Yazar "Demir, Nihat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Efficiency of topical rifampin on infection in open neural tube defects: a randomized controlled trial(Taylor & Francis Ltd, 2021) Deger, Ibrahim; Basaranoglu, Murat; Demir, Nihat; Aycan, Abdurrahman; Tuncer, OguzObjectives Neural tube defects are the second most common congenital malformation in humans. Despite significant decreases in neural tube defects and related mortality and morbidity with recent developments, infections remain an important problem. Research on the role of topical therapy for managing neural tube defects and associated infections in the neonatal period has been limited. This randomized controlled trial aimed to investigate the efficiency of topical Rifampin on infection control in paraplegic newborns with open neural tube defects. Methods Thirty-seven patients who underwent an operation for neural tube defects were included. Topical Rifampin and cefotaxime were administered to 19 patients constituting the case group and local saline and cefotaxime were administered to a control group. Patients were examined for ventriculoperitoneal shunt infection/dysfunction, surgical site infection, urinary tract infection, and sepsis. Results None of the patients using topical rifampin had ventriculoperitoneal shunt infection/dysfunction, surgical site infection, urinary tract infection, or sepsis. In the control group, ventriculoperitoneal shunt infection/dysfunction was found in 4 (22.2%) cases, surgical site infection in 3 (27.7%), urinary tract infection in 3 (27.7%), and sepsis in 5 (27.7%), with statistically significant differences between the groups (p = 0.01, p = 0.032, p = 0.032, and p = 0.002, respectively). No local or systemic side effect was observed regarding rifampin use. Conclusion Topical Rifampin is effective in minimizing complications like sepsis, surgical site infection, urinary tract infection, and ventriculoperitoneal shunt infection due to neural tube defect operations. Further research with larger numbers of cases is needed to implement this practice routinely.Öğe Respiratuvar distres sendromlu preterm bebeklerde sürfaktan uygulanmasında LISA ve INSURE yöntemlerinin karşılaştırılması(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2021) Aydın, Neşet; Değer, İbrahim; Başaranoğlu, Murat; Demir, Nihat; Tuncer, OğuzAmaç: Bu çalıs ma, respiratuvar distres sendromu tanısıyla sürfaktan tedavisi uygulanan prematüre bebeklerde, invaziv (entübasyon tüpü) ve daha az invaziv (ince kateter) yöntemlerle sürfaktan uygulanmasının kars ılas tırılması amacıyla yapıldı. Gereç ve yöntem: Yenidog an Yog un Bakım ünitesinde yatan; dog um haftası 32. gebelik haftası ve/veya altında olan ve sürfaktan tedavisi verilmesi gereken bebekler çalıs maya alındı. Respiratuvar distres sendromu için sürfaktan replasmanı gereken 60 olgu çalışmaya alındı. Tüm olgulara poractant alfa (200 mg/kg/doz) verildi. Olgular, LISA (Daha az invaziv sürfaktan uygulaması) ve INSURE (Entübasyon, Sürfaktan uygulaması ve Ekstübasyon) grubu olacak şekilde randomize edildi. Bulgular: Sürfaktan verilis i sırasında INSURE grubundaki hastaların %90’ında, LISA grubundaki hastaların ise %63.3’ünde komplikasyon gözlenmedi. LISA grubunda ilk 72 saatte entübasyon ihtiyacının istatistiksel olarak anlamlı oranda daha düşük olduğu saptandı. Mekanik ventilasyon ihtiyacının ve ölüm oranlarının INSURE grubunda daha yüksek olduğu saptandı. Tekrarlayan sürfaktan ihtiyacı açısından gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmadı. Gruplar arasında Respiratuvar distres sendromu komplikasyonları (Nekrotizan enterokolit, İntrakraniyal kanama, Prematüre retinopatisi, Bronkopulmoner displazi) yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı. Sonuç: Sürfaktan replasman tedavisinde her iki yöntem de uygulanabilir ancak ince kateter ile sürfaktan tedavisi sırasında desatürasyon daha sık görülmektedir. Kateter yönteminin uygulama zorlukları yöntemin dezavantajlarıdır. Fakat entübasyon ve pozitif basınçlı ventilasyon gerektirmemesi, mekanik ventilasyon destek ihtiyacının ve mekanik ventilasyonda kalış süresinin daha az olması nedeniyle INSURE yöntemine göre daha başarılı görünmektedir.