Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Hattapoğlu, Salih" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 33
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Adrenal bez kalınlığının multi-dedektörlü bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi
    (Modestum Publishing Ltd., 2012) Hamidi, Cihad; Göya, Cemil; Hattapoğlu, Salih; Çetinçakmak, Mehmet Güli; Teke, Memik; Dusak, Abdurrahim; Kuday, Suzan
    Amaç: Bu çalışmanın amacı anatomik detayın daha iyi değerlendirildiği multi-dedektörlü bilgisayarlı tomografi ile adrenal bez boyutlarını ve her iki taraftaki adrenal bezler arasında kalınlık farkının olup olmadığını araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Adrenal bez patolojisi bulunmayan, adrenal bez dışı kitlesi olmayan 100 hasta bilateral adrenal bez kalınlıkları açısından 16 ve 64 dedektörlü bilgisayarlı tomografi ile retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Ölçümler sonucunda her iki adrenal bez ortalama medial ve lateral bacak kalınlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p< 0.001, p=0.035). Her iki adrenal bez gövdeleri arasında ise istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0.611). Sonuç: Sol adrenal bez sağa nazaran varyatif olarak kalın izlenmiş olup, adrenal bez kalınlıkları standardizasyonu açısından daha geniş çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Akut subdural hematomlu 106 olgunun retrospektif değerlendirilmesi
    (Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2018) Özevren, Hüseyin; Hattapoğlu, Salih
    Amaç: ASDH (akut subdural hematom) olgularının klinik bulgularını ve bilgisayarlı tomografi sonuçlarını geriye dönük olarak değerlendirmek. Yöntemler: Ocak 2013 -Mart 2017 yılları arasında kliniğimize başvuran 106 ASDH olgusu geriye dönük olarak incelendi. Her bir olgunun yaş, cinsiyet, subdural hematometiyolojisi, ve BT(bilgisayarlı tomografi) sonuçları değerlendirildi. Olguların beyin BT kesitlerindeki orta hat şifti, hematom hacmi ve dansitesi hesaplanarak incelendi. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Beyin cerrahi kliniğine başvuran 106 ASDH olgusunun [80 (%75,5) erkek, 26 (%24,5) kadın], ortalama yaş 37,93±27,16 (1-89) idi. Olguların 65’i (%61,3) kendiliğinden rezorbe oldu. Hastaların 23’ü (%21,7) ameliyat edildi. Bununla beraber olgulardan, 12’si (%11,3) erkek ve 6’sı (%5,6) kadın olmak üzere takiplerimiz esnasında eks olmuştur. Eks olguların kraniyal BT tetkiklerinde orta hat şiftine ek olarak kontüzyon, ödem veya diğer sistemik bulgular mevcuttu. En sık başvuru nedenleri trafik kazaları 48(%45), düşme 23(%22), darp 14(%13), ateşli silah yaralanması 11(%10), spontan kanamalar 10(%10) idi. Erkek ve kadın olgularda; hematom hacmi, dansitesi ve orta hat şifti açısından yapılan istatistiksel karşılaştırmada anlamlı farklılık bulunmadı. Olguların beyin tomografisi incelemesinde ortalama hematom hacimleri 22,54±2,45cm3 (4-120), ortalama subdural hematomdansitesi 52,35±15,12 HU (Hounsfield Units) (18-76), orta hat şifti 2,34±2,99mm (0-17,25) olarak ölçülmüştür. Yaş ile subdural hematom hacmi arasında yapılan korelasyon testi pozitif yönde anlamlı bulundu (p<0,001, r=0,425). Yaş ile hematomdansitesi arasındaki korelasyon testi negatif yönde anlamlı bulundu (p<0,05, r=-0,21). Sonuç: Çalışmamızda, acil polikliniğimize başvuran ASDH’li hastaları etiyolojik, klinik ve radyolojik olarak değerlendirdik. Bu hastalar için kraniyal BT önemli tanı araçıdır. KraniyalBT’deASDH’e ek bulguların olması mortaliteyi önemli ölçüde arttırmaktadır. ASDH’lı hastalarda yaş arttıkça hematom hacmi artmakta ve dansitesi düşmekteydi. Yaşlı hastalarda küçük travmalar sonrasında da ASDH oluşabilmekte ve geç bulgu verebilmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Aspergillus encephalitis with microabscesses in an immunocompetent patient
