Yazar "Karakoç, Yenal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil servise başvuran sepsis hastalarında MPW, PDW ve Trombosit değerlerinin prognoz ve mortalite üzerindeki etkilerinin incelenmesi(2017) Karakoç, Yenal; Orak, MuratSepsis, bir çok sistemi tutan, özellikle hemodinamik değişikliklere yol açan, şok, organ fonksiyon bozukluğu ve organ yetmezliğine kadar giden öldürücü bir enfeksiyon hastalığıdır. Sepsis; acil servis, klinik ve yoğun bakım hastalarının en önemli morbidite ve mortalite nedenlerindendir. Destekleyici tedaviler ve etkili antibiyotiklere rağmen hastalarda %30-70 oranında ölüm ile sonuçlanmaktadır. Sepsis ,organların fonksiyon bozukluklarını tetikleyen ve tüm vücudun ,kan dolaşımı enfeksiyonuna verdiği iltihabi bir reaksiyon olup, sıklıkla öldürücü bir hastalıktır. Sepsis erişkin yaş grubunda önemli bir ölüm nedeni olarak ortaya çıkmakta olup, her yıl yüzlerce erişkin septik tablolar nedeniyle acil servislere başvurmaktadır. Dünyada yaklaşık 1 dakikada 14 kişi sepsis nedeniyle ölmektedir. Sepsis, hem bakteriler hem de mantarlar dahil olmak üzere, çeşitli enfeksiyon ajanlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Enfeksiyonla savaşmak üzere harekete geçen bağışıklık sistemi, septik semptomlara sebep olan hasarı ortaya çıkarır. Nötrofil ve Trombositlerdeki aşırı derecede etkileşmenin yanı sıra mikrovasküler yapıdaki yaralanma, en sonunda organ yetmezliğine yol açar. Bu çalışmada 1 Ocak 2012 – 31 Aralık 2014 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servis birimine sepsis nedeniyle başvuran hastalar (yaş?18) retrospektif olarak değerlendirilecektir. Olguların başvuru özellikleri, klinik özellikleri, yapılan tetkikleri (laboratuvar, görüntüleme ve kültür), konsültasyonları ve sonuçları, yatış ve mortaliteleri retrospektif olarak incelendi. Öncelikle acil poliklinik defteri taranarak sepsis nedeniyle başvuran hastaların isimleri ve acil servis poliklinik protokolleri çıkarıldı. Bu isim ve protokol numaraları kullanılarak arşivden acil servis hasta muayene kartları çıkarıldı ve önceden belirlenen kriterlere uygun hastalar çalışmaya dahil edildi. Hasta muayene kartlarından yaş, cinsiyet, başvuru şikâyet şekli (ateş, bulantı, halsizlik, mental durum değişikliği, nefes darlığı), hastaların özgeçmişinde kronik hastalık (diyabet, hipertansiyon, böbrek yetmezliği… vs.) varlığı, hastaların başvuru vitalleri (ateş, sistolik ve diyastolik tansiyon değerleri, nabız ve solunum sayıları), hastaların başvuru laboratuvar sonuçları (wbc, platelet, pdw, mpw, glukoz, ast, alt. vs.) hastaların akciğer görüntüleme sonuçları (normal, infiltratif) , hastaların yatış durumu, kültür sonuçları, yatış sonrası hastanede kalış süreleri ve mortalite durumları incelenerek her hasta için ayrı ayrı oluşturulan formlara not edildi. Çalışmaya 24 aylık dönemde toplam 2390 hasta alınmıştır. Çalışmamızda a) yaş<18 b)aktif GİS kanaması c)İdıyopatik tromsitopenik purpura, trombotik tombositopenik purpura ve esansiyel trombositoz tanısı olanlar, sonuç ve bilgilere ulaşılamayan hastalar çalışmamız dışı bırakıldı. Kriterleri sağlamayan hastalar dışlanınca 330 hasta ile çalışma tamamlandı. Çalışmaya alınan hastaların yaş, cinsiyet, başvuru şikâyeti, eşlik eden komorbid durum, acil servise başvuru sırasındaki belirti ve bulgula¬r (bulantı-kusma, ateş, mental durum değişikliği)ve laboratuvar inceleme sonuçları, yatış gün sayıları ve mortaliteleri değerlendi¬rildi. Sonuç olarak sağlık kuruluşlarına başvuran sepsis hastalarında hemen hepsinde ucuz ve kolay ulaşılabilir olan mpv, pdv ve trombosit sayısı mortaliteyi öngörmede kullanılabilir. Bu nedenle erken dönem bakılacak hemogramlarda mpv, pdv ve trombosit sayılarının mortalite ve prognoz açısından etkinliğini incelemek istedik. Anahtar Kelimeler: Sepsis, mpw, pdw, trombositÖğe Effects of nebivolol on ischemia-reperfusion induced testicular injury in a rat testicular torsion model(SCI Printers & Publication INC, 2021) Taş, Mahmut; Avinca, Öner; Karakoç, Yenal; Deveci, EnginOBJECTIVE: To investigate the antioxidant effects of nebivolol in spermatogenic cells against apoptotic and testicular inflammation in