Yazar "Bircan, M. Kamuran" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ateşli silah yaralanmasına bağlı penetran mesane yaralanmaları(1998) Bircan, M. Kamuran; Keleş, Celalettin; Şahin, Hayrettin; Akay, Ferruh; Taçyıldız, İbrahim H.Bu çalışmada; 1990 ile 1996 tarihleri arasında ateşli silah yaralanmasına bağlı penetran mesane yaralanması nedeni ile ameliyat edilen 28 olgu; tanı ve tedavi yöntemleri, yandaş organ yaralanması, morbidite ve mortalite oranlan açısından değerlendirildi. Mesane rüptürü tanısı olguların 16'sında retrograt sistografi ile, 12'sinde ise laparotomi sırasında konuldu. Yirmialtı hastada intraperitoneal, 2 hastada ekstrapertoneal mesane rüptürü mevcuttu. Tüm hastaların mesane rüptürleri primer sütür ile onarıldı. Hiçbir hastada izole mesane yaralanması yoktu. Yandaş organ yaralanması olarak 27 hastada intraabdominal organ yaralanması, 12 hastada fraktür, 5 hastada diğer organ yaralanmaları saptandı. Olguların hiçbirinde direkt mesane yaralanması ile ilgili mortalite görülmedi. Ancak 2 olgu yandaş organ yaralanmaları nedeni ile kaybedildi. Sonuç olarak; ateşli silah yaralanmasına bağlı mesane rüptürleri primer sütürle güvenli olarak onarılabilir. Ancak yandaş yaralanmalar ciddi komplikasyonlara neden olabilir.Öğe Cerrahi öncesi cilt temizliğinde iki ayrı yöntemin karşılaştırılması(1998) Şahin, Hayrettin; Boylu, Şükrü; Bircan, M. Kamuran; Akay, A. Ferruh; Gedik, AbdullahBu çalışmada, cerrahi girişim öncesinde cilt temizliği için kullanılan, povidon-iyötun iki ayrı uygulama şekli karşılaştırılmıştır. Ürolojik nedenle ameliyat edilen 43 hastanın 22'sine püskürtme, 21 'ine klasik yöntemle cilt temizliği uygulandı. Hastalar postoperatif, ateş, yara infeksiyonu ve yara açılması yönünden karşılaştırıldı. İki yöntem arasında post-operatif komplikasyonlar açısından anlamlı fark saptanmadı.Öğe Elektif ürolojik cerrahide preoperatif kan donasyonu(1997) Şahin, Hayrettin; Gedik, Abdullah; Akay, A. Faruk; Bircan, M. Kamuran; Göçmen, MustafaBu prospektif çalışmada, elektif ürolojik cerrahide preoperatif kan donasyonun etkinliği ve güvenilirliği araştırılmıştır. Çalışma grubunu benign prostat hiperplazisi nedeniyle operasyon planlanan hastalar oluşturmuş¬tur. Aktif bakteriyemisi olmayan hemoglobin konsantrasyonu 11 g/dl'nin üzerinde olan tüm hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Otuz üç hastanın preoperatif donasyon için uygun bulunmasına karşın, bunlardan ancak 23'ü işlemi kabul etmiştir. Yirmi üç hastadan toplam 44 ünite kan alınmıştır. Bu kanların 15 ünitesi ototransfüzyon, 29 ünitesi isi homolog transfüzyon için kullanılmıştır. Elektif ürolojik cerrahi uygulanacak hastalara ototransfüzyon için preoperatif kan donasyonunun etkin ve güvenli bir yöntem olduğu gösterilmiştir. Bu yöntemin tüm cerrahlar tarafından daha yaygın kullanılması gerektiği düşünülmüştür.Öğe Hastaneye yatırılan hastalarda rutin idrar tetkiki gerekli mi ?(1997) Şahin, Hayrettin; Bircan, M. Kamuran; Muhtar, A. Cengiz; İnan, N. İlhan; Akay, A. FerruhBu çalışma, hastaneye yatırılan hastalarda rutin idrar tetkikinin gerekli olup olmadığını araştırmak için planlanmıştır. Çalışma cerrahi kliniklere yatırılan toplam 127 hastada prospektif olarak yapılmıştır. Tüm hastalara idrar tetkiki ve kültürü, gerekli görülenlere ise ultrasonografi ve/veya intravenöz ürografi yapılmıştır. İdrar kültüründe üreme olan 13 (% 10) hastanın hepsinde üriner sisteme ait bir semptom ya da anormal fizik muayene bulgusu saptanmıştır. Rutin idrar tetkikinin hastaneye yatırılan tüm hastalarda istenmesinin gerekli olmadığı, ancak üriner sisteme ait yakınması ya da anormal fizik muayene bulgusu olan hastalarda yapılması gerektiği düşünülmüştür. Bu yaklaşım hem ekonomik olarak büyük bir katkı oluşturacak, hem de teknik personelin daha verimli olarak çalıştırılmasını sağlayacaktır.