    (Sociedade Brasileira de Medicina Tropical, 2023) Tekin, Recep; Hattapoğlu, Salih; Tekin, Rojbin Ceylan
    A 28-year-old man presented to the emergency department with a 5-week history of severe headache, dizziness, and weakness in the right arm. Neurological examination revealed 3/5 strength in the right arm. Brain magnetic resonance imaging (MRI) of the brain showed a large hypointense lesion with thick peripheral contrast enhancement in the left periventricular area. The solid components appeared hyperintense after contrast enhancement, and microabscesses were observed in the basal ganglia, subcortical white matter, and left anterior thalamic area
  • [ X ]
    Öğe
    Assessing Posterior Longitudinal Ligament Ossification Using new CT Classification and Determining the Prevalence of Ossification ın Our Population Posterior Longitudinal Ligament Ossification
    (2018) Çetinçakmak, Mehmet Güli; Hattapoğlu, Salih
    Objectives: To evaluate cervical ossification of posteriorlongitudinal ligament (OPLL) with computed tomography (CT)in the southeast of Turkey area.Materials and Methods: We retrospectively evaluated cervicalCT of 2610 patients in our databese (1806 males, 804 females;age range 1-100 years). OPLL was present in 135 patients.These 135 patients were evaluated according to the new CTclassification.Results: We show OPLL in 135 patients (90 [66.6%] males, 45[33.3%] females; mean age 56.84 ± 15.6 [range 26 -100] years).Using classification A, 84 (62.2%) patients had non-bridgeOPLL, while 51 (37.8%) had bridge OPLL. Using the axialclassification, 114 (84.5 %) patients had the central type and 21(15.5%) patients had lateral type OPLL.Conclusions: Our population has different OPLL featurescompared to previous studies. We believe that our study willcontribute a new data related to a different population in theliterature of OPLL prevalence
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Assessment of cases with intracranial hydatid cyst: A 23-year experience
    (Ege Nöroloji Derneği, 2014) Turan, Yahya; Yılmaz, Tevfik; Göçmez, Cüneyt; Kamaşak, Kağan; Kemaloğlu, Serdar; Tekin, Recep; Hattapoğlu, Salih; Bozkaya, Halil; Çalışkan, Alper; Ceviz, Adnan
    Objective: Brain is involved in 1-2% of hydatid cyst infections. A cranial location is rare. In this study, we aimed to assess clinical findings, radiological investigations, and treatment modalities of cases with intracranial hydatid cyst. Materials and Method: The present study included 26 patients operated for cerebral hydatid cyst disease between January 1990 and October 2012. Results: Seventeen patients were male and 9 were female. The mean age of the study population was 20.3 years (range 7-50 years). Headache and nausea were the most common clinical symptoms. The lesions were demonstrated by computed tomography (CT) and magnetic resonance imaging (MRI) as large, smooth, thin walled, spherical-shaped, cystic homogenous lesions with the same density as cerebro spinal fluid, which showed no edema or contrast uptake. Two patients were complicated or infected cysts with perifocal edema and contrast uptake. In 20 patients, the cysts were removed completely with Dowlings technique, by rectifying cysts without rupturing. Eleven patients with ruptured cysts during operation, recurrent or systemic hydatid cyst were treated medically. Conclusion: Medical therapy appears effective in hydatid cyst disease. Cerebral hydatid cysts should be excised totally without rupturing them. Preoperative imaging techniques are central to surgical planning. Intracranial hydatid cyst should be remembered when CT or MRI shows a cystic lesion, especially in countries where hydatid cyst is endemic.
