Yazar "Kaymak, Ozan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bitcoin işlem hacimleri ile Türk bankacılık sektöründeki mevduat hacmi arasındaki ilişki: 2017:01 – 2021:12(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2022) Kaymak, Ozan; Beybur, Mustafa2008 yılında Bitcoin icat edilmiş ve kısa zaman içinde çok sayıda yatırımcının ilgisini çekmeyi başarmıştır. Zaman ilerledikçe Bitcoin dışında başka kripto paralar işlem görmeye başlamışlardır. 2012 yılından günümüze kadar kripto paralarla gerçekleşen işlem hacimleri önemli boyutlara gelmiş durumdadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kripto paralar yatırımcıların ilgisini çeken varlıklar olarak görülmektedir. Bu çalışmada Bitcoin İşlem hacimleri ile Türk bankacılık sektöründeki mevduatlar arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup olmadığı Engle-Granger eşbütünleşme testi kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda, Bitcoin işlem hacimlerinin artış göstermesi ile Türk bankacılık sektöründeki mevduat hacimlerinin azalması yönünde uzun dönemli bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.Öğe Borsa İstanbul işlem hacimleri ile Bitcoin işlem hacimleri arasındaki ilişkinin Toda Yamamoto yaklaşımı ile incelenmesi 2017:01 – 2021:12(Gazi Akademik Yayıncılık, 2022) Kaymak, Ozan; Koç, SelahattinKripto paralar 2008 yılında Bitcoin’nin ortaya çıkmasıyla birlikte kısa zaman içinde önemli sayıda yatırımcının ilgisini çekmeyi başarmışlardır. 2012 yılından itibaren kripto para piyasaları dünya genelinde yüksek derecede işlem hacimlerinin gerçekleştiği piyasalar haline gelmişlerdir. Günümüzde kripto para piyasalarındaki en fazla tanınan ve en yüksek piyasa değerine sahip olan varlık Bitcoin’dir. Bu durum Bitcoin’nin kripto para piyasaları üzerindeki dominasyon etkisi ile değerlendirilmektedir. Tasarrufların geleneksel finansal piyasalardan kripto para piyasalarına doğru geçiş yapıp yapmadıkları dünyada ve ülkemizde merak edilen bir konudur. Bu çalışmanın amacı Bitcoin işlemleri ile Borsa İstanbul’da gerçekleşen işlemler arasında herhangi bir nedensellik ilişkisinin var olup olmadığının ortaya konulmasıdır. Bitcoin işlemlerinde meydana gelecek değişimlerin Borsa İstanbul üzerindeki bir etkiye sahip olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada; 2017 ile 2021 yılları arasında gerçekleşen Bitcoin işlem hacimleri ve Bitcoin fiyat değişimleri ile Borsa İstanbul (BİST)’da gerçekleşen işlem hacimleri ve BİST 100 endeksi arasındaki muhtemel ilişkiler Granger nedensellik yaklaşımı ile incelenmiş ve Toda Yamamoto nedensellik modeli kullanılarak bu ilişkilerin yönü belirlenmeye çalışılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda Bitcoin işlem hacimleri ile Borsa İstanbul işlem hacimlerinin ilgili tarihler arasında Toda Yamamoto yaklaşımına göre nedensellik ilişkisinin olmadığı tespit edilmiştir.Öğe Forbes Tarafından Seçilen Blockchain Borsa Yatırım Fonları (BYF) İle Bitcoin ve Ethereum Getirilerinin Vektör Otoregresyon Analizi İle İncelenmesi(Bursa Uludağ University, 2024) Kaymak, Ozan2008 yılında Bitcoin’in ortaya çıkmasından sonra kripto paralar kısa zamanda önemli bir varlık sınıfı haline gelmiştir. Kripto paralar; uzlaşma prensibine dayalı, birimler arası doğrudan işlem yapma imkânı sunan, işlemlere ait kayıtlara tüm birimlerin erişebildiği, merkeziyetsiz bir yapı olan blockchain teknolojisi ile işletilirler. Bu çalışmanın amacı, Forbes tarafından 2024 yılı için, blockchain endüstrisinde faaliyet gösteren firmalara ait sermaye varlıkları yatırımlarında uzmanlaşan en iyi borsa yatırım fonlarının 2021 Ekim ile 2024 Haziran dönemindeki haftalık getirileri ile aynı dönemdeki Bitcoin ve Ethereum haftalık getirilerinin zaman serileri Vektör Oto Regresyon Analizi ile incelenmesidir. Çalışmada Varyans Ayrıştırması ve Etki-Tepki Testleri yapılarak serilerin birbirlerine karşı etki düzeyleri incelenmiştir. Ayrıca seriler arasındaki nedensellik ilişkileri Granger Nedensellik Testi yöntemiyle araştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda; seçili blockchain yatırım fonlarından First Trust SkyBridge Crypto Industry and Digital Economy (CRPT) haftalık getirilerinin, Bitcoin ve Ethereum haftalık getirileri ile %5 anlamlılık seviyesinde tek yönlü, sadece Bitcoin haftalık getirileri ile %10 anlamlılık düzeyinde çift yönlü Granger Nedensellik ilişkisine sahip olduğu belirlenmiştir.Öğe INVESTIGATION OF CO2 EMISSIONS, ENERGY CONSUMPTION AND GDP VALUES IN TURKIYE BY GRANGER CAUSES METHODS: 1990-2020(Dicle Üniversitesi, 2022) Kaymak, OzanIn recent years, environmental issues such as environmental sustainability, climate change, and global warming have started to come to the fore frequently by many academic and financial side around the world. This causes institutions and organizations which are operating in the real economy and financial sector to give more importance to environment-oriented activities. It is not yet clear in which direction the composite leading indicators will change if all economic and financial activities gain a more environmentally oriented structure. In this study, the Granger causality method was used to determine whether there is a causal relationship between Turkey's total energy consumption, total greenhouse gas emissions, and Turkey's gross domestic product between 1990 and 2020. For this purpose unit root analyzes were performed to determine the degree of stationarity of the series of variables. Then, Engle-Granger cointegration tests were applied to analyze whether there is a long-term cointegration relationship between the series and it was determined that the series were cointegrated in the long run. Finally, Granger causality tests were applied to test the short-term causality relationship between the variables and it was concluded that they did not have a short-term causality relationship between the series.Öğe Seçili Küresel Hisse Senedi Piyasaları ile Altın ve Gümüş Vadeli İşlemleri Arasındaki Bağımlılık Üzerine Bir Araştırma(Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2025) Kaymak, OzanKüreselleşme, ekonomik ve ticari pratiklerin dünya genelinde daha yüksek hacim ve frekansta uygulanabilmesine olanak tanımıştır. Bunun sonucunda sermaye yayılımlarının etki alanlarının genişlemesiyle, finansal piyasaların karşılıklı bağımlılıklarının arttığı söylenebilir. Ancak ekonomik krizler, salgın hastalıklar, savaşlar ve kontrolsüz göçler gibi olumsuz gelişmeler, piyasalar arasındaki ilişkilerin zayıflamasına ve anlamlı sayıda yatırımcının emtia yatırımlarına yönelmesine yol açmaktadır. Bu çalışmada; Sermaye Varlıkları Fiyatlandırma Modeli (CAPM), sistematik ve sistematik olmayan riskler karşısında seçilen finansal varlıkların beklenen getirilerinin değişeceği teoreminin seçilen piyasa verilerinin ilgili dönemde geçerli olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışmanın amacı, altın ve gümüş vadeli işlem getirileri arasındaki olası eşbütünleşmeyi ve bunların seçilmiş küresel hisse senedi piyasaları getirileri üzerindeki etkisini zaman serisi analizleri ile incelemektir. Bu çalışmanın amacı; seçili küresel hisse senedi piyasaları ile altın ve gümüş vadeli işlemleri arasındaki muhtemel eşbütünleşme ilişkisinin zaman serisi analizleri ile incelenmesidir. 2014 Ocak ile 2024 Mayıs döneminde, seçili küresel hisse senedi endekslerinin aylık getirileri ile altın ve gümüş vadeli işlemleri aylık endeks getirileri arasındaki muhtemel ilişkiler Gecikmesi Dağıtılmış Otoregresif Sınır Testi (ARDL) Yöntemine göre incelenmiştir. Hata düzeltme katsayılarının hesaplanmasıyla, hisse senedi piyasaları ile emtia piyasaları arasındaki dengenin bozulması durumunda, dengenin ne kadarlık bir sürede yeniden sağlanabildiği tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda altın ve gümüş vadeli işlemleri endeks getirileri ile seçili küresel hisse senedi endeks getirileri arasında uzun dönemli eşbütünleşme ilişkisinin var olduğu tespit edilmiştir. Seçili küresel endekslere ait getiriler ile altın ve gümüş vadeli işlemleri endeks getirileri arasındaki ilişkide kısa dönemde dengenin bozulması durumunda, altın vadeli işlemleri endeks getirileri için 0.9042 ay, gümüş vadeli işlemleri endeks getirileri için ise 0.6549 içinde dengenin yeniden sağlandığı tespit edilmiştir.Öğe Türkiye'deki CO2 emisyonu, enerji tüketimi ve GSYİH değişkenlerinin granger nedensellik yöntemi ile incelenmesi: 1990-2020(Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2022) Kaymak, OzanSon yıllarda tüm dünyada akademik ve finansal birçok kesim tarafından çevresel sürdürülebilirlik, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi çevre odaklı konular sık bir biçimde gündeme gelmeye başlamıştır. Bu durum reel ekonomi ve finansal kesimde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların çevre odaklı faaliyetlere daha fazla önem vermelerine yol açmaktadır. Tüm ekonomik ve finansal faaliyetlerin daha fazla çevre odaklı bir yapı kazanması durumunda bileşik öncü göstergelerin hangi yönde değişim gösterecekleri henüz netlik kazanmış bir konu değildir. Bu çalışmada Türkiye’nin 1990 ile 2020 yılları arasındaki toplam enerji tüketimi, toplam sera gazı salınımları ile Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılası arasında bir nedensellik ilişkisinin olup olmadığını tespit etmek üzere Granger nedensellik yönteminden faydalanılmıştır. Bu amaçla değişkenlere ait serilerin durağanlık derecelerinin belirlenmesi amacıyla birim kök analizleri yapılmıştır. Daha sonra seriler arasında uzun dönemli bir eşbütünleşme ilişkisinin olup olmadığını analiz etmek için Engle-Granger eşbütünleşme testleri uygulanmıştır ve serilerin uzun dönemde eşbütünleşik oldukları tespit edilmiştir. Son olarak değişkenler arasında kısa dönemli nedensellik ilişkisinin test edilmesi amacıyla Granger nedensellik testleri uygulanmış ve seriler arasında kısa dönemde nedensellik ilişkisinin olmadığı sonucu elde edilmiştir.Öğe Türkiye’deki Kobi’lerin mevcut durumlarının analizi ve ticari uygulamaları(2015) Kaymak, Ozan; Aydemir, CahitTürkiye’de, Devlet Planlama Teşkilatının Strateji Eylem Planlarındaki tespitine göre, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin sayısı hizmet sektörü de dâhil olmak üzere, tüm işletmelerin sayısının % 99,8’ini ve bu işletmeler de toplam istihdamın %76,7’sini oluşturmaktadır. KOBİ yatırımlarının, toplam yatırımlar içindeki payı %38’e ulaşmakta ve toplam katma değerin % 26,5’i yine bu işletmelerce yaratılmaktadır.1 Bir ulusal ekonominin gelişmişlik ölçütlerinden en önemlisi, o ülkenin istihdam kabiliyetidir. Bu verilere dayanarak Türkiye’de en çok istihdam yaratan ekonomik birimler olarak KOBİ’ler ön plana çıkmaktadır ve ülkedeki refah düzeyinin iyileştirilmesinde büyük rol oynamaktadırlar. Bu noktadan hareketle, KOBİ’lerin Türkiye Ekonomisi için çok önemli birimler olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada; öncelikle Türkiye’deki KOBİ’lerin tanımlanması ile dünyadaki diğer önemli ülkelerde KOB? tanımlamalarına yer verilmiştir. KOBİ’lerin avantaj ve dezavantajları ile KOBİ’lerin Türkiye Ekonomisi için önemine değinilmiştir. Türkiye’deki sanayi yapısı içinde KOBİ’lerin bulundukları durumlar ile Türkiye’de KOBİ’lere verilen destekler ile bu destekleri veren kurum ve kuruluşlarla birlikte, Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lerin karşılaştıkları sorunlar incelenmiştir. Türkiye için önem taşıyan Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin Türkiye’deki KOBİ’lere olan etkileri de ortaya konulmaya çalışılmıştır. Dünya genelindeki teknolojik gelişmeler ile birlikte ticari ilişkiler farklılaşmıştır. Bu süreç Elektronik Ticaret’in ekonomik birimler için her geçen gün önemi artan bir uygulama olmasına neden olmaktadır. Türkiye’deki KOBİ’ler, bu değişim sürecinden büyük oranda etkilenmiştir. Teknolojideki gelişmeler nedeniyle dış ticaret ile elektronik ticaretle birlikte değerlendirilmesine neden olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’deki KOBİ’lerin, elektronik ticaret ile dış ticaret süreçlerindeki mevcut durumları ve ticari ilişkileri incelenmiş ve bazı çözüm önerilileri üzerinde durulmuştur. Anahtar Sözcükler KOBİ,Türkiye Ekonomisi, Elektronik Ticaret, Dış Ticaret
