Yazar "Güneş, Şifa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ozon uygulaması, diyot lazer ışınlaması ve geleneksel kavite dezenfektanlarının mikrosızıntıya etkilerinin in-vitro koşullarda incelenmesi(2014) Güneş, ŞifaAmaç: Bu çalışmanın amacı ozon gazı uygulaması, lazer ışınlaması ve geleneksel kavite dezenfektanlarının mikrosızıntıya olan etkilerinin in vitro koşullarda değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem:Bu çalışmada yeni çekilmiş 90 adet insan 3.molar dişi kullanılmıştır. Çekim sonrasında, köklerin üzerindeki dokular bir kretuar yardımıyla uzaklaştırılıp dişler pomza ve politür fırçasıyla temizlendi. Dişler çalışmada kullanılacak güne kadar distile su içerisinde, oda sıcaklığında bekletildi. Bütün dişlerin bukkal yüzeylerine su soğutması altında silindirik elmas frezler (Diatech, SwissDental Instruments, Heerbrugg, İsviçre) yardımıyla standart sınıf V kaviteler hazırlandı. Her kavite mesio-distal genişliği 3mm, oklüzal-gingial genişliği 2mm ve derinliği 1,5mm olarak hazırlandı. Kavitenin mine kenarlarına 0,5-1mm genişliğinde bizotaj yapıldı. Daha sonra her grupta 15?er diş olacak şekilde dişler rastgele altı gruba ayrıldı. 1.grup: benzalkonyum klorür (Zefiran,Türkiye), 2.grup: klorheksidin glukonat (Ceraxidin-c, IMICRYL,Türkiye), 3.grup: sodyum hipoklorit (Vision,Türkiye), 4.grup: diyot lazer (smart 980-5,DEKA lazer, İtalya), 5.grup: ozon (Prozone,W&H,Avusturya) ve 6.grup: kontrol grubu olacak şekilde kavitelere uygulandı. Ardından sırasıyla kavitelere üretici firmanın önerileri doğrultusunda primer (Clearfil protect bond, Kuraray Medical Inc. Japonya) ve adeziv ajan (Clearfil protect bond, Kuraray Medical Inc. Japonya) uygulanıp, 10 sn süre ile LED (Light Emitting Diode-Elipar Free light, 3M ESPE, Almanya) ışık kaynağı kullanılarak polimerize edildi. Kavitelerde restoratif materyal olarak bir hibrit kompozit olan Clearfil AP-X (Kuraray Medical Inc, Japonya) kullanıldı, 20 sn süre ile LED (Light Emitting Diode-Elipar Freelight, 3M ESPE, Almanya) ışık kaynağı kullanılarak polimerize edildi. Bütün örnekler bitirme işlemi öncesinde 24 s süre ile 37 oC?deki etüvde (Nüve Incubator EN 500, Ankara, Türkiye) bekletildi. Örneklerin bitirme ve polisaj işlemleri, restorasyonların tamamlanmasından 24 s sonra su altında elmas bitirme frezleri (Diatech Coltene/Whaladent AG, İsviçre) ile yapıldı ve restorasyonlar alüminyum oksit kaplı disklerle (Sof-Lex, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) parlatıldı. Örnekler 24 s süre ile 37 ºC?deki etüvde (Nüve Incubator EN 500, Ankara, Türkiye) bekletildikten sonra 5 ± 2 ºC ve 55 ± 2 ºC arası ısı banyolarında 1.000 kez (30 sn bekleme zamanı) termal siklus işlemine tabi tutuldu. Daha sonra örneklerin kök uçları kompozit rezinle kapatıldı ve dişler iki kat aside dirençli tırnak cilası ile restorasyon sınırlarının 1 mm dışında kalacak şekilde kaplandı. Tüm örnekler % 0.5?lik bazik fuksin solüsyonuna daldırılarak 24 s 37oC de etüvde (Nüve Incubator EN 500, Ankara, Türkiye) bekletildi. Bu süre sonunda boyadan çıkartılan örneklerden alınan kesitler stereo mikroskop (Olympus SZ 40 SZ-X7, Olympus Corporation, Tokyo, Japonya ) altında x15 büyütmede incelenerek fotoğrafları alındı. Gingival ve okluzal mikrosızıntı dereceleri standart bir skala ile 0-4 arasında skorlandı. Her gruptan rastgele 1?er diş seçildi. Dişler iyon kaplama ünitesinde (BAL-TEC SCD 050 (Capovani Brothers Inc., Scotia, NY, ABD) Pt ile kaplandı. Daha sonra örneklerin rezin-diş sert dokusu arasındaki yüzeyin morfolojisi taramalı elektron mikroskobunda (Scanning Electron Microscope) (LEO EVO 40 (LEO Ltd., Cambridge, İngiltere) çeşitli büyütmelerde incelendi ve fotoğraflandı. Elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak Kruskal-Wallis testi ile değerlendirildi. Bulgular:Gruplar arasında yapılan incelemede hem oklüzal kenara ait hem de gingival kenara ait mikrosızıntı değerleri arasında anlamlı bir fark olmadığı görüldü (p>0.05). Oklüzal kenar için grupların mikrosızıntı değerleri karşılaştırıldığında en az sızıntı ozon grubunda saptanmıştır (p>0.05). Gingival kenarlar içinde en başarılı grup ozon grubu olarak bulunmuştur. Sonuç:Gruplar arasında istatistiksel olarak bir anlamlılık bulunmadı. Ancak gruplar arası ortalamalarda farklılıklar tespit edildi. En az mikrosızıntı ozon uygulanan grupta bulundu. En çok mikrosızıntı kontrol grubunda gözlendi.