  • [ X ]
    Öğe
    Assessment of Cases With Intracranial Hydatid Cyst: A 23-Year Experience
    (2014) Ceviz, Adnan; Kemaloğlu, Serdar; Hattapoğlu, Salih; Çalışkan, Alper; Tekin, Recep; Bozkaya, Halil; Gocmez, Cüneyt
    Amaç: Kist hidatik enfestasyonlarının %1-2'sinde beyin tutulumu olur. Kranial yerleşimyetişkinlerde nadirdir. Bu çalışmada intrakraniyal kist hidatik olguların; klinik bulguları,radyolojik görüntülemeleri ve tedavilerin irdelemeyi amaçladık.Materyal ve metod: Bu çalışma Ocak 1990- Ekim 2012 yılları arasında serebral kist hidatiknedeniyle opere edilmiş olan 26 hastayı içermektedir.Bulgular: Hastaların 17'si erkek ve 9'u kadın olup, yaş ortalaması 20,3 (yaş aralığı 7-50) idi.Baş ağrısı ve kusma en sık görülen klinik semptomlardı. BT ve MRG'de büyük düz, inceduvarlı, sferikal şekilli, BOS ile aynı dansiteye sahip olan ve perifokal ödem içermeyen,kontrast tutmayan kistik homojen lezyonlar şeklinde gösterildi. Hastaların 2 tanesi komplikeveya enfekte kist olup bunlarda perifokal ödem ve kontrast tutulumu vardı. 20 hastada kistlerrüptüre olmaksızın Dowling teknigi ile doğurtularak total olarak çıkarıldı. Cerrahi sırasındakist hidatiği rupture olan, rekürrensi olan ya da sistemik hidatik kisti olan 11 hasta medikaltedavi aldı.Sonuç: Medikal tedavinin kisthidatikte etkili olduğu görünüyor. Serebral kisthidatiklerrüptüre olmadan total çıkarılmalıdır. Preoperatif görüntüleme yöntemleri cerrahi planlamadaçok önemlidir. Özellikle Kisthidatik hastalığının endemik olduğu ülkelerde, BT veya MRG'dakistik bir lezyon görüldüğü zaman, İntrakranial Kist hidatik akılda tutulması gereken birhastalıktır.
  • [ X ]
    Öğe
    Bilgisayarlı Tomografi Eşliğinde PerkütanTranstorasik Akciğer Biopsilerinin Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi
    (2020) Çetıncakmak, Mehmet Guli; Denız, Muhammed Akif; Denız, Zelal Taş; Hattapoğlu, Salih; Kurt, Osman
    Giriş: Akciğer yerleşimli kitlelerde bronkoskopi, perkutan biyopsi, torakoskopik cerrahi ile biyopsi ve açık cerrahi biyopsiler başlıca biyopsi alma teknikleridir. BT kitlenin sınırlarını, komşuluklarını, yayılımını,natürünü, akciğer parankiminde eşlik eden patolojiyi görüntülemede son derece duyarlı olduğundan hem tanı hem de toraks biyopsilerinde önemli bir yer tutmaktadırlar. Amacımız kliniğimizde BT eşliğinde trucutbiopsi yapılmış akciğer parankim kitlelerinin radyolojik özelliklerini, tanısal biopsi oranını, komplikasyon oranlarını çeşitli parametreler eşliğinde değerlendirmeyi ve biopsi etkinliğini değerlendirmektir. Yöntemler: Çalışmamız retrospektif arşiv çalışması olup Mart 2013-Aralık 2019 tarihleri arasında BT eşliğinde akciğer parankim kitlesine trucutbiopsi yapılmış hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalar yaş, cinsiyet, lezyon çapı, lezyonun akciğer ve segmenter lokalizasyonu, lezyonun radyolojik özelliği, biopsi sırasında hasta pozisyonu, biopsi sırasında iğnenin akciğer parankimindeki uzunluğu ve komplikasyon (pnömotoraks ve hemoraji) açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya alınan 336 hastanın yaş ortalaması 62,12±12,48 (min=15-maks=90) idi. Biopsi yapılan lezyonlar en sık %62,5 sağ akciğer ve %53 üst lobda yerleşimliydi. Lezyonların yapısı %46,4 konsolidasyon, %41,4 nodüler, %8 kaviter ve %4,2 infiltrasyon şeklindeydi. Lezyon çapı ortancası 35,5 (49,0-23,50) mm olarak, iğne giriş uzunluğu ortancası ise 14,5 (26,0-9,0) mm olarak bulundu. Hastalar en fazla prone pozisyonunda (%41,4) işleme alındı. Hastaların 115’inde (%34,2) komplikasyon gelişti. Bu komplikasyonların %52,2’ si pnömotoraks ve %47,8’ i hemorajiydi. Komplikasyon olarak pnömotoraks gelişen 60 hastanın 7’sine (%11,7)toraks tüpü takıldı. İğne giriş uzunluğunun çeşitli değişkenlere göre incelemesi yapıldığında komplikasyon gelişen hastalardaki iğne giriş uzunluğu ortancası komplikasyon gelişmeyen hastaların ortancasından anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur (p=0,005) Tartışma-sonuç: Sonuç olarak akciğer kitlelerinde Trucut biopsi yapılmış hastalarımızda tanı oranı yüksek, komplikasyon oranı düşük olarak izlendi. BT akciğer kitle biopsilerinde kolay uygulanabilen, komplikasyonu erken dönemde gösterebilen oldukça etkin bir yöntemdir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Brain abcesses: Clinical analysis of twenty-five cases