Öğe Kıl ile oluşmuş penisin turnike yaralanması(1998) Şahin, Hayrettin; Bircan, M. Kamuran; Gedik, Abdullah; Akay, A. Ferruh[Abstract Not Available]Öğe Penisin künt ve penetran yaralanmaları(1998) Şahin, Hayrettin; Bircan, M. Kamuran; Akay, A. Ferruh; Gedik, AbdullahBu çalışmada; kliniğimizde tedavi edilen kunt ve penetran penisyaralanmalı hastalar retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Ocak 1990 ile Ekim 1997 tarihleri arasında, Dicle Üniversitesi Hastanesi Üroloji kliniğinda penis yaralanması nedeniyle 40 hasta tedavi edilmiştir. Bu hastalar; yaş, yaralanma şekli, fizik muayene bulguları, radyolojik bulgular, yandaş organ yaralanmaları, tedavi şekilleri, postoperatif erken ve geç komplikasyonlan yönünden değerlendirilmiştir. Hastalar 20-55 (ortalama 28) yaşlar arasında olup, yaralanma nedeni 29 hastada kunt travma, 11 hastada ise penetran travmadır. Kunt penil travmalı 3 hastaya medikal tedavi uygulanırken, diğer 37 hastada cerrahi tedavi uygulanmıştır. Yandaş organ yaralanmaları, penetran travmalı hastalarda daha fazla saptanmıştır. Postoperatif komplikasyon olarak 2 hastada yara enfeksiyonu, 1 hastada üretra darlığı, 1 hastada penil ereksiyonda yetersizlik ve 5 Itastada cinsel ilişkiyi engellemeyen penil kurvatür saptanmıştır. Sonuç olarak; penis yaralanmalı hastaların cerrahi girişim ile ciddi komplikasyon olmaksızın başarı ile tedavi edilebileceğine inanıyoruz.Öğe Üreter üst uç taşlarının üreteroskopik tedavisinde stone cone kullanımı(2005) Bircan, M. Kamuran; Atuğ, Fatih; Akay, Ali Ferruh; Alar, Salih; Yamış, SaitRetrograde taş migrasyonu üreteroskopik litotripsi esnasında proksimal ureter taşlarının %40-50'sinde görülebilmektedir. Taşın tamamı böbreğe geri kaçabildiği gibi litotripsi esnasında kırılan taş parçaları da migrasyona uğrayabilmektedir. Taşın migrasyonunu ve geriye kaçmasını engellemek amacıyla geliştirilmiş olan stone cone tm kateter bu amaçla kullanılabilmektedir. Bu çalışmada stone cone'un proksimal ureter taşlarının üreteroskopik tedavisindeki etkinliğini araştırdık. Bu çalışmada 2003-2004 yılları arasında proksimal üreter taşı olan 22 hastaya üreteroskopik litotripsi işleminden önce stone cone uygulandı. Hastaların ortalama yaşı 33.6 ±0.6 (19-59) yıl, ortalama taş boyutu 9.6±1.4 (8-21) mm olarak saptandı. Stone cone 22 hastada başarıyla yerleştirildi', bu hastaların 14'ünde skopi eşliğinde sistoskopik olarak, 8'inde ise üreteroskopik olarak yerleştirildi. Ortalama operasyon süresi 55±16 dakika (35-80) olarak saptandı. Üreteroskopi işleminde 8.5 F semirigid üreteroskop kullanıldı. Hastaların tamamında pnomotik litotriptör ile litotripsi uygulandı.Stone Cone™ tarafından ureter içerisinde tutulan taş parçaları tripot ve basket kateter kullanılarak güvenle alındı. Hastaların hiçbirinde taşın tamamının böbreğe geri kaçışı görülmedi, sadece 1 hastada (%4.5) 3 mm'lik bir taş parçasının böbreğe geri kaçmış olduğu görüldü. Stone Cone 'nun proksimal ureter taşlarının böbreğe geri kaçmasını engellemede ve litotripsi ile kırılmış olan taş parçalarının üreter içerisinde tutulup alınmasında etkili ve faydalı olduğunu düşünmekteyiz.