Yazar "Karahan, Zülküf" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dilate kardiyomiyopatide biatriyal trombus(2006) Karahan, Zülküf; Toprak, Nizamettin; Karabulut, Aziz; İltimur, Kenan[Abstract Not Available]Öğe The effect of RAAS inhibitors on acute hypoxemic respiratory failure and in-hospital mortality in the hypertensive Covid-19 patients(Taylor & Francis, 2021) Akyüz, Abdurrahman; Işık, Ferhat; Aslan, Burhan; Çap, Murat; Kaya, İlyas; Atlı, Özgür; İnci, Ümit; Taştan, Ercan; Aktan, Adem; Bilge, Önder; Okşul, Metin; Aydın, Emre; Karahan, Zülküf; Altıntaş, Derya Deniz; Altındağ, Rojhat; Adıyaman, Mehmet Şahin; Altıntaş, BernasIntroduction We have aimed to investigate the relationship between use of angiotensin-converting-enzyme inhibitor (ACEI) or angiotensin-receptor-blocker (ARB) drugs and acute hypoxemic respiratory failure (AHRF) and in-hospital mortality in hypertensive Covid-19 patients. Material and method Consecutive 1345 patients diagnosed with Covid-19 between April and October 2020 who met inclusion criteria were divided into two groups based on presence and absence of AHRF and mortality. The groups were compared regarding epidemiological, clinical, radiological, laboratory findings and treatments methods. The patient groups ACEI, ARB and other antihypertensive drugs (non-ACEI/ARB) were compared regarding same parameters. Results Median age was 68 (60-76) years in the patient group including 805 (59.9.1%) females. Of the patients, 475 (35.3%), 644 (47.9%) and 226 (16.8%) were using ACEIs, ARBs and non-ACEI/ARB, respectively. AHRF and in-hospital mortality developed in 1053 (78.3%) and 290 (21.6%) patients, respectively. Age, gender, coronary artery disease, diabetes mellitus (DM), neutrophil, lymphocyte, creatinine, D-dimer, C-reactive protein (CRP), ACEI, beta blocker and aspartate transaminase (AST) found statistically significant in the univariable logistic regression performed to identify independent predictors of mortality were included multivariable logistic regression model. Age (OR: 1.066, 95%CI: 1.049-1.083; p < .001), DM (OR: 1.682, 95%CI: 1.238-2.286; p = .001), neutrophil (OR: 1.041, 95%CI: 1.007-1.077; p = .019), creatinine (OR: 1.178, 95%CI: 1.048-1.325; p = .006), CRP (OR: 1.008, 95%CI: 1.006-1.010; p < .001), ACEI (OR: 0.718, 95%CI: 0.521-0.988; p = .042), AST (OR: 1.005, 95%CI: 1.001-1.010; p = .010) were found associated with in-hospital mortality. Conclusion In our study, it was not detected clinically significant difference between three groups with regard to their relation with in-hospital mortality.Öğe Kalp yetersizliği ve anemi(2006) Karahan, Zülküf; Toprak, Nizamettin; İltümür, KenanAnemi, kronik kalp yetersizliğinde sık görülen bir durumdur ve semptomların kötüleşmesine neden olur. Kalp yetersizliğinde anemi görülmesinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, hemodilüsyon, inflamatuvar aktivasyon, böbrek fonksiyonlarında bozukluk, sağ kalp yetersizliğine bağlı kötü beslenme ve ilaç tedavisi gibi faktörler üzerinde durulmaktadır. Kalp yetersizliğinde aneminin düzeltilmesinin kalp fonksiyonları ve morbidite üzerinde olumlu etkileri vardır. Bu semptomatik iyileşmelere karşın, anemiye yönelik agresif tedaviyle hipertansiyon, tromboz ve endotelyal aktivasyon gibi olumsuz etkiler de görülebilir.Öğe Koroner İçi Trombüsün Tirofiban Tedavisi ile Tam Çözülmesi(2008) Alyan, Ömer; Altıntaş, Bernas; Karahan, Zülküf; Alan, Sait; İyem, HikmetAkut koroner sendrom (AKS) genellikle yırtılan aterosklerotik plağın üzerinde oluşan koroner içi trombusla birliktedir. Kliniğimize 59 yaşında bir bayan hasta sternum üzerinde baskı şeklinde bir rahatsızlık hissi ile başvurdu. Üç gündür istirahatte göğüs ağrısı olduğu öğrenildi. Başvuru elektrokardiyografi (EKG)'sinde DII,DIII ve aVF derivasyonlarında minimal ST segment yüksekliği, QS ve T dalga negatifliği ve V3-6 derivasyonlarında T negatifliği vardı. Yapılan koroner anjiyografisinde sağ koroner arterindistal kısmı yoğun trombüsle tam tıkalı olduğu görüldü. Yoğun trombüsten dolayı perkütan koronergirişim düşünülmedi. Daha sonra 0.4?g/kg/dakika 30 dakika yükleme dozu takiben 0.1?g/kg/dakikagidecek şekilde 72 saat tirofiban tedavisine başlandı. Yedinci günde yapılan kontrol anjiyografisindekoroner içi trombüsün tamamıyla çözüldüğü görüldü.Öğe Sigara içenlerde artmış yüksek duyarlıklı C-reaktif protein düzeyleri ve bozulmuş otonomik aktivite(2008) Özdemir, Özcan; Karadede, Aziz; Taşkesen, Tuncay; Alyan, Ömer; Karahan, Zülküf; Alan, Sait; İlkay, ErdoğanAmaç: Bu çalışmada, sigara içenlerde yüksek duyarlıklı C-reaktif protein (hs-CRP) düzeylerinin, kalp hızı değişkenliği kullanılarak, otonomik aktivite ile ilişkisi araştırıldı. Çalışma planı: Çalışmaya, 66’sı (35 kadın, 31 erkek; ort. yaş 36) sigara içen, 70’i (43 kadın, 27 erkek; 34) sigara içmeyen toplam 136 sağlıklı kişi alındı. Tüm bireylerden kan örnekleri alındı. Ayrıca, kalp hızı değişkenliğinin değerlendirilmesi için 24 saat süreyle üç kanallı Holter izlemesi yapılarak, ortalama kalp hızı, bütün NN intervallerinin standart sapması (SDNN), 5 dakika ortalama NN intervallerinin standart sapması (SDANN), ardışık NN aralıkları farklılıklarının kareleri toplamının karekökü (RMSSD), yüksek frekans (HF), düşük frekans (LF) değerleri ölçüldü ve LF/HF oranı hesaplandı. Bulgular: Sigara içen grupta, sigara içme süresi ortalama 13.6±8.2 yıl (dağılım 3-45 yıl), bir günde içilen sigara sayısı ortalama 16.3±7.1 (dağılım 5-40 adet) idi. Sigara içenlerde, ortalama kalp hızı, hs-CRP ve fibrinojen düzeyleri, ortalama trombosit hacmi, beyaz küre sayısı, LF ve LF/HF oranı anlamlı derecede daha yüksek; SDNN, SDANN, RMSSD ve HF anlamlı derecede daha düşük bulundu. Sigara içen grupta hs-CRP ile bir günde içilen sigara sayısı, sigara içme süresi, fibrinojen düzeyi, ortalama trombosit hacmi, beyaz küre sayısı, LF ve LF/HF oranı arasında anlamlı pozitif ilişki; HF, SDNN ve SDANN ile ise anlamlı negatif ilişki bulundu. Bir adet sigara içme bile hs-CRP düzeyini akut olarak 0.07 kat artırmaktaydı (p<0.0001). Lineer regresyon analizinde, bir günde içilen sigara sayısı (=0.52, p=0.011) ve sigara kullanım süresinin (=0.073, p<0.0001) hs-CRP düzeyini bağımsız olarak etkilediği görüldü. Sonuç: Sigara sağlıklı bireylerde, hem sempatovagal dengeyi bozar, hem de hs-CRP düzeyini artırır. Sigara içenlerde bu iki durum birlikte, daha fazla kardiyovasküler olay gelişimine katkıda bulunabilir.Öğe Spontaneous coronary artery dissection during hemodialysis in the post-abortion period(2008) İltümür, Kenan; Karahan, Zülküf; Özmen, Şehmus; Danış, Ramazan; Toprak, NizamettinSpontaneous coronary dissection (SCAD) is an unusual cause of acute myocardial infarction with complex pathophysiology. We present a case of acute inferior myocardial infarction resulting from spontaneous coronary artery dissection of the right coronary artery in a 33-year-old woman during the hemodialysis due to a recent abortion and consequent curettage at first trimester of her pregnancy. This report describes a previously healthy woman without traditional cardiovascular risk factors who presented with an acute inferior myocardial infarction. Spontaneous coronary artery dissection (SCAD) should be considered as a cause of the acute myocardial infarction in young patients without traditional risk factors for coronary artery disease, in females in the both peri-partum and post-abortion period.Öğe Subaortik darlık semptomlarına yol açan, interventriküler septum yerleşimli kardiyak kist hidatik: Olgu sunumu(2007) Karahan, Zülküf; Karadede, Aziz; Alyan, ÖmerKırk dört yaşında erkek hasta egzersiz sırasında nefes darlığı yakınmasıyla başvurdu. Transtorasik ikiboyutlu ekokardiyografide interventriküler septumun bazal bölgesinde 4.5x8 cm boyutunda kist hidatikle uyumlu kitle izlendi. Renkli Doppler ekokardiyografide bu bölgede türbülans akım ve hafif aort ve hafif mitral yetersizliği görüldü. İndirekt hemaglutinasyon inhibisyon testi pozitifti. Hasta cerrahi tedavi önerisini kabul etmedi. Bir ay sonra, hastanın başka bir merkezde kist hidatikle ilgili ameliyat sırasında öldüğü öğrenildi.