    (Ege Üniversitesi, 2014) Yılmaz, Tevfik; Gül, Aylin; Turan, Yahya; Aydın, Pınar; Göçmez, Cüneyt; Kamaşak, Kağan; Hattapoğlu, Salih; Ceviz, Adnan
    Objective: The aim of this study is to determine the clinical, radiological, and surgical characteristics of brain abscesses and to share our experience in their management. Method: Medical records of 25 patients with brain abscess were retrospectively reviewed. The clinical picture, radiological examinations, treatment methods, and patient outcomes were analysed. Results: Of 25 patients included in our study, 16 (64%) were male and 9 (36%) were female. The age range was 2 months to 60 years, with a mean age of 12 years. Fifteen patients had a predisposing condition. The main source of the abscess was extension of an ear or nose infection to brain (n=9; 36%). In 10 (40%) patients the source could not be shown. Eighteen (72%) patients had a solitary abscess while 7 (28%) had multiple abscesses. No proliferation was observed in bacteriological cultures in 13 (52%) patients. No recurrences were seen in patients undergoing abscess excision with craniotomy. Conclusion: A brain abscess is a surgical emergency. Abcess excision with cranitomy is an effective treatment method in brain abcess cases. The most important sources of brain abcess were neigboring ear and nose infections. Diagnosis and treatment of these infections can prevent formation of brain abcess.Early diagnosis and treatment of cases with brain abscess can save patients from life-threatening complications of this disease.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Clinical and morphological evaluation of odontoid fractures of C2 vertebra
    (Society of TURAZ BİLİM, 2020) Çetin, Abdurrahman; Hattapoğlu, Salih; Özevren, Hüseyin
    There have not been enough studies on cervical vertebra-2 (C2) odontoid fracture and their clinical and radiological evaluation. This study was designed to determinethe proportions of the C2 odontoid fracture types and to determine the specific incidence of fracture types according to age and gender and to evaluate them clinicallyand with cervical spine computed tomography (CT) sections of each case. We retrospectively reviewed 32 cases of C2 odontoid fractures admitted to our clinic betweenJanuary 2013 and March 2017. There were C2 odontoid fracture [15 (46.9%) male and 17 (53.1%) female] who were referred to the neurosurgical clinic. The mean agewas 38.5 (2-87). The most frequent reasons for application were in-vehicle traffic accidents 18 (56.3%), fall 6 (18.8%), outside-vehicle traffic accidents 4 (12.5%), assault3 (9.4%), breast Ca. 1 (3.1%) due to metastasis. In terms of odontoid fracture types; Type I 4 (12.5%), Type II 23 (71.9%), Type III was 5 (15.6%). 13 (40.6%) anterior, 7(21.9%) posterior and 12 (37.5%) nondeplase were applied for odontoid fracture displacement in our cases. Pain and tenderness in the neck region of 29 patients (90.6%)were present in C2 odontoid fractured patients who applied to our clinic, while 3 (9.4%) patients presented with hemiparesia. The Frankel scale of these patients; 1 patient(3.1%) applied with B, 2 (6.3%) with D, 29 (90.6%) with E scale. Odontoid fractures do not always come to us with spinal cord damage, often the initial sign may beonly neck pain. In such cases, odontoid fractures can be easily misdiagnosed and can result in morbidity and mortality, which is a major problem. The aim of our studyis to draw attention to the importance of this issue by evaluating the existing data on odontoid fractures in many aspects, which are not enough studies in the literature.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Clinical impacts of juxtapapillary duodenal diverticulum detected on computed tomography
    (Bentham Science Publ Ltd., 2022) Dündar, İlyas; Göya, Cemil; Hattapoğlu, Salih; Özkaçmaz, Sercan; Özgökçe, Mesut; Türkoğlu, Saim; Türko, Ensar