torsion-detorsion injury in rats by using TUNEL assay and immunohistochemical methods. STUDY DESIGN: Forty male rats were categorized into 4 groups: control group (abdominal wall was opened and closed), torsion group (left testis was rotated 720 degrees clockwise around longitudinal axis of spermatic cord for 2.5 hours), torsion/detorsion group (after 2.5 hours of torsion process, the suture that fixed the testis to the tunica dartos was cut off for detorsion for the following 3 hours), and torsion/detorsion + nebivolol group (2.5-hour ischemia followed by administration of 10 mg/kg nebivolol 30 minutes prior to a 3-hour torsion/ detorsion). Biochemical assays (MDA, SOD, CAT, GSH) and histopathologic results were examined in the testicular tissue. TUNEL assay method was used for DNA fragmentation analysis in testicular seminiferous tubule sections. RESULTS: Nebivolol treatment seemed to prevent the increase in MDA levels of torsion-detorsion-induced testis. Statistically, SOD, CAT, and GSH activities were significantly decreased in the torsion/detorsion group, while they were increased in the torsion/detorsion + nebivolol group. In the torsion and torsion/detorsion groups, an increase in apoptosis was observed in the germ cells in the tubules, and it was seen that the application of nebivolol decreased germ cell apoptosis. CONCLUSION: Unilateral testicular torsion-detorsion causes testicular damage to the ipsilateral testis as evidenced by biochemical and apoptotic changes in the tissues and retains the morphological structure in the testes after nebivolol administration, after testicular torsion-detorsion damage, and decreased apoptotic index and inflammation.Öğe Erişkin Still Hastalığı: Olgu Sunumu(Acil Tıp Uzmanları Derneği, 2014) Gündüz, Ercan; Güllü, Mehmet Nezir; Zengin, Yılmaz; Dursun, Recep; İçer, Mustafa; Özhasenekler, Ayhan; Karakoç, YenalIntroduction: Adult-onset Still’s disease (ASD) is a systemic inflammatory disease of unknown etiology and pathogenesis. ASD, one of the most important causes of fever of unknown origin, is diagnosed after ruling out infection, malignancy, and rheumatologic diseases. It may also present with fever alone, without typical skin rash and articular manifestations. Case Report: There are no pathognomonic laboratory findings in ASD. In this paper, we report a case that presented to the emergency department with fever, malaise, and joint pain for 5 days and was subsequently diagnosed with ASD. Conclusion: In patients with prolonged fever combined with musculoskeletal symptoms and macular rash, the differential diagnosis should include ASD. Timely diagnosis and treatment of the disease can prevent complications and lead to a favorable prognosisÖğe Ortalama Hava Sıcaklığının Hastalarda Üre, Kreatinin, eGFR, Sodyum ve Potasyum Düzeylerine Etkileri(Türkiye Acil Tıp Derneği, 2020) Tas, Mahmut; Şen, Abdullah; Avınca, Öner; Karakoç, YenalAmaç: Bu çalışmada acil servise başvuran hastalarda hava koşullarının mevsimsel etkilerinin elektrolit dengesizliği ile ilişkili olup olmadığını araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 21 942 hasta dahil edildi ve bu hastalar iki gruba ayrıldı: Grup 1, havanın sıcak olduğu yaz aylarında acil servisimize başvuran 10953 hastadan, Grup 2 ise havanın soğuk olduğu kış aylarında acil servise başvuran 10989 hastadan oluşuyordu. Bulgular:Gruplar elektrolitler ve eGFR açısından birbirleriyle karşılaştırılmış ve Grup 1'de üre ve kreatinin değerleri daha yüksek, Sodyum, potasyum ve eGFR değerleri aynı grupta daha düşük olarak bulunmuştur (p <0.001). Hastaların günlük sıcaklık, yaş, üre, kreatinin, sodyum, potasyum ve eGFR'deki değişim arasında bir korelasyon olup olmadığını değerlendirmek için korelasyon analizi yapıldı. Günlük sıcaklıktaki değişikliklerin üre ve kreatinin ile pozitif, yaş, sodyum, potasyum ve eGFR ile negatif korelasyon gösterdiği gözlendi. Sonuç: Bu çalışmanın acil servise başvuran hastalarda mevsimsel sıcaklık değişikliklerinden kaynaklanan elektrolit dengesizlikleri arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından anlamlı sonuçlar verdiğini düşünüyoruz.