Yazar "Kara, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ÂŞIK ÖMER’E AİT OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN YENİ ŞİİRLERİ(İbrahim Halil TUĞLUK, 2020) Kara, Ahmet17. yüzyılda yaşamış olan Âşık Ömer Anadolu’da yetişmiş en önemli halk şairlerinden biridir. Âşık Ömer’in iki binin üzerinde şiiri bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu şiirlerden günümüze kadar muhtemelen 1600-1700 adet şiir yayınlanmıştır. İsminin başında Âşık olmasına rağmen hece vezninin yanı sıra aruz vezin ölçülerini de şiirlerinde ustaca kullanmıştır. Âşık Ömer’in şiirlerinden onun tasavvûfî yönünün olduğu da anlaşılmaktadır. Âşık Ömer’e ait şiirlerin büyük bir kısmı divanı ve farklı şiir mecmuaları ve cönkler taranarak Âşık Ömer Divanı adı altında kitap haline getirilmiştir. Bu makalede İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı No: K.000351’de kayıtlı şiir mecmuasında bulunan Âşık Ömer’e ait yeni şiirler ortaya çıkarılmıştır.Öğe Baki Efendi'ye ait olduğu tespit edilen dini- tasavvufi muhtevalı bir şiir mecmuası(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) Kara, AhmetGünümüzde neredeyse her kütüphanede pek çok örneğine rastlanılan şiir mecmuaları edebiyat tarihimizin önemli kaynaklarındandır. Makalemize konu olan eser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı Belediye Yazmaları K.000351 numarada kayıtlı şiir mecmuasıdır. Tür olarak “mecmua-yı eş‘âr u devvâvîn”dir. 14, 15, 16, 17 ve 18. yüzyıllarda yaşamış toplam 240 şaire ait 1984 manzumeyi içeren mecmua bu yüzyıllarda yaşayan şairlerin şiirleriyle ilgili zengin bir malzemeyi ihtiva etmektedir. Bu çalışmada mecmuanın şekil özellikleri, içerisinde bulunan şiirler ve şairler hakkında bilgiler aktarılmıştır. Mecmuada bulunan şiirlerin nazım türleri, vezinleri ve hangi şairin kaç adet şiiri bulunduğu tablolar içerisinde gösterilmiştir. Bu mecmuada Aziz Mahmûd Hüdâyî, Yûnus Emre, Eşrefoğlu Rûmî, Kaygusuz Abdal, Âşık Ömer, Kâtibî, Gevherî, Meftûnî, Nâbî ve Sultan Murad’a ait yayımlanmamış manzum metinler de bulunmaktadır. Bu şiir mecmuası önemli şahsiyetlerin bu ana kadar tespit edilmemiş şiirlerini barındırması açısından edebiyatımız açısından önemli bir yere sahiptir.Öğe BÂKÎ EFENDİ’YE AİT OLDUĞU TESPİT EDİLEN DÎNÎ-TASAVVÛFÎ MUHTEVALI BİR ŞİİR MECMUASI(Dicle Üniversitesi, 2020) Kara, AhmetGünümüzde neredeyse her kütüphanede pek çok örneğine rastlanılan şiir mecmuaları edebiyat tarihimizin önemli kaynaklarındandır. Makalemize konu olan eser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı Belediye Yazmaları K.000351 numarada kayıtlı şiir mecmuasıdır. Tür olarak “mecmua-yı eş‘âr u devvâvîn”dir. 14, 15, 16, 17 ve 18. yüzyıllarda yaşamış toplam 240 şaire ait 1984 manzumeyi içeren mecmua bu yüzyıllarda yaşayan şairlerin şiirleriyle ilgili zengin bir malzemeyi ihtiva etmektedir. Bu çalışmada mecmuanın şekil özellikleri, içerisinde bulunan şiirler ve şairler hakkında bilgiler aktarılmıştır. Mecmuada bulunan şiirlerin nazım türleri, vezinleri ve hangi şairin kaç adet şiiri bulunduğu tablolar içerisinde gösterilmiştir. Bu mecmuada Aziz Mahmûd Hüdâyî, Yûnus Emre, Eşrefoğlu Rûmî, Kaygusuz Abdal, Âşık Ömer, Kâtibî, Gevherî, Meftûnî, Nâbî ve Sultan Murad’a ait yayımlanmamış manzum metinler de bulunmaktadır. Bu şiir mecmuası önemli şahsiyetlerin bu ana kadar tespit edilmemiş şiirlerini barındırması açısından edebiyatımız açısından önemli bir yere sahiptirÖğe Dînî-Tasavvûfî şiirler mecmuası (İBB Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı No: K.000351) İnceleme-metin-dizin(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Kara, Ahmet; Tanyıldız, AhmetTezimize konu olan eser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı Belediye Yazmaları K.000351 numarada kayıtlı şiir mecmuasıdır. Tür olarak "mecmua-yı eş'âr u devvâvîn"dir. 14, 15, 16, 17 ve 18. yüzyıllarda yaşamış toplam 240 şaire ait 1984 manzum metni barındıran mecmua bu yüzyıllarda yaşayan şairlerin şiirleriyle ilgili zengin bir malzemeyi ihtiva etmektedir. Tezimiz, öncelikle bu mecmua metninin ortaya konulması ve mecmuayla ilgili inceleme ve değerlendirmeler üzerine kurulmuştur. Elde edilen şiir mecmuasının incelenerek metnin günümüz alfabesine aktarılması sağlanıp, şairlerin mevcut dîvânlarında olmayan şiirlerinin tespit edilmesi tezimizin amacıdır. Tezimizde giriş kısmında mecmualar hakkında kısa bir bilgi verilmiştir. Daha sonra çalışmamıza konu olan mecmua tanıtılmış, mürettibi, nazım şekli, şair tercihleri, ölçü vb. yönlerden değerlendirilmiştir. Şekil özelliklerinin ardından mecmuanın muhtevası ortaya konulmuştur. Mecmuanın muhtevası değerlendirilirken içerisindeki manzum metinler konularına göre başlıklara ayrılarak gerekli incelemeler yapılmıştır. Bu başlıklar dînî-tasavvûfî nazım şekilleriyle yazılmış olan metinler, halk edebiyatı nazım şekilleriyle yazılmış olan metinler ve dîvân edebiyatı nazım şekilleriyle yazılmış olan metinler şeklinde sıralanmaktadır. Yapılan incelemeler sonucunda yukarıda başlık halinde verilen manzum metinlere ait şiirleri olan şairlerin dîvânları incelenerek mecmuada olup dîvânlarında olmayan yahut dîvânlarında olup mecmuada bulunmayan manzumeler tespit edilerek bunlarla ilgili bilgiler inceleme kısmında aktarılmıştır.Öğe KÂTİBÎ’YE AİT YAYINLANMAMIŞ ŞİİRLER(İbrahim Halil TUĞLUK, 2020) Kara, Ahmet17. yüzyılda yaşamış olan Kâtibî Anadolu’da yetişmiş önemli halk şairlerinden biridir. Şairin Gencine-i Adalet adlı mensur bir eseri ve toplu halde elde bulunmasa da çeşitli mecmualardan şimdiye kadar bir araya getirilmiş altmış iki adet şiirleri bulunmaktadır. Şair aruz vezniyle söylediği şiirler de pek başarılı olmasa da onun hece vezniyle ortaya koyduğu şiirlerde maharetli olduğu görülmektedir. Kâtibî’nin şiirlerinde tasavvûfî düşüncenin de kimi zaman yer aldığı görülmektedir. Bu makalede İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı No: K.000351’de kayıtlı şiir mecmuasında bulunan Kâtibî’ye ait kırık iki adet yeni şiirleri ortaya çıkarılmıştır.Öğe Konuşmalar (Mülakat-Sohbet-Anket- Açık Oturum)(2020) Kara, AhmetProf. Dr. Orhan Okay tarafından kaleme alınan Konuşmalar (Mülakat Sohbet Anket Açık Oturum) adlı eserde Türk Edebiyatı, Türk Dili ve Eğitim gibi birçok farklı alanda ortaya konmuş kıymetli tespitler bulunmaktadır. Türkçe olarak hazırlanan ve hocanın değişik mecralarda dile getirdiği 35 başlıktan oluşan konuları içeren bir eserdir. Bu başlıklar hakkında sırasıyla bilgiler verilerek kitabın muhtevasının aktarılması planlanmaktadır. Öncelikle bu başlıklar sıralanacak ve teker teker ele alınacaktır.Öğe KONUŞMALAR (MÜLAKAT-SOHBET-ANKET-AÇIK OTURUM) (Kitap Değerlendirmesi)(Ahmet TANYILDIZ, 2020) Kara, AhmetProf. Dr. Orhan Okay tarafından hazırlanan bu kitap 9789753382250 ISBN numarasıyla 288 sayfa, karton kapaklı, 14x20 cm şeklinde Türkçe olarak hazırlanan, hocanın değişik mecralarda dile getirdiği 35 başlıktan oluşan konuları içeren bir eserdir. Bu başlıklar hakkında sırasıyla bilgiler verilerek kitabın muhtevasının aktarılması planlanmaktadır. Öncelikle bu başlıklar sıralanacak ve teker teker ele alınacaktır.Öğe Küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinin tanısında teknesyum-99m tetrofosmin ve gallium-676 sitrat sintigrafisinin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi(1998) Kekilli, Ersoy; Kara, Ahmet; Gezici, AytenTeknesyum-99m (Tc-99m) ile işaretlenen bileşiklerin tümör görüntülenmesinde ideal oldukları düşünülmektedir. Yeni bir ajan olan ve myokard kanlanmasını görüntülemede kullanılan Tc-99m tetrofosmin çeşitli tümör görüntülenmesinde de kullanılmaya başlanmıştır. Biz de bu çalışmada Tc-99m tetrofosmin ile yine bir tümör görüntüleme ajanı olan Gallium-67 (Ga-67) sitratın küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde (NSCLC) tanısal önemlerini karşılaştırmalı olarak araştırmayı planladık. Primer akciğer kanseri tanısı konulmuş 15 hastanın torakal bölgelerinin Tc-99m tetrofosmin ve Ga-67 sitrat ile single photon emission tomography (SPECT) ve planar görüntüleri alındı. Bütün hastaların planar ve SPECT imajları vizüel olarak değerlendirildikten sonra kantitatif değerlendirme sadece planar imajlardan tümörlü ve karşı taraf sağlam akciğer alanlarında tutulan radioaktif maddenin birbirine oranlarının hesaplanması ile yapıldı. Vizuel analizde Tc-99m tetrofosmin ve Ga-67 sitrat planar görüntülemenin duyarlılığı %85 ve %93 olarak bulundu. SPECT görüntüleme için ise duyarlılık Tc-99m tetrofosmin için %93, Ga-67 sitrat için % 100 olarak değerlendirildi. Planar imajlardan elde edilen Tc-99m tetrofosmin ue Ga-67 sitrat imajlarında tümör/karşı taraf sağlam doku tarafından tutulan radioaktivitenin oranlarının istatistiksel değerlendirilmesi önemli bulundu. Sonuçta Tc-99m tetrofosminin NSCLC'nin değerlendirilmesinde duyarlı bir yöntem olmasına karşın Ga-67 sitrata bir alternatif oluşturmadığı kanaatine varıldı.Öğe Psöriasis vulgaris'li hastalarda tedavi öncesi ve sonrası deri kan akımı değişikliklerinin Xenon-133 ile değerlendirilmesi(1998) Şendur, Neslihan; Harman, Mehmet; Tuncer, M. Cudi; Gezici, Ayten; Kara, AhmetBu çalışmada psöriasis vulgarisli hastalarda tedavinin deri kan akımı üzerine olan etkisini araştırmayı amaçladık. Çalışmaya kortikosteroid tedavisi öncesi ve tedavi sonrası psöriasis vulgarisli 10 hasta ve 7 tane normal kontrol alındı. Hasta grubunda deri kan akımı ölçümü tedavi öncesi ve sonrası olmak üzere iki aşamada yapıldı. Xenon-133'ün intradermal verilmesini takiben 20 dakika süreyle psöriatik deri, simetrik lezyonsuz deri ve normal kontrol grubu deri görüntüleri toplandı. Psöriatik deri, simetrik lezyonsuz deri ve kontrol deriye ait Xenon-133' ün deriden kayboluşuna ait zaman aktivite eğrisi çizilerek deri kan akımı Kety-Schmidt metodu kullanılarak kantitatif olarak hesaplandı.Sonuçlar istatistiksel olarak analiz edildi. Tedavi öncesi lezyonlu deri kan akımı, lezyonsuz ve normal deri kan akımı değerlerine göre önemli derecede farklı bulundu (p<0.01 ve p<0.01). Lezyonsuz psöriatik deri ile normal deri değerleri karşılaştırıldığında ise aradaki farkın önemsiz olduğu görüldü (p>0.05). Klinik olarak iyileşme izlenen psöriatik derinin tedavi öncesi ve sonrası kan akımı değerleri karşılaştırıldığında aradaki farkın anlamlı olduğu görüldü (p<0.01). Psöriatik deri kan akımı değerleri lezyonsuz deri ve normal grup kan akımı değerleri ile karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı bulundu (p<0.01 ve p<0.01). Lezyonsuz simetrik deri ile normal grup deri kan akımı değerleri karşılaştırıldığında ise aralarındaki farkın önemsiz olduğu bulundu (p>0.05).Öğe Taşınır yatırım mallarına ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmesi(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000) Kara, Ahmet; Türkbal, AydınBu çalışmamızda son yıllarda kısa bir süre içinde çok büyük bir gelişme gösteren finansal kiralama ilişkisinin en önemli boyutu olan finansal kiralama sözleşmesini inceledik. Tezimizin ilk bölümünde genel olarak finansal kiralamanın tanımı, tarihçesi ve çeşitlerini inceledik ve finansal kiralamanın avantaj ve dezavantajlarını kısaca belirttik. İkinci bölümde finansal kiralama sözleşmesinin hukuki niteliğini, taraflarını ve kuruluşunu inceledik. Üçüncü bölümde, finansal kiralama sözleşmesinin hükümlerini kiracının ve kiralayanın borçlarını ve tarafların icra takibine uğramasının ve iflasının sonuçlarını, dördüncü bölümde de finansal kiralama sözleşmesinin sona ermesini inceledik. Beşinci bölümde ise finansal kiralama işlemlerinin vergi, teşvik ve ihale mevzuatı karşısındaki durumunu inceledik. Son bölüm olan altıncı bölümde ise finansal kiralama işlemlerinin diğer alternatiflerle karşılaştırılması incelendikten sonra ek olarak da finansal kiralama kanunu sunulmuştur.Öğe Tc 99m İnfecton'un bakterial infeksiyon ve steril inflamasyondaki lokalizasyonunun karşılaştırılması(2019) Kara, Ahmet; Gezici, AytenGeleneksel radyolojik yöntemler ve Tc99m-HMPAO ile işaretli lökosit sintigrafısi infeksiyon ve inflamasyonu açığa çıkarabilirler ancak bakterial ve non-bakterial proçesi birbirinden ayıramazlar. Bu çalışmada, yeni bir görüntüleme ajanı olan Tc99m-İnfccton'un, hayvanlarda deneysel olarak oluşturulan bakteriyel infeksiyon ve steril inflamasyondaki akümülasyonunu izlemek ve her ikisindeki lokalizasyonunu kantitatif olarak karşılaştırmak amaçlanmıştır. İlk grup ratm sağ uyluğunda s. aureus ile infeksiyon ikinci grup ratlarda aynı bölge traumatize edilerek inflamasyon oluşturuldu. Her iki grupta lezyonlar kontrol edilerek İmCi Tc m injeksiyonundan sonra 1., 4. ve 24. saatlerde imajlar alındı. Lezyon bölgesinden alınan sayımlar back- graund'a göre düzeltilerek ve rezidual tüm vücut aktivitesine bölünerek bu radiofarmasötiğin lezyondaki lokalizasyonu guruplarda karşılaştırıldı. 1. saatte alınan imaj iaı üakı iıesapiaıııalaıda ıııfekte ve ııülı-infekte inflamasyon oluşturulan guruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.5). Bakterial infeksiyon oluşturulan ratlarda lezyon bölgesinde 4. ve 24. saatlerde radiofarmasötiğin akümülasyonu artarken steril inflamasyonlu ratlarda bu artış izlenmedi ve istatistiksel olarak farklar anlamlıydı (p<0.05 ve p<0.005) Ciprofloxacin'in etki mekanizması ve biodistribüsyonu detaylı olrak bilinmdiği halde Tc99m-înfecton'un lokalizasyon mekanizması açık değildir. Bu sınırlı çalışmada da gösterildiği gibi, ajanın bakterial infeksiyon sonucu oluşan lezyonlara ilgisi, steril infiamatuar lezyonlardan farklıdır ve daha fazladır. İnfeksiyon görüntülenmesinde, bir çok avantajıyla rutine girmeye aday olan Tc99m-İnfecton için ileri klinik çalışmalar gerekmektedir.Öğe TÜRK – FARS EDEBÎ İLİŞKİLERİ HAKÎKATE DÜŞEN GÖLGE(İbrahim Halil TUĞLUK, 2017) Kara, AhmetTürk-İran ilişkilerinin kültürel ve edebî hareketleri dinî, siyasî, coğrafî gibi çeşitli etkenlerle oluşan uzun ve kapsamlı bir geçmişe sahiptir. İslam’ın İranlılar ve Türkler tarafından kabul edilmesiyle başlayan bu süreç yüzyıllar boyunca devam etmiştir. İran’da hüküm süren hanedanların çoğunun Türk soylu olması ve Fars edebiyatının önemli şahsiyetlerinden bazılarının Ferrûh-ı Sistânî, Menûçihrî-i Semerkandî, Mu’izzî, Hakânî, Emîr Hüsrev ve Nizâmî gibi Türk kökenli olması Fars edebiyatında Türk kültürünün izlerini bırakmasına ve Fars edebiyatının şekillenmesine yardımcı olmuştur.Öğe XVI. YÜZYIL ŞAİRLERİNDEN HAZÎNÎ VE TESELLÂU’L-KULÛB ADLI ESERİ(Ahmet TANYILDIZ, 2017) Kara, AhmetYazma nüshalar gerek edebî ve gerekse tarihi açıdan büyük öneme sahiptir. Bu eserler müelliflerinin yaşadığı çağa ait birçok bilgileri kapsamakta ve bazı önemli noktaların aydınlanmasına vesile olmaktadır. Bu eserler yazıldığı dönemlerle ilgili bilgiler içermekte ve çeşitli meseleler hakkında bazı ipuçları taşımaktadır. Bu çalışmada 16. yüzyılda yaşamış Yesevi tarikatine mensup mutasavvıf Hazînî’nin Tesellâ’u’l-Kulûb adlı eseri incelenmiştir. Eser, Mevlânâ’nın hayatı, onun Mesnevî’sinin ilk üç beytinin şerhiyle birlikte Mevlânâ’nın Şems-i Tebrizî ile arasında geçen menkıbelerini içermektedir. Bu çalışmada Hazînî’nin hayatı, ailesi, eğitim durumu, şeyhi, bağlı olduğu silsileleri, edebî şahsiyeti ve eserleri hakkında bilgi verilmiş daha sonra Tesellâ’u’l-Kulûb adlı eser incelenmiş eserin muhtevasından bahsedilmiştir. Hazînî Mâverâünnehir bölgesinde doğup büyümesi, Yesevî tarikatına mensup olması bakımından, Hazînî’nin eserleri Tasavvuf tarihi ve yaşadığı coğrafya için büyük önem taşımaktadır ve bu eserler Yesevî tarikatının en önemli kaynaklarındandır.Öğe YAVUZ SULTAN SELİM DÎVÂNI’NIN YENİ BASKISI ÜZERİNE(Ahmet TANYILDIZ, 2018) Kara, AhmetAnadolu’da Farsça şiir söylemek Selçukluların bu topraklara egemen olmaya başlamasıyla yayılmaya başlamış ve resmiyet kazanmıştır. Osmanlı devletinin kurulması ve güçlenmesiyle Osmanlı padişahları tarafından da hem Fars dili hem de Farsça şiir söyleyen şairler desteklenmiştir. Osmanlı padişahları da Farsça şiirler yazmışlar hatta kimisi Farsça Dîvân meydana getirmişlerdir. Bu padişahlardan birisi de Yavuz Sultan Selim Han’dır.