    Background: Diverticula are commonly observed in the duodenum. Duodenal Diverticulum (DD) usually does not give symptoms throughout life and is diagnosed by coincidence. However, it may present with different symptoms in patients. Objective: This study aims to evaluate the prevalence of DD and Juxtapapillary Duodenal Diverticilium (JDD) and its association with other possible pathologies and to determine its clinical impact by using Computed Tomography (CT). Methods: This retrospective observational study, which was taken consecutively between the years of 2013-2020, was evaluated in the Radiology Department. The total number of cases was 4850 (male-2440; female-2410). CT images were evaluated by two experienced radiologists at the workstation. DD and JDD prevalence and clinical findings in the hospital registry system were examined. Results: The age of the patients included in the study ranged from 17 to 92 years (mean age 46.94 +/- 16.42). In patients with DD (female-130; male-101), mean age was 62.24 +/- 12.69 (21-92). The prevalence of DD was 4.76% (n=231). The prevalence of JDD was 4.02% (n=195) and increased with age (p<0.01). The average diameter of the JDD was measured as 23.29 +/- 8.22 (9.5-55.3) mm. A significant positive correlation was found between age and DD diameter (p=0.039). DDs were found most commonly 84.42% (n=195) in the second segment of the duodenum as JDD. In patients with JDD, the mean diameter of choledochus and wirsung canal were 6.7 +/- 2.4 (3-15.3) mm and 0.31 +/- 0.1 (0.1-6.5) mm respectively. The choledochal diameter was correlated with the JDD size (p - 0.004). Cholelithiasis (n 56), choledocholithiasis (n 20), cholecystitis (n=52), diverticulitis (n=15), duodenitis (n=37), pancreatitis (n=5) and hiatal hernia (n=60) with JDD were observed. Periampullary carcinoma was detected in one patient. Conclusion: Our study shows that cholelithiasis, choledocholithiasis, cholecystitis, diverticulitis, duodenitis, pancreatitis may be associated with JDD. Therefore, in contrast-enhanced abdominal CT scans taken for various reasons, investigation of the presence and characteristics of JDD and detection of pathologies that may be associated with JDD are important for patients to benefit from early diagnosis and treatment opportunities and to take precautions against possible complications.
  • [ X ]
    Öğe
    Diagnosis of Bride Ileus By Multidetector CT andSurgical Correlation
    (2014) Oğuz, Abdullah; Hamidi, Cihad; Yavuz, Alparslan; Çetinçakmak, Mehmet Güli; Teke, Memik; Göya, Cemil; Hattapoğlu, Salih
    Amaç: Amacımız brid ileus ön tanılı hastaların cerrahi bilgileri ve patoloji sonuçları ışığında çok kesitli bilgisayarlı tomografi bulgularını retrospektif olarak değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmamıza Ocak 2010 ve Ocak 2014 dönemleri arasında genel cerrahi servisine başvurmuş ve operasyon sonrasında brid ileus kesin tanısı alan yaşları 13-87 arasında değişen 35'i kadın, 30'u erkek toplam 65 olgu dâhil edildi. Hastalarımızın tüm abdomen BT çekimleri 64 kesitli çok kesitli BT cihazıyla; ksifoid proçesten başlayarak simfizis pubise kadar inguinal kanal orifislerini de içine alacak şekilde nefes tutturularak yapıldı. Radyolojik bulgular cerrahi ve patoloji verileriyle beraber istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Brid ileusu tesbit etmede çok kesitli bilgisayarlı tomografi'nin sensitivitesi %91, spesifitesi 44 olarak saptandı. Vakalarımızın %72'sinde ince barsak tipi, %28'inde ise kalın barsak tipi obstrüksiyon saptandı. İleuslu olgularımıza eşlik eden mezenterik kirlenme, batında serbest mayi, "inci dizisi" bulgusu ve geçiş zonu ile barsak obstrüksiyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı (p<0.05). Sonuç: Çok kesitli bilgisayarlı tomografi brid ileuslu hastalarda obstrüksiyonun varlığı, seviyesi ve ikincil olarak oluşan bulguların değerlendirilmesinde etkili görüntüleme yöntemidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Does contrast-enhanced computed tomography raise awareness in the diagnosis of the invisible side of celiac disease in adults?
