Yazar "Arslan, Seher Gündüz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çiğneme kas aktivitesi ve ölçüm yöntemleri(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2007) Tümen, Demet Süer; Arslan, Seher GündüzStomatognatik sistem; baş ve boyun çevresi kaslar, çiğneme kasları, ligamanlar, temporomandibular eklem (TME), diş, yanak, dudak ve tükürük bezlerinden oluşmaktadır Yaklaşık olarak vücudun % 40 'ı iskelet kasından oluşur. Yüz kasları da bu grup kaslardan oluşmaktadır. Mandibulanın enerji gerektiren hareketlerini ve çiğneme fonksiyonunu sağlayan kaslar dört çift olup, Masseter, temporal, medial pterygoid ve lateral pterygoid kaslardır. Kasların motor işlevlerini saptamak için muayene edilirken genelde iki yol izlenir. Birincisi; hastadan muayene eden kişinin gösterdiği dirençlere karşı belli hareketleri yapması istenir. İkincisi; muayene eden kişi, hastanın gösterdiği dirençlere karşı belli hareketleri yaptırmaya çalışır. Kasların çalışmasını muayene etmek için en etkili yöntem Elektromyografi (EMG)’dir. Bu yöntemde kaslara elektrotlar yerleştirilerek yapılan hareketlerin aksiyon potansiyellerindeki değişimler kağıt üzerine kaydedilerek değerlendirilir.Öğe The maxillary expansion procedures, the types, and the root resorption analysis methods(Uluslararası Diş Araştırmaları Birliği, 2019) Topal, Refika; Arslan, Seher GündüzTransversal constriction of the maxilla is a common problem and mayoccur due to many reasons. The maxillary expansion procedures can beclassified as rapid maxillary expansion (RME), semi-rapid maxillaryexpansion (SRME), and slow maxillary expansion (SME). In orthodontictreatment procedure, it has been evaluated that it causes root resorptionespecially in the support teeth in many apparatus used for orthodontictreatment and in the expansion apparatus used in the treatment oftransverse direction of maxilla. In this review, we aimed to evaluatemaxiller expansion protocols, and the methods of examining resorptionin support teeth.Öğe Minimally invasive plate osteosynthesis in open pediatric tibial fractures(Lippincott Williams and Wilkins, 2016) Özkul, Emin; Gem, Mehmet; Arslan, Hüseyin; Alemdar, Celil; Azboy, İbrahim; Arslan, Seher GündüzObjectives: The aim of this study is to investigate the effectiveness and reliability of limited-contact locking plates in minimally invasive percutaneous osteosynthesis (MIPO) of the lateral tibia. Design: A retrospective study. Patients and Methods: The retrospective study included 14 patients who were operatively treated with an MIPO technique due to open tibial fractures between 2006 and 2012. The patients were 11 males and 3 females with a mean age of 13.2 (range, 9 to 16) years. The patients were followed up for a mean period of 2.4 (range, 1 to 5) years. The mechanism of the injuries included a motor vehicle accident (n=11), a shotgun injury (n=2), and a fall from height (n=1). According to the Gustilo-Anderson classification, 10 patients had type I (72%), 2 had type II (14%), and 2 had type III (14%) open fractures. Results: The mean time to radiologic union was 18 (range, 11 to 32) weeks. No infection was detected that would require implant removal. No complications such as early epiphyseal closure, angulation, or limb-length inequality were observed. Conclusions: Limited-contact locking plates in MIPO of the lateral tibia is an effective alternative method in the treatment of open pediatric tibial fractures.Öğe Ricketts'in uzun süreli büyüme tahmin yönteminin değerlendirilmesi (longitüdinal araştırma)(Dicle Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2000) Arslan, Seher Gündüz; Karadede, M. İrfanBu çalışmada Ricketts'in uzun süreli tedavisiz büyüme tahmin yönteminin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın materyalini Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı arşivinde mevcut, ortodontik tedavi görmemiş, 23 kız, 23 erkek olmak üzere 46 birey oluşturmuştur. Kız bireylerin başlangıçtaki ortalama yaşı 9.6 yıl, erkeklerin ki ise 9.4 yıl idi. İlk sefalometrik filmin alınmasından beş yıl sonra aynı bireylerin ikinci sefalometrik filmleri, birinci ile aynı koşullar altında tekrarlandı. Ricketts tekniği uyarınca pratik uygulamada mandibulanın arkial büyümesinin erkeklerde 19, kızlarda 14.5 yaşında durduğu kabul edildiğinden; söz konusu yaşlara kadar, büyüme tahmini ilk filmler üzerinde manuel olarak yapıldı ve beş yıl sonraki gerçek büyüme ile karşılaştırıdı. Araştırmamız, iki ana ve iki de alt gruba ayrıldı. Toplam gerçek ve toplam tahmin grupları ana grupları, bunların içinde ki kız ve erkek gruplar da alt grupları oluşturdu. Yöntemin geçerliliğinin tespiti amacıyla, tahmin çizimleri ile gerçek filmlerin üzerinde yirmi bir sefalometrik parametre (12 boyutsal-9 açısal) ölçüldü. Tahmin ve gerçek ölçümler arasındaki ilişkinin düzeyi Pearson'un korelasyon analizi ile incelendi. Analiz sonucunda; sadece, kızlar grubunda kondil ekseninde ve erkeklerde oklüzal düzlem ile mandibuler düzlem arasındaki açıda istatistiksel olarak herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Tüm gruplarda ölçülen parametrelerin karşılaştırılması sonucunda yüksek oranda ilişki bulunmuş ve tahmin yöntemi bu belirtilen parametrelerin hepsinde gerçeğe yakın tahminde bulunmuştur. Sonuç olarak Ricketts'in uzun süreli büyüme tahmin yöntemi tüm gruplarda oldukça başarılı bulunmuştur. Bireyingelecekteki yüz tipinin belirlenmesindeki başarısıyla, bu tahmin yönteminin tedavi planının yapılması bakımından ortodontiste büyük yarar sağlayacağı sonucuna varılmıştır.Öğe Temporomandibular eklem anatomisi ve rahatsızlıkları(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2008) Odabaş, Bahadır; Arslan, Seher GündüzTemporomandibular eklem (TME) dış kulak yolunun hemen önünde, temporal kemiğin altındaki mandibular fossa ile mandibula kondili arasında yer alan diartrodial bir eklemdir. Temporomandibular eklemin rotasyon (dönme) ve translasyon (kayma) hareketleri vardır. Genel nüfusun %30-50 sinde temporomandibular eklem kliği bulunur. TME kliği olan hastaların çoğunda belki değişik derecelerde disk deplasmanı vardır. Okluzyon-temporamandibular eklem-çiğneme kasları arasında uyumsuzluk olduğunda mutlaka doğal denge oluşur, ancak oluşan bu denge yapı taşlarında muhtemel bir değişiklik meydana getirir. Bu nedenle ortodontik tedavi planlamaları yapılırken kraniyomandibular sistemin fonksiyonu ve bu fonksiyona etkili etkenler göz önüne alınmalıdır.