Yazar "Güloğlu, Cafer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Abdominal kompartman sendromunda intestinal iskemi ve bakteriyel translokasyon(2000) Geyik, M. Faruk; Öztürk, Hayrettin; Güloğlu, Cafer; Aldemir, Mustafa; Orucu, Mehmet; Yağmur, YusufYaygın abdominal distansiyon, santral venöz basınçta artma, üriner output'ta azalma ve solunum sıkıntısı şeklinde ortaya çıkan Abdominal Kompartman Sendromu (AKS), post operatif intraabdominal hemoraji, komplike ciddi abdominal travma, visseral ödemin eşlik ettiği peritonit ve laparoskopik cerrahi gibi pek çok nedenlere bağlı gelişebilir. İntraabdominal basınç (İAB)'ın artmasının sistemik ve splanknik hemodinami üzerine etkileri açıklanmasına rağmen, bağırsak hipoperfüzyonunun sonuçları iyi bilinmemektedir. Bakteriyel translokasyon splanknik iskemiden sonra meydana gelmekte ve sonraları organ yetmezliğine katkıda bulunmaktadır. Bu çalışmada AKS'na bağlı intestinal iskemi ve bakteriyel translokasyonu araştırdık. 20 wistaralbina rat (235±20 gram) kullanıldı. Grup 1 (n= 10, kontrol)'de sadece orta hat insizyonla laparotomi yapıldı. Grup 2 (n=10)'de orta hat kesiden sonra karın içi basıncı 60 dakika süreyle 20 mmHg'de tutuldu ve artan İAB'ın ince bağırsak ve bakteriyel translokasyon üzerine etkileri araştırıldı. Bütün ratların ortalama arter basıncı (OAB) sıvı verilerek ayarlandı. 24 saat sonra karaciğer, dalak ve mezenterik lenf bezleri (MLB)'nin bir kısmı mezoyla beraber çıkarılarak bakteriyel translokasyonu araştırmak için kültüre ekildi. İnce bağırsak ve karaciğerin bir kısmı alınarak malondialdehid (MDA) seviyeleri ölçüldü. Son olarak ince bağırsağın bir kısmı, puanlama sistemi ile histopatolojik olarak değerlendirildi. İAB'ın 20 mmHg'de 60 dakika tutulması ile MLB'nde bakteriyel translokasyon meydana geldi (p<0.05). MDA seviyesi karaciğer ve ince bağırsakta kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0.05). Histolojik analizlerde 2.grupta ince bağırsak villüslerinin üst üçte birinde nekroz ve dökülme görülürken, 1. grupta normal histolojik bulgular saptandı. İAB'ın artması intestinal mukozal kan akımında azalmaya, ince bağırsakta histolojik değişikliklere, daha sonra da septik komplikasyonlara ve organ yetmezliğine neden olabilecek bakteriyel translokasyona neden olmaktadır.Öğe Acil servise başvuran multitravmalı olgularda, travma skorları ile AT-III, trombosit sayısı, APTT, PT ve fibrinojen düzeylerinin değerlendirilmesi(2000) Kara, İsmail Hamdi; Kiraz, Mehmet; Güloğlu, Cafer; Aldemir, Mustafa; Uğur, Mustafa; Yağmur, YusufBu prospektif çalışmada multitravmalı olgularda AT-III, trombosit sayısı, aPTT, PT ve fibrinojen gibi parametrelerin travmanın şiddeti ve travmadan sonra geçen süre içindeki etkilerinin araştırılması amaçlandı. Ocak 1998-Mart 1999 tarihleri arasında, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi İlk ve Acil Yardım Servisine başvuran 30 multitravmalı olgu değerlendirildi. Değerlendirmeye esas olacak testler için, kanlar, multitravmalı olguların acil birime başvuruları sırasında ve 3. günde venöz yoldan alındı. Olgular başvuru esnasında Injury Severity Score (ISS) ve Glasgow Coma Score (GCS) ile skorlanarak, 3 gruba ayrıldı: Grup I (n=8)-ISS >25 ve GCS <8 ağır multi travmalı ve ileri derecede kafa travmalı olgular, Grup II (n=8)- ISS >25 ve GCS>12 olan ağır multi travmalı ve hafif kafa travmalı olgular, Grup III (n=14)- ISS <25 ve GCS>12 olan hafif multi travmalı ve hafif kafa travmalı olgular. İstatistiksel analizler SPSS 6.0 bilgisayar programında yapıldı. Gruplara göre olguların hematolojik parametreleri karşılaştırılınca: ISS'nin yüksek olduğu grup II'de, AT-III düzeyi diğer gruplara göre daha düşüktü (p=0.007). Grup II'de AT-III düzeyinin 3.gün nisbeten yükseldiğini izledik. Ancak, AT-III düzeyi, diğer iki gruba göre yine de düşük değerlerde kalmıştır. Grupların AT-III değerleri; Grup I'de 0. gün 32.3±11.5 mg/dl, 3. gün 35±27.9 mg/dl; Grup II'de 0. gün 26.7±8.1 mg/dl, 3. gün 30.8±11.8 mg/dl; Grup III'de 0. gün 39.7±8.9 mg/dl, 3. gün 39.3±14.6 mg/dl şeklinde bulundu. Tüm gruplarda aPTT ve trombosit değişimleri anlamlı bulunmamıştır (P>0.05). Fakat PT, bütün olgularda 0. güne göre 3. gün düşmüştür (P=0.0006). Her üç grubun fibrinojen düzeyleri de normal sınırlarda olmasına rağmen; Grup II'de fibrinojen düzeyi, diğer iki gruba göre 0. günde daha yüksekti (p=0.02), 3. günde ise fark yoktu (p>0.05). Sonuç olarak, Acil Servise başvuran multitravmalı olgularda tromboemboli riskinin arttığı ve tedavinin de, bu durum göz önüne alınarak planlanması gerektiği kanısına varıldı.Öğe İlaçla özkıyım girişiminde bulunan ergen ve gençlerde depresif belirti farklılıkları(2003) Güloğlu, Cafer; Özen, ŞakirErgen ve gençlerde ilaçla özkıyım girişiminden önceki 3-4 gün içinde belirginleşen depresif belirtileri ve öne çıkan stres etkenlerini saptamak. Yöntem: Çalışma 2002 yılı içinde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Psikiyatri ve Acil Tıp Anabilim Dalları'nın işbirliğiyle yürütüldü. 15-19 yaşları arasındaki 50 kişi A grubunu, 20-30 yaşları arasındaki 50 kişi B grubunu oluşturdu. Veriler yarı-yapılandırılmış Bilgi Formu yardımıyla hasta ve hasta yakınlarıyla tek tek görüşülerek elde edildi. Sonuçlar: Yüz hastanın 78'i kadın, 73'ü bekardı, 83'ü il merkezinde oturmaktaydı, 6'sının bilinci kapalıydı, A grubunun yaş ortalaması 17.5±1.2; B grubunun yaş ortalaması 24.3±3.2 idi. A grubunun %40'ı, B grubunun %20'si 17-19 saatleri arasında ilaç almıştı. Aşırı üzüntülü hal çabuk ağlama A grubunda %36, B grubunda %78; aşırı sinirlilik A grubunda %52 B grubunda %70; kendini suçlama-değersiz olduğunu söyleme A grubunda %24 B grubunda %62 oranında saptandı. A grubunda aile içi sorunlar (%22), ruhsal hastalık (%20), okul sorunları (%16) öne çıkan stres etkenleriyken; B grubunda ruhsal hastalık (%34), aile içi sorunlar (%28), bedensel hastalık (%26), sorunlu duygusal ilişki (%20) öne çıkan stres etkenleriydi. Tartışma: Aşırı üzüntülü hal ve aşırı sinirlilik ilaçla özkıyım girişimi öncesi evrede her iki grupta öne çıkan belirtilerdir. A grubunun özkıyım girişimleri genellikle stres faktörlerine ani tepki verme ve çevreye mesaj sunma nitelikleri taşımaktadır, B grubunda depresif yakınmalar ve psikosomatik özellikler gösteren fiziksel hastalıklar daha yoğun görülmektedir. Özkıyım girişimlerinin önlenmesi için yaş dönemlerine özgü sorunların bilinmesi ve belirtilere dikkat edilmesi yararlı sonuçlar doğuracaktır.Öğe Künt multitravma hastalarında acil gözlem ve hastaneye yatışın gerekliliği ile mortaliteyi etkileyen faktörler(2010) Altuncı, Yusuf Ali; Üstündağ, Mehmet; Aldemir, Mustafa; Orak, Murat; Güloğlu, CaferAmaç: Günümüzde travma, sosyoekonomik gelişmişliğe bakmaksızın her ülkede temel halk sağlığı problemlerinden biridir. Amacımız künt multi travma yaralanma mekanizmaları ile başvuran hastalarımızın acil servis gözlem odası veya hastaneye yattıktan sonra yapılan takiplerinin gözden geçirilmesi, yatış gereksinimine ve mortaliteye etki eden faktörlerin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda Ocak 2006 ile Ocak 2008 tarihleri arasında yüksekten düşme, araç içi ve araç dışı trafik kazası, iş kazası, darp gibi künt multi travma nedeniyle Dicle Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine başvuran, medikal kayıtlarına ulaşılabilen ve belirtilen kriterleri tam olarak bulunan 15 yaş üstü 226 hastaya ait veri geriye dönük olarak analiz edildi. Hastalar acil serviste gözlenenler (n=105) ve hastaneye yatırılanlar (n=121) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 226 hastanın %71.7’si (n=162) erkek, %28.3’ü (n=64) kadındı. Travmaya maruz kalan 226 hastanın 19’u (%8.4) ex oldu. Ortalama yaş tüm hastalar için 35.9±15.882 (15-94) idi. Acil serviste yapılan kan transfüzyonunun hastaneye yatışta anlamlı olduğu görüldü (p=0.00). Hastanın acil gözlem ya da hastanede yatış karşılaştırmalarında alanin transaminaz, aspartat tarnsaminaz, hematokrit ve beyaz küre değerlerinin kullanılabilirliği istatistiksel olarak belirleyici olmuştur (p<0.05). Travma skorları dikkate alındığında yüksek yaralanma ciddiyet skoru (ISS) ve kısaltılmış yaralanma skoru (AIS) skorunun kullanılabilirliği grup 2 lehinedir (p<0.05). Sonuç: Multivarite analizde künt multi travmalı hastalarda yüksek beyaz küre değeri (OR=1.0, CI=1.00+1.00, P<0,01), yüksek AIS skoru (OR=4.17, CI=2.34+7.43, P=0,00) ve kan transfüzyonu ihtiyacı (OR=0.042, CI=0.005+0.33, P<0,01) hastaneye yatış üzerine etkili faktörler olarak bulundu.