Yazar "Bodakçi, Mehmet Nuri" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Düşük prostat spesifik antijen değeri olan hastalara yapılan transrektal prostat biyopsi sonuçları(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2012) Bodakçi, Mehmet Nuri; Bozkurt, Yaşar; Atar, Murat; Hatipoğlu, Namık Kemal; Penbegül, Necmettin; Söylemez, Haluk; Sancaktutar, Ahmet Ali; Yıldırım, KadirAmaç: Bu çalışmanın amacı, prostat spesifik antijen (PSA) değerleri 4 ng/ml altında olan hastaların prostat biyopsi sonuçlarını değerlendirmektir. Gereç ve yöntem: Kliniğimizde Ocak 2005-Aralık 2011 tarihleri arasında prostat kanseri şüphesi olan ve total PSA değeri 4 ng/ml’nin altında olan 61 hastadan alınan prostat biyopsisinin sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.Bulgular: Yaşları 41 ile 74 arasında değişen ve PSA ortalaması 2.5 ng/ml olan 63 olguya Transrektal Ultrasonografi (TRUS) eşliğinde prostat biyopsisi yapıldı. On iki hastada (%19) prostat kanseri tespit edildi. Biyopsi sonucu prostat kanseri olan bu hastaların ortalama Gleason skoru 6.8 (5-7), tümor pozitif kor sayısı ise 3 idi. Sonuç: Prostat spesifik antijen değeri 4 ng/ml’nin altında olan olgularda kanser oranımız %19 olup, önceki raporlarla uyumlu bulunmuştur.Öğe Laparoskopik adrenalektomi: İlk 10 hastadaki deneyimlerimiz(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2012) Penbegül, Necmettin; Kılınç, Faruk; Yıldırım, Kadir; Atar, Murat; Bodakçi, Mehmet Nuri; Hatipoğlu, Namık Kemal; Tuzcu, Alpaslan KemalAmaç: Bu çalışmanın amacı kliniğimizde uygulanan ilk on laparoskopik adrenalektomi vakalarının sonuçlarını sunmaktır. Gereç ve yöntem: Eylül 2010-Aralık 2012 tarihleri arasında on hastaya standart laparoskopik transperitoneal adrenalektomi uygulandı. Yaş, kilo, boy, ameliyat süresi, komplikasyonlar, yatış süresi, kitle boyutu ve patolojik tanıları gibi hastalara ait bilgiler hastane kayıtlarından tarandı ve kaydedildi Bulgular: 10 hastanın 3’ü erkek, 7’si kadın idi. Hastaların ortalama yaşı 42,12±11,4 yıl (21-55) idi. Ortalama operasyon süresi 136±23,6 (100-190) dakika idi. Ortalama tümör boyutu 7,1±2.7 (5-12) cm idi. Hiçbir hastada postoperatif transfüzyon gereksinimi olmadı. Ortalama hastanede kalış süresi 2,3±1,2 (2-6) gün idi. Kitlelerin patolojik tanısı altı hastada adrenal adenom, iki hastada feokromasitoma, bir hastada miyelipom, bir hastada pseudokist idi. Sonuç: Sınırlı sayıdaki ilk on vakalık tecrübemize göre laparoskopik adrenalektomi güvenli, etkin ve morbiditesi düşük bir tedavi seçeneğidir. Daha güvenilir bilgiler elde edilebilmek için laparoskopik adrenalektomi sonrası uzun dönem sonuçların ortaya konduğu geniş serilere ihtiyaç vardır.Öğe Laparoskopik radikal nefrektomi deneyimlerimiz(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Dağgülli, Mansur; Utanğaç, Mehmet Mazhar; Bozkurt, Yaşar; Dede, Onur; Bodakçi, Mehmet Nuri; Sancaktutar, Ahmet Ali; Penbegül, Necmettin; Hatipoğlu, Namık KemalAmaç: Bizim bu çalışmadaki amacımız, 4 yıldan beri kliniğimizde böbrek kitleleri için uyguladığımız laparoskopik radikal nefrektomi (LRN) cerrahisinin sonuçlarını sunmaktır. Yöntemler: Ekim 2010 ve Nisan 2014 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Üroloji kliniğinde LRN uygulanan 54 vakayı geriye dönük olarak inceledik. Hastalar yaş, cinsiyet, lateralite, kitle boyutu, obezite, sigara ve hipertansiyon öyküsü, patoloji sonucu, kan transfüzyonu, operasyon zamanı, hastanede kalış süreleri, peroperatif ve postoperatif komplikasyonlar, dren çekilme zamanı ve nefrektomi materyalinin dışarı alınış biçimi açısından geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: 54 hastanın 21’i erkek ve 33’ü kadındı. Ortalama hasta yaşı 58,8 (29-82) yıl idi. 23 hastada sigara, 15 hastada HT ve 32 hastada obezite saptandı. 23 olguda renal kitle sol tarafta ve 31’inde sağ tarafta idi. Ortalama tümör boyutu 6,2 cm (4,5-16,5) idi. Bütün olgularda transperitoneal, yaklaşım tercih edildi. 3 vakada açığa geçilme ihtiyacı duyuldu. 8 hastada kan transfüzyonu ihtiyacı oldu. On sekiz hastada, karaciğer ekartasyonu için 4. port kullanılırken, diğer tüm vakalarda 3 port kullanıldı. Ortalama operasyon süresi 115,6 dk (75-192) idi. Ortalama hastanede kalış süresi 3,9 gün (3-16) idi. 1 olguda splenik arter yaralanmasına bağlı abondan kanama gelişti. Sonuç: Transperitoneal LRN, hızlı ve etkin bir şekilde yapılabilen minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopik cerrahi prensiplere bağlı kalarak yapılan cerrahi işlemlerde başlangıç deneyimlerde bile LRN düşük komplikasyon oranları ile güvenle yapılabilecek bir cerrahi olduğunu düşünmekteyiz.Öğe A questionnaire study about gonadal shield use of urologists(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2012) Sancaktutar, Ahmet Ali; Ziypak, Tevfik; Adanur, Şenol; Söylemez, Haluk; Hamidi, Cihat; Bozkurt, Yaşar; Atar, Murat; Bodakçi, Mehmet NuriObjectives: Our aim is to reflect routines, awareness, and consciousness level of urologists about usage of gonadal shield (GS) in Turkey. Materials and methods: Because of this objective a questionnaire which includes 15 questions was prepared. The questionnaire was delivered to urologists in a Turkish Urology congress. Data derived from 271 urologists by face to face interview were evaluated. Results: Participant were urologists (n=271), consisted of professors (n=33), associate professors (n= 36), assistant professors (n= 36), specialists (n=94), and residents (n=81). According to the data obtained from the questionnaires, 22% of the participants acquired their first information about GS as a medical student, 44% during their residency training, and 14% of them had no information about GS at all. Besides 64% of them did not read any medical article about this subject until that time, and 54% them practically hadn’t seen any GS during their urology practice. In 82% of the hospitals where participants were working hadn’t had any GS, and 18% of the urologists had indicated that GS was available in their hospitals, and they used them once in a while. Urologists responded favorably (20%) or unfavorably (80 %) to the question of ‘Do you find yourself or your colleagues adequately sensitive, and mindful about GS use? Conclusions: Sensitivity and awareness about use of gonadal shields among Turkish urologists are not at a desired level and for this reason, it is not used widely. The urologists should be informed in urological academic platforms about gonad protecting devices.