Yazar "Karakaş, Nurettin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Farklı antiglokomatöz ilaçların uzun süreli kullanımının oküler yüzeye olan etkisinin karşılaştırılması(1999) Ünlü, Kaan; Çelik, Yusuf; Aksünger, Ahmet; Karakaş, Nurettin; Nergiz, YusufAMAÇ: Uzun süre topikal antiglokomatöz ilaç kullanan hastalarda gözyaşı film tabakası ve konjunktiva sitolojisinde oluşan değişikliklerin araştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: En az bir yıl timolol, timolol + pitokarpin (kombine) veya pilokarpin kullanan toplam 32 hastanın 54 gözüne Schirmer I, gözyaşı kırılma zamanı testleri ve konjunktiva sitolojik baskısı uygulanmıştır. Sitolojik örneklerde goblet hücre sayımı yapılarak epitel hücre morfolojisi değerlendirilmiştir. Sonuçlar kontrol grubu ile karşıtaştınlmıştır. BULGULAR: Uzun süre pilokarpin kullanımının gözyaşı fonksiyon testleri üzerine, goblet hücre yoğunluğuna ve epitel morfolojisi üzerine belirgin bir etkisi saptanmadı. Timolol ve kombine ilaç kullanımının ise gözyaşı fonksiyon testlerinde ve goblet hücre yoğunluğunda önemli derecede azalmaya ve skuamöz metaplaziye neden olduğu görüldü. SONUÇ: Uzun süre antiglokomatöz ilaç kullanan hastalarda konjunktivadaki değişiklikler açısından pilokarpinin timolol ve kombine tedaviye oranla daha az yan etkiye neden olduğu gözlenmiştir.Öğe Gözyaşı drenaj sisteminin incelenmesinde dakriosintigrafinin yeri(1996) Karakaş, Nurettin; Aksünger, Ahmet; Kaya, Halil; Keklikçi, Uğur; Mercan, İhsan; Sak, ArifBu çalışmada Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi göz hastalıkları poli¬kliniğine epifora şikayeti ile başvuran 38 hastaya dakriosintigrafi uygulandı. Elde ettiğimiz sonuçlarda; dakriosintigrafi yönteminin, lakrimal drenaj sisteminin incelenmesinde anatomik ve fonksiyonel bozukluklar hakkında bilgi veren, lakrimal drenajın fizyolojik ince¬lenmesini sağlayabilen, uygulaması kolay ve güvenilir bir yöntem olduğu kanısına varıldı.Öğe İnaktif trahomlu hastalarda impresyon sitolojisi(1998) Aksünger, Ahmet; Çelik, Yusuf; Karakaş, Nurettin; Ünlü, Kaan; Nergiz, Yusufİnaktif trahomlu olgularda, gözyaşı fonksiyon tesllerindeki değişikliklerin ve konjonktiva .litolojisinin, İmpresyon .litolojisi tekniği ile incelenmesi amacıyla İnaktif trahomlu 16 hastanın 24 gözüne Schirmer I ve gözyaşı kınlına zamanı teati uygulanmış, bulber ve palpebral konjonktivadan İmpresyon sitolojisi tekniği ile örnek alınmıştır. Alınan örneklerde goblet hücre savımı.yapılmış ve epitel hücre morfolojisi incelenerek skuamöz metaplazi derecelendirilip sonuçlar kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Skatrizasvonun şiddeti ile orantılı olarak goblet hücrelerinde ve gözyaşı fonksiyon testlerinde azalma ve skuamöz metaplazide artış tespit ettik. İmpresyon sitolojisi tekniği, İnaktif trahomlu hastalarda konjonktiva sitolojisini değerlendirmede etkili, ucuz, çabuk ve ağrısız bir yöntem olarak saptanmıştır.Öğe İntravitreal lidokain enjeksiyonu sonrası retinanın histopatolojik incelenmesi(2000) Ünlü, Kaan; Karakaş, Nurettin; Söker, Sevin; Durgun, Yaşar; Aksünger, Ahmet; Yılmaz, FahriBu çalışmada intraoküler % 2 lidokain HCI'in intraoküler dokulara olan etkilerin araştırılması amaçlamıştır. 32 Wistar albino rat 2 eşit gruba ayrılarak 16'sının sağ gözüne pars plana intraviteal 0.1 ml %2 lidokain, diğer 16 ratın sağ gözüne ise 0.1 ml serum fizyolojik enjekte edildi. İntraviteral enjeksiyon sonrası 1, 4, 8 ve 24. saatte biomikroskop ışığı altında direkt ve konsensüel ışık reaksiyonları değerlendirildi. 4., 24. saat, 2,3,5,7, 10, 15 ve20. günlerde her defasında 2 deney, 2 kontrol gözü olmak üzere toplam 4 göz makroskobik, biomikroskobik ve fundus muayenelerinin yapılmasının ardından enükle edilerek histopatolojik inceleme uygulandı. Retinada lidokain toksititesine bağlı olabilecek histopatolojik bir bulgu gözlenmedi ancak bazı gözlerde proforasyona bağlı olarak gelişen değişiklikler saptandı.Öğe Non-Süpüratif ön üveitisler ve Behçet sendromlu olgularımızın klinik değerlendirilmesi(2014) Karakaş, Nurettin[Özet Yok]Öğe Nüks pterjiumlu olgularda mitomisin-c kullanımı(1996) Karakaş, Nurettin; Söker, Sevin; Sak, ArifPterjium tedavisi kesin iyileşme ile sonuçlanmamakta ve nttksler görülebilmektedir. Nüks olgularında cerrahi tedavi yeterli sonuç sağlayamadığından, postoperatif topikal mitomisin-c kullanımı re-kttrrensi önlemede yararlı olabilmektedir. Kliniğimizde, nüks pter¬jiumlu 15 hastaya klasik pterjium eksizyonundan sonra 7 gün sü¬reyle günde 3 kez bir damla şeklinde mitomisin-c (0.2 mg/ml) uy¬gulandı. Sonuçlar, postoperatif nüks oranı ve komplikasyonlar açı¬sından değerlendirildi. Ortalama 10 aylık takip sonrasında, 2 (%13.3) olguda nüks ve 1 (%6.6) olguda da punktat keratopati dışında herhangi bir kompli-kasyona rastlanılmadı.Öğe Perforan göz yaralanmaları ve sonuçları(2000) Ava, Sedat; Taşkıran, Ali; Unlu, M. Kaan; Karakaş, Nurettin; Çakmak, Çöker Sevim; Bilek, KubilayAmaç: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Kliniği'ne 1.1.1997 ile 1.9.1997 tarihleri arasında perforan göz yaralanması nedeni ile başvuran 56 olgu, epidemiyolojik faktörler ile prognoza etki eden faktörleri incelemek amacıyla prospektif olarak çalışma kapsamına alındı. Yöntem: 56 olgunun 16'sı (%28.36) kız, 40'ı (%71.42) erkek idi. Yaşları 1-58 arasında olup ortalama yaş 14.39 ± 13.17 idi. Olgular; yaş, cins, yaralanan göz, yaralanma nedeni, yaranın lokalizasyon ve büyüklüğü, kliniğe başvurma zamanı, kırsal veya kentsel orjinli olması, sonuç görme dereceleri ile epidemiyolojik faktörler karşılaştırıldı.Bulgular: Travmaya neden olan cisimler arasında, 25 (%44.64) hastada delici cisimlerle yaralanma ilk sırayı aldı. Perforasyonun lokalizasyonu ile sonuç görme dereceleri arasındaki ilgi incelendiğinde, korneal perforasyonlu olguların %51.72'sinde görme 0.1 ve üzeri bulunurken, kornea-sklera perforasyonlu olguların hiçbirinde 0.1 ve üzeri görme tespit edilmedi.Sonuç: Perforan göz yaralanmalarında epidemiyolojik faktörlerin bilinmesi; koruyucu önlemler ve uygulamalar açısından yararlıdır.Öğe Romatoid artritli hastalarda oküler komplikasyonlar ve impresyon sitolojisi(2000) Turhanoğlu, Ayşe; Erdoğan, Ferda; Karakaş, Nurettin; Şahingözü, Nurettin; Ünlü, Kaan; Aksünger, Ahmet; Söker, SevinAMAÇ: Romatoid artritli hastalarda oküler komplikasyonlarm tesbiti ve konjunktiva histolojisinin değerlendirilmesi YÖNTEM: Oftalmolojik muayeneleri yapılan 42 romatoid artritli hastanın bulguları kaydedilmiş, bunlardan 22 hastanın 44 gözü ile kontrol grubu olarak seçilen sağlıklı 16 olgunun 32 gözüne Schirmer l ve gözyaşı kırılma testleri uygulanmış, İmpresyon sitolojisi ile konjunktiva sitolojisi değerlendirilmiştir. 19 hastaya fundus floresein anjiografi çekilmiştir. BULGULAR: Hasta grubunda ortalama Schirmer l ve gözyaşı kırılma zamanı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu. Skuamöz metaplazi hasta grubunda %45.45 oranında, kontrol grubunda ise %6.25 oranında saptandı. Oküler komplikasyonlar içerisinde en sık görülen keratokonjunktivitis sikka (%20.45) ile ortalama romatoid artrit süresi arasında anlamlı bir ilişki saptandı (p < 0.05). Fundus floresein anjiografide %15.7 oranında retinal vaskülit ile uyumlu kapiller sızıntı saptandı. SONUÇ: Göz bulguları açısından oldukça zengin bir hastalık olan romatoid artritte gelişebilecek oküler patolojilerin erken teşhisi amacıyla hastaların periyodik olarak göz muayenelerinin yapılmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz.Öğe Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda oküler hemodinamik değişiklikler(2001) Taşkıran, Ali; Nazaroğlu, Hasan; Karakaş, Nurettin; Barç, Mehtap; Bilek, Kubilay; Çakmak, Söker SevinAMAÇ: Diabetes mellituslu hastalarda diabetik retinopati evrelerinde oküler hemodinamik değişikliklerin saptanması. GEREÇ VE YÖNTEM: Sağlıklı kontrol grubu 20 olgunun 40 gözü ve 60 Tip II diabetes mellituslu olgunun 120 gözüne renkli Doppler ultrasonografi yapıldı. Tip II diabetes mellituslu 60 hastanın 120 gözü diabetik retinopati evrelerine göre retinopatisiz, background diabetik retinopati (BDR), preproliferatif diabetik retinopati (PPDR) ve proliferatif diabetik retinopati (PDR) olarak dört gruba ayrıldı. Hemodinamik özellikleri araştırılarak sonuçlar kontrol grubu ile ve kendi aralarında karşılaştırıldı. BULGULAR: Kontrol grubuna göre, diabetik hastalarda oftalmik arter (OA), santral retinal arter (SRA) ve temporal silier arterlerde (TSA) akım hızlarında azalma ve rezistivite indekslerinde (Rİ) anlamlı artış tespit edildi (p<0.05). Ancak santral retinal ven parametrelerinde anlamlı bir farklılık görülmedi (p>0.05). SRA akım hızı azalması retinopati evreleriyle ilişkili anlamlı farklılık (p<0.05) gösterirken sadece PPDR ile PDR grubu arasında ki fark anlamsız idi (p>0.05). SRA Rİ artışının retinopati evreleriyle ilgisi anlamsızdı (p>0.05). OA Rİ'deki artış retinopati evreleriyle ilgili anlamlı artış gösterirken (p<0.05) sadece PPDR ile PDR grubu arasında ki fark anlamsızdı (p>0.05). OA akım hızı değişiklikleri ise retinopati evreleriyle ilgili olarak anlamsız görüldü (p>0.05). TSA akım hızlarında ve Rİ değişikliklerinde retinopati evreleriyle ilgili anlamlı bir farklılık görülmedi (p>0.05). SONUÇ: Diabetik retinopatide; ilerlemenin takibi, tedavinin zamanlanması ve etkinliğinin değerlendirilmesi açısından renkli Doppler ultrasonografinin yardımcı bir yöntem olarak kullanılabileceği sonucuna varıldı.Öğe Trabekülektomi ameliyatının retrobulber hemodinamik değişiklikler üzerindeki etkisi(2000) Karakaş, Nurettin; Ünlü, Kaan; Çakmak, Söker Sevin; Aksünger, Ahmet; Bilek, Kubilay; Nazaroğlu, HasanAMAÇ: Glokomlu olgularda trabekülektomi ameliyatı sonrası, retrobulber hemodinamik değişikliklerin renkli Doppler görüntüleme yöntemi ile gösterilmesi amaçlandı. GEREÇ VE YÖNTEM: Bu prospektif çalışmada trabekülektomi operasyonuna karar verilen 24 hastanın 26 gözü preoperatif ve postoperatif ikinci haftada renkli Doppler ultrasonografi çekilerek irdelendi. Oftalmik arter, santral retinal arter ve temporal posterior kısa silier arterin sistolik maksimum hızı, diastol sonu hızı ve rezistans indeksleri değerlendirildi. BULGULAR: Preoperatif ve postoperatif ikinci haftada alınan göz içi basınç değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.001). Oftalmik arter sistolik maksimum hızda, diastol sonu hızda postoperatif anlamlı olmayan bir artış, rezistans indeksinde ise anlamlı olmayan bir azalış gözlendi (p>0.05). Santral retinal arterin sistolik maksimum hız ve diastol sonu hızdaki artış ile rezistans indeksinde meydana gelen azalış istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Temporal posterior silier arterde ise sistolik maksimum hızdaki artış ve rezistans indeksindeki azalış istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). Diastol sonu hızda ise istatistiksel olarak anlamlı bir artış izlendi (p<0.05) SONUÇ: Trabekülektomi sonrası göz içi basıncında meydana gelen düşme, oküler kan akım hızında artış oluştururken, vasküler yatağın rezistans indeksinde düşmeye neden olmaktadır.Bu retinal perfüzyonda artış ile sonuçlanmaktadır.