Yazar "Kaydu, Ayhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Brimonidine-timolol versus brinzolamide-timolol for treatment of elevated intraocular pressure after phacoemulsification surgery(Springer, 2018) Balsak, Selahattin; Kaydu, Ayhan; Erdem, Seyfettin; Alakus, M. Fuat; Ozkurt, Zeynep GurselTo compare the efficacy of the fixed combination of brimonidine-timolol (FCBT) and the fixed combination of brinzolamide-timolol (FCBZT) treatments for elevated intraocular pressure (IOP) after phacoemulsification cataract surgery. A randomised, prospective, double-blinded study was conducted on 277 eyes of 257 patients who underwent phacoemulsification cataract surgery. Patients were divided into three groups based on the medication administered after cataract surgery as follows: FCBT, FCBZT and a control group where no antiglaucoma medications were used. IOP was recorded at preoperative and postoperative hours 6 and 24 and days 3 and 5. No statistical differences were observed among the groups regarding age, sex and baseline IOP levels (p > 0.05). Mean IOP levels were significantly lower in the treatment groups than in the control group at postoperative hours 6 and 24 and days 3 and 5 (p < 0.001). Administration of one drop of FCBT or FCBZT demonstrated similar effects on preventing IOP spikes within 24 h of phacoemulsification cataract surgery. FCBZT more effectively lowered IOP than FCBT at days 3 and 5 (p < 0.05). We demonstrate that the postoperative administration of FCBT or FCBZT is effective in lowering IOP after phacoemulsification cataract surgery; FCBZT more effectively lowered IOP than FCBT at postoperative days 3 and 5.Öğe Comparison of Ultrasound-Guided and Palpation Techniques in Radial Artery Cannulation(Anestezi Dergisi, 2024) Salık, Fikret; Turgut, Mehmet Ali; Kaydu, Ayhan; Baysal Yıldırım, Zeynep; Andan, İbrahim; Erdal Erbatur, Meral; Kızıltaş, AyşeObjective: This study aims to evaluate ultrasound-guided radial artery cannulation versus conventional digital palpation techniques in terms of first-trial success, number of attempts, intervention time, and complication rates. Methods: The study was designed as a prospective, randomized, controlled study. The study included 44 patients and divided into two groups: Group US (ultrasound guided cannulation group) and Group P (palpation cannulation group). Demographic data and clinical characteristics of the patients were recorded. Procedure time, number of cannulas used, success rate on the first attempt, complications and number of attempts were analyzed in both groups. Results: Demographic and clinical characteristics of the patients were similar between the groups. In the ultrasound-guided cannulation group, the cannulation time was significantly shorter (p=0.023), the success rate on the first attempt was higher (p=0.042), the number of cannulas used was lower (p=0.030), and the number of attempts was lower (p=0.039) compared to the palpation method. However, complication rates were similar between both groups. Conclusion: This study demonstrates that ultrasound-guided radial artery cannulation is superior to digital palpation with higher first-trial success, shorter procedure time, and less cannula use. The results support the standardization of ultrasound-guided cannulation in larger populations. © 2024 Anestezi Dergisi. All rights reserved.Öğe Effect of Anaesthesia Method on Preoperative Anxiety Level in Elective Caesarean Section Surgeries(Aves, 2017) Akildiz, Mahmut; Aksoy, Yakup; Kaydu, Ayhan; Kacar, Cem Kivilcim; Sahin, Omer Fatih; Yildirim, Zeynep BaysalObjective: In this study, the effect of the anaesthesia method on preoperative anxiety in parturients scheduled to undergo elective caesarean surgery was investigated. Methods: After Dicle University Ethics Committee approval, 100 American Society of Anesthesiologists (ASA) II parturients, aged between 18 and 45 years, were included in this study from 2011 to 2012 at the Dicle University Faculty of Medicine, Department of Anaesthesiology. The parturients were divided into two groups, with 50 patients in each group: general anaesthesia (GA) and spinal anaesthesia (SA). Patients were evaluated during the preoperative visit. Demographic data and STAI TX-1 form to measure preoperative anxiety were recorded. Results: There were no significant differences between the two groups in maternal age, gestational age, level of education and number of children (p>0.05). The average anxiety score was significantly higher in the SA group than in the GA group (p<0.05). Conclusion: In conclusion, spinal anaesthesia is associated with a higher preoperative anxiety level than general anaesthesia in obstetric patients. Therefore, it is necessary to take prevention against preoperative anxiety for the patients undergoing caesarean section surgeries under spinal anaesthesia.Öğe Elektif Sezaryen Ameliyatlarında Anestezi Yönteminin Preoperatif Anksiyete Düzeylerine Etkisi(2017) Kaçar, Cem Kıvılcım; Yıldırım, Zeynep Baysal; Sahin, Omer Fatih; Akildiz, Mahmut; Aksoy, Yakup; Kaydu, AyhanAmaç: Bu çalışmada; elektif sezaryen planlanan gebelerde anestezi yönteminin preoperatif anksiyete düzeylerine olan etkisi incelendi.Bu çalışmada; elektif sezaryen ameliyatı geçirecek gebelerde yaş, eğitim düzeyi, gebelik haftası, yaşayan çocuk sayısı gibi demografik özellikler ile anestezi tipinin preoperatif anksiyete düzeylerine olan etkisinin incelenmesi amaçlandı.Yöntemler: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı'na 2011-2012 yılları arasında başvuran, elektif sezaryen operasyonu yapılacak Amerika Anesteziyoloji Cemiyeti (ASA) II, 18-45 yaş arası 100 gebe çalışmaya alındı. Bu gebeler her bir grupta 50 hasta olacak şekilde genel anestezi (GA) ve spinal anestezi (SA) grubu olarak iki gruba ayrıldı. Hastalar preoperatif değerlendirilip demografik verileri kaydedildikten sonra anksiyete değerlerini ölçmek için her bir hastaya STAI TX-1 formu dolduruldu. Bulgular: İki grup arasında yaş, gebelik haftası, gebelik sayısı, yaşayan çocuk sayısı ile eğitim durumları arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Spinal anestezi grubunda ortalama anksiyete puanı Genel Anestezi grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0,05). Sonuç: Spinal anestezi uygulanan obsteterik hastaların genel anestezi alan hastalara göre preoperatif dönemde anksiyete düzeylerinin yüksek olduğu saptandı. Bu nedenle spinal anestezi planlanan sezaryen operasyonlarında preoperatif anksiyeteye yönelik önlemlerin alınması gerektiği sonucuna varıldı.Öğe Escobar sendrom tanısı almış çocuk hastada aneztezi yönetimi(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2023) Çetik, Hüseyin; Savaş, Zülfü; Yıldırım, Zeynep Baysal; Kaydu, AyhanEscobar sendromu, çeşitli solunumsal ve ortopedik problemlere neden olan nadir görülen otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. Bu sendromda anestezistler, servikal füzyon, boyun fleksiyon kontraktürüne bağlı hareket kısıtlılığı, yarık damak, mikrognati, ankiloglossi, kısıtlı ağız açıklığı gibi anomalilere bağlı olarak hava yolu yönetiminde önemli zorluklarla karşılaşabilmektedir. Anestezistler zor hava yoluna ek olarak, operasyon sırasında anestezinin korkulan komplikasyonu olan malign hipertermi riski gibi bir sorunla karşılaşabilmektedir. Bu vakada femur şaft fraktürü nedeniyle operasyon odasına alınan bir pediatrik hastanın anestezi yönetimini sunduk. Hastamızda zor entübasyona yol açabilecek bulguların olması sebebiyle ilk denememizi video laringoskop (VL) ile yaptık ve başarılı olduk. Perioperatif herhangi bir problemle karşılaşmadık.Öğe Kaudal epidural steroid enjeksiyonu sonrası gelişen nadir bir komplikasyon: inatçı hıçkırık(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2016) Kaydu, Ayhan; Gökçek, Erhan; Kaçar, Cem Kıvılcım; Kuyumcu, MahirLomber kaudal epidural steroid enjeksiyonu(LKESE) bel ağrılarının cerrahi dışı tedavi yöntemlerinden birisidir. Bu olgu sunumunda; kronik bel ağrısı nedeniyle yapılan LKESE sonrası nadiren gelişen bir inatçı hıçkırık olgusunun sunumunu ve tedavisini anlatmaya çalıştık.
