Yazar "Cengiz, Hamza" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of Biomarkers in Patients with Sepsis Diagnosis in Pediatric Intensive Care Unit(Kemal Türker ULUTAŞ, 2021) Cengiz, Hamza; Yılmaz, Kamil; Pirinççioğlu, Ayfer Gözü; Kan, AhmetIntroduction: Sepsis is one of the leading causes of mortality and morbidity in intensive care units. In this study, we aimed to investigate the etiological cause, focus of infection, culture sample results, and inflammatory markers among patients treated for sepsis at pediatric intensive care units (PICUs). Materials and Methods: We retrospectively reviewed the medical records of 70 patients aged 1 month to 18 years who were treated for sepsis at PICU between January 2014 and May 2019. Results: The median age of the patients was 37 months. The most common underlying etiology was respiratory failure (70%). The most common site of infection causing sepsis was the respiratory system (n:40, 57%). The most commonly isolated agents were Proteus mirabilis and Acinetobacter baumannii. Whereas C reactive protein (CRP) was normal at the time of the diagnosis of sepsis in 28.5% (n=20) of the patients, procalcitonin (PCT) was elevated in all of them. A comparison of the laboratory parameters in the first 24 hours after the diagnosis of sepsis and at the end of the treatment revealed a significant difference between White blood cell (WBC) count, neutrophil-lymphocyte ratio (NLR), the levels of C reactive protein (CRP) and Procalcitonin (p<0.05). In addition, positive correlations were detected between NLR, CRP and PCT (p=0.036, p=0.012/ r=0.251, r:0.299, respectively). Conclusion: We believe that PCT, CRP, and NLR can be used as biomarkers for monitoring patients with sepsis.Öğe Yoğun bakımda sepsis nedeniyle takip edilmekte olan hastalarda prokalsitonin, c reaktif protein, nötrofil/lenfosit oranı, platelet/platelet oranı, PRO BNP ve periferik yayma bulgularının değerlendirilmesi(Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2019) Cengiz, Hamza; Yılmaz, KamilGiriş ve Amaç: Sepsis yoğun bakımlarda mortalite ve morbiditenin önemli nedenlerindendir. Çalışmamızda Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne 2014-2019 yılları arasında başvurmuş olan Çocuk yoğun bakım Ünitelerinde sepsis tanısı ile takibi yapılmış hastalarla kontrol bireyleri arasında yaş ve cinsiyet gibi demografik özelliklerin, CRP, prokalsitonin, Nötrofil lenfosit oranı, Platelet lenfosit oranı, pro-BNP, periferik yayma bulgularının ve gerekçe ve yöntemde belirtilen birtakım laboratuvar parametrelerinin incelenmesi ve aralarında ilişki olup olmadığının araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Retropektif ve tek merkezli olarak yürüttüğümüz bu çalışmaya, Ocak 2014 ile Mayıs 2019 tarihleri arasında etik kurul onayı alınarak Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalı, Çocuk Yoğun Bakım Ünitelerinde takip edilmiş 0-18 yaş arası, sepsis tanısı almış 70 hasta ve herhangi bir hastalık tespit edilmemiş 0-18 yaş arası 70 kontrol bireyi yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet gibi demografik özellikleri ve laboratuar parametreleri retrospektif olarak hasta dosyaları ve hastanemize ait kayıtlardan elde edildi. Sepsis tanısı koyarken Amerikan yoğun bakım derneğinin ve Çocuk Acil ve Yoğun bakım derneğinin klavuzlarındaki kriterler baz alındı; yaşa göre lökosit sayısı yüksek veya düşük olan, vucut ısısı 38.5 santigrat derecenin üstünde veya 36,0 santigrat derecenin altında olan, periferik yaymada %10 dan fazla olgunlaşmamış nötrofil tespit edilen, herhangi bir uyaran veya ilaç kullanımından bağımsız yaşa göre normal sınırların 2 SD üzerinde taşikardi, takipnesi ve ilaç kullanımı veya vagal uyarıdan bağımsız bradikardisi olan hastalar dahil edildi. C-reaktif protein, Prokalsitonin, Pro-BNP, Nötrofil lenfosit oranı, Platelet lenfosit oranı ve diğer laboratuar parametleri hastanemiz laboratuarlarında çalışılmıştır. Periferik yayma örnekleri hasta grubunda ilk başvuru anında ve tedavi sonrası dönemde hastanemizde alınmış olup uygun boyalarla boyanıp değerlendirilmiştir. Bulgular: Sepsis tanısıyla takip edilen 70 hastanın 36'sı (% 51.4) erkek, 34'ü (% 48,6) kız ve 70 kontrol grubu bireyin 36'sı (% 51.4) erkek, 34'ü (% 48,6) kızdı. Cinsiyete göre iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Yetmiş kişilik hasta grubunun yaş ortamalası 37,5 ± 37,9 ay, Yetmiş kontrol grubu bireyin yaş ortalaması 41,0 ± 34,9 ay olarak saptandı ve iki grup arasında yaş açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Hasta grubunda, kontrol bireylerine göre CRP, PCT, pro-BNP, ortalama lökosit ve Nötrofil/Lenfosit oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulundu. Hasta grubunda ilk başvuru anı ve tedavi sonrası dönem arasında glukoz değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu fakat bu durumun stres hiperglisemisine bağlı glukoz yüksekliğinden kaynaklandığı düşünüldü. Tedavi sonrası grup ile kontrol grubu arasında ALT değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı yükseklik tespit edildi. Bu durumun enfeksiyon tedavisinde kullanılan antibiyoterapilere bağlı olarak transaminaz yükselmesinden kaynaklandığı düşünüldü. PLO açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç: Yoğun bakım ünitelerinde takip edilen hastalarda sepsis nedeniyle hastaların mortalite ve morbiditelerinde artışların olduğu, hastanede artan yatış süreleri, tedavinin güçlüğü ve ek maliyetler nedeniyle erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğu bu hastaların ayrıca prognostik takibinin yapılabilmesi amacıyla değerlendirdiğimiz biyomarkerlardan NLO, CRP ve PCT'nin yoğun bakımlarda yatmakta olan sepsisli olguların tanı ve takibinde kullanılabilecek inflamatuar belirteçler olabileceğini öne sürmekteyiz.