Öğe USE OF STONE CONE™ DEVICE IN URETEROSCOPIC MANAGEMENT OF PROXIMAL URETER STONES(Aves, 2005) Atug, Fatih; Akay, Ali Ferruh; Alar, Salih; Yamis, Sait; Bircan, M. KamuranIntroduction: Ureteroscopy is a very common modality used to treat ureteral calculi. Retrograde stone migration during ureteroscopic lithotripsy might be seen in 40-50% of proximal ureteral stones. Stones are pushed often completely back to the kidney or stone fragments might migrate. This migration increases morbidity and the need for additional procedures. Various different equipments and techniques have been developed for preventing stone migration. Lithocatch T, Lithovac T and Parachute T are some of these devices. Nevertheless these devices are only 12 Fr in largest diameter which may be too small for dilated ureters and they fill up the most of the space of the ureteroscope working channel. The stone cone T is a device that goals to prevent proximal calculus migration and allow safe extraction of small calculi during ureteroscopy. The stone cone T catheter may be used to for these aims during ureteroscopic lithotripsy. In this study, we assessed the clinical use and efficacy of the stone cone T device in the treatment of proximal ureter stones. Materials and Methods: Between 2003 and 2004, we used the stone cone T in 22 patients with proximal ureteral calculi undergoing ureteroscopic lithotipsy. The mean age of patients was 33.6 +/- 0.6 years (19 to 59) and mean stone diameter was 9.6 +/- 1.4 mm (8-21 mm). Stones were on right side in 13 patients and on left side in 9 patients. Preoperative examinations included plain x-ray film of the kidneys, ureters and bladder, excretory urography and urine culture. All procedures were performed under general anesthesia and all patients were operated on standard lithotomy position. Ureteroscopy was performed with 8.5 Fr semirigid ureteroscope. Pneumatic lithoriptor was used for lithotripsy in all cases. Stone cone T was introduced through the cystoscope under fluoroscopic control. Stone cone T was required placement under direct ureteroscopic control in patients with impacted stones. Results: Stone cone T was placed successfully in 22 patients. In 14 patients, it was placed via cystoscopy under fluoroscopic guidance, while 8 patients with impacted stones required ureteroscopic placement. Mean operation time was 55 +/- 16 minutes (35-80 min). Intracoporeal pneumatic lithotripsy was used in all patients. All stones were fragmented successfully with pneumatic lithotriptor. Ureteral stent was placed to all patients with impacted ureteral stones. Stone fragments, which were entrapped in the ureter by the stone cone T, were extracted safely with common stone baskets. Stone migration was seen in only 1 (4.5%) patient, in which a 3 mm stone fragment migrated to the kidney. No major complication was associated with the use of stone cone T. Conclusion: In this study, stone cone T catheter was used in 22 patients with proximal ureteral stone and the efficacy plus the safety of this catheter was evaluated. In our experience, stone cone T is an effective and useful device that prevents proximal ureteral stone migration and allows safe extraction of fragments during ureteroscopic lithotripsy. We think that failure in trapping fragments smaller than 3 mm, is the main disadvantage of this device. The stone cone T appears to be a useful addition to the urological armemantarium.