    (Springer, 2022) Göya, Cemil; Dündar, İlyas; Özgökçe, Mesut; Türko, Ensar; Özkaçmaz, Sercan; Durmaz, Fatma; Alabalık, Ulaş; Hattapoğlu, Salih
    Purpose This study aimed to evaluate the diagnosis and determine major and minor criteria of celiac disease (CD) with the malabsorption patterns (MABP) in the small intestine and colon on computed tomography (CT) and additional CT findings. Methods This retrospective study was conducted with 116 patients diagnosed with CD, 14 CD patients recovering with treatment, and 35 control patients with non-CD. All patients had CT examinations and histopathological diagnoses. The sensitivity, specificity, PPV, NPV, and accuracy values of each CT finding defined in the literature were statistically evaluated. According to the patient and control groups, the numerical values of the findings and the sensitivity and specificity values were measured according to this cut-off value. The distribution of CT findings according to pathological Marsh data was evaluated in CD patients. Results Sensitivity and specificity were found to be higher in small bowel MABP findings, mesenteric hypervascularity, and increased SMV/aorta diameter. There was a numerically significant difference in MDCT findings between the control and pathological Marsh groups. In the ROC analysis performed in terms of the total numerical values of each MDCT finding observed between the groups, it was found that there were more than 7 MDCT findings, 100% sensitivity, and 92% specificity. The presence of four major and three minor criteria or three major and four minor criteria were considered significant. Conclusions Being aware of CT findings below the iceberg that may suggest CD in abdominal CT examinations performed in patients with atypical clinical and malabsorption findings or other nonspecific findings may prevent diagnostic delay and unnecessary procedures.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Dyke-Davidoff-Masson sendromu (serebral hemiatrofi): Radyolojik bulgular
    (Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Bükte, Yaşar; Oysu, Aslıhan Semiz; Ekici, Faysal; Hattapoğlu, Salih; Sakcı, Zakir; Fidan, Elif
    Amaç: Dyke-Davidoff-Masson Sendromu (DDMS) olan olguların kesitsel kranial görüntüleme bulgularının sunulması amaçlanmıştır. Yöntemler: Bilgisayarlı tomografi (BT) ve/veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile unilateral serebral hemisferik atrofisi saptanmış olan 16 olgunun bulguları retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların 8’i kadın ve 8’i erkek olup, yaşları 5 ile 53 (ortalama: 24) arasında değişiyordu. Olguların 6’sı çocuk ve 10’u erişkindi. Olguların 5’inde BT ve 13’ünde MRG tetkiki yapılmıştı. Olguların görüntüleri retrospektif olarak incelenerek serebral parankimal bulgular ve kompansatuar kranial bulgular not edildi. Bulgular: Tüm olgularda unilateral serebral hemisfer atrofisi, ipsilateral kortikal sulkuslarda ve lateral ventrikülde genişleme mevcuttu. Hemisferik atrofi ile birlikte 6 olguda (%37,5) korpus kallozumun ipsilateral atrofisi, 13 olguda (%81) ipsilateral talamik atrofi, 8 olguda (%50) ipsilateral parahipokampal atrofi, 7 olguda (%44) ipsilateral serebral pedinkülde atrofi ve 3 olguda (%19) ipsilateral pons atrofisi saptandı. Olguların 13 tanesinde (%81) gliotik sinyal değişiklikleri gözlendi. Kompansatuar bulgulardan unilateral kalvariyal kalınlaşma 4 olguda (%25) fokal, 12 olguda (%75) diffüz olarak izlendi. Frontal sinüs ipsilateral yarımında genişleme 15 olguda (%94) ve ipsilateral temporal kemik havalanmasında artış ise 5 olguda (%31) mevcuttu. Sonuçlar: DDMS, serebral hemiatrofi ve kalvarial hipertrofi bulguları ile kendini gösteren bir sendromdur. Kesitsel radyolojik görüntüleme bulguları olgular arasında çeşitlilik gösterebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of Retrobulbar Blood Flow with Color Doppler Ultrasonography in Patients with Central Serous Chorioretinopathy
    (WILEY-BLACKWELL, 111 RIVER ST, HOBOKEN 07030-5774, NJ USA, 2014) Hamidi, Cihad; Türkçü, Fatih Mehmet; Goya, Cemil; Çetinçakmak, Mehmet Güli; Yüksel, Harun; Teke, Memik; Hattapoğlu, Salih; Bilici, Aslan
    Background. To compare retrobulbar blood flow in patients with central serous chorioretinopathy (CSC) and healthy subjects using color Doppler ultrasonography. Methods. Thirty patients (age 23-54 years) with a first episode of acute CSC and 30 healthy controls (age 30-44 years) were evaluated. The peak systolic blood flow velocity, end-diastolic velocity (EDV), resistance index (RI), and pulsatility index (PI) were measured in the ophthalmic, posterior ciliary, and central retinal arteries. Results. The posterior ciliary and central retinal artery EDV were lower in the patient group than in the control group, whereas RI and PI values were significantly higher (p < .05). The ophthalmic artery peak systolic blood flow velocity and EDV were lower in the CSC than in the control group (p < .05) without significant difference in RI and PI. Conclusions. Color Doppler ultrasonography provides additional insights into the pathophysiology of CSC and may support the vasospasm hypothesis. (C) 2014 Wiley Periodicals, Inc.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of the surgical anatomy of sphenoid ostium with 3D computed tomography
    (Springer Verlag, 2014) Göçmez, Cüneyt; Goya, Cemil; Hamidi, Cihad; Teke, Memik; Hattapoğlu, Salih; Kamasak, Kağan
    To evaluate the anatomy of the sphenoid ostium (SO), which has so far only been investigated with the aid of two-dimensional computed tomography (CT) or using a cadaver, from a new point of view through the use of 3D CT for the first time. We have evaluated 50 patients who had CT angiography done for different reasons. The sphenoid sinus types and the SO were evaluated three dimensionally. The average diameters of the sphenoid ostia, and their distances to the midline, as well as to each other and the choana have been measured. In addition, the SO were categorized according to their shapes. The average age of the patients was 48.5. No SO was found in seven cases (14 %). The average distance of the SO to the midline was 2.78 mm on the right side and 2.77 on the left. Four different shapes of SO were determined; round, oval, irregular and linear. The average distance of the right and left SO to the choana was 15.22 +/- A 0.95 and 14.87 +/- A 1.11 mm, respectively. No statistically significant difference was found between the male and female sexes with regard to the calculated diameters and shapes of the SO (p > 0.05). The anatomy of the sphenoid sinus and the SO varies widely from individual to individual. We have demonstrated in our study that these anatomic variations could be evaluated pre-operatively. Using this imaging technique, surgeons can make a pre-operative 3D evaluation of the sphenoid ostium, encountered in the surgery and thus achieve better orientation
  • [ X ]
    Öğe
    Hidrosefali ile birlikte seyreden bilateral konjenital perisilviyan sendrom
    (2012) Teke, Memik; Hamidi, Cihad; Göya, Cemil; Çetinçakmak, Mehmet Güli; Hattapoğlu, Salih
    Konjenital bilateral slyvian sendrom (KBPS) mental retardasyon, epilepsi, konuşma bozukluğu, psödobulbar palsi gibi bulgularla kendini gösteren, genetik ve genetik dışı nedenlerle ortaya çıkan konjenital bir hastalıktır. Klinik bulgularla birlikte, MR görüntüleme ile karakteristik bulguların (polimikrogiri gibi) ortaya konması, tanı konulmasında katkı sağlamaktadır. Yazımızda hidrosefali bulgusu bulunan KBPS tanısı konulan 18 aylık kız çocuğu olgusu-nu sunmayı amaçladık.
  • [ X ]
    Öğe
    İdrar inkontinansı ile birlikte lomber intraspinal sinovyal kist: Olgu sunumu ve literatür incelemesi
    (2013) Yılmaz, Tevfik; Kamaşak, Kağan; Hattapoğlu, Salih; Ceviz, Adnan; Turan, Yahya; Gocmez, Cüneyt
    Sinovyal kistler epidural kompresif sendromları olan olgu-larda nadiren görülmektedir. Radiküler semptomlarla diskhernilerini taklit edebilen intraspinal lezyonlardır. Yirmi se-kiz yaşında bayan hasta, altı aydır süren bel ağrısı, biraydır idrar kaçırma ve son iki haftadır giderek artan sağ bacak ağrısı ve uyuşma gibi radiküler şikayetlerle baş-vurdu. Fizik muayenesinde; gastrokinemius kasında güçkaybı (4/5), sağ L5,S1 hipoestezisi ve idrar inkontinansı tespit edildi. Manyetik rezonans görüntülemede, L5-S1 seviyesinde intraspinal kist görüldü. Olguya bilateral L5hemiparsiyel laminektomi, foraminotomi ve kist eksizyonuyapıldı. Hastanın özellikle idrar inkontinansı olmak üze- re postoperatif erken dönemde şikayetleri geriledi, bir yıl sonraki kontrol muayenesinde hiç bir şikayetinin olmadığı, motor ve duyu kaybının da tamamen düzeldiği gözlendi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Imaging of anterior cruciate ligament graft reconstruction imaging of anterior cruciate ligament graft reconstruction
