saptamayı amaçladık. Materyal ve metod: Ocak 2006 - Mart 2013 tarihleri arasında Kliniğimizde troid ince iğne aspirasyon biyopsisi uygulanan ve takiben tiroidektomi yapılan toplam 354 hasta demografik bulgular, fizik muayene, preoperatif radyoloji ve laboratuar bulguları, preoperatif İİAB sonuçları, operasyon ve postoperatif histopatolojik inceleme bulguları açısından retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmamızda hastaların 266(%75,2)’sı kadın, 88(%24,8)‘i ise erkek idi. Yaş ortalamaları sırasıyla 44.44±13.71 (12–87) ve 48.76±12.58 (21–81) yıl idi. Preoperatif dönemde fizik muayenede 232(% 65,6) hastada tiroid nodülü palpe edilirken, 122(% 34,4) hastada nodül palpe edilmedi. Boyun muayenesinde 5(%.1,4) hastada servikal lenfadenopati palpe edildi. Ultrasonografide ise hastaların 284(% 80,2)’ünde tiroid bezinde birden fazla nodül tespit edilirken 70(% 19,8) hastada soliter nodül tespit edildi. Bunların 263’ü (% 74,2)ötiroidik, 34(% 9,6)’ü hipotiroidik ve 57’si (% 16,2) hipertiroidik olarak saptandı. İİAB yapılan hastaların biyopsi sonucu 283(% 79,9) hastada benign 38(% 10,7) hastada malign, 22(% 6,2) hastada önemi belirsiz atipi ve 11(% 5,2) hastada yetersiz materyal olarak tespit edildi. İİAB’ni takiben 337(% 95,1) hastaya bilateral total tiroidektomi, 6(% 1,8)’sına lobektomi, 11(% 3,1)’ine tamamlayıcı tiroidektomi yapıldı Postoperatif histopatolojik bulgular 57(%16,2) hastada malign 297(%(83,8)) hastada benign olarak raporlandı. Sonuç: İİAB ile malign ve benign lezyon ayırımı yapılarak endikasyon dışı tiroid operasyonları önlenebilir. İİAB Tiroid malignitelerinin tanısında en güvenilir yöntem dir. Anahtar kelimeler: Tiroid İİAB, Tiroid nodülü

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim