Yazar "Karakaya, Derya" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akış katsayısının bulanık SMGRT yöntemi ile modellenmesi(Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018) Karakaya, Derya; Toprak, Zeynel FuatGünümüz şehirlerinin kalitesini büyük ölçüde gelişmiş alt yapı sistemleri belirlemektedir. Amacına uygun olarak iyi tasarlanmış bir alt yapı sistemi insan hayatını kolaylaştırmakta ve kentleşmeye ciddi katkılar sağlamaktadır. Yağmur suyu drenaj sistemi alt yapı sistemlerinin önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Kentsel gelişim ile birlikte yerleşim alanlarında asfalt, beton kaplama yollar, araç parkları ve benzeri geçirimsiz yüzeyler hem sayıca hem de alansal olarak artmaktadır. Bu nedenle özellikle şehir merkezlerinde yüzeye düşen yağmur suları daha büyük oranda ve daha kısa sürede akışa geçmektedir. Akışa geçen yağmur sularının çevreye zarar vermemesi için drenaj sistemleri aracılığıyla meskûn bölgelerden uzaklaştırılması gerekmektedir. Bunun için de yağış-akış ilişkisinin doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir. Zira hidrolojik olarak akışın en doğru şekilde belirlenmesi sistemin hidrolik tasarımı açısından oldukça önemlidir. Bu ilişkiyi belirlemek amacı ile önerilmiş, güncel literatürde çok sayıda birbirinden farklı klasik (konvansiyonel) veya yapay zekâ tekniklerine dayanan; deterministik veya belirsizlik içeren; matematiksel veya fiziksel çok sayıda yöntem yer almaktadır. Hidrolojik olayları tam olarak tanımlamak oldukça güçtür çünkü bu olaylar karmaşıktır ve birçok belirsizlik içermektedir. Başka bir ifade ile birçok doğa olayının modellenmesinde olduğu gibi hidrolojik modeller de bulanıklık içermektedir. Bu yüzden hidrolojik modellemelerde deterministik yöntemler yerine belirsizlik içeren yöntemlerin kullanılması tercih edilebilir. Bu tercihi yaparken olayın fiziksel boyutunu göz ardı etmemek adına kara-kutu yöntemlerden kaçınılmalıdır. Bu çalışmada yağmur suyu drenaj sistemlerinde akış katsayısını belirlemek için hem belirsizlik içeren hem de hidrolojik olayın fiziğini koruyabilen bir yöntem olarak bulanık mantık (fuzzy logic) tercih edilmiştir. Bulanık modelleme, bulanık küme teorisi ve bir takım dilsel (linguistic) ve sayısal bilgiler içeren bulanık kural tabanına dayanmaktadır. Olayın fizik kısmı bulanık kümelerin tasarımında da olmakla birlikte daha çok bulanık kural tabanında yansıtılmaktadır. Dolayısıyla bir bulanık modellemede en önemli iki husus bulanık kümeleri ve bulanık kural tabanını doğru şekilde belirlemektir. Bu amaçla geliştirilen çok sayıda yöntem olmakla birlikte ikisini birlikte belirleme imkânını veren ve henüz yeni bir yöntem olan SMRGT (Simple Membership Functions and Fuzzy Rules Generation Technique) yöntemi tercih edilmiştir. SMRGT salt veri tabanlı bir yöntem olmadığı için kara-kutu sınıfında bir yöntem sayılmamaktadır. SMRGT yönteminin, olayın hem bulanıklığını hem de fiziğini koruyabildiği, oldukça gerçekçi sonuçlar verdiği ve deneme – yanılma sürecine ihtiyaç duymadığı mevcut literatürden anlaşılmaktadır. SMRGT yöntemi ile tasarlanan program MATLAB programı kullanılarak çalıştırılmaktadır. Akış katsayısını belirlemek için geliştirilen model üç alt modelden meydana gelmektedir. Birinci alt model meteorolojik özellikleri, ikincisi arazi durumunu ve sonuncusu da zemin özelliklerini dikkate almaktadır. Daha sonra üç modelden elde edilen üç akış katsayısının ortalaması alınarak tek bir akış katsayısı elde edilmiştir. Modellerin sınır koşulları Türkiye verileri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir. Ancak sınır şartları değiştirilerek yapılacak küçük bir değişiklik ile model tüm hidrolojik/meteorolojik, arazi kullanımı ve zemin özellikleri için geçerli kılınabilmektedir. Tezde modelin, Şırnak Üniversitesi yerleşke alanı için akış katsayısını veren örnek bir uygulaması da verilmiştir. Böylece akış katsayısı daha hassas bir şekilde hesaplanmaya çalışılmıştır. Ayrıca model, mevcut sınır şartları değiştirilerek dünyanın herhangi bir bölgesi için uygulama imkânını verebilmektedir. Tez toplam altı ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde konunun amacı ve kapsamı hakkında bilgiler verilmiştir. Yağmur suyu drenajı sistemleri hakkındaki ulusal ve uluslararası basılı literatür çalışması ikinci bölümde, tezin yöntem bilimi (metodolojisi) ise üçüncü bölümde detaylandırılmıştır. Ardından, tez kapsamında geliştirilen modeller, örnek uygulamaları ve sonuçları detaylı bir şekilde dördüncü bölümde sunulmuştur. Sonuç ve öneriler ise beşinci bölümde verildikten sonra son bölümde tez çalışması kapsamında yararlanılan kaynakların listesine yer verilmiştir.Öğe Akış katsayısının bulanık SMRGT yöntemi ile modellenmesi(2019) Karakaya, Derya; Toprak, Z. FuatGünümüz şehirlerinin kalitesini büyük ölçüde gelişmiş alt yapı sistemleri belirlemektedir. Amacına uygun olarak iyi tasarlanmış bir alt yapı sistemi insan hayatını kolaylaştırmakta ve kentleşmeye ciddi katkılar sağlamaktadır. Yağmur suyu drenaj sistemi alt yapı sistemlerinin önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Kentsel gelişim ile birlikte yerleşim alanlarında asfalt, beton kaplama yollar, araç parkları ve benzeri geçirimsiz yüzeyler hem sayıca hem de alansal olarak artmaktadır. Bu nedenle özellikle şehir merkezlerinde yüzeye düşen yağmur suları daha büyük oranda ve daha kısa sürede akışa geçmektedir. Akışa geçen yağmur sularının çevreye zarar vermemesi için drenaj sistemleri aracılığıyla meskûn bölgelerden uzaklaştırılması gerekmektedir. Bunun için de yağış-akış ilişkisinin doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir. Zira hidrolojik olarak akışın en doğru şekilde belirlenmesi sistemin hidrolik tasarımı açısından oldukça önemlidir. Bu ilişkiyi belirlemek amacı ile önerilmiş, güncel literatürde çok sayıda birbirinden farklı klasik (konvansiyonel) veya yapay zekâ tekniklerine dayanan; deterministik veya belirsizlik içeren; matematiksel veya fiziksel çok sayıda yöntem yer almaktadır. Hidrolojik olayları tam olarak tanımlamak oldukça güçtür çünkü bu olaylar karmaşıktır ve birçok belirsizlik içermektedir. Başka bir ifade ile birçok doğa olayının modellenmesinde olduğu gibi hidrolojik modeller de bulanıklık içermektedir. Bu yüzden hidrolojik modellemelerde deterministik yöntemler yerine belirsizlik içeren yöntemlerin kullanılması tercih edilebilir. Bu tercihi yaparken olayın fiziksel boyutunu göz ardı etmemek adına kara-kutu yöntemlerden kaçınılmalıdır. Bu çalışmada yağmur suyu drenaj sistemlerinde akış katsayısını belirlemek için hem belirsizlik içeren hem de hidrolojik olayın fiziğini koruyabilen bir yöntem olarak bulanık mantık (fuzzy logic) tercih edilmiştir. Bulanık modelleme, bulanık küme teorisi ve bir takım dilsel (linguistic) ve sayısal bilgiler içeren bulanık kural tabanına dayanmaktadır. Olayın fizik kısmı bulanık kümelerin tasarımında da olmakla birlikte daha çok bulanık kural tabanında yansıtılmaktadır. Dolayısıyla