Yazar "Deniz, Zelal Taş" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe CT-guided lung biopsy: diagnostic accuracy and complication rates of biopsy techniques(Marmara University, 2022) Deniz, Muhammed Akif; Çakır, Çağlayan; Kılınç, Fatih; Kurt, Osman; Deniz, Zelal TaşObjective: We aimed to evaluate the diagnostic accuracy and complication rates of computed tomography (CT)-guided core needle biopsy and fine needle aspiration biopsy (FNAB). Materials and Methods: Patients who underwent CT-guided lung mass biopsy were included. The patients were evaluated in terms of age, gender, lesion diameter, lesion localization, depth of the mass, type of biopsy procedure (core needle biopsies and FNAB). Results: The accuracy rate of FNAB in diagnostic material was found to be 100% in terms of benign, malignant and all lesions. The specificity and sensitivity of FNAB was found to be 100%. The diagnostic accuracy rate of core needle biopsy was found to be 70% in benign lesions, 100% in malignant lesions. The specificity of core needle biopsy was 90% and sensitivity 100%. There was no statistically significant difference between the two biopsy techniques in terms of complications. Conclusion: In conclusion, we found that the diagnostic rates of FNAB and core needle biopsy were close in malignant lesions, the diagnostic rate of core needle biopsy was higher in benign lesions, and there was no difference in terms of complications in both biopsy techniques.Öğe Effectiveness of sonoelastography and diffusion MRI ADC value in discriminating between malignant and benign lesions of the breast(Yerküre Tanıtım & Yayıncılık Hizmetleri A.Ş., 2020) Maçin, Sultan; Deniz, Muhammed Akif; Bükte, Yaşar; Deniz, Zelal Taş; Sarıca, Özgür; Oysu, Aslıhan SemizObjective: We aimed to evaluate the diagnostic value and comparison of sonoelastography and diffusion-weighted magnetic resonance imaging in differentiation of benign and malignant breast masses. Method: Forty-five patients who were referred to our Radiology Department for the biopsy of a known breast mass following a breast MRI were evaluated by sonoelastography using a 5-scaled Tsukuba scoring system and measurements of ADC values on diffusion weighted MRIs. Contribution of the Tsukuba scores and ADC values of the masses to the conventional methods were evaluated. Results: Histopathological results of all masses with Tsukuba scores 1 and 2 were evaluated as benign. Histopathological results of 37.5% of patients with a Tsukuba score of 3 were found to be benign and 62.5% of the patients were found to be malignant. Histopathologically 80% of the patients with a Tsukuba score of 4 were evaluated to have malignant, while all (100 %) of the patients with a Tsukuba score of 5 were considered to have malignant disease. Statistically significant correlation was found between the histopathological results and Tsukuba scoring system (p<0.05). Sonoelastographic sensitivity, specificity, positive, and negative predictive values were 83.3%, 96.3%, 93.7% and 89.6%, respectively in the patients with Tsukuba scores of 4 and 5. The mean ADC values of histopathologically proven malignant, and benign masses were 0.95±0.17x10-3 mm2 /sec and 1.37±0.16x10-3 mm2 / sec, respectively. The mean ADC value of histopathologically proven malignant masses was significantly lower than histopathologically proven benign masses (p<0.01). At sonoelastographic evaluation, one false-positive and 5 false-negative results were found. Three out of 4 false-negative results were diagnosed correctly using ADC values. False-negativity was detected in one lesion diagnosed based on both sonoelastographic results, and ADC values. Conclusion: We think solely sonoelastography or ADC evaluations are inadequate, however, can be used in differentiation of benign and malignant breast masses.Öğe Erişkinlerde invajinasyonların çok kesitli bilgisayarlı tomografi İle değerlendirilmesi(Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2020) Deniz, Muhammed Akif; Deniz, Zelal TaşAmaç: Bu çalışmanın amacı erişkinlerde karın ağrısı sebeplerinden biri olan invajinasyon olgularının bilgisayarlıtomografi (BT) görüntüleme özelliklerini ve etyolojik nedenlerini sunmak ve böylece invajinasyonun tanınabilirliğinivurgulamaktır.Materyal ve Metod: Çalışmamızda Ocak 2010-Temmuz 2019 tarihleri arasında kliniğimize karın ağrısı nedeniylebaşvurmuş ve intravenöz kontrastlı batın BT’de invajinasyon tanısı almış hastaların görüntüleri retrospektif olarakincelenmiştir. Hastalar; yaş ve cinsiyet, invajinasyon düzeyi, invaje segment uzunluğu, invajinasyon sebepleriaçısından değerlendirildi.Bulgular: Çalışmamızda 23 (%52) ü erkek, 21 (%48) i kadın olmak üzere toplam 44 hastanın kontrastlı batın BTsi incelendi. Hastaların yaş ortalaması 39,1 (18-78) yıl idi. İnvajinasyon 8 (%18) hastada kolon; 35 (%79) hastadaince bağırsak, 1 hastada (%2) ileokolik yerleşimliydi. Kolon invajinasyonlarında en sık neden (%62,5) malignite,ince bağırsak invajinasyonlarında en sık neden (%48,5) benign bir patoloji idi. Çalışmamızdaki bütün hastalardeğerlendirildiğinde 10 hastada (%23) malign bir patoloji, 20 hastada (%45) benign bir patoloji izlenmiş olup 14hastada (%32) etyolojik faktör bulunamamış ve idiyopatik olarak kabul edilmiştir.İnvaje segment uzunluğuna bakıldığında kolon anslarında ortalama 5 (2-20 cm) cm; ince bağırsak segmentlerindeortalama 3,6 cm (1-13 cm) idi. Kolon anslarında nispeten daha uzun segment etkilenmişti.Sonuç: Çalışmamızda invajinasyonların %18 i kolon, %79 u ince bağırsak yerleşimliydi. Toplam %68 olgudaetyolojide malign veya benign bir patoloji mevcuttu. Bilgisayarlı tomografi erişkinlerde karın ağrısının bir sebebiolan invajinasyonların tanısını kolaylaştırmakta ve etyolojik nedeni büyük oranda saptayabilmektedir.Öğe Perkütan tedavi edilmiş karaciğer kist hidatik olgularının retrospektif değerlendirilmesi(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2020) Deniz, Muhammed Akif; Deniz, Zelal Taş; Hattapoğlu, Salih; Çetinçakmak, Mehmet GüliGiriş: Amacımız perkütan tedavi edilen karaciğer kisthidatik olgularını değerlendirmek, tedavi etkinliğini,komplikasyon oranını ve tedaviye yanıt vermemişhastalarda başarısızlık nedenlerini araştırmaktır.Materyal ve Metod: Çalışmamız retrospektif bir çalışmaolup girişimsel radyoloji birimimizde Ocak 2012- Kasım2018 tarihleri arasında perkütan tedavi uygulanmış vetedavi sonrası takibi kendi kliniğimizce yapılmış hastalarçalışmaya dahil edilmiştir.Hastalar yaş, cinsiyet, karaciğerde kistin yerleşimlokalizasyonu, işlem yapılan kist sayısı, kist tipleri ve kistboyutu açısından değerlendirilmiştir. Başarısız işlemkriterlerimiz; septasyon-kalsifikasyon izlenmeksizin kistboyutunda artış, kist evresinde değişiklik olmaması,ekstravazasyon ve nüks varlığıdır.Bulgular: Çalışmamızda yaş aralığı 4-72 arasında değişen38’i (%36,5) erkek, 66’sı (%63,5) kadın olmak üzeretoplam 104 hastaya 119 işlem yapılmıştır. Perkütan tedaviyapılan kistlerin boyutları 4-16 cm arası olup ortalamaçap 7,8 cm idi. Kistlerin 92’si (%77) tip 1, 25’i (%21) tip2 ve 2’si (%1,6) tip 3 kist hidatik ile uyumluydu. Yapılan101 işlem (%85) başarılı olup; 18 işlem (%15) başarılıolmadı. Başarılı olmayan işlemlerin 5’inde (%28) safrakaçağı, 2’sinde (%11) ekstravazasyon, 3’ünde (%17)yetersiz medikal tedavi ve 8’inde (% 44) nüks mevcuttu.Sonuç: Kist hidatik olgularında perkütan tedavi aynıseansta birden çok kiste uygulanabilen, komplikasyonoranı düşük oldukça etkili bir yöntemdir.