Yazar "Başyiğit, İsmail" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The Importance of Follow-up Pericardial Effusion after Cardiac Surgery(2015) Başyiğit, İsmail; Oylumlu, Mustafa; Yüksel, Murat[Abstract Not Available]Öğe Nadir bir kalp tümörü: Biatrial miksoma(Dicle Üniversitesi, 2015) Başyiğit, İsmail; Demir Benli, EmreOn iki yaşında çocuk hasta hastanemiz çocuk acil servisine, yaklaşık altı aydır var olan çarpıntı, nefes darlığı, ateş nedeniyle başvurdu. Üriner enfeksiyon ön tanısı yatışı yapılan hasta kardiak 3/6 üfürüm nedeniyle ekokardiyografi yapıldı sağda daha büyük sol da daha küçük olmak üzere biatriyal kitle saptandı. Kitleler aynı sapla septuma bağlanmakta idi. Sağ atriotomi ile septum pedikül etrafı adacık şeklinde çıkarılarak oluşturulan defekt yoluyla her iki kitle sapı ile beraber parçalanmadan tek parça halinde cerrahi olarak çıkartıldı. Post operatif beşinci gün şifa ile taburcu edildi.Öğe Penetran kalp yaralanmalarında mortaliteye etki eden faktörler: 10 yıllık sonuçlarımız(2011) Eren, Mehmet Nesimi; Başyiğit, İsmail; İslamoğlu, Yahya; Elbey, Mehmet Ali; Yavuz, Celal; Çil, Habib; Tekbaş, GüvenAmaç: Bu çalışmada penetran kalp yaralanması nedeni ile merkezimize getirilen ve tedavisi yapılan hastalarda sağkalımı etkileyen faktörler araştırıldı. Çalışma planı: Kasım 2000- Haziran 2010 tarihleri arasında penetran kalp yaralanması nedeniyle kliniğimize başvuran 94 hasta (82 erkek 12 kadın; ort yaş 25.9±12.7 yıl; dağılım 3-67 yıl) retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların demografik özellikleri, hastaneye getirilme süresi, hastaneye getiriliş şekilleri, başvuru sırasındaki klinik durumları ve yaralanma nedenleri kaydedildi. Buna ek olarak, hemotoraks, perikart hematomu, tamponad, koroner arter hasarının varlığı, ameliyata karar verme şekli (resüsitasyon torakotomisi, klinik takip veya bazı diyagnostik yöntemlerden sonra ameliyat), yaralanan kalp boşluğu, eşlik eden ek organ yaralanması varlığı, ameliyat başlangıcındaki kalp ritmi ve uygulanan cerrahi yaklaşım kaydedildi. Bulgular: Çalışmamızda mortalite oranı %13.8 olarak bulundu. Yaş, cinsiyet, yaralanma nedeni (ateşli silah, kesici/delici alet ve iyatrojenik yaralanmalar), tamponad ve koroner arter hasarının varlığı, sağkalım ile ilişkili bulunmadı. Ancak, hastaneye geliş şekli (ambulans veya diğer araçlar), hastaneye varış süresi, hastaneye geliş kliniği, ameliyata karar verme şekli, ameliyat öncesi kalp ritmi, perikart hematomu veya hemotoraks varlığı, yaralanan kalp boşluğu ve eşlik eden diğer organ yaralanması varlığı ile sağkalım arasında anlamlı ilişki saptandı. Sonuç: Penetran kalp yaralanmalarında sonuçları etkileyebilen en önemli değiştirilebilir faktör hastaneye varış süresidir. Bu sürenin kısaltılması, çok yüksek mortaliteye sahip bu grup hastalarda sağkalımı belirgin olarak artırabilecektir.Öğe Toraks travması takibinde dikkat edilmesi gereken durum: Diyafragma yaralanmaları(Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, 2015) Meteroğlu, Fatih; Şahin, Atalay; Başyiğit, İsmail; Oruç, Menduh; Monıs, Serdar; Sızlanan, Ahmet; Onat, Serdar; Ülkü, RefikAMAÇ: Penetran ve künt toraks travmalarında dikkatli incelenmediği ve şüphelenilmediği zaman gözden kaçabilen diyafragma yaralanmalarını vurgulamak istedik. GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2000–Haziran 2013 yılları arası künt ve penetran toraks travması ile başvuran 1349 olgudan travmatik diyafragma rüptürü olan 53 hastanın dosyaları incelendi. Hastaların yaşı, cinsiyeti, yandaş yaralanmaları, cerrahi yaklaşım şekli, ameliyat sonrası morbidite ve mortalite oranları ve hastanede kalış sürelerine bakıldı. BULGULAR: Künt veya penetran toraks travması sonucu kliniğimizde tedavi edilen 1349 olgudan, travmatik diyafragmatik yaralanma (TDY) olan 48’i erkek, beşi kadın olgu değerlendirildi. Yaş ortalamaları 31.06 (4–65 yıl) ve 35.80 (4–50 yıl) idi. Cerrahi yaklaşım olarak torakotomi %66, laparotomi %20.75 ve laparotomi+torakotomi ise %13.20 olguda uygulandı. Torakotomi öncesi tanı amaçlı videoyardımlı torakoskopi (VATS) %15.09 hastada uygulandı. Diyafragma 31 olguda sol ve 22 olguda sağ tarafta onarıldı. Morbidite olarak pulmoner komplikasyonlar künt travmalarda daha fazla görüldü (%37.73). Mortalite ise sadece penetran travmalı üç olguda gözlendi. Ortalama hastanede yatış süresi 8.75 gündü (dağılım 4–15 gün). Olgular ortalama 28.13 ay olarak (3–60 ay) takip edildi. Yaralanma türü, cinsiyet ve yaş açısından gruplar arasında istatistik olarak anlamlı farklılık saptanmazken (p=0.05); künt travmalı hastalarda morbidite anlamlı bulundu. SONUÇ: Künt veya penetran olsun toraksı ilgilendiren travmalarda mutlaka diyafragmaya yönelik inceleme yapılmalı, diyafragma ile ilgili bir şüphe varsa mutlaka değerlendirilmelidir.