bir bulanık modellemede en önemli iki husus bulanık kümeleri ve bulanık kural tabanını doğru şekilde belirlemektir. Bu amaçla geliştirilen çok sayıda yöntem olmakla birlikte ikisini birlikte belirleme imkânını veren ve henüz yeni bir yöntem olan SMRGT (Simple Membership Functions and Fuzzy Rules Generation Technique) yöntemi tercih edilmiştir. SMRGT salt veri tabanlı bir yöntem olmadığı için kara-kutu sınıfında bir yöntem sayılmamaktadır. SMRGT yönteminin, olayın hem bulanıklığını hem de fiziğini koruyabildiği, oldukça gerçekçi sonuçlar verdiği ve deneme–yanılma sürecine ihtiyaç duymadığı mevcut literatürden anlaşılmaktadır. SMRGT yöntemi ile tasarlanan program MATLAB programı kullanılarak çalıştırılmaktadır. Akış katsayısını belirlemek için geliştirilen model üç alt modelden meydana gelmektedir. Birinci alt model meteorolojik özellikleri, ikincisi arazi durumunu ve sonuncusu da zemin özelliklerini dikkate almaktadır. Daha sonra üç modelden elde edilen üç akış katsayısının ortalaması alınarak tek bir akış katsayısı elde edilmiştir. Modellerin sınır koşulları Türkiye verileri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir. Ancak sınır şartları değiştirilerek yapılacak küçük bir değişiklik ile model tüm hidrolojik/meteorolojik, arazi kullanımı ve zemin özellikleri için geçerli kılınabilmektedir. Tezde modelin, Şırnak Üniversitesi yerleşke alanı için akış katsayısını veren örnek bir uygulaması da verilmiştir. Böylece akış katsayısı daha hassas bir şekilde hesaplanmaya çalışılmıştır. Ayrıca model, mevcut sınır şartları değiştirilerek dünyanın herhangi bir bölgesi için uygulama imkânını verebilmektedir. Tez toplam altı ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde konunun amacı ve kapsamı hakkında bilgiler verilmiştir. Yağmur suyu drenajı sistemleri hakkındaki ulusal ve uluslararası basılı literatür çalışması ikinci bölümde, tezin yöntem bilimi (metodolojisi) ise üçüncü bölümde detaylandırılmıştır. Ardından, tez kapsamında geliştirilen modeller, örnek uygulamaları ve sonuçları detaylı bir şekilde dördüncü bölümde sunulmuştur. Sonuç ve öneriler ise beşinci bölümde verildikten sonra son bölümde tez çalışması kapsamında yararlanılan kaynakların listesine yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yağmur suyu drenajı, yağış, akış katsayısı, bulanık mantık, SMRGTÖğe Su değirmenlerinin hidrolik enerji potansiyelinin araştırılması- Diyarbakır örneği(Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2018) Aykaç, Zeynep; Karakaya, Derya; Toprak, Z. FuatBir su kaynağı yakınına inşa edilen ve su gücü ile çalışan su değirmenleri, önceleri öğütme işlemi ile un ya da hayvan yemi elde etmek için kullanılmıştır. Fakat teknoloji ve sanayinin gelişmesine paralel olarak su değirmenleri günümüzde belirtilen amaç için kullanılmamaktadır. Bu yüzden çoğu yıkılmış ya da fiziksel olarak büyük hasar görmüştür. Su değirmenlerinin çalışma prensibi potansiyel enerjinin önce kinetik sonra mekanik enerjiye dönüştürülerek hidrolik bir güç elde edilmesine dayanır. Günümüzde yenilenebilir enerjiye olan ilginin artmasına bağlı olarak mikro taşınabilir HES’ler ön plana çıkmıştır. Yeryüzündeki tatlı suyun sabit olmasına karşın nüfusun gittikçe artması ve teknolojik gelişmelere ve refah düzeyinin yükselmesine bağlı olarak su ve enerji ihtiyacının çeşitlenerek artması nedeni ile ülkemiz, en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm su kaynaklarını gerçekçi bir şekilde belirlemek ve doğaya zarar vermeden etkili bir şekilde kullanmak zorundadır. Ülkemizdeki enerji ve yenilenebilir enerji hakkındaki mevzuatın AB müktesebatına bağlı olarak değişmesi çok küçük su kaynaklarının da değerlendirilmesine fırsat tanımaktadır. Bu çalışma kapsamında öncelikle mevcut literatür incelenmiş ve su değirmenlerinin hidrolik enerji potansiyelinin belirlenmesi için su değirmenlerinin hidrolik enerji üretme mekanizması araştırılmıştır. Bu amaçla çalışma alanı olarak su değirmenlerinin sıkça rastlandığı Diyarbakır ili ve çevresi seçilmiştir.Öğe Suriçi'nde yer alan tarihi Hz. Süleyman Camii çeşmelerinin hidrolik ve hidrolojik özellikleri(2017) Aykaç, Zeynep; Karakaya, Derya; Toprak, Z.FuatHer tarihi yapı eski uygarlıkların ayak izi olarak kabul edilebilir, çünkü geçmişte yaşayan insanlarınkültürlerini, dinlerini, dillerini ve uygarlıklarını ve gelişim düzeylerini yansıtırlar. Özellikle antik su yapıları,bölgenin erken yaş doğası hakkında bilgi verir (örneğin hidrolojik, meteorolojik ve bölgenin jeolojikkarakterleri). Anadolu eski su sistemleri bakımından zengindir. Sistemler farklı dönemlerde, farklımalzemelerle ve yapım teknikleriyle farklı uygarlıklar tarafından inşa edilmiştir. Bununla birlikte, farklısebeplerden dolayı, bazıları gün geçtikçe ayakta kalamamıştır. Eski su yapıları bakımından Anadolu'nun enzengin şehirlerinden biri Diyarbakır'dır. Literatürde çoğu mimari özellikleri ile verilmiş olup insan yapımıçeşmeler üzerine yapılan birçok yayınlanmış eser mevcuttur. Bu çalışmada, Hz. Süleyman Camii Çeşmesiolarak bilinen tanınmış bir çeşme ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Çeşmenin mimari özellikleri daha önceincelenmiş olsa da bu çalışmada çeşme hem hidrolik hem de hidrolojik olarak incelenmiştir. Çeşmeleri buşekilde inceleyen yayımlanmış çalışmalara literatürde rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışmanın aynıkonuda daha sonra yapılacak olası çalışmalar için basit bir örneklik teşkil etmesi umulmaktadır.Öğe Suriçi’nde yer alan tarihi Hz. Süleyman Camii çeşmelerinin hidrolik ve hidrolojik özellikleri(Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2017) Karakaya, Derya; Aykaç, Zeynep; Toprak, Z. FuatHer tarihi yapı eski uygarlıkların ayak izi olarak kabul edilebilir, çünkü geçmişte yaşayan insanların kültürlerini, dinlerini, dillerini ve uygarlıklarını ve gelişim düzeylerini yansıtırlar. Özellikle antik su yapıları, bölgenin erken yaş doğası hakkında bilgi verir (örneğin hidrolojik, meteorolojik ve bölgenin jeolojik karakterleri). Anadolu eski su sistemleri bakımından zengindir. Sistemler farklı dönemlerde, farklı malzemelerle ve yapım teknikleriyle farklı uygarlıklar tarafından inşa edilmiştir. Bununla birlikte, farklı sebeplerden dolayı, bazıları gün geçtikçe ayakta kalamamıştır. Eski su yapıları bakımından Anadolu'nun en zengin şehirlerinden biri Diyarbakır'dır. Literatürde çoğu mimari özellikleri ile verilmiş olup insan yapımı çeşmeler üzerine yapılan birçok yayınlanmış eser mevcuttur. Bu çalışmada, Hz. Süleyman Camii Çeşmesi olarak bilinen tanınmış bir çeşme ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Çeşmenin mimari özellikleri daha önce incelenmiş olsa da bu çalışmada çeşme hem hidrolik hem de hidrolojik olarak incelenmiştir. Çeşmeleri bu şekilde inceleyen yayımlanmış çalışmalara literatürde rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışmanın aynı konuda daha sonra yapılacak olası çalışmalar için basit bir örneklik teşkil etmesi umulmaktadır.