Yazar "Kama, Jalan Devecioğlu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Comparison of two different types of molar distalization appliance(Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2024) Oruç, Kamile; Kama, Jalan Devecioğlu; Özer, TörünAims: The aim of this study was to examine the clinical efficacy of Modified Veltri (MV) and first class (FC) appliances, to investigate the effect on skeletal teeth and soft tissues in the patients and to compare the findings obtained. Methods: The study included 40 individuals aged between 12 and 16 years with class II malocclusion (ANB <6o ), dental crowding not requiring extraction, and no congenital tooth deficiency. MV and FC appliances were applied to 20 and 20 individuals, respectively. At the beginning of the study, at the end of distalization and three months after the reinforcement appliance was applied, cephalometric X-rays and plaster models were taken from the individuals and analyzed. The statistical significance of the changes that occurred during the distalization and reinforcement periods were evaluated by independent student’s t test for each group, and the significance between the groups was checked by paired Student’s t test. Results: In the MV and FC groups, molar distalization was achieved in a similar time (4.29±0.97, 4.20±0.86). Skeletal changes were observed only in the MV group in SNB, ANB, SNGoGn, FMA (p<0.05) and B-PTV (p<0.01) values. In the first molar tooth, the MV group showed -2.16 mm distalization, 1.88 mm intrusion and 5.21o distal tipping, while the FC group showed -2.42 mm distalization and 1.19o distal tipping. During the consolidation period, 1.13 mm recurrence of distalization was observed in the MV group. In the MV group, overjet increased by 2.28 mm and overbite decreased by 1.89 mm. In the FC group, the overjet increased by 1.32 mm and the overbite decreased by 0.94 mm. After soft tissue distalization, Lu-E and Li-E values decreased by 1.45 mm and 1.01 mm in the MV group and by 1.38 mm and 1.30 mm in the FC group. Conclusion: In this study, although MV and FC appliances provided a similar amount of distalization in a similar amount of time, recurrence was observed in the MV group during the reinforcement period. In addition, loss of anchorage was observed more in the MV group. Anchorage loss should be considered in the clinical application of MV and FC appliances.Öğe Frontal sinüs alanı ile anomalili grupların sefalometrik ölçümlerinin karşılaştırılması(1998) Kama, Jalan Devecioğlu; Yeşil, Mehmet Ali; Hamamcı, OrhanBu çalışmanın amacı, çeşitli anomali gruplarında frontal sinüs alanı (mm2) ile sefalometrik ölçümler arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesidir. Çalışmamızın materyalini, Ortodonti Anabilim Dalına tedavi için başvuran Angle CI l, Cl II ve Cl III maloklüzyona sahip 90 hasta oluşturdu. Hastalar, prepubertal, pubertal ve postpubertal olarak 10 kişilik subgruplara ayrıldı. Araştırma grubunu oluşturan hastalardan, tedavi öncesi alınan lateral sefalometrik radyografilerde frontal sinüs alanı planimetre ile ölçüldü ve sefalometrik ölçümlerle ilişkisi korelasyon analizi ile değerlendirildi. Frontal sinüs alanı yaş artışı ile orantılı olarak artmaktadır. Frontal sinüs alanı ile ANB açısı arasında CI l ve CI II grubunda bütün gelişim periyotlarında pozitif, CI III grubunda ise bütün gelişim periyotlarında negatif korelasyon göstermiştir. Büyüme ve gelişimin yönü ve miktarı fonksiyonel ortopedik uygulamalar düşünüldüğünde oldukça önemlidir. Kişisel büyüme tahminiyle ilgili birçok yöntem olmasına rağmen sonuçlar şüphe götürür. Buradan yola çıkarak, yaptığımız çalışmamızda frontal sinüs alanı ile mandibular gelişim arasındaki ilişki değerlendirildi; frontal sinüs alanının yaş ile arttığı ve mandibular gelişim ile ilişkili olduğu sonucuna ulaştık.Öğe İskeletsel III.sınıf malokluzyonlu bireylerde ortopedik ve ortodontik tedavi sonrası yumuşak doku değişimleri(1998) Kama, Jalan Devecioğlu; Baran, Sedat; Darı, OsmanAraştırmamızın amacı, maksiller darlık ve maksiller retrüzyonla karakterize, iskeletsel KI III olgularda maksiller ekspansiyon ve protraksiyon sonucunda oluşan yumuşak doku değişikliklerini incelemektir. Araştırmamızın materyalini, Dicle Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalına tedavi için başvuran 30 iskeletsel KI III anomaliye sahip hasta oluşturmuştur. Hastaların 15'ine maksiller ekspansiyon ve protraksiyon tedavisi uygulanmış, diğer 15 tedavi edilmeyen hasta ise kontrol grubunu meydana getirmiştir. Hastaların lateral sefalometrik radyografileri üzerinde elde edilen ölçümlerin grup içi karşılaştırılması Wilcoxon testi ile, gruplar arası farklılıkların önemi ise Mann-Whitney U testi ile değerlendirilmiştir. Tedavi grubunda yüz açısının düşüşü p<0.001 düzeyinde, total yumuşak doku konveksitesi ve Ls-E boyutundaki azalma p<0.001 düzeyinde, üst dudak uzunluğunda p<0.05 düzeyinde artış görülmüştür. Kontrol grubunda burun yüksekliğindeki artış p<0.01 düzeyinde anlamlıdır. Sonuç olarak erken dönemde maksiller ekspansiyon ve protraksiyon tedavisi ile fasiyal profilde önemli değişiklikler elde edilmektedir.Öğe Lazerle farklı güç ve açılarda yapılan mine pürüzlendirmesinin bağlanma dayanımına etkisi(2009) Başaran, Güvenç; Özer, Törün; Kama, Jalan DevecioğluÇalışmamızda farklı açılarda lazer ışınlarının, mine yüzeyine farklı güç çıkışlarıyla uyguIandığında makaslama'bağ dayanımının ölçülmesi ve yüzey özelliklerini incelemeyi amaçladık.Araştırmada 90 adet çekilmiş insan premolar dişi kullanılmıştı. Dişler Erbium, Chromium; Yttrium, Scandium, Gallium, Gamett (Er,Cr:YSGG) lazer ile 3 farklı güç çıkışı (], 1.25 ve 1.5 watt., 140 [im, 20 Hz) ve 2 farklı ışın açısında (45° ve 90°) pürüzlendirilmişti.Gruplar araşmda makaslama bağlanma kuvvetleri ve Artık Adeziv Index (ARI) açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur.(p>.05) Lazer ışın açılanması-nın, bu güç çıkışlarında bir fark oluşturmadığı gözlemledi. 1 watt 90-"lik açılandırma haricinde, tüm diğer güç çıkışları her iki lazer ışın açılanmasında benzer püruzlendirme biçimi oluşturdu. Ortodontfk amaç için pürüzlendirik rnede Er,CnYSGG lazer başlığının diş minesinde farklı açılarla kullanılmasının önemi yoktur. (Türk Ortodonti Dergisi 2009;22:124-133)