Yazar "Kolay, Betül" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Buğday Bitkisine Uygulanan Farklı Miktarlarda Leonarditin Bazı Toprak Özelliklerine Etkisi(2016) Kolay, Betül; Bayram, Nurettin; Avşar, Özlem; Aydemir, Salih; Gürsoy, Songül; Öztürkmen, Ali Rıza; Aktaş, HüsnüLeonardit, toprak özelliklerini iyileştirmede ve dolayısıyla ürün verimini arttırmada kullanılan organikgübrelerden biridir. Bu çalışmada, sulanabilir koşularda buğday bitkisine farklı miktarlarda leonardituygulanarak, uygulanan bu leonarditin bazı toprak özellikleri üzerine olan etkisi belirlenmiştir. Çalışma2009-2012 yıllarında GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü deneme alanında,tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Denemede leonarditin 6farklı dozu (0, 50, 100, 150, 200 ve 250 kg da-1) uygulanmıştır. Hasat sonrası tüm parsellerde, topraktaorganik madde, toprak nemi, hacim ağırlığı ve penetrasyon direnci belirlenmiştir. Çalışma sonucunda,farklı miktarlarda uygulanan leonarditin toprakta organik madde, toprak nemi ve hacim ağırlığı üzerineetkisinin olmadığı, penetrasyon direnci üzerine etkili olduğu görülmüştür. Toprak penetrasyon direncileonardit uygulaması ile azalmıştır.Öğe Effect of Different Tillage Systems after Wheat Harvest on Soil Physical Properties and Seed Germination of Lentil(Selcuk University, 2012) Gürsoy, Songül; Kolay, BetülThe conservation of soil moisture content in rainfed agriculture area is very important to increase crop yield. The suita-ble tillage method should be used to protect the soil moisture content and physical properties. Therefore, this study determined the effect of conventional, reduced and no-tillage methods after wheat harvest on residue cover, soil physi-cal properties and seed germination of lentil. The study was conducted in Diyarbakır conditions during 2010-2011 growing season. In result of research, it was determined that while no-till method had the highest residue cover (%98), conventional tillage resulted in the lowest cover residue (%58). Compared with conventional tillage, no-till and reduced tillage methods resulted in higher soil moisture content. The while penetration resistance was the highest under no-till at 0-10 and 10-20 cm soil depth, it was the highest under conventional tillage at 20-30 cm. Emergence rate was found %77.35 for conventional tillage, %84.75 for reduced tillage and %62.25 for no-tillage. It was observed that the emer-gence rate was affected by the mice damage. There was no difference in soil bulk density and temperature among tillage methods.Öğe Evaluation of wheat stubble management practices in terms of the fuel consumption and field capacity(Czech Academy of Agricultural Sciences, 2015) Gürsoy, Songül; Kolay, Betül; Avşar, Ö.; Sessiz, AbdullahFive wheat stubble management practices i.e. chopping the stubble by the chopper mounted on combine during harvest and transmitting the straw to trailer (SCDF), chopping the stubble by the chopper mounted on combine during harvest and spreading the straw to field surface (SCDS), chopping the stubble on field surface after harvest by chopper mounted on combine and transmitting the straw to trailer (SCAF), leaving the stubble on field surface (SLS) and removing the stubble left on field surface by baling (SSB) and the cutting height of combine header (10 and 20 cm) were evaluated in terms of fuel consumption and field capacity. The result of the studies showed that the cutting height of header was increased from 10 to 20 cm, the field capacity increased from 1.195 to 1.365 ha/h and the fuel consumption decreased from 54.472 to 38.859 l/ha. While the highest field capacity was determined in SLS (1.846 ha/h), SCAF and SSB treatments had the lowest field capacity (0.954 and 0.891 ha/h, respectively). Chopping the stubble by chopper mounted on combine and transmitting straw to trailer during harvest increased the fuel consumption of combine by 3.6 times.Öğe Farklı anız yönetim sistemlerinin yakıt, kapasite yönünden karşılaştırılması ve doğrudan anıza ekim(2018) Gürsoy, Songül; Kolay, Betül; Avşar, Özlem; Sessiz, AbdullahGüneydoğu Anadolu Bölgesinde buğday hasadından sonra tarlada kalan anız çiftçiler tarafından genellikle yakılmaktadır. Bu çalışmada ülkemizde ve bölgemizde anız yakmanın neden olduğu problemlerin azaltılması ve üreticilere uygun bir buğday hasat yönteminin tavsiye edilebilmesi amaçlanmıştır. 2012 yılında yürütülen bu çalışma iki farklı anız biçme yüksekliği ve beş farklı anız yönetim sisteminde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada yöntemlerin yakıt tüketimi, iş başarısı, tarla yüzeyinde kalan anız miktarı incelenmiştir. Ayrıca uygulanan bu yöntemlerden sonra hasat edilen alanlara mibzerle doğrudan anıza mercimek ekimi yapılmıştır. Yöntemlerin mercimek bitkisinin tarla filiz çıkışına (TFÇ) olan etkisi incelenmiştir. Sonuç olarak biçerdövere monte edilmiş sap parçalayıcı ile saman yapılarak samanın biçerdöver tarafından çekilen tarım arabası ile tarladan uzaklaştırıldığı uygulamada yakıt tüketimi en yüksek (29.41 L ha-1), buğdayın biçerdöverle hasat edilip anızın tarlada bırakıldığı uygulamada iş başarısı (1.85 ha h-1) ve tarladaki anız miktarı (3716.43 kg ha-1) en yüksek bulunmuştur. En yüksek tarla filiz çıkışı oranı da biçerdövere monte edilmiş sap parçalayıcı ile saman yapılarak samanın biçerdöver tarafından çekilen tarım arabası ile tarladan uzaklaştırıldığı uygulama (213.77 adet m-2) ile biçerdövere monte edilmiş sap parçalayıcı ile saman yapılarak samanın tarla yüzeyine dağıtıldığı (203.99 adet m-2) uygulamalarda elde edilmiştir.Öğe Farklı Toprak İşleme Yöntemlerinin Kullanıldığı Mercimek Tarımında Bazı Yabancı Ot Türlerinin Yoğunluğu ile Tane Verimi Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi(Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, 2014) Gürsoy, Songül; Özaslan, Cumali; Urğun, Murat; Kolay, Betül; Koç, MuratMercimek tarımında verimi sınırlandıran en önemli sorunlardan birisi de yabancı otlardır. Bölge koşullarına uygun toprak işleme yöntemi ve ekim zamanının bilinmesinin, yabancı otlarla mücadelede çok önemli olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada, buğday hasadı sonrası farklı toprak işleme yöntemleri ve ekim zamanlarının mercimek tarımında yabancı ot türlerinin yoğunluğu ve tane verimi üzerinde etkisi incelenerek, deneme alanındaki yabancı ot türleri ile verim arasındaki korelasyon katsayıları belirlenmiştir. Bu amaçla, üç farklı toprak işleme yöntemi (geleneksel toprak işleme, azaltılmış toprak işleme ve doğrudan ekim) ve iki farklı ekim zamanı, bölünmüş parseller deneme deseni kullanılarak karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, deneme alanında 8 familyaya ait 15 farklı yabancı ot türü saptanmıştır. Bu yabancı otların metrekaredeki yoğunluklarının 1 ile 99 arasında değiştiği belirlenmiştir. Deneme alanındaki en yoğun yabancı ot türünün kendi gelen buğday (Triticum aestivum L.) olduğu görülmüştür. Toplam yabancı ot kuru biyomas ağırlığı, doğrudan ekim yönteminde en yüksek, azaltılmış toprak işleme yönteminde ise en düşük olmuştur. Uygulanan yöntemlerin birim alandaki yabancı ot sayısına etkisi, türler bazında istatistiksel olarak farklı olmuştur. Tane veriminin, toprak işleme yöntemleri ve ekim zamanından önemli derecede etkilendiği ve yabancı ot kuru biomas ağırlığı ve kendi gelen buğday yoğunluğundaki artışın mercimeğin tane veriminde önemli düzeyde (r=-0.78** ve -0.79**) azalışa neden olduğu görülmüştürÖğe Koruyucu toprak işleme yöntemlerinin uygulandığı buğday-mercimek münavebesinde farklı ilaçlama tekniklerinin etkinliğinin belirlenmesi(Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2020) Kolay, Betül; Gürsoy, Songül; Özaslan, Cumali; Avşar, Özlem; Süer, İslam Emrah; Koç, MuratBu çalışma, erken ve geç ekim zamanlarında (sonbahar yağışları öncesi ve sonrası), buğdaysonrası ekilen kırmızı mercimek bitkisinin ekiminde uygulanan azaltılmış toprak işleme,doğrudan ekim ve geleneksel toprak işlemede kullanılan farklı ilaçlama yöntemlerinin yabancıot gelişimi ve ilaç kullanım etkinliğinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Diyarbakır ilinde,2010-2013 yılları arasında, 3 yetiştirme sezonu süresince, tesadüf bloklarında şerit parsellerdeneme desenine göre yürütülmüştür. Erken ve geç ekim zamanları için ayrı ayrı iki denemekurulmuştur. Deneme, toprak işleme yöntemlerinin ilk uygulama yılındaki etkisini görmekamacıyla çakılı olmayıp, her yıl farklı bir buğday anızı üzerinde kurulmuştur. Araştırmadaverim, yabancı ot yaş ağırlığı, yabancı ot kuru ağırlığı ve ilaç kullanım etkinliği parametreleriincelenmiştir. Çalışma sonucunda, buğday hasadı sonrası yetiştirilen kırmızı mercimeküretiminde, doğrudan ekimde ilk yıl yabancı ot yoğunluğu nedeniyle verim kayıpları yaşandığı,geç ekimde yabancı ot gelişiminin erken ekime göre oldukça düşük olduğu görülmüştür. Erkenekim zamanında en yüksek verim yabancı otların elle toplandığı yöntemden, geç ekimzamanında ise çıkış öncesi + çıkış sonrası ilaçlama ile yalnızca çıkış sonrası ilaçlamayöntemlerinden elde edilmiştir. Erken ekimde geleneksel, geç ekimde geleneksel ve azaltılmıştoprak işleme uygulamalarından daha yüksek verim alınmıştır. Sonbahar yağışları sonrası yanigeç ekimin yabancı ot yoğunluğunu azaltmada etkili olduğu ve tercih edilmesi gerektiği tespitedilmiştir. Ayrıca geç ekimde azaltılmış toprak işleme yönteminin oldukça başarılı bir şekildeuygulanabileceği görülmüştür.Öğe Toprağa farklı miktarlarda uygulanan leonarditin buğday bitkisinin verim, verim öğeleri ve bazı kalite özellikleri üzerine etkisi(Dicle Üniversitesi, 2016) Kolay, Betül; Gürsoy, Songül; Avşar, Özlem; Bayram, Nurettin; Öztürkmen, Ali Rıza; Aydemir, Salih; Aktaş, HüsnüToprak özelliklerini iyileştirme ve verim üzerine olumlu etkileri çeşitli çalışmalarla tespit edilen organik gübrelerden biri leonardittir. Bu çalışmada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi koşullarında toprağa uygulanan leonarditin farklı miktarlarının sulanabilir koşularda buğday bitkisinin gelişimi üzerine etkisi belirlenmiştir. Çalışma 2009-2012 yıllarında GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü deneme alanında yürütülmüştür. Çalışmada, leonarditin 6 farklı dozu (0, 50, 100, 150, 200 ve 250 kg da-1) uygulanmıştır. Çalışma tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Çalışma sonucunda leonardit uygulaması 50, 100, 150 ve 200 kg da-1 seviyelerinde verimde artış sağlamıştır. 250 kg da-1 seviyesinde verim düşmüştür.