Yazar "Hakseven, Musluh" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aynı olguda yutulan iki yabancı cismin farklı migrasyonu(2014) Gül, Mesut; Çetinçakmak, Mehmet Güli; Hakseven, Musluh; Aliosmanoğlu, İbrahimYabancı cisim yutulması çocukluk çağında sık görülmekle birlikte her yaş grubunda görülebilir. Yutulan yabancı cisimlerin birçoğu herhangi bir sağlık problemine neden olmaksızın defekasyon yoluyla vücuttan atılır. Yabancı cismin barsağı perfore ederek karaciğere veya periton içine migrasyonu nadir görülür. Burada yanlışlıkla yutulan iki dikiş iğnesinin bağırsağı delerek karaciğer sol lob ve ince barsak mezenterine yerleştiği olgu sunulmuştur. Yirmi yaşında kadın hastada, 3 aydır olan karın ağrısı nedeniyle yapılan tetkiklerinde karın içinde yabancı cisim saptandı. 3 haftalık takip sonrasında şikayetleri devam eden hastaya laparotomi yapılarak her iki iğne tek seansta çıkartıldı. Yutulan yabancı cisimlerin gastrointestinal sistemi perfore ederek karın içinde farklı organlara yerleşebileceği her zaman akılda tutulmalıdır.Öğe Çocuk vericiden erişkine en bloc böbrek nakli: Olgu sunumu(2012) Kapan, Murat; Aliosmanoğlu, Çiğdem; Aliosmanoğlu, İbrahim; Hakseven, Musluh; Tekeş, Fırat; Gül, MesutBöbrek nakli son dönem böbrek yetmezliğinde en önemli tedavi seçeneklerinden biridir. Bekleme listelerinde- ki hasta sayısının artması nakil merkezlerinin marjinal donörleri kullanmasına itmiştir. En bloc böbrek nakli 1970’ten beri uygulanmasına rağmen, teknik komplikasyonlar, greft trombozu, hiperfiltrasyon hasarı kaygısı nedeniyle özellikle ülkemizde sınırlı kalmıştır. Bu çalışmadaki amacımız, özellikle ülkemizde çocuk vericiden erişkin alıcıya nadir olarak yapılan en bloc böbrek naklinin güncel tutulmasını sağlamaya çalışmaktır.Öğe Factors effective on morbidity and mortality in rectal injuries caused by penetrating and blunt traumas: a civilian experience(Drunpp-Sarajevo, 2012) Aliosmanoglu, Ibrahim; Gul, Mesut; Arikanoglu, Zulfu; Taskesen, Fatih; Uslukaya, Omer; Hakseven, MusluhPurpose: Our objective in this study is to establish the factors effecting morbidity and mortality in rectal injuries which occurred in civilian injuries. Methods: Fifty-two patients who had been hospitalized for rectal injuries are evaluated. Patients are arranged in two groups according to the etiology: Group I rectal injuries caused by penetrating traumas; Group II rectal injuries caused by blunt traumas. To determine the risk factors, demographic data of the patients are compared. Results: Group I consisted of 35 male and 2 female patients and average age was 27,5 +/- 7,5, while Group II consisted of 12 male and 3 female patients, and average age was 32,8 +/- 12,4 (p>0.05). Mean average of ISS was 10.1 +/- 10.1 in Group I and 19.4 +/- 12.1 in Group II (p=0.014). However, mean average of TRISS was 98.5 +/- 1.4 in Group I, and 96.4 +/- 3.5 in Group II; and the difference was statistically significant (p=0.011). Mortality numbers for the groups were 1 patient in Group I (2.7 %), 3 patients in Group II (20%), (p=0.034). Conclusions: Although rectal injuries are rarely seen in clinic, morbidity and mortality rates are high. So, being aware of the risk factors and developing a therapy plan, considering the patient is important for the success of therapy.Öğe İntestinal obstrüksiyona neden olan dev mezenterik hemanjioma; Olgu sunumu(2013) Aliosmanoğlu, İbrahim; Hakseven, Musluh; Tekeş, Fırat; Gül, Mesut; Büyükbayram, Hüseyin; Ülger, Burak VeliMezenterik hemangioma, nadir ve sıklıkla erken yaşlarda görülen benign bir lezyondur. Hastalar sıklıkla gastro-intestinal kanama ve obstrüksiyon bulgularıyla kliniğe başvururlar. Onsekiz yaşında intestinal obstrüksiyon bulgularıyla hastaneye başvuran, radyolojik görüntüleme ve histopatolojik değerlendirme sonucu mezenterik hemanjiom tanısı alan olgu, nadir görülmesi nedeniyle sunulmuştur.Öğe Migration of two swallowed foreign bodies to different locations in the same case(Aves, 2014) Gul, Mesut; Aliosmanoglu, Ibrahim; Hakseven, Musluh; Cetincakmak, Mehmet GuliForeign body ingestion can be seen at all ages, especially in childhood. Most swallowed foreign objects are disposed from the body without any health problems through defecation. It is rare that a foreign object perforates the intestine and migrates into the liver or peritoneum. In our case two unintentionally swallowed needles pierced the intestine and were located in the left lobe of the liver and small intestine mesentery. Foreign objects were detected in the abdomen of a 20-year-old female patient during examination performed for abdominal pain that lasted for three months. After a follow up period of three weeks the patient's complaints continued. She underwent laparotomy and both needles were removed in one session. It should be kept in mind that swallowed foreign objects can sometimes perforate the gastrointestinal system and may be located in different organs in the abdomen.Öğe Pediatric en bloc kidney transplantation to adult recipients: A case report(Aves, 2012) Aliosmanoglu, Ibrahim; Gul, Mesut; Kapan, Murat; Hakseven, Musluh; Aliosmanoglu, Cigdem; Tekes, FiratKidney transplant is one of the most important treatment options in terminal phase kidney failure. The increase of patient waiting lists has pushed transplant centers towards using marginal donors. Although en bloc kidney transplant has been applied since 1970, technical complications, graft thrombosis and the worry of hyperfiltration damage has kept it limited in our country. Our aim in this study is to keep the en bloc kidney transplant on the agenda, which is done rarely from a child donor to an adult receiver.Öğe Ratlarda oluşturulan deneysel yara modelinde yara iyileşmesi üzerine lokal sildenafil sitrat ve topikal dexpanthenol uygulamalarının karşılaştırılması(2015) Hakseven, MusluhGİRİŞ VE AMAÇ : Yara iyileşmesi cerrahide yüksek morbiditeye neden olabilen ciddi bir problemdir. Yara iyileştirmesini hızlandırmak, nekrozu veya iskemiyi önlemek için değişik farmakolojik ajanlar çalışılmış ve halen yaygın olarak çalışılmaya devam etmektedir. Bu farmakolojik ajanlardan biri de sildenafil sitrat olup, çeşitli yara iyileşmesi modellerinde kullanılmış, literatürde olumlu etkileri olduğu savunulmuştur. Topikal dexpanthenol hem yara bakımında hem de dermatolojik hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu çalışmamızda, ratlarda oluşturulan deneysel yara modelinde lokal sildenafil sitrat ve topikal dexpanthenol uygulamalarının etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. MATERYAL VE METOD: Çalışmada 200–250 gram arasında değişen 30 Adet Wistar Albino dişi rat kullanıldı. Hayvanlar üç gruba ayrıldı. Deney hayvanlarının anestezisini takiben sırt orta kesimlerine 2 cm uzunluğunda tam kat kalınlıkta deri defekti oluşturuldu. Yara pansumanında tüm hayvanların yaraları steril % 0.9 NaCl solüsyonu ile yıkandıktan sonra kontrol grubu olduğu gibi bırakılırken, irigasyon sonrası 2. gruba %5'lik Dexphantenol krem, 3. gruba % 10'luk sildenafil krem uygulandı. Ratlarda yara boyutları 3., 5., 7., 10., 14. ve 21. günlerde ölçülerek kaydedildi ve 21. gün tüm ratların sırt kısımlarından insizyon hattını içerecek şekilde tam kat deri çıkarılarak histolojik incelemeye alındı. BULGULAR: Tüm gruplara genel olarak bakıldığında makroskopik olarak günlere göre yara boyutlarında anlamlı küçülme olduğu görüldü, ancak gruplar arası günlere göre yara boyutlarındaki küçülme ve histopatolojik bulgular açısından istatiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. SONUÇ: Ratlarda oluşturulan deneysel yara modelinde yara iyileşmesi üzerine lokal sildenafil sitrat ve topikal dexpanthenol uygulamalarının sonuçları benzerdi. Anahtar Kelimeler; Yara iyileşmesi, sildenafil, dexpanthenol, rat.Öğe Sildenafil sitrat ve dekspantenolün yara iyileşmesi üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması: Deneysel çalışma(Süleyman Demirel Üniversitesi, 2022) Hakseven, Musluh; Kapan, Murat; Alabalık, Ulaş; Avşar, GökhanAmaç Yara iyileşmesi cerrahide yüksek morbiditeye neden olabilen ciddi bir problemdir. Yara iyileşmesini hızlandırmak, nekrozu veya iskemiyi önlemek için değişik farmakolojik ajanlar çalışılmış ve halen yaygın olarak çalışılmaya devam etmektedir. Yara iyileşmesinde klinik pratikte topikal dekspantenolün geniş kulanım alanları mevcuttur. Topikal dekspantenol hem yara bakımında hem de dermatolojik hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu çalışmamızda, ratlarda oluşturulan deneysel yara modelinde lokal sildenafil sitrat ve topikal dekspantenol uygulamalarının etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem Çalışmada 200–250 gram arasında değişen 30 Adet Wistar Albino dişi rat kullanıldı. Hayvanlar üç gruba ayrıldı. Deney hayvanlarının anestezisini takiben sırt orta kesimlerine 2 cm uzunluğunda tam kat kalınlıkta deri defekti oluşturuldu. Yara pansumanında tüm hayvanların yaraları steril % 0.9 NaCl solüsyonu ile yıkandıktan sonra kontrol grubu olduğu gibi bırakılırken, irigasyon sonrası 2. gruba %5’lik dekspantenol krem, 3. gruba % 10’luk sildenafil krem uygulandı. Ratlarda yara boyutları 3., 5., 7., 10., 14. ve 21. günlerde ölçülerek kaydedildi ve 21. gün tüm ratların sırt kısımlarından insizyon hattını içerecek şekilde tam kat deri çıkarılarak histolojik incelemeye alındı. Bulgular Tüm gruplara genel olarak bakıldığında günlere göre yara boyutlarındaki küçülme ve histopatolojik bulgular açısından istatiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Sonuç Sildenafil sitratın yara boyutunda önemli bir azalmaya yol açtığı için yara iyileşmesi için topikal bir krem olarak kullanılabileceğine inanıyoruz.