Yazar "Fidaner, Caner" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ORGANIZING EARLY DIAGNOSIS AND SCREENING PROGRAMS FOR BREAST CANCER IN TURKEY The report of Breast Cancer Early Detection and Screening Sub-Committee, National Cancer Advisory Board, The Ministry of Health of Turkey(Aves, 2009) Ozmen, Vahit; Fidaner, Caner; Aksaz, Erol; Bayol, Umit; Dede, Ismet; Goker, Erdem; Gulluoglu, Bahadir M.Background: Breast cancer is the most commonly seen and cause of cancer deaths in women in most of the developed and developing countries. Breast cancer awareness and organized population based screening programmes have resulted in early diagnosis, reduction in mortality, and breastconserving surgery. Therefore, body image of women suffered from breast cancer has been protected, and overall survival rate has increased. Eighty-four KETEM's (Cancer Early Detection and Screening Center) in 81 provinces in Turkey has been founded by Cancer Control Department of The Ministry of Health of Turkey. Opportunistic screening has been performed in these centers; however there are no available data regarding the effect of opportunistic screening on breast cancer mortality. Population based organized screening programmes should be implemented to reach this aim. Aim: The aim is to organize national early diagnosis and screening programs consistent with the conditions of country, that are necessary for early diagnosis and treatment of breast cancer which is the most frequently seen female cancer with gradually increasing incidence in our country. Methods: National Cancer Advisory Board, Breast Cancer Early Detection and Screening Sub-Committee organized three meetings in Ankara in 2008. In addition to those three-day workshops, a fourth one was performed in January 22-24, 2009 to provide reports from those studies. In these meetings, expert panelists selected by The Ministry of Health, National Cancer Advisory Board, and National Federation of Breast Societies shared their experiences and knowledge on early detection and screening of breast cancer in Turkey. Two representatives from the World Health Organization also attended to the third meeting. During those meetings, targets and strategies for early detection and screening for breast cancer had been evaluated. Possible barriers to screening, their eliminations, methods of follow up the prepared programme step by step had also been discussed. Results: To reach the success with early detection and screening programs is not possible without community awareness about the importance of early detection and especially high-level awareness of the target population. For this reason, education of women and increasing breast cancer awareness should be the first step. Health care providers (physicians, nurses, midwives etc.) and their administrators (health administrators, chief of staff in hospital etc.) should also be trained and included in those programs. A realistic budget for screening projects should be prepared and carried out. There should be a high-level coordination and a comprehensive organization among study groups, screening centers, and institutions. Social, cultural, and other possible regional barriers against the implementation of projects should be explored and eliminated. Activities, performance status and available data should be controlled, evaluated and published periodically. Targets, strategies, activities, criteria relationships with other related organizations should be re-evaluated, and performance should be monitored regularly. Conclusions: Organizing and implementing breast cancer early detection and screening programmes could be possible only with comprehensive, planned in details, and well determined studies. Resources should be used carefully and timely whenever necessary. As a result of this, downstaging of breast cancer and reduction in mortality rate in community could be possible.Öğe Türkiye’de meme kanseri erken tanı ve tarama programlarının hazırlanması “Sağlık Bakanlığı meme kanseri erken tanı ve tarama alt kurulu raporu”*(2009) Zengin, Nurullah; Işıkdoğan, Abdurrahman; Göker, Erdem; Özmen, Vahit; Fidaner, Caner; Utkan, Zafer; Güllüoğlu, Bahadır M.Giriş: Meme kanseri gerek gelişmiş gerek ise gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda, en sık görülen kadın kanseri ve kadınlarda en sık kanserden ölüm nedenidir. Toplumda meme kanseri farkındalığı oluşturmak ve toplum tabanlı organize tarama programları uygulamak, meme kanserinde erken tanıyı sağlayarak mortaliteyi azaltmakta ve memenin korunma şansını vermektedir. Bu şekilde, kadınlar vücut imaj bütünlüğü korunarak uzun süreli sağlıklı yaşamaktadırlar. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı tarafından 81 ilde kurulmuş olan 84 kanser erken tanı ve tarama merkezinde fırsatçı kanser taramaları yapılmaktadır. Ancak, fırsatçı taramanın meme kanseri mortalitesi üzerine etkisi henüz bilinmemektedir. Bu amaca ulaşmak için, toplum tabanlı organize tarama programlarının uygulanması gerekir.Amaç: Ülkemizde en sık görülen ve sıklığı giderek artan meme kanserinin erken tanısı ve tedavi için gerekli olan ülke koşullarına uygun ulusal erken tanı ve tarama programlarının hazırlanması amaç edilmiştir.Yöntemler: Sağlık Bakanlığı Ulusal Kanser Danışma Kurulu Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Alt Kurulu, Türkiye'de Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Programlarını hazırlamak için Ankara'da 2008 yılında toplam üç çalıştay düzenlemiştir. Bunlara ek olarak 22-24 Ocak 2009 tarihinde Ankara'da dördüncü toplantı yapılmış ve bir rapor hazırlanmıştır. Bu çalıştaylara, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi, Ulusal Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Alt Kurulu ve Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu tarafından belirlenen meme kanserinin erken tanı ve tedavisi konusunda uzman bilim adamları katılmıştır. Ayrıca üçüncü çalıştayda Dünya Sağlık Örgütünden iki temsilci bulunmuştur. Öncelikle meme kanserinin erken tanısı için hedefler, stratejiler belirlenmiş, olası engeller ve bunların ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler ve izlem yöntemleri ortaya konulmuştur.Bulgular: Erken tanının önemi toplum ve özellikle hedef kitle tarafından bilinmedikçe, erken tanı ve tarama programlarının başarılı olması mümkün değildir. Bu nedenle, kadınların eğitimi ve bunlarda kanser farkındalığının oluşturulması ilk basamak olmalıdır. Topluma sağlık hizmeti veren elemanların (doktor, hemşire, ebe vs.) ve bunları yöneten idarecilerin (Sağlık Müdürü, Başhekim, vs.) kanser, erken tanı ve tarama programları konusunda eğitilmesi ve uygulama içerisine alınması da şarttır. Bu projelerin uygulanmasında gerçek bir bütçe oluşturulması ve uygulanması, uygulamayı yapacak olan kurum ve kuruluşlar arasında uyumlu bir çalışmanın sağlanması gerekir. Projelerin gerçekleştirilmesini önleyecek sosyal, kültürel ve diğer bölgesel faktörler ortaya konulmalı ve bunlarla mücadele edilmelidir. Uygulamalar, belirli aralıklarla kontrol edilmeli, elde edilecek veriler değerlendirilmeli ve düzenli olarak yayımlanmalıdır. Hazırlanan tablolarda, hedefler, stratejiler, aktiviteler, ilgili kuruluşlar, olası engeller ve ilerleme göstergeleri belirlenmiştir.Sonuçlar: Meme kanseri erken tanı ve tarama programının hazırlanması ve başarılı bir şekilde uygulanması, ciddi, planlı ve organize bir çalışma, ayrılan kaynakların yerinde ve zamanında kullanılması ile mümkün olabilecektir. Bunun sonucu olarak, tanı sırasında kanser evresinde küçülme ve mortalitede azalma mümkün olacaktır.