    (Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2018) Durmaz, Mehmet Serdar; Göya, Cemil; Hamidi, Cihad; Hattapoğlu, Salih; Teke, Memik
    Amaç: Ön çapraz bağ (ÖÇB) greft rekonstrüksiyonunun postoperatif direkt grafi , manyetik rezonans görüntüleme(MRG) normal bulgularını tanımlamak, operasyon sonrası gelişebilecek potansiyel komplikasyonlarının MRG bulgularını sunmaktır.Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya ÖÇB rekonstrüksiyon cerrahisi geçirmiş 52 hasta alındı. Hastaların direkt grafi , manyetik rezonans görüntüleri ÖÇB greft bütünlüğü ve eşlik edebilecek komplikasyonlar açısından retrospektif olarak değerlendirildi.Bulgular: Çalışmaya alınan 52 hastanın 18'inde postoperatif patolojik bulgular saptandı. Dört hastada total greft rüptürü, bir hastada parsiyel greft rüptürü, iki hastada gevşek greft, 10 hastada anterior yerleşimli tibial tünel, sekiz hastada tepe impigement, iki hastada yan duvar impigement, dört hastada tünelde kistik genişleme, bir hastada patellar fraktür, iki hastada operasyon materyaline bağlı iliotibial band sürtünme sendromu ve dört hastada artrofi brozis saptandı.Sonuç: MRG, ÖÇB greftinin, tünellerin ve fi ksasyon materyallerinin pozisyonunu değerlendirmede, operasyon sonrası ağrı ve fonksiyon kaybının nedenini araştırmada kullanılabilen etkili bir görüntüleme yöntemidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Intramuscular hydatid cyst in the lower extremity: report of three cases
    (Soc Brasileira Mediciana Tropical Univ Brasilia, Nucleo Mediciana Tropical e Nutricao, 2021) Şimsek, Sadullah; Hattapoğlu, Salih
    Hydatid cysts are rarely detected in the muscle tissue, even in endemic countries. Echinococcus granulosis is the most common causative agent, whereas Echinococcus alveolaris is rare. Three patients, two females and one male, with primary echinococcosis of the skeletal muscles are described in this report. Mean patient age was 33.3 ± 14.6 years. The disease occurred as soft tissue masses in all three patients, and no hydatid foci were detected elsewhere in the patients. Skeletal muscle echinococcosis should be considered in the differential diagnosis of limb masses, especially in endemic countries.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Karotis intima-media kalınlığının koroner arter hastalık şiddetini belirleyen Gensini skoru ile ilişkisi
    (Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2015) Alan, Bircan; Hattapoğlu, Salih; Dusak, Abdurrahim; Aktan, Adem
    Amaç: Bu çalışmada karotis intima media kalınlığının (KİMK) koroner arter hastalarında (KAH) hastalığın ciddiyetini göstermede objektif bir bulgu olan Gensini skoru ile ilişkisini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Göğüs ağrısı nedeniyle kardiyoloji kliniğine başvurmuş, koroner anjiyografisi yapılarak KAH tespit edilen 76 hasta (41 erkek, 35 kadın) (yaş ortalaması 60.7±11.2 yıl; yaş aralığı 42-83 yıl) çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalarda Gensini skoru hesaplanarak <25 (hafif KAH) ve ≥25 (ciddi KAH) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Tüm gruplarda KİMK ölçüldü. Gruplar arasında KİMK ile gensini skoru (KAH şiddeti) karşılaştırıldı. Bulgular: Ciddi KAH grubu ile hafif KAH grubu karşılaştırıldığında, ciddi KAH gurubunda KİMK anlamlı düzeyde yüksekti [sırasıyla 1,2±0,16 (aralık: 0,90-1,50) ve 0,97±0,07 (aralık: 0,90-1,10), p <0,01]. KİMK ile Gensini skoru, yaş, vücut kitle indeksi (VKİ) ve LDL kolesterol arasında anlamlı korelasyonunlar saptandı [sırasıyla, r=0,365, p<0,01; r=0,327, p=0,03; r=-0,341, p<0,01; ve r= 0,385, p<0,01). Sonuç: Koroner arter hastalarında hastalığın ciddiyetini belirlemede kullanılan objektif bir kriter olan Gensini skoru ile KİMK arasında anlamlı bir ilişki bulundu.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim