Yazar "Kaya, Ziya" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aksiller brakiyal pleksus anestezisinde ropivakain volümünün anestezik özellikler üzerine etkileri(2005) Ölmez, Gönül; Tekeli, Tülin; Özyılmaz, Mehmet Ali; Kaya, ZiyaAmaç: Lokal anesteziğin volümünün artırılması brakiyal perivasküler kılıf içinde daha fazla dağılımını sağlayabilir. Bu çalışmada değişik volümlerde uygulanan ropivakainin brakiyal pleksus bloğuna etkisi araştırıldı.Gereç ve Yöntem: Etik kurul onayı alındıktan sonra aksiller blok yapılan ASA I-II grubu 40 hasta randomize olarak iki gruba ayrıldı. Grup I'e 20 mL % 1'lik ropivakain, Grup II'ye ise 20 mL % 1'lik ropivakain salin ile 40 mL'ye dilüe edilerek uygulandı. Duyusal ve motor bloğun başlangıç süresi, motor bloğun regresyon süresi, postoperatif ağrının başlangıç zamanı ve blok kalitesi kaydedildi.Bulgular: Gruplar arasında duyusal ve motor bloğun başlangıç süresi, motor bloğun ortadan kalkma süresi ve postoperatif ağrının başlangıcı açısından anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Cerrahi anestezi, Grup I'de 6 hastada, Grup II'de 4 hastada yetersizdi ve cerrah tarafından ek lokal anestezik yapıldı.Sonuç: Aksiller brakiyal pleksus bloğunda 200 mg'lık ropivakain volümünün 20 veya 40 mL'ye dilüe edilmesinin anestezik ve analjezik özellikler üzerinde farklılık oluşturmadığı sonucuna varıldı.Öğe Çocuklarda fatal yabancı cisim aspirasyonları(2003) Gören, Süleyman; Tıraşcı, Yaşar; Kaya, Ziya; Gürkan, FuatAcil tedavi yöntemlerindeki ilerlemelere rağmen çocuklar- da kazaya bağlı ölümler içinde önemli bir yer tutan yabancı cisim aspirasyonu(YCA)'na bağlı ölümlerin incelenmesi amaçlandı. 1990-2003 yılları arasında Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı kayıtlarında bulunan YCA'na bağlı bağlı çocuk ölüm vakaları retrospektif olarak incelendi. Bu süre içerisinde kayıtlarda bulunan 8330 medikolegal ölüm arasında, YCA nedeniyle kaybedilen 15 yaşın altındaki çocuk olgu sayısı 22 (%0,26) idi. Bu çocukların 14'ü (%64) erkek, 8'i (%36) kız olup; yaş ortalamaları 2.2 ± 0.6 yıl olarak bulundu. Vakaların 20'si (%91) 1 ila 3 yaş arasındaki çocuklardı. Fatal aspirasyonların hepsi evde gerçekleşmişti. Başlıca aspirasyon materyali yiyecekler olup (%82), ilk sırada çerezler yer almaktaydı (%50). Carina, solunum yolunda en çok tıkanan lokalizasyon olarak bulundu Sonuç olarak gıdaya bağlı YCA ölümleri bölgemizde özellikle 1-3 yaş arası çocuklarda sık görülmekte olup; bu ölümlerin önlenmesi konusunda ailelerin bilinçlendirilmesi, sağlık personelinin erken tanı ve tedavi konusunda yeterli donanıma sahip olması gerekmektedir.Öğe Çocuklarda şaşılık cerrahisi öncesinde profilaktik olarak uygulanan tropisetron postoperatif kusmayı önler mi?(2005) Ölmez, Gönül; Kaya, Ziya; Çakmak, Söker Sevin; Menekşe, AliTropisetron, 5-HT3 reseptör antagonistleri grubundan yeni bir ajandır. Çalışmamızda pediyatrik şaşılık cerrahisini takiben oluşan kusmanın oluşumunu önleme amacı ile operasyon öncesi uygulanan tek doz tropisetronun etkinliğini araştırdık. Çalışmamız randomize, çift kör ve plasebo kontrollü olacak şekilde planlandı. Çalışmaya şaşılık cerrahisi uygulanacak olan yaşları 2-15 arası değişen 40 çocuk dahil edildi. Anestezi indüksiyonu için sevofluran, %60 N20/ %40 O2 veya intravenöz propofol kullanıldı. Hastalara indüksiyonu takiben, intravenöz olarak plasebo veya 0.1mg kg-1 tropisetron verildi. Operasyon bitimini takiben kusma atakları 24 saat boyunca kayıt edildi. Kontrol grubunda %25 olguda (5 hasta), tropisetron grubunda %15 olguda (3 hasta) kusma oldu (p>0.05). Postoperatif dönemde, kontrol grubunda 3 hastada 2 veya daha fazla kusma epizodu görülürken, tropisetron grubunda yalnızca tek bir hasta 2 kusma epizodu geçirdi (p>0.05). Kontrol grubunda 2 hastada metoklopiramid ihtiyacı olurken tropisetron grubunda hiçbir hastada olmadı (p>0.05). Tropisetron, pediyatrik yaş grubunda şaşılık cerrahisini takip eden postoperatif kusma insidansının ve frekansının azaltılmasında plaseboya göre daha etkili gibi görünmektedir.Öğe Granisetron-deksametazon kombinasyonunun jinekolojik girişimlerde postoperatif bulantı ve kusma üzerine etkileri(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2010) Kaya, Ziya; Kaya, Sedat; Kavak, Gönül ÖlmezAmaç: Postoperatif bulantı-kusma (POBK) anestezi sonrası en sık ortaya çıkan yan etkilerden biridir. POBK hastanın ameliyat sonrası derlenmesini, düzelmesini ve hastanede kalış süresini uzatır. Çalışmamızın amacı POBK’yı önlemeye yönelik proflaktik olarak kullanılan granisetron (40 µ/kg) + deksametazon (4 mg) kombinasyonunun farklı anestezi modellerindeki etkinliğini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ASA 1–2 grubu, yaşları 18–70 arasında jinekolojik operasyon geçirecek 72 hasta alındı. Hastalar, Grup1 propofol-remifentanil (P-R), Grup 2 propofol-azot protoksit (P-N2 O), Grup 3 sevoflurane- azot protoksit (SN2 O), Grup 4 sevoflurane-remifentanil-hava (S-R+H) olmak üzere randomize 18’erlik dört eşit gruba ayrıldı. İndüksyonda tüm gruplara 2-3 mg/kg propofol, 1 µ/kg remifentanil ve 0,2 mg/kg cis-atracuryum intravenöz verildi. Tüm gruplardaki hastalara indüksiyondan sonra 4 mg deksametazon bolus, 40 µ/kg granisetron infüzyon şeklinde (3 dk da) verildi. Postoperatif 48 saat hastaların bulantı-kusma, VAS skorları, ek antiemetik gereksinimleri kaydedildi ve oprasyonun son 10 dakikasında 1mg/kg tramadol intravenöz uygulandı. Bulgular: Kırk sekiz saatlik takiplerde POBK, grup I (P+R)’de %27, grup II (P+ N2 O)’de %16, grup III (S+ N2 O)’de %38 ve grup IV (S+R+H)’de %48 oranında görüldü. Grup (P+ N2 O) ve grup (S+ N2 O)’de antiemetik gerekmezken, grup (P+R); %5.5 ve grup (S+R+H)’de ise; %11 oranında antiemetik gereksinimi oldu. Sonuç: Sonuç olarak jinekolojik operasyonlarda, değişik anestetik modellerde uygulanan granisetron, dexametazon kombinasyonu postoperatif bulantı, kusma ve ek antiemetik gereksinimi açısından anlamlı bir farklılık göstermedi.Öğe Jinekolojik girişimlerde proflaktik olarak kullanılan granisetron-deksametazon kombinasyonunun farklı anestezi modellerinde postoperatif bulantı ve kusma üzerine etkileri(2017) Kaya, Ziya; Kaya, SedatÇalışmamızın amacı POBK'yı önlemeye yönelik proflaktik olarak kullanılan granisetron(40mcg/kg)+deksametazon(4mg) kombinasyonunun farklı anestezi modellerindeki etkinliğini araştırmaktı. Çalışma ASA1-2 grup hastalarda, yaşlan 18-70 arasında olan jinekolojik operasyon geçirecek 72 hastada yapıldı. Grupl;P-R, Grup2;P-N,Grup3;S-N,Grup4;S-R+hava olmak üzere randomize dört gruba ayrıldı. Granisetron +deksametazon indüksiyondan hemen sonra İ.V. olarak yapıldı. İndüksiyonda tüm gruplara 2-3mg/kg propofol ve lmcg/kg remifentanil verildi. Kas gevşemesi için tüm gruplara indüksiyonda bolus 0,2mg/kg ve idamede infüzyon olarak cis-atrakuryum uygulandı. Grupların anestezi idamesinde; l.grupta ilk 10 dk 10mg/kg, ikinci 10 dk da 8mg/kg ve sonrasında 6mg/kg propofol infüzyonu verildi. Remifentanil entübasyondan hemen sonra 0,25mcg/kg/saat şeklinde infüzyon verildi. 2.grupta birinci gruptan farklı olarak sadece remifentanil yerine N20(%65) kullanıldı.3.grupta ikinci gruptan farklı olarak propofol yerine 2 MAC değerinde sevoflurane kullanıldı. 4.grupta sevoflurane üçüncü gruptaki gibi, remifentanil birinci gruptaki gibi kullanıldı farklı olarak %60 hava açıldı. Operasyonun son yarım saatinde lmg/kg tramadol İ.V. yapıldı. Postoperatif ağrılan için PCA cihazı tramadol kullanılarak sağlandı. Postoperatif 48 saat hastaların bulantı-kusma, VAS skorları, ek antiemetik gereksinimleri kaydedildi. Ek antiemetik ihtiyacı olduğunda 40mcg/kg granisetron verildi. Grupların POBK oranlarının karşılaştırılmasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık görülmedi. Sonuç olarak POBK insidansının yüksek olduğu jinekolojik cerrahide anestezi tekniğine bakılmaksızın proflaktik olarak granisetron 40mcg/kg+4mg deksametazon kombinasyonunun kullanılmasının yararlı olduğunu düşünüyoruz.