Yazar "Can, Altan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe GELENEKSEL EĞİTİMDE ALFABE, KIRAAT, YAZI VE İMLA TEDRİS USULÜ(2016) Can, Altan; Kavruk, HasanEğitim sürecimizdeki temel esaslardan biri iyi okuyan, okuduğunu tam ve doğru olarak anlayan bireyler yetiştirmektir. Aslında birey ilkokuma ve yazmanın sağlıklı bir şekilde edinilmesiyle birlikte düşünme, anlama, sıralama, sınıflama, eleştirme, analiz-sentez yapma ve değerlendirme gibi çeşitli yeteneklerini geliştirerek zihinsel yapılanmanın temelini oluşturmuş olur. İlkokuma ve yazma öğretimi, kavram olarak okuma ve yazma öğretiminden farklılık arz etmektedir. Dil edinim sürecinde ilkokuma ve yazma öğretimi dinleme ve konuşma becerisine göre belirli bir yöntem ve teknikle kazandırılmaktadır. Bu kazanımın hangi yöntem ve teknikler kullanılarak günümüze kadar geldiğinin ortaya konmuş olması, gelecek adına Türkçe eğitimini ve ilkokumayı kurgulamada eğitimcilere çok büyük ipuçları verecektir. Bu araştırmaya konu olan eser, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra harf devrine müteakip Millet Mekteplerinde ve Halk Dershanelerinde alfabe, okuma, yazı ve imla eğitimini gerçekleştirmek maksadıyla 1928 yılında Milli Talim ve Terbiye Heyeti tarafından "Alfabe, Kıraat, Yazı ve İmla Tedris Usulü" başlığı altında kaleme alınmıştır. Türkçe öğretimde ilkokuma öğretiminin tarihsel gelişimi ve hangi mahalde hangi yöntem kullanılarak öğretildiğinin tam olarak ortaya konulmamış olması bizi bu eser üzerinde çalışmaya yönlendirmiştir. Latin alfabesinin kabulünden sonra Türkçe ilkokuma ve yazma öğretimi hakkında incelenme yapıp verilerin yorumlanmasını amaçlayan bu araştırma için en uygun yöntemin nitel araştırma yöntemi olduğuna karar verilmiştir. Araştırma verileri Osmanlıca belge tarama, transkript etme, doküman çözümleme ve içerik analiz etme yoluyla elde edilmiştirÖğe Muhammed’in Sîretü’n-Nebî’si (1-3422. Beyit) (İnceleme-Metin)(2015) Can, Altanİncelemeye aldığımız Sîretü'n-Nebî adlı eser, Muhammed isimli bir müellif tarafından Hicri 872 (Miladi 1468) yılında, mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmıştır. Edebi ve dini yönü ağır basan bu eser, kendi döneminde ve sonrasında uzun yıllar sevilerek okunmuş hatta okuma toplantılarının esas kitabı olarak elden ele dolaşmıştır. Hususi ellerde çok fazla taş baskısı olan bu eserin edebiyat dünyasına kazandırılması arzulanmıştır. Bu amaçla yola çıkılarak Sîretü'n-Nebî adlı eser üzerinde geniş bir araştırma yapılmıştır. Ondan fazla taş baskı, yirmi dört tane de yazma nüshasına ulaşılmıştır. İki farklı taş baskı ve dört farklı yazma nüshasından istifade edilerek eserin tenkitli metni ortaya konulmuştur. Sunulan bu çalışma, beş bölüm olarak düzenlenmiştir. Giriş bölümünde siyer ilmi, doğuşu ve gelişmesi, siyer kitaplarının muhteva ve şekil bakımından çeşitliliği, Türk Edebiyatında bu sahada yazılan manzum ve mensur eserler hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde; eser ve müellifi tanıtıldıktan sonra eserin nüshaları tanıtılmış, metnin kuruluşunda dikkat edilen hususlar hakkında bilgi verilmiştir. Dördüncü bölümde “Miraç Mucizesi” başlığı altındaki bölüm tahlil edilmiştir. Beşinci bölümde ise transkripsiyonlu metin yazılarak ulaşılan sonuçlar tlendikten sonra özel adlar dizini ve bibliyografya ile çalışma tamamlanmıştır. İkinci bölümde eserin yazılış sebebi, şekil özellikleri, dil ve üslûp özellikleri ortaya konmuştur. Üçüncü bölümde eserin muhtevası incelenmiştir. Allâh, peygamberler, melekler, kitaplar, ayetler, hadisler, şahıslar, millet adları, şehir ve yer adları, örf, adet, inanç ve sosyal hayat incelenmiştir. Sîretü'n Nebî, Eski Anadolu Türkçesi Dönemi’nde yazılan eserlere örnek teşkil etmektedir. Dil, şekil ve muhteva özellikleri bakımından oldukça zengin olan bu eser Türk edebiyatı tarihi ve Türk dili açısından da önem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: Siyer, Sîret, Mesnevi, Mi’râc, Hz. Muhammed, Mustafâ.Öğe MUHAMMED’İN SİRET’ÜN-NEBÎ’SİNDEKİ Mİ’RÂÇ MUCİZESİ BÖLÜMÜ ÜZERİNE(2015) Can, AltanMi'râc hadisesi denildiğinde Hz. Peygamber'in Mescid-i Harâm'dan Mescid-i Aksâ'ya oradan da Allah'ın manevi huzuruna yaptığı yolculuk anlaşılmaktadır. Kur'ân-ı Kerîm'de, İsra1 ve Necm2 sûrelerinde Mi'râc hadisesinden bahsedilmiştir. Fakat hadise çok detaylı bir şekilde anlatılmamıştır. Mi'râc hadisesi hakkında hadislerde çok geniş ve ayrıntılı bilgi mevcuttur. Ama bu hadislerin birçoğu zayıf ve uydurma olduğu için Mi'râc hadisesi müellifler tarafından farklı ayrıntılarla kaleme alınmış ve yorumlanmıştır. Tüm bu etkenlerden dolayı birçok Mi'râciye, Mi'râcnâme ve eserlerde Mi'râc hadisesi tam ve doğru olarak ortaya konulamamıştır. Bu çalışmadaki Mi'râc incelemesi, Muhammed'in Sîretü'n-Nebî adlı eserinden istifade edilerek oluşturulmuştur. Eser, Hicri 872 (Miladi 1468) yılında, mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmıştır. Eserin tamamı yaklaşık olarak 16 bin beyittir. Sîretü'n-Nebî, Hz. Peygamber'in yaradılışından başlayarak doğumunu, çocukluk ve gençlik hayatını, evlenmesini, peygamberliğini, mucizelerini, bütün arkadaşlarının Müslüman olmasını, mi'râcını, savaşlarını, çeşitli maceralarını, zamanında vuku bulan diğer birçok olayı ve Müslüman kahramanların cenklerini anlatmaktadır. Eser, Hz. Peygamber'in vefatıyla son bulmaktadır. Edebi ve dini yönü ağır basan bu eser, kendi döneminde ve sonrasında uzun yıllar sevilerek okunmuş, hatta okuma toplantılarının esas kitabı olarak elden ele dolaşmıştır. Muhammed'in Sîretü'n-Nebî adlı eserinde 571 beyit Mi'râc bahsine ayrılmıştır. Eserde Mi'râc hadisesi Hz. Abbas'tan rivayet edilerek nazm edilmiştir. Miraç bahsine ilk sekiz beyitte "Nâle kıl iy bülbül" diyerek başta kendisine, sonra okuyucularına nasihat ile başlamıştırÖğe Ortaöğretim öğrencilerinin sözlüklere yönelik tutumları(Milli Eğitim Bakanlığı, 2016) Can, Altan; Deniz, ErcanSözlükler, milletlerin tarihteki varlıklarının sembollerinden birisi olan ses bayraklarının yani dillerinin sahip olduğu kelimeleri bünyesinde toplayarak değerlerini emanet ettiği kelimeleri korumakta ve kelimelerin zaman içerisinde kazandığı anlamlar hakkında kullanıcılarına bilgi vermektedir. Ayrıca kullanıcılarının kelime servetlerine çeşitli kelime ve kavramları katarak kelime hazinelerinin genişlemesini sağlamakta ve düşünmenin temeli olan anlam kalıplarının zenginleşmesine yardımcı olmaktadır. Tutumlar davranışların kazanılmasında önemli bir yere sahiptir. Bundan dolayı ortaöğretim öğrencilerinin sözlüklere yönelik olumlu veya olumsuz tutumlarının sözlük kullanma alışkanlıkları üzerinde etkili bir yeri bulunmaktadır. Öğrencilerin sözlüklere yönelik olumlu tutumları, sözlüklerden daha etkili bir şekilde yararlanmalarını ve sözlük kullanmayı alışkanlık hâline getirmelerini sağlayacağı gibi sözlüklere yönelik olumsuz tutumları da sözlüklerden soğumalarına, onu kullanmak istememelerine sebebiyet verecektir. Bu araştırma, ortaöğretim 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerinin sözlüklere yönelik tutumlarının çeşitli değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Diyarbakır merkezde bulunan ortaöğretim kurumları oluşturmaktadır. Örneklemini ise tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen iki okul ve yine tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen bu okullarda öğrenim gören 404; 9,10, ve 11. sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada betimlemeye dayalı tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, Yaman ve Dağtaş (2013) tarafından geliştirilen “Sözlüklere Yönelik Tutum Ölçeği” ile araştırmacılar tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgi Formu” kullanılarak toplanmıştır. Toplanan veriler, SPSS 21.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde ilişkisiz örneklem t testi; ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin sözlük kullanmaya yönelik tutumlarının yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sözlük kullanmaya yönelik tutumlarının cinsiyet, anne-baba eğitim durumu, aile aylık gelir düzeyi ve ana dili değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılaşmadığı; sınıf düzeyine göre istatistiksel olarak anlamlılık gösterdiği tespit edilmiştir.Öğe Ortaokul öğrencilerinin okuma tutumları(International Balkan University, 2016) Can, Altan; Deniz, Ercan; Çeçen, Mehmet AkifOkuma kişinin dünyayı anlamlandırmasını yeni bilgilere ulaşarak kesintisiz öğrenmesini sağlayan en önemli dil becerisidir. Bu yüzden bütün toplumlarda okuma alışkanlığı kazanan bireylerin yetiştirilmesine büyük önem verilmekte, okuma alışkanlığı kazanan birey sayısı bir toplumun kalkınmasında referans olarak alınmaktadır. Okuma alışkanlığı kazandırılmasında birçok değişken etkili olmaktadır. Bu değişkenlerden birsi de okuma tutumudur. Bu araştırmada, ortaokul öğrencilerinin okuma tutum düzeylerinin belirlenmesi ve okuma tutumlarının çeşitli değişkelere göre durumunun incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi tesadüfi örneklem yöntemiyle belirlenmiş, Diyarbakır ili merkez ilçelerinde öğrenim gören ilköğretim 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerinden oluşmuştur. Evreni temsilen farklı sosyoekonomik çevrelerde bulunan 3 ilköğretim okulundan 388 öğrenci araştırma örneklemi olarak alınmıştır. Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Ortaokul öğrencilerinin okumaya yönelik tutumları olduğu şekliyle tespit edilmiş, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılmıştır. Verileri toplamak için "Kişisel Bilgi Formu" ile Akkaya ve Özdemir (2013) tarafından geliştirilen "Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS17.0 veri analizi programı kullanılmış, verilerden iki değişken arasındaki ilişkiyi test etmek için t- testi, ikiden fazla değişken arasındaki anlamlılığı test etmek için tek yönlü varyans analizi (ANOVA); parametrik olmayan testlerde ise Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ortaokul öğrencilerinin okuma tutumlarının yüksek düzeyde (3,87) olumlu olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin okuma tutumlarının cinsiyet, sınıf, baba eğitim durumu değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği; anne eğitim durumu ve ana dili değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir.