Yazar "Elçi, Serhat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 6 aydan büyük kalça displazili olgularda abdüksiyon ortezi ile kapalı redüksiyon tedavilerinin karşılaştırılması(Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2021) Elçi, Serhat; Özkul, EminAmaç: Altı aydan büyük kalça displazili hastalarda abdüksiyon ortezleri, kapalı redüksiyon ve alçılama teknikleri ve açık redüksyiondan oluşan çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Bu çalışmada rijit abduksiyon ortezi uygulanan hastalar ile anastezi altında kapalı redüksiyon ve pelvipedal alçı yapılan hastaların sonuçlarını karşılaştırdık. Materyal ve Metod: GKD nedeniyle 2015-2020 yılları arasında rijit abduksiyon ortezi ile ameliyathane şartlarında kapalı redüksiyon pelvipedal alçılama yaptığımız hastaların verileri geriye dönük tarandı. Yaşı 6 aydan büyük olan ve takip süresi en az 6 ay olan, abdüksiyon ortezi grubunda 4'ü erkek, 35'i kadın 39 hastanın 63 kalçası; kapalı redüksiyon grubunda ise 4'ü erkek 37'si kadın 42 hastanın 63 kalçası çalışmaya dahil edildi. Tedavi başlandığında abdüksiyon ortezi gurubunda hastaların ortalama yaşları 8.66 ay, kapalı redüksiyon grubunda 9.68 ay idi. Hastaların tedavi öncesi ve sonrasındaki kontrollerde radyolojik değerlendirmeleri için Tönnis'in tanımlanmış olduğu yer degiştirme derecesi, Hilgenreiner metodu ile asetabular indeks ölçümü yapıldı. Hastalar AVN, cilt problemleri gibi tedavi komplikasyonları açısından değerlendirildi. Bulgular: Kapalı redüksiyon yapılmış olan hasta grubunda 63 kalçanın 39'u Tönnis tip 1 ve 24'ü Tönnis tip 2 olarak değerlendirildi. Rijit abdüksiyon ortezi tedavisi başlanmış olan 63 kalçanın ise tedavi öncesi 49'u Tönnis tip 1, 14'ü Tönnis tip 2 olarak değerlendirildi. 3 aylık tedavi sonrasında kapalı redüksiyon grubunda, tedavi öncesi Tönnis tip 2 olan 24 hastanın 23'ünün, Tönnis tip 1'e döndüğü görüldü. Rijit abdüksiyon ortezi grubunda ise tedavi öncesi Tönnis tip 2 olan 14 hastanın 11'inin Tönnis tip 1'e döndüğü görüldü. Bu iki yöntemin Tönnis tip 2 hastalardaki başarısı karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı fark bulunamadı.(p>0.05) Kapalı redüksiyon tedavisi uygulanmış olan 39 Tönnis tip 1 hastanın tedavi öncesi ortalama asetabüler index değeri 29.87 idi. Bu hastaların, tedavinin 3.ayında ortalama asetabüler index değeri 26.08 ve 6.ayındaki ortalama asetabüler index değerleri ise 24.21 4 olarak hesaplandı. Rijid abdüksiyon ortezi tedavisi alan grupta ise 49 Tönnis tip 1 hastanın tedavi öncesi ortalama asetabüler index değeri 29.20 iken, tedavinin 3.ayında bu değer 25.33 ve tedavinin 6.ayında 23.41 olarak hesaplandı. İki tedavi yöntemi istatistiksel olarak karşılaştırıldığında, asetabüler indexi düşürme başarısı açısından anlamlı fark bulunamadı. (p>0.05) Sonuç: 6 aydan büyük Tönnis tip 1 kalçası mevcut olan hastalarda kontsantrik redüksiyon elde etme ve asetabüler indexi düşürme açısından rijit abdüksiyon ortezi, kapalı redüksiyon pelvipedal alçılama kadar başarılıdır. Bu hasta grubunda, anestezi gerektirmemesi, daha ucuz ve ulaşılabilir olması, kullanım kolaylığı sebebiyle rijit abdüksiyon ortezi tercih edilebilir. Tönnis tip 2 kalçalarda ise her ne kadar istatistiksel olarak fark gösterilememiş olsa da, kapalı redüksiyon pelvipedal alçılama yöntemi daha başarılıdır. Bu hastalarda rijit abdüksiyon ortezi denenebilir ancak hastalar yakın takip edilmeli ve tedavi başarısızlığı açısından uyanık olunmalıdır.Öğe The effect of low magnitude high frequency vibration on bone healing by clamp method in nonunion tibial fractures(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2022) Çelik, Ferhat; Bilgin, Hakkı Murat; Akkoç, Hasan; Özkul, Emin; Gem, Mehmet; Özerdem, Mehmet Siraç; Karıksız, Mesut; Erdem, Mustafa; Elçi, SerhatIntroduction: This study aimed to investigate the clinical effect of Low Magnitude High Frequency Vibration (LMHFV) on nonunion tibial fractures, noninvasively. Methods: The Experimental (n=5) and control (n=5) groups were age-matched and pooled based on the Nonunion Tibia Score System (NUSS) (p>0.05). LMHFV (0.35g, 50 Hz, 20 minutes x 4/day) was applied to the experimental group for three months by a mechanical stimulator that we developed using a ‘clamp method’. The control group was followed during three months without any application other than routine treatment. The results were evaluated using the Radiographic Union Score for Tibial Fractures (RUST) and American Orthopedics Foot and Ankle Score (AOFAS). No statistically significant difference was observed between the groups at the beginning and in the end of the 3- month application for RUST and AOFAS scores (p>0.05). Results: Pain and function assessment, at the beginning and end of the study, as a part of The AOFAS scorewere not statistically different (p>0.05) in the control group. However, increases in pain and function AOFAS scores were statistically significant in the experimental group at the end of the 3- month application (p<0.034 and p<0.043, respectively). Conclusion: In this study, LMHFV contributed to the pain and function parameters of AOFAS in the experimental group; however, there was no significant difference between the groups in terms of total RUST and